• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
GÜLCE'DE 503.GÜN(29.01.2010
Dışarıda Rahime Kaya
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2011
Mesaj Sayısı: 421
Konu Sayısı: 398
 
#1
19/02/2011, 17:31

Gönderen: MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 29.01.2010 21:14:00
Konu: NEFESİNE GÜL DÜŞTÜ SEVDALI ÇOCUKLARIN
----------------------------------------
NEFESİNE GÜL DÜŞTÜ SEVDALI ÇOCUKLARIN

-Üstad Mehmet ÖZDEMİR'e saygılarımla...

-I-
..................................'Bakışları kartal, elleri pençe'
..................................Yürekleri kadifece
..................................Çocuklar girerdi düşlerime
..................................Seneler, seneler önce...

En çok boy aynalarından görürdüm büyüdüğünüzü
Bulutlara selam götüren uçurtmanızın ipi bendim
Mavi yeşil bilyeniz, kırmızı bisikletiniz olurdum
Tökezleyip düşseniz, çizilse diz kapağınız
Acınızı duyardım anne-babanızdan evvel
Büyüdünüz, sizi ben büyüttüm can evimde
Beraber büyüdük anlayacağınız...

Duymadınız sancılı çağrılarımı,
Ve yaşamadınız acılarımı çığlık çığlık...
Mısra çöplüğünü temizleyende gül kokulu rüzgârlar
Tohum filiz, filiz fidan, fidan orman olanda
Geleceksiniz nefes nefese biliyorum
Biliyorum sığmayacak içiniz içinize
Asla kırgın değilim, kırılmadım, kırılamam ki size
Sabrımın menekşesi olup açacaksınız ellerimde
Hoş geldiniz diye sarılacağım
Safalar getirdiniz diye ciğerlerime çekeceğim kokunuzu
Dönüp kıbleye doğru,
Diz çöküp
Şükredeceğim...

-II-
Nefesine gül düştü sevdalı çocukların
Şekli bile değişti sonsuz yolculukların.

Doğurdu şiir ana Gülce'sini doğurdu
Emzirdi Türkçe Türkçe, hamurunu yoğurdu
Ondokuz parmak ile saatlerini kurdu
Nefesine gül düştü sevdalı çocukların.

Bir etti ayrıları, bitirdi kavgaları
Müjdeler olsun güne, çıktı sancak yukarı
Ufuklardan süpürdü, fırtına, bora, karı
Şekli bile değişti sonsuz yolculukların.

..................................Geldiler
..................................Geldiler baharla, muştularla geldiler
..................................Bir sohbete tutuştuk ortasında zamanın
..................................Yer, gök,eşya, mevsim
..................................Kulak verip dinlediler...

Yazılmadı son şiir, söylenmedi son söz daha
Dil tarlası işlenmedi, sürülmedik yerler var.
Yağmura gebe bulut, zaman geliyor aha
Sabrediniz çocuklar...

Sallanıyor portakal, kırılıyor dalında nar
Canlanacak yeniden alfabenin gül mevsimi
Gölgesi yeter bize ağlıyor bak koca çınar
Az kaldı, sabrediniz çocuklar...

Sırtında alıç heybesi Yunuslar dizi dizi
Gelecekler göreceksin, duyacaksın, bileceksin
Mevlâna dergâhına çökerekten dizimizi
Yedi kat göğe doğru süzülecek, süzüleceksin...

Yazılmadı son şiir, dizilmedi son mısra daha
Çağıracak Dedem Korkut, olacak dilde bahar
Maziden âtiye uzanacak ışık salkımı
Sabrediniz çocuklar...

..................................Şimdi ışık salkımı üzüm bağında
..................................Mısraları gülümseyen şiir güllerinin
..................................Arasındayım..
..................................Yüreğimde aynı sevdanın türküleri
..................................Süt aklığı zamanın
..................................Tam ortasındayım...


Mustafa CEYLAN




Gönderen: gülçocuk-serkan ökçe
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 29.01.2010 17:38:00
Konu: istanbul olurum
----------------------------------------
İstanbul Olurum

Sarı saçlı bir kız olur İstanbul
Buğday tenli bir oğlan
Taze odun fırını ekmeği kokar
Tuz kokar, gurbet kokar
Deniz kokar İstanbul

Uzun bacaklı
Narin bir kuğu gibidir İstanbul
Bir memleket
Şarkılar dökülür Kavruk dudaklardan
Şarkılar söyler bir memleket
Rüzgârlarına özgürlük ıslıklarını katıp
Üstünde mintandan ceket
Demini almış bir çay gibidir İstanbul

Kısrak gibidir
İlk mayalanan sevdadan
Gözlere sürülen o ışık
Öpüşmek gibi,
Sevişmek gibidir İstanbul
Masmavidir
Bir keman yayı gibi gerilir
Bir martı gibi kanatlanır
Sürgündür, sancıdır, gözyaşıdır İstanbul

Memleket,
Sigara kokar parmaklarım
Bir nefes İstanbul çekerim içime
Bir memleket,
Sürgüler sürülür üstüme
Girip döverler beni
Demir kapılardan
Açılıp yelkenlerinden,
Unutup acılarımı İstanbul olurum

Sarı saçlı bir kız olur İstanbul
Buğday tenli bir oğlan
Ne sorular sorarlar
Ne ben cevaplar veririm
Yumarım gözlerimi
Yumarım en sevdalı,
En asi bir İstanbul olurum

Serkan Ökçe




Gönderen: asuman soydan atasayar
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 29.01.2010 14:32:00
Konu: EY EFSUNi VARLIK (gülce-buluşma)
----------------------------------------
EY EFSUNi VARLIK (gülce-buluşma)

Sevginin sihirli elini
Hissedince yüreğim
Ne kar yağar mevsimden,
Ne fırtına duyulur seherlerimden...
Naif yürek, şefkat güvencesiyle
Yer bulur kendine sırça köşkünden...
Müşfik bakışın kristal okları
Ilık ılık yüreğe ulaşırken
Tatlı yaş akıtır gözlerimden...

Öksüzün eğik duran başına,
Aşığın kanlı gözyaşına,
Kararmış tüm ruhlara,
Şifasın...
İlaçsın...
Sıcak... sımsıcaksın...!

Böyle iklim yok başka,bahar çiçek vaktinde
Rüzgarın esintisi, mutlu yolun aktinde
Sabaha tatlı bir düş, ucsuz dalgalar boyu
Anne gönlü, dost kolu, sanki cennetin yolu...!

Ey sevginin engin gücü!
Ey efsuni varlık!
Sensiz hayat karabasan...
Gitme uzaklara ne olur!
Gel yüreğime yaslan!
Kalbe giden yollarda
Seninle oluyor ancak
Yalan dünya gülistan!

Asuman Soydan Atasayar
29.10.2010 Sydney




Gönderen: TekilDüny@lı/YusufBoz@n
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 29.01.2010 12:34:00
Konu: ÖZLEM (Gülce-Triyolemsi)
----------------------------------------
ÖZLEM (Gülce-Triyolemsi)

Bir hazan rüzgârı eser başımda;
Dökülür yaprağım bu genç yaşımda.

Sanma unuturum bu mevzu derin;
Yağmursun gecemde damlalar serin,
Hicranın bitimsiz bulunmaz yerin,
Bir hazan rüzgârı eser başımda.

Kalmaz ki bu aşkta ruhumda takat;
El ayak tutulur, olurum sakat.
Umutla yoluna bakarım fakat,
Dökülür yaprağım bu genç yaşımda.


Yusuf Bozan




Gönderen: Dertli Yürek
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 29.01.2010 12:07:00
Konu: ASIK KEVSERI ILE HAYIRLI CUMALAR
----------------------------------------
ASIK KEVSERI ILE HAYIRLI CUMALAR

Muhammed Mustafa (S.A.V)

İki cihan serverısın ya Muhammed Mustafa
Sen miracın esrarısın ya Muhammed Mustafa
Üç sefer ümmettim dedin eyledin arzı beyan
Derdimizin dermanısın ya Muhammed Mustafa

Adın Ahmed adın Mahmud adın güzel Muhammed
Nurun aydınlattı yeri göklerden indi rahmet
Cahiliye devri öldü alem oldu selamet
Kainatın Sultanısın ya Muhammed Mustafa

Hürmetinle halk eyledi on sekiz bin alemi
Sana geldi Kuran-i şan bize sundun kelamı
Kevseri der son nebimsin sana ettik selamı
Sen Resul-i Kibriyasın ya Muhammed Mustafa (s.a.v)
*** *** ***
PEYGAMBER EFENDİMİZE SAV. SALAVAT GETİRELİM
''ALLAHÜMME SÂLLİ ÂLÂ SEYYİDİNÂ MUHAMMEDİNİN VE ÂLÂ ALÎ SEYYİDİNÂ MUHAMMED''
*** *** ***
Ben sadece Allaha ve dinime aşığım
Peygamberim Muhammed o benim nur ışığım

Aşık Kevseri




Gönderen: Nermın Terzı Ankaralı Şiir Sevenler
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 29.01.2010 12:07:00
Konu: SON ŞİİRİMLE HAYIRLI CUMALAR ARKADAŞLAR
----------------------------------------
Söyle vefasız söyle

Amansız bir hastalık kol geziyor kalbimde
Hiç resmimiz yoktu ki şu sararan albümde

Efsunlu gözlerine gönül nasıl dayansın
Usul usul gelip de sen kalbime kayansın

Şahittir yaradanım ilk ve son olacaksın
Olmasam da kalbinde sen bende kalacaksın

Söyle vefasız söyle sensiz nasıl yaşarım
Ölmemek elde değil iste dağlar aşarım

Ne bilirdim sevdamı böyle hor göreceksin,
Seni seven şu kalbe kederler öreceksin

Hayallerimiz vardı çekip gittin amansız
Geleceğim diyorken neden vurdun zamansız

Efkârlandım yine ben sensizlik bana düştü
Gecenin bir yarısı gördüğüm yalnız düştü

Sayfalar dolup taştı şiirler yazdım sana
Bir gün gülmedi felek ağlarım yana yana

Seviyorsan az biraz kulak ver sözlerime
Geçip gidiyor ömür dön artık özlerine

Kaldı ellerim bom boş kırık dökük kalemim
Tutturmuşum bir şarkı''bana sor yalnızlığı...

Nermin Terzi




Gönderen: Mehmet Ozdemir 4
Alan: Grup: Gülce
Tarih: 29.01.2010 06:21:00
Konu: SETENAY GUAŞE (BULUŞMA)
----------------------------------------
SETENAY GUAŞE

I

Setenay
Ulu dağların soylu kızı
Eteklerinde ikincil dağlar uyur
Görkemli masalların perçeminde
Devlerin uykusu yok

Kartallara gökyüzüdür
Aslanlara mekân
Kafkas karlı dağların en parlak
En yalnız yıldızı

Setenay
Doğurur tarih
Doyurur sonsuzu parmaklarından

Çağıl çağıldır Kuban
Beyaz iplik gibi akar gider sonsuza
Yalınca bir sevdadır Kuban
Geniş omuzlarıyla akışı kadınca
Memeleri süt emzirir yada yabana
Ölümler çoğaltır çağlar boyu
Yağız bir kısrak gibi kadınlığı
Kadınlığı doğurgan

Setenay
Topuğundan kan fışkıran gül
Beyaz gülleri kana bulayan kadın
Eteğinde günden kalan artıklar
Suya verir ellerini çiçekleri sulayan kadın
Akıtır ter ırmağa
Ölümsüzdür aşkı serper ırmağa

Nart çobanı dert çobanı
Aşka gebe karşı yaka
Kadın lazım aşka yaka

Çağıl çağıldır Kuban
Suyu akar derince
Körpe bir taydır zaman

Çoban Setenay’ı içirir gözbebeklerine
Çobanın aşkı Setenay’ın gönlünde yıkanır
Kız tutulur çoban tutulur hayat unutulur

Setenay babasız çocukları alır düşlerine
Çoban gerer yayını ok gök kuşunun kanatlarında
Gök nefesli zamanlar geçer

Geceden sağar ikindi kuşlarını
Sırtında karlı kaf dağı
Zamanı eğirir nefesi kesik gagasız kuşlar
Huma daha doğmamıştı Setenay da doğmayacak

II.

Aşk içe genişleyen yazısız sözsüz söylem
İki bakış arası karmaşık düşsel eylem
Yüreğinde ısıtıp çoban oku gönderir
Setenay ateşlerde Setenay narda erir

Ok uçar rüzgâr gibi yel tutar nefesini
Su akar çağıl çağıl ırmak içer sesini
Ok aşk ıslıklarıyla saplanır kara taşa
Ana rahmi gibidir döllenir sırlı kaya

Setenay alır gider taşı koyar fırına
Taş büyür telaş büyür sır kalır mı yarına
Dokuz ay on gün dolar taştan ince ses gelir
Kayanın göbeğinden erkekçe nefes gelir

III.

Setenay günlere gün katar
Alır soluğu Lepş’in işliğinde
Lebş’in mahirdir elleri
Taşa vurur bıçağı taş yarılır karnından
Al kıvılcımlar saçan kızgın bir oğlan çıkar
Kurtlar ulur dağlarda kılıç çıkar kınından
Setenay‘ın eli yanar eteği yanar yüreği yanar
Çocuk kızgın bir ateş gibi

Lepş bebeği tutar maşa ile dizinden
Yedi kez kutsal suya daldırır
Yumuşakça dizleri demir maşa izinden
Ne ok işler ne kılıç çeliktir bedeni

Kılıçla saldıran çocuk Savsırıko
Savsırıko Kafkas dağına düşer
Bakışı kartal elleri pençe

Mehmet ÖZDEMİR

Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  GÜLCE'DE 551.GÜN(18.03.2010)-2 Site Yönetimi 0 1,780 29/11/2012, 23:45
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 551.GÜN(18.03.2010)-1 Site Yönetimi 0 1,667 29/11/2012, 23:30
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 550.GÜN(17.03.2010) Site Yönetimi 0 1,674 29/11/2012, 22:49
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 549.GÜN(16.03.2010) Site Yönetimi 0 1,447 15/10/2012, 16:33
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 548.GÜN(15.03.2010) Site Yönetimi 0 1,625 15/10/2012, 11:37
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 547.GÜN(14.03.2010) Site Yönetimi 0 1,547 15/10/2012, 11:26
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 546.GÜN(13.03.2010) Site Yönetimi 0 1,710 15/10/2012, 10:54
Son Mesaj: Site Yönetimi
  GÜLCE'DE 545.GÜN(12.03.2010) Rahime Kaya 0 2,452 17/03/2011, 02:05
Son Mesaj: Rahime Kaya
  GÜLCE'DE 544.GÜN(11.03.2010) Rahime Kaya 0 1,751 17/03/2011, 02:00
Son Mesaj: Rahime Kaya
  GÜLCE'DE 543.GÜN(10.03.2010) Rahime Kaya 0 5,615 17/03/2011, 01:53
Son Mesaj: Rahime Kaya

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2022 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder