• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
GÜLCE'DE 456.GÜN(13.12.2009)
Dışarıda Rahime Kaya
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2011
Mesaj Sayısı: 421
Konu Sayısı: 398
 
#1
11/02/2011, 21:38
Gönderen: Fatima Humeyra Kavak
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 13.12.2009 22:26:00
Konu: -♥ GüLLER AŞKIN MİHRABI (Hz Mevlana anısına)
----------------------------------------

GüLLER AŞKIN MİHRABI (Hz Mevlana anısına)





- ♥ GÜLLER AŞKIN MİHRABI



Bulutlar aralandı, güneş açtı ufuktan,
Gelmesi yakınlaştı melekler günler sayar.
Âlimlerin hocası gönderilmişti Hakk’tan,
Fîzan'da çöl gecesi Nil'de yıldızlar kayar
Yere düştü bir inci müjdelerle âfaktan.

Horasan Belh şehrinde açtı arza gözünü,
Babası Bahâeddin, anne Mümine Hatun.
Bereket doldu semâ Hakk’a döndü özünü
Gökler sevinç içinde şeb-i yeldâ eflatun,
Kalbi sevgi aynası yansıtır pâk sözünü.

Aydınlatır âlemi, gül çehresi nur sîma,
Bilgelikte eşi yok, güneş misâli izi.
O âşıkların kutbu, “Kutlu Mürşid” dâima,
Kemâle erdi yaşı piri Şems-i Tebrizî;
Bilgi denizi berrâk hayat saçarken lem'a.

Hoşgörü ırmağında Kevser nur şelâlesi,
Kelebek kanadında ipek sim sırmasıyla,
Taç yaprağı açılmış ruhun beyaz lâlesi
Zulmete dalanlara sevgi haykırmasıyla
Efsunla billûrlaşmış aşkın neş'e şûlesi.

Çatlamış dudaklara âb-ı hayat sunarken,
Âşk mihrâbında dönen güle meftûn bülbüldür.
Coşar âhenkle kalbi döne döne yanarken,
Diken içinde sûzan açan bir güzel güldür
Hâbîb-i Kibriyâ’nın özlemini anarken.

Solmayan nâdide gül sevgi olup çağlayan,
Edep, ilimden önce; ilmi âmil bir âlim.
Dîvân-ı Kebîr yazan Mesnevî'de ağlayan,
Gülistanda açan nur ince pâk halim selim
Âşkta ummandır gönlü, yürek teli bağlayan.

Güneş zulmeti kovar nurlarını saçarken,
” Ne olursan ol yine gel! ” hakikattir yolu.(*)
Hayâ, iman cevheri başında pâk taç varken,
Sırrâ erer Mevlânâ yen içindedir kolu
Sevgi tomurcukları gülşeninde açarken.

Şahadet kokan güller salınırken enginde,
Tuğyanın kıyısında yaslı dünya virândır.
Dostluk, sevgi sunulur merhamet ahenginde,
Kanatları kırılmış masum canlar perrândır;
Kurtuluş reçetesi hoşgörünün renginde.

Kürdîli hicazkârda okunurken besteler,
Âsumanda gezinir yürek gamlı, derbeder.
Ney üflerken Mevlevî kumrular kafesteler,
Semâzenler dönerken gönülleri zapt eder;
Tülden kanatlarıyla melekler âhesteler.

Mevlevî Dergâhı’nda sedâ sunulur ân'a,
Peygamberin bağından kopup gelen bir güldür.
İnce ferasetiyle gözlerinde bir mâna,
Ebu Bekr’e dayanan şecâatli ak tüldür;
Bir gül olup gönülde, döner âşkla Mevlânâ.

Kefenine bürünmüş coşarken aşkta yelin,
Vuslata uzanır yol, şol âleme göçerken.
Yüreğin “Şeb-i Ârus”, beyaz duvaklı gelin,
Ölümsüzlük iksiri aşk şerbetin içerken;
Perdeler kalkar bir bir aralanır engelin.

11.04.2008 03:47

Düğün gecen kuruldu düğünün “kutlu“ olsun.
Ukbaya gittiğin an sanma bizden ıraktın
Mevlâ senden hoşnuttur kabrin nur ile dolsun
Sevgi sundun özünden gül sevgisi bıraktın,
Sen Hakk'a ulaştıran, marifet tacı yolsun.



Fatimâ Hümeyrâ KAVAK


(*) Ne olursan ol yine gel! Hz Mevlânâ'nın sözü...

Hz Mevlânâ efendimizi Rahmetle anıyoruz...Ruhu şad olsun...Allah O'ndan razı olsun...

30 Eylül 1207 Hz Mevlânâ'nın doğum günü bu şiir “Mevlana ve Hoşgörü” anısına yazıldı...


Mevlânâ vefâtından az önce talebelerini topladı. Şefkatle onlara baktı ve;

Vefâtımdan sonra hâtırınıza perişan ve huzursuz oluruz diye gelmesin. Ne hâlde olursanız olunuz, benimle olun. Beni hatırlayın. Allahü teâlânın izniyle size kendimi gösterir, maddî ve mânevî yardımlarda bulunurum. Karada ve denizde, Allahü teâlânın izniyle imdâdınıza yetişirim. Sözlerimi iyi dinleyiniz, size bâzı tavsiyelerde bulunacağım. Bunları işitenler, işitmeyenlere söylesinler. Gizli ve âşikâr Allahü teâlâdan korkunuz. Günahlardan sakınınız. Az yiyip, az uyuyup, az konuşunuz. Çok oruç tutunuz. Zamanlarınızı namaz kılarak değerlendirin. Şehveti terkediniz, sefihlerle, câhillerle mücâdele etmeyiniz. Ya hayır konuşunuz veya susunuz. İnsanların sıkıntılarına sabrediniz. Biliniz ki, insanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır.


Fatima Humeyra Kavak


Bu şiirin hikayesi:


Mevlânâ'nın Gönlü


Bir adam kötü yoldan para kazanip bununla kendisine bir inek alır.
Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış
olmak için bunu Hacı Bektas Veli'nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister.
O zamanlar dergâhlar ayni zamanda aşevi işlevi görüyordu. Durumu Hacı
Bektas Veli'ye anlatır ve Hacı Bektas Veli
- ' helal değildir ' diye bu kurbanı geri çevirir.
Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve ayni durumu Mevlana'ya anlatır.
Mevlana ise; bu hediyeyi kabul eder.
Adam ayni şeyi Hacı Bektas Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul
etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar.
Mevlana söyle der:
- Biz bir karga isek Hacı Bektas Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz.
O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.
Adam üşenmez kalkar Hacı Bektas dergâhı'na gider ve Hacı Bektas Veli'ye,
Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektas Veli'ye sorar.
Hacı Bektas da söyle der:
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir.
Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez.
Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.'
Böylesi tevazu ve incelikle, birbirlerini yermek yerine yüceltebilmeyi
becerebilen bir insan olmamız dileğiyle...


Gönderen: Fatima Humeyra Kavak
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 13.12.2009 21:10:00
Konu: - ♥ Şehidim •••♥ - NAZIM TÜRÜ:YUNUSCA
----------------------------------------
Biraz acele yazdim dinlenmemis bir siir umuyorum begeneceksiniz...

Yeni Edebi Akim =Gülce üyeleri güzel bir aksam dileklerimle.


Şehidim


Vatan bizim vatan! Bizler kardeşiz
Dost; akraba, ahbap, sevgili eşiz
Toprakta açan gül solsa sırdaşız
Şehidim; can veren asker! ..

Türlü oyunlara kanıp inanma
Bir kuklaya dünüp düşmana kanma
Münafik gerçek dost olacak sanma
Şehidim; kan veren asker! ..

Düşman içimizden türemiş çıkmış
Kardeşi kardeşe hasret bırakmış
Terör kan gözyaşı kin olup akmış
Şehidim; yön veren asker! ..

Ey bayrak dalgalan, şeref şan bizim
Uğruna dökülen aziz kan bizim
Vatana verilen beden can bizim
Şehidim; şan veren asker! ..

13.12.2009 19:23:00
Fatımâ Hümeyrâ Kavak

Ey Şehid Hesabını Sormaz İsek Namerdiz! ..







Gönderen: Refika Doğan
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 13.12.2009 21:04:00
Konu: Bir ' Zincirbent/Özge Paylaşımıyla, Merhaba Grubum' a, Dostlarıma, Can' larıma...
----------------------------------------
Gardaş…(Zincirbent/Özge - Erzurum şivesiyle)


Yedi bacı üç gardaş; garalı göz, galem gaş
Gaş kere akan özün acı duzunu yedi
Yediveren gülü mü; bir gazan on iki baş
İki baş soğan ile ekmeği dilimledi
Dilim dilimdi ciğer; nimeti düğümlendi
Düğümlü hençereye yağar zemheri gar, daş
Daşıran göz pınarı ağır ağır inledi
İnleyen nağme gibi hıçkırığı ünledi
Yedi bacı üç gardaş; garalı göz galem gaş
Gaş kere akan gözün acı duzunu yedi

-//-

Yerle bir edip hayat savuruyor ya, gardaş!
Dokundu gar daşına, aklına geldi derdi.
Derdi gibi soğuk yaş, dokunduğu gara daş
Daş ola bacı sene, sensiz nasıl ederdi
Eder eller bayramı, balasız gün kederdi
Kederin heybesine boşalttı çeşm’ inden yaş
Yaşlı iki mıdara ana baba, neyderdi?
Çıksında yola, nasıl? On’ u ayrı yerdeydi!
Yerle bir edip hayat savuruyor ya, gardaş…

Refika Doğan-Antalya /Aralık 2009




Gönderen: Ozan Sentezi
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 13.12.2009 19:51:00
Konu: Bundan Sonra...Yeni bir bulusma paylasimi
----------------------------------------
Bir adim atarim
On adim kacar
Kanatlanmis gibi
Muradim ucar
Hiclik urbasindan
Ünler bir nacar:

-Kapanmaz acik aralar
Uzar gider bundan sonra
Kabuga küskün yaralar
Azar gider bundan sonra..

Bu yol....
Yolcular...
Derler ya
Insan yolculukta taninir
Hani düsüp kendi derdine
Yoldasini yolda
Korlar ya....
Hani vefa issizligi
Delik desik eder de
Yüregini korlar ya....
Iste o ölüm sessizligi....
Ustura agzi:

-Ilkim aglar sonum gamli
Atesim,tütünüm demli
Bu Dünyaya bir anlamli
Nazar gider bundan sonra..

Aynalarda leke
Aynalarda kir
Kurum siringasi
Gözlerdeki sir
Insanin kimligi
Soyunur
Teke teke
Nasil direnir de
Nasil dayanir:

Gönlüm tartar kötü iyi
Kim kurnazdir kim enayi
Leb demeden leblebiyi
Sezer gider bundan sonra

Umut günes
Gözyaslarin yagmur olsun
Yeter ki
Inanc ile düssün tohum
Aci tarlasinda
Acar cicekler:

Ciger kebap yandi sine
Cenk yerine döndü sine
Elden önce kendisine
Kizar gider bundan sonra

Eledim unumu
Astim elegi
Emaneti hazir
Beklerim tereddütsüz
Canci melegi
Giydirir mi dostlar
Kolsuz yelegi

Kapi acip nedenime
Ve karismak madenime
Sentezi'yim bedenime
Mezar gider bundan sonra...




Gönderen: Fatima Humeyra Kavak
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 13.12.2009 14:02:00
Konu: ) Memnuniyetle neden olmasin....Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] ÖNEMLİDİR.... Güzel bir gün dileklerimle - ♥ Leylâ •••♥ -

) Memnuniyetle yazmak istedigim bir türde yardimci olacaksaniz neden olmasin? Onur duyarim....

Ben siir birakamam siirde beni birakamaz, ben siire asigim, böyle bir durumda tabiki denemedigim nazim türlerini denemek isterim,

Bu konuda Vuslati Osman hocamdan ders almaya hazirim.

Güzel bir hafta sonu dileklerimle...Acemice yazmis oldugum ilk hece siirlerimden birini paylasiyorum...

H a S R e t



Hasretiyle yandığım, derdim ağır sormayın;
Zebûn etti aşk beni, ıssız çöllere saldı...
Kölesiyim zincirsiz, yüzüme hiç vurmayın;
Beni benden kopardı, ölmeden canım aldı! ..
•••
Yâr ben bende deyilim, tüter aşkın serimde;
Adın sayıklar dilim, senden yadigâr kaldı...
Leylâ`yım yanıyorum, gece mehtap serinde;
Başa gelen çekilir, aşk beni benden aldı...
•••
Hasretin sinemde yâr, yanan nâzlı bir isyan;
Dönüp bir kez bakmadın, kavlimiz dilde kaldı...
Sen cânımdan ötesin, düşlerim ceşmi giryan;
Sensiz geçen zamanda, seni benden kim aldı? ..

Tarih: 01.06.2007 03:26:00

Fatimâ Hümeyrâ Kavak

Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  GÜLCE'DE 551.GÜN(18.03.2010)-2 Site Yönetimi 0 1,780 29/11/2012, 23:45
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 551.GÜN(18.03.2010)-1 Site Yönetimi 0 1,667 29/11/2012, 23:30
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 550.GÜN(17.03.2010) Site Yönetimi 0 1,674 29/11/2012, 22:49
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 549.GÜN(16.03.2010) Site Yönetimi 0 1,447 15/10/2012, 16:33
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 548.GÜN(15.03.2010) Site Yönetimi 0 1,625 15/10/2012, 11:37
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 547.GÜN(14.03.2010) Site Yönetimi 0 1,547 15/10/2012, 11:26
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 546.GÜN(13.03.2010) Site Yönetimi 0 1,710 15/10/2012, 10:54
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 545.GÜN(12.03.2010) Rahime Kaya 0 2,452 17/03/2011, 02:05
Son Mesaj: Rahime Kaya
  GÜLCE'DE 544.GÜN(11.03.2010) Rahime Kaya 0 1,751 17/03/2011, 02:00
Son Mesaj: Rahime Kaya
  GÜLCE'DE 543.GÜN(10.03.2010) Rahime Kaya 0 5,615 17/03/2011, 01:53
Son Mesaj: Rahime Kaya

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2022 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder