GÜLCE'DE 25. GÜN (08.10.2008)
Kayıt Tarihi: 09.10.2008 ; Ekleyen: TekilDüny@lı/YusufBoz@n
08.10.2008
YENİ EDEBİ AKIMIMIZ GÜLCE'nin BİR ŞİİR ATÖLYESİ-FİKİR MEYDANI olarak görev yapmasını dilediğimiz antoloji com da oluşturulan GRUP'ta 25. gün gerçekleştirilen mesajlaşmalar aşağıdadır:
************************************************************************************************************************************************
08.10.2008
YENİ EDEBİ AKIMIMIZ GÜLCE'nin BİR ŞİİR ATÖLYESİ-FİKİR MEYDANI olarak görev yapmasını dilediğimiz antoloji com da oluşturulan GRUP'ta 25. gün gerçekleştirilen mesajlaşmalar aşağıdadır:
************************************************************************************************************************************************
Kimden: MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 8.10.2008 02:40 (GMT +2:00)
Konu: ÇEVİRİ-ÜÇGEN-ELEŞTİRİLERİNİZİ BEKLERİM(DON'T GO -STAY-)
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
******************************


Nazım Türü: ÜÇGEN
************************

GİTME KAL!

Sen
Gelir
Gidersin
Çiçeklenir
İçimdeki dal
Gerçeğe döner düş
Gerçeğe döner masal...
Kokun, nefesin, sesin
Odamı doldurur...
Tez biter zaman
Susar saat
Diyemem
Gitme
Kal! ...


Kal...
Canım,
Kal gülüm
Kal n'olursun,
Biraz daha kal...
Uzat ellerini
Öpeyim, koklayayım
Haydi sarıl boynuma
Bitsin yetimliğim
Ah bile demem
Çiçeğimi
Dalından
Kopar
Al...

Mustafa CEYLAN

******************************

DON'T GO -STAY-

You
Come
And go away.
On the branch of my heart
Comes into flowers.
Dream becomes real,
Legend becomes true.
My room is full of
Your smelling.breathe and voice.
Time passes quickly,
The clock becomes quiet.
I can't say
Don't go,
Stay.

Stay
My love,
My ROSA.
Stay please,
Little more.
Give me your hands.
Let me smell,kiss.
Embrace my neck,please.
Let it be
At the end of my loneliness.
I can't say anything
Pick my flower up
From ıts branch
Take.

Mustafa CEYLAN
Çeviri: Ayşenur Ökten İZGİN
************************************************************************
Kimden: Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 8.10.2008 02:45 (GMT +2:00)
Konu: Yn: Buluşma olabilir mi?
NAZIM TÜRÜ:BULUŞMA
******************

1-HECE-SERBEST Tartışma ve kavgalarına son veren bir nazım türüdür.
2-Hece vezni ile serbesti, bir şiir bünyesinde buluşturmaktadır.
3-Oluşumu şöyledir:

-
-
-
- (Dörtlük: hece vezniyle yazılmış)
...................................
................................................
..............................
............
......................(Serbest mısralar-mısra sayısı şairin isteğine bağlıdır.)

Yani;

-(Hece vezniyle yazılmış dörtlük)
-(Serbest mısralar)

VEYA BUNUN TERSİ DE OLABİLİR

-(Serbest mısralar)
-(Hece veniyle yazılmış dörtlük)

4-Hece vezniyle yazılmış dörtlük' ün kafiye yapısı, hece sayısı, kalıbı tamamen şairin isteğine bağlıdır. Şair dilerse Hece ile yazılacak bölümü dörtlük değil, beşlik, altılık mısralardan veya değişik hece türleri ile de oluşturabilir. Yeter ki, hece-serbest buluşmasını gerçekleştirsin. Adı gibi BULUŞMA olsun.

5-Şiirin uzunluk,kısalık durumları tamamen şairin isteğine bağlıdır.



Saygılarımla.

Mustafa CEYLAN



Sevgili Rengin hanım, yukarıda BULUŞMA kısa özeti var. Yeniden okuyunca biliyorum ki daha iyi anlayarak eksikleri tamamlayacaksınız. Başarı dileklerimle, dostça..Refika Doğan


Ne iyi oldu da / rastladım sana,………………….=6+5=11
Ahh…Ah Adnan abi,/ söyletme beni; ……………=6+5=11
Sen bilirsin beni,/ deşme derdimi………………..=6+5=11
Hani yüreği cevher,/ sözü bir “o” dendi mi……...=7+7=14
Nerde delikanlılık,/bunca şeye değdi mi………..=7+7=14
Aşk ile başlarmış /bütün sevdalar………………..=6+5=11
Coşkun ırmak gibi /taşar sevgiler………………..=6+5=11
Kalp yenik düşünce,/bir tek cümleye…………….=6+5=11
Ayrılık vaktidir gönül küsmeye…………………….=6+5=11 Şu halde, bu kıtada, (Serbest) olarak belirttiğiniz mısralar SERBEST değil…
************************************************************************
Kimden: MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 8.10.2008 04:04 (GMT +2:00)
Konu: Yn: Yn: Buluşma olabilir mi?
Evet;
İki yıl önce kaleme alınmış bir 'Adnan Abi' şiiri;
Rengin kardeşim BULUŞMA ' ya uygun mudur diye sormakta,
Refika DOĞAN kardeşimiz hecelerden bahsetmiş, BAKALIM, şimdi analiz edelim birlikte olmaz mı?

BULUŞMA NAZIM ÖNERİ'miz, HECE ve SERBEST kavgasına son veren ve her iki bizim olanı bir araya, bir şiirde buluşturan bir nazım türüdür. Şiirin bütününde şair elbette özgür olacak ve buluşmayı temin edecektir.

Şiiri tümüyle HECE ölçüsüne göre irdeleyelim bakalım;

Adnan Abi

Ne iyi oldu da/ rastladım sana,......................6+5=11(a)
Ahh…Ah Adnan abi/ söyletme beni; ..............6+5=11(b)
Sen bilirsin beni,/deşme derdimi...................6+5=11©
Hani yüreği cevher,/sözü bir “o” dendi mi...... 7+7=14(d)
Nerde delikanlılık/ bunca şeye değdi mi........7+7=14(d)
Aşk ile başlarmış /bütün sevdalar................6+5=11(e)
Coşkun ırmak gibi/ taşar sevgiler.................6+5=11(e)
Kalp yenik düşünce,/bir tek cümleye...........6+5=11(f) cüm=KÖK,leye=redif
Ayrılık vaktidir /gönül küsmeye....................6+5=11(f değil]küs(KÖK) , leye=redif

Dertliyim hem de çok, /gel otur şöyle,...............6+5=11(g)
Ahh…Ah Adnan abi, /söyletme beni; ................6+5=11(h)
Anlatmıştım sana, /deli yüreğim........................6+5=11(ı)
Hani eser de rüzgar, /savurur ya insanı..............7+7=14(i)
Anlamazsın ilk başta,/ göz gördüğünce mavi.....7+7=14(i değil KAFİYE hatası-zayıf ses uyumu)
Türküler çalınır,/ gönül sazdadır.........................6+5=11(j)
Nefisler halayda,/ mevsim yazdadır...................6+5=11(j)
İnce ince işler, /kurulur tuzak...........................6+5=11(k)
Meclisten dışarı,/ söz olur kurak.......................6+5=11(k değil, kur=KÖK, ak=REDİF, KURAK ile TUZAK kafiye değildir bana göre)

Bir kahve içimi,/ oldu mu böyle,.......................6+5=11(l)
Ahh…Ah Adnan abi, /söyletme beni; ..............6+5=11(m)
Hatırlarsan eğer,/ürkek yüreğim......................6+5=11(n)
Hani sevdalı gönül,/ kör olur görmezmiş ya.....7+7=14(o)
Bulutların üstünde /uçar mutluluktan ya...........7+7=14(ya=REDİF, görmezmiş ile mutluluktan KAFİYE değildir bana göre)
Karardı bulutlar, /şimşek çakınca....................6+5=11(ö)
Adres sormaz kurşun/ gibi akınca.................6+5=11(ö)
Yaktı yüreğimi,/yaktı bedeni...........................6+5=11(p)
Çözemedim bilmem /nedir nedeni..................6+5=11(p)

Dinle anlatayım, /ihanetleri,...........................6+5=11®
Ahh…Adnan abi ah, /söyletme beni; .............6+5=11(s)
Bahsetmiştim sana, /saftır yüreğim...............6+5=11(ş)
Hani menfaatlerin /gölgesi düşer dosta..........7+7=14(t)
Dost bildiklerin /bürünürler bir posta...............7+7=14(t)
Gözün açılınca /iş işten geçer.......................6+5=11(u)
Kuzu olmak zordur,/ kurt iyi seçer.................6+5=11(u)
Ders çıkarmak gerek,/ küpe dolmalı..............6+5=11(ü)
Hayat taşkın ırmak, /köprü olmalı.................6+5=11(ü)

Gördün işte beni, /böyledir halim,.................6+5=11(v)
Ahh…Ah Adnan abi, /söyletme beni; ............6+5=11(y)
Sen anlarsın beni, /garip yüreğim.................6+5=11(z)
Bir karabasan gibi /vefasızlık çökünce..........7+7=14(x)
Gönül ıstırap çeker /zaten hayli yükünce.....7+7=14(x)
Entrika kol gezip /insan avlıyor....................6+5=11(q)
Saf yürekler kanıp,/ buna ağlıyor.................6+5=11(q)
Uğradım dostlarım /en büyük derde.............6+5=11(w)
Oyun bitti işte, /artık son perde...................6+5=11(w)

Ahh… Adnan abi ah, /söyletme beni,..........6+5=11(*)
Sen bilirsin beni,/ deşme derdimi...............6+5=11([)
Sen ona /selam söyle…...........................3+4=7(])

Rengin Alacaatlı

Şimdi de SERBEST bakımından inceleyelim.
SERBEST diye belirttiği mısraları alt alta yazalım;


Ne iyi oldu da/ rastladım sana,.....................6+5=11(a)
Ahh…Ah Adnan abi/ söyletme beni; .............6+5=11(2)
Sen bilirsin beni,/deşme derdimi...................6+5=11(3)
*
Dertliyim hem de çok, /gel otur şöyle,...........6+5=11(g)
Ahh…Ah Adnan abi, /söyletme beni; ...........6+5=11(2)
Anlatmıştım sana, /deli yüreğim...................6+5=11(4)
*
Bir kahve içimi,/ oldu mu böyle,....................6+5=11(g)
Ahh…Ah Adnan abi, /söyletme beni; ............6+5=11(2)
Hatırlarsan eğer,/ürkek yüreğim....................6+5=11(5)
*
Dinle anlatayım, /ihanetleri,..........................6+5=11®
Ahh…Adnan abi ah, /söyletme beni; ............6+5=11(2)
Bahsetmiştim sana, /saftır yüreğim...............6+5=11(6)
*
Gördün işte beni, /böyledir halim,.................6+5=11(v)
Ahh…Ah Adnan abi, /söyletme beni; ............6+5=11(2)
Sen anlarsın beni, /garip yüreğim.................6+5=11(7)
*
Ahh… Adnan abi ah, /söyletme beni,............6+5=11(2)
Sen bilirsin beni,/ deşme derdimi.................6+5=11(3)
Sen ona /selam söyle….............................3+4=7(])

Burada;
Ahh…Ah Adnan abi/ söyletme beni; .............6+5=11(2) Tekrar eden mısra olup; sadece son kuple' de yerini değiştirmiş.
(3) ile numaraldırdığımız mısralar da
Sen bilirsin beni,/deşme derdimi...................6+5=11(3) Tekrar eden mısralar olup; 2 kez-sadece son kuple' de yerini değiştirmiş.
(4) (5) (6) (7) ile numaralandırdığımız mısralar da YÜREĞİM sözcüğü
Anlatmıştım sana, /deli yüreğim...................6+5=11(4)
Hatırlarsan eğer,/ürkek yüreğim....................6+5=11(5)
Bahsetmiştim sana, /saftır yüreğim...............6+5=11(6)
Sen anlarsın beni, /garip yüreğim.................6+5=11(7) şeklinde kuplelerde YÜREK'in(deli, ürkek, saf, garip) olduğunu ifade etmiştir.

Şimdi;
BULUŞMA NAZIM TÜRÜ'müzde elbette şair SERBEST dizelerinin oluşumunda serbest olacaktır. Burada Rengin Kardeşimiz, bir çeşit BULUŞMA NAZIM TÜRÜ, yazmışsa da, görüleceği gibi SERBEST' te pek de ÖZGÜR DAVRANMAMIŞ, tekerrür sanatından faydalanmaya çalışmış. Hem ölçülü ve hem de tekrarlı bir yaklaşım yani...

SONUÇ:


ŞEKİL-KALIP-VEZİN esas şiire bizi ulaştıran bir vasıta, sadece bir araçtır. Esas olan güzelden daha güzeli yakalamak, has şiiri ortaya koymaktır. Araçlar, amaç olamaz.
Bizim bu GÜLCE AKMIMIZDA da önerdiğimiz tüm araçlar, sadece öz'ün özünü yakalamak içindir, öyle değil mi?

Rengin ALACATLI' nın iki yıl önce kaleme aldığı bu BULUŞMA' DAN DAHA GÜZEL BULUŞMA ŞİİRLERİ KALEME ALACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUM.

Saygılarımla...
************************************************************************
Kimden: Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 8.10.2008 04:05 (GMT +2:00)
Konu: Gülce' mize Hoşgeldiniz, Saygıdeğer 'Ozan Sentezi' Gültekin Bey...
Ukde
Hasan,,
Ha da sen..
Ülkemin güzel çocuğu

Beraber büyüdük bu sokaklarda
Kolkola gezerdik hatırlar mısın
ÇayIrlar plajdi kızılırmakta
Balıkdık, yüzerdik hatırlar mısın


Fakirdik..
Sokaklarımız çamurdu.
Televizyonla tanışmamıştık henüz,

Donardı camlarda geceki buhar
Çigdemli nevruzlu gelirdi bahar
Kolye niyetiyle alıcı zahar
İpliğe dizerdik hatırIlar mısın


Hasan,
Seni hiç unutmadım..
Ne güzel arkadaştık biz.
Güvercinlere sevdalıydık
İkimiz..

Uçan güvercinler bize huzurdu
Dağ,tepe mutluluk göze huzurdu,
Kuşları seyretmek göze huzurdu,
Çakılı nazardık hatırlar mısın


Güvercin süzülür, biz süzülürdük
Doruklara sıçrar idi sevgimiz..
Dışımız nasılsa
Oydu içimiz..

Musluk,maşrabamız,leğenimiz bir
Soframız aynıydı, öğünümüz bir
Cenazemiz birdi, düğünümüz bir
Halaya sızardık hatırlar mısın


Kaynardı kanımız
Davul zurnayla
Çınlardı adeta tey teylerimiz
Dost doluydu
Dört yanımız

Hem salıncak hem atlataç ipimiz
Bir servetti sanki naylon topumuz
Şölen türbünüydü sanki kapımız
Oynardık,azardık hatırlar mısın

Çember cevirdigimiz
Yolları düşün..
Uçurtmamız kavaklara takıldı
Topacımızın vınlayışında
Çocuklugumuz kaldı
Güvercinlerimizi kediye kaptırdık..
Yıl Bin dokuz yüz yetmiş altı…

Ağır ağır iklimimiz değişti
Sargın kollar birbiriyle boguştu
Kocaman memleket sanki koğuştu
Gölgeye kızardık hatırlar mısın

O nasıl iklimdi
Nasıl cendere
Düşman olmuş idik
Göz göre göre....

Girdi aramıza ayaz duvarlar
İnsanlık öldüren o yoz duvarlar
Neler çekti bizden beyaz duvarlar
Slogan yazardık hatırlar mısın

Cücecik bilgiyle
Fikir sahibi...
Farkedemdik
Boynumuzdaki ipi
Konuşmayı, dialoğu bırak
Hayvan adetince
Koklaşamadık bile
Kestik selamı sabahı..

Köreldi kökünden sevgi kurnamız
Hiddet üfülerdi ağız, burnumuz
Türkülerden bile ağrır karnımız
Çalana kızardık hatırlar mısın

Bölündük
İğneden ipliğe
Sözde
Halk için çalışıyorduk.
Oysa düşman yapmazdı
Yaptığımızı...

Savaş alanıydı vatan velhasıl
Almanyaya kactım ben usul usul
Diyeceğim o ki gardaşim asıl
Ayaklı mezardık hatırlar mısın

Halbuki gardaş
Derinimde seni seviyordum
Seve seve
Düşman görünüyordum.
Bir bilsen içimi
Kendi kendimi yiyordum
Gene de aradaki barikatları aşamıyor
Yanımdaki sana ulaşamıyordum

Otuz yıl görmedi Sentezi seni
Barikattan değil hayat nedeni
Dağ eyledim içimdeki sevdanı
Zaten hep hazırdık hatırlar mısın

Ukde yırtar oldu
İçimi gayri
Ezdim ufaladım
Suçumu gayri
Şimdi duy
Su gibi berrak
Kar gibi ak
Sevgilerim Hasan diye akacak..
Seni sevdim hep sevdim
Hep seveceğim
Gayrı aramıza hiç bir güç
Barikat sokamayacak
İnmeyecek sevgi adına dikilmiş bayrak
Yeşerecek bu toprak.....


Ozan Sentezi



Bir zamanlar sevgiyle, dostlukla, insanlıkla dolu kirletilmemiş yüreklerin öyküsü.. Bu öyküye muhatap olan iki kapı komşusu, iki can ciğer kuzu sarması çocuğun çocukluktan ergenliğe ve nihayet yetkinliğe giden yolda içi boş şablonlarla biribirine düşman edilişinin, yüreklerine onlarca çizik atılışının öyküsü...

Her çocuk gibi... Her çocuğun yaşadığı çocukluk anılarında olduğu gibi yaşanan güzellikler...Yoksul ama erdemli...Bahar'ların, kışların, uçurtmaların derinliğindeki gizemi algılayabilen çocuk yüreğinin sımsıcacık özüyle yaşanan yoksul ama paylaşan, hem ağlayıp hem coşan çocukluk..Ağlatırken en safi duyguların tatlılığında gülümseten hayat..

Güvercinlerin sadistçe vurulmadığı...Avuçlarda sevgiyle okşanıp beslendiği çocukluk...Özgürce uçuşan kuşların kaanatlarında yaşam hayallerinin kurulduğu...Gerçek anlamda dingin, sevecen yüreklerin yaşamı el yordamıyla öğrenmeye çalıştığı çocukluk...İçiyle dışının bir olduğu onurlu hayatların çocukluğu..Yediğiyle içtiğini..Acısıyla tatlısını paylaşan çocukluk... Varda da yokta da yanyana, gönül gönüle olan...Karanlığında, aydınlığında...Toy'unda, ağıtında bir olabilen çocukluk;
Bir gün geliyor ki,toza dumana bulanıyor...Dostça, sevgiyle sarılı kollar biribirinden -kendilerininde anlayamadığı, başka zamanların, başka kültürlerin başkaca söylemleriyle asla anlayamadıkları eylemlere dönüşen birer keskin kılıç oluyor...İçeriğini, dilini, dinini anlayamadığı söylemlerle bir an hayal dünyasının o keşfedilmemiş safi kıvrımlarında kendince yeni hayat ararlar, bulacakları sanrısıyla...Bilgilerin derinliksiz cüceliği bedenlerin gelişmiş körpeliğinde devleşiyor o an...

Ve o bildik tuzaklar...İplerin görünmeyen ellerde olduğu, kardeşin kardeşe kalleşçe kırdırıldığı o günler..Kullanılan ve kullananlar..Kullanılanların al kanıyla beslenenlerin ortalığı kasıp kavurduğu yıllar..Genç...Gençlik..İdeoloji..Umut..Hayal, Düş ve Gelecek...Sahi mutluluk nerdeydi? Bunların hangisiyle kısa yoldan varılabilirdi hayal edilene...Hayal neydi, nasıldı? Öylesine temiz, saf yürekler ne bilsin hayalin gerçeğini yalanını...Ne bilsin kendi geleceğini,kendi hayalini kendi eliyle o gizli el' e, yukardan kukla oynatanlara teslim ettiğini...

Ve bölünme başlar..Can alıcı kırılma noktası...Yiten umutlar, kararan hayatlar, sönen ocaklar, evlatsız analar- babalar..Anansız- babasız- yârsız evlatlar..Kayıp giden hayat, yitik yaşamlar...Olan bir kardeş kavgasından da öte; bir ülkenin, bir halkın, bütün değerleriyle varlık nedenine ihanet...Sağ duyu nerede..? Sağ duyunun arka cebe atıldığı hain yıllar..

Yüreklerinde sevgi, yaşamlarında barış hakimken zoraki düşman postuna büründürülen kardeşler.. İçi yanarken dışı yakan kardeşler..Ezilirken ezen, düşmanı yanlış yerde, yanlış noktada gören ve vuran kardeşler...Yaptıklarının aslında hiç de özlerindeki asıl olanı yansıtmadığını anlayarak kendinden kaçan, utanç dolu kardeşler; birgün utandıkları yüzleriyle aynaya bakarak kendilerini, yaptıklarını ve özde muhafaza ettiklerini sorgularlar...Üstün çıkan ÖZ olur...Yani sevgi..Yani kardeşlik..Yani barış ve yaşama aşkı, hayat...İşte o noktada kırılanlar yeniden onarılmaya, yaralar sarılmaya, sevi gülleri yeniden ve daha bir emekle karılmaya başlanıyor...Bir zaman yanında ki uzağı göremezken uzaktaki yakını görür olan çocuk...Bedelini en ağır şekliyle ödediği gençliğine yanarak zararın neresinden dönse kâr bilen çocuk..Utancını hayatın anlamlı ama acı bir deneyimi sayarak kirlettiği yüreiğini özenle ve bir daha kirletilmesine fırsat vermeme istenciyle temizliyor; sevgisine, dostluğuna, yüreğine sarılarak yeniden...Dostarı, sevdikleri artık avuçları içinde sımsıkı tutunuyor, güvercinleriyle birlikte.. Ve bilginin, kendini aşmanın yine kendi emeği, kendi özü ve kendi iradesiyle olanaklı olacağının anlaşılır dinginliği içinde döker yüreğini dizelerine; Bu sefer hayat daha bir yaşanılır, daha anlamlanır gözünde...
Değerli ozanım 'Ozan Sentezi', sözcüklerle ifademde yetersiz kaldığım - hele ki şu final dizeleriniz..! -

Halbuki gardaş
Derinimde seni seviyordum
Seve seve
Düşman görünüyordum.
Bir bilsen içimi
Kendi kendimi yiyordum
Gene de aradaki barikatları aşamıyor
Yanımdaki sana ulaşamıyordum

Otuz yıl görmedi Sentezi seni
Barikattan değil hayat nedeni
Dağ eyledim içimdeki sevdanı
Zaten hep hazırdık hatırlar mısın

Ukde yırtar oldu
İçimi gayri
Ezdim ufaladım
Suçumu gayri
Şimdi duy
Su gibi berrak
Kar gibi ak
Sevgilerim Hasan diye akacak..
Seni sevdim hep sevdim
Hep seveceğim
Gayrı aramıza hiç bir güç
Barikat sokamayacak
İnmeyecek sevgi adına dikilmiş bayrak
Yeşerecek bu toprak..... '
'
dizeleriniz karşısında saygıyla eğilip, yaşamdaki onurlu duruşunuza dayanak özünüzün yeni nesillerce de örnek alınmasını dilerim. Yeni Edebi Akım Gülce' mize böylesine derin, anlamlı, insancıl duygu ve düşüncelerin nakış gibi işlendiği şiirinizle..Yaşanmış bir hayatın edebi güzelliklerle yazıya aktarılmasından çok mutlandım, onur duydum şahsım ve grubumuz adına. Gerçeğin gül yapraklarında yeniden ve kalıcı bir şekilde hayat bulması..Bir dönemin iyi kötü yaşanmışlıklarıyla sorgulanması adına yazılan gülce şiirinizle yeni edebi akıma verdiğiniz destek ve ilgiye teşekkürlerimle ' HOŞGELDİNİZ ' aramıza, Gülce' mize, diyorum..Başarılarınızın devamı dileklerimle dostça...RefikaDoğan
************************************************************************
Kimden: MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 56)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 8.10.2008 04:19 (GMT +2:00)
Konu: Yn: Gülce' mize Hoşgeldiniz, Gülten Ertürk, Feriha Ceylan ve 'Ozan Sentezi' miz...
Evettttttttttttt;
İşte BULUŞMA NAZIM TÜRÜ'nün ENFES BİR ÖRNEĞİ.
Demin Rengin KARDEŞİ'in BULUŞMA olabilir mi diye sorduğu iki yıl önce yazdığı şiir de de benim asıl söylemek istediğim de buydu.
İki vezin, iki kardeş el ele, yürek yüreğe buluşmalı. Zorlanmamalı. Ölçülü olacaksa buluşma, candan sarmalı, içten, sıcacık.
Vezinler arasındaki geçişler ve söylemler de çok önem arzetmekte tabi.

Dedikten sonra;
Daha önce de grubumuza güzel örnekleriyle gelen Gülten ERTÜRK ve Feriha CEYLAN kardeşlerime
ve
Bu nefis BULUŞMA'sıyla bizimle buluşan Ozan SENTEİZ'mize
Ben de
HOŞ GELDİNİZ, SAFALAR GETİRDİNİZ diyorum...
************************************************************************


GÜLCE'DE 26. GÜN (09.10.2008)
Kayıt Tarihi: 11.10.2008 ; Ekleyen: TekilDüny@lı/YusufBoz@n
09.10.2008
YENİ EDEBİ AKIMIMIZ GÜLCE'nin BİR ŞİİR ATÖLYESİ-FİKİR MEYDANI olarak görev yapmasını dilediğimiz antoloji com da oluşturulan GRUP'ta 26. gün gerçekleştirilen mesajlaşmalar aşağıdadır:
************************************************************************************************************************************************
09.10.2008
YENİ EDEBİ AKIMIMIZ GÜLCE'nin BİR ŞİİR ATÖLYESİ-FİKİR MEYDANI olarak görev yapmasını dilediğimiz antoloji com da oluşturulan GRUP'ta 26. gün gerçekleştirilen mesajlaşmalar aşağıdadır:
************************************************************************************************************************************************
Kimden: Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 01:30 (GMT +2:00)
Konu: Yn: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] ÜÇGEN Şiir üzerine yorum ve eleştiriler...
Merhaba saygıdeğer dostlarım, can'larım., Değerli yorumlarınızla - olumlu/olumsuz- attığımız adımların bizi daha ileriye taşıyacağından emin olarak teşekkür ediyor, bu yorumların her birimiz için sürekliliğini, dostça paylaşımını diliyorum. Kollektif aklın ve duyguları besleyen yüreğin birlikteliğinde yol alacağız ömrümüz ve kalemimiz yettiğince, şiir için, şiirle..

Tutarlı, üretken, seviyeli ve saygın eleştiriye açık olduğumuz sürece biribirimizi tamamlayarak mesafe alacağız bu yolda...İletilerde Afet hanım,' illâ da üçgen şiire sadık kalınmalı mı? ' diye soruyor ve beraberinde çeşitli şekillerde şiir üretmekten bahsediyor. Şimdi, şiirlerin türleri,açılımları yeterince açıklanmış olup her şiir kendi tanımıyla anlamlandırılmış, bütünlük sağlanmıştır. Üçgen şiir şematik olarak üçgene benzediğinden, o kural içinde yazılması gerekir. ÜÇGEN adını bu yüzden almıştır. Ama siz buna kendinizden katkılar eklemek veya başka bir şey üretmek isterseniz buna engel olacak bir neden yoktur.Yeter ki yapmak istediğinizin ne/nasıl bir şey olacağı konusunda hedefinizi çizin, üretin ve paylaşın.Kimse kimseye illâ da şu şekilde şiir yazın demiyor, diyemez de..Ama mevcut bir isim altında ki şiiri yazacaksak elbette ki -disipline bir anlayışla- onu kendi kuralları içinde yazmamız gerekir. Bu bir ÜÇGEN şiir olabilir, bir BULUŞMA veya ÇAPRAZLAMA, vs.... Yaratıcı zekâ, bilgi, yürek ve estetik anlayış bir araya getirilerek istenilen sonuca gidilebilir. Bu da elbette zaman, çaba, sabır ve azimle olur. Ben inanıyorum sizlerin daha nice GÜLCE' ler çıkaracağınıza ve yine inanıyorum ki, biribirimizden öğreneceğimiz çok şey var bu yolda. Hepinize sonsuz saygı, sevgi ve dost selâmlarımla..RefikaDoğan
************************************************************************
Kimden: Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 02:08 (GMT +2:00)
Konu: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] ÇEVİRİ-ÜÇGEN-ELEŞTİRİLERİNİZİ BEKLERİM(DON'T GO -STAY-)
Saygıdeğer hocamız Mustafa CEYLAN' nın bu temennisini yerine getirmek elbette ki şiirin çevirsinin yapıldığı dili bilen dostlarımızın işi. Zira DİL ve ÇEVİRİ kolay iş değil! Bu konuda otorite nice dostlarımız var. Biliyor, İnanıyorum ki; bu konuda çevirmen dostlarımız dostça paylaşım anlayışıyla desteklerini esirgemeyeceklerdir..Türkçe olarak zaten hak ettiği yerde olan bir şiire yabancı bir dilden -bu dili bilmeyen biri olarak- değerlendirme de bulunmak abesle iştiğal olur tabii ki. Ne zaman ki lâyıkıyle yapılan bu çeviriler ülke sınırları dışında paylaşılır, işte o zaman şairin ve şiirin evrenselliği söz konusu olur; kendi kültürünü harmanlayarak farklı kültürlerle, akar evrene, insana, özüyle... RefikaDoğan
************************************************************************
Kimden: Ozan Sentezi/Gültekin Toga (Bay, 46)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 15:47 (GMT +2:00)
Konu: Yn: [yeni-edebi-akim..] ' UKTE' ile Yeni Edebi Akım Gülce' de BULUŞAN saygıdeğer ozanım 'Ozan Sentezi', hoşgeldiniz...
Zaman ayirip yapmis oldugunuz bu tahlil icin cok tesekkür ediyorum Refika Hanim...Siir tadindaydi gercekten..Bütünüyle örtüsen duygularin kaleminizden aksi sedasini duydum.Yeniden duygulandim..Gelecege dah bir umutla baktim..Gülce ikliminin herkesi sarmasi dielgiyle
************************************************************************
Kimden: Ozan Sentezi/Gültekin Toga (Bay, 46)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 15:51 (GMT +2:00)
Konu: Yn: [yeni-edebi-akim..] ÜÇGEN Şiir üzerine yorum ve eleştiriler...
Güzel gercekten insan tanidikca alistikca daha farkina variyor..Bu akimin ben MÜZIKTE de yeni makamlar üretecegini düsünüyorum...
************************************************************************
Kimden: Mehmet_Nacar (Bay, 62)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 20:50 (GMT +2:00)
Konu: AĞLAMADAN GİT
Ağlamadan Git

Büyülü dünyamsın, bana sorarsan,
Alıngan aklında süsüm gibisin.
Kendince kurulur, kafa yorarsan,
Yağmurlar yağdıran mevsim gibisin.

Hadi anlat bana, değişen ne var?
Üfledin yıkıldı, çelikten duvar.
Gözlerin cennetten çöllere kovar,
Vefasız bahtıma küsüm gibisin.

Duygudan tepside gönlünü verdin?
Sevdanın sırrını önüme serdin.
Dünyada ahrette seninim derdin,
Şimdi kan davalı hasım gibisin.

Güneşin ufukta, yüzün süzülmüş,
Sevdamız sararmış, büyü bozulmuş,
Mermerin üstüne gamla yazılmış,
Mezarlık gönlümde isim gibisin.

Yüreği yaralım, eli maşalım,
Uzat ellerini vedalaşalım.
Baharın başında kuruyan dalım.
Ömrümde demlenen yasım gibisin.

Mehmet Nacar
************************************************************************
Kimden: Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 21:43 (GMT +2:00)
Konu: Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] ÜÇGEN Şiir üzerine yorum ve eleştiriler...
Merhaba..Değerli yorumlarınıza teşekkürler Ozanım., Gerçekten her yeni ilk anda karmaşık gelebilir, anlaşılamayabilir ancak, samimi çabalarla zamanla daha anlaşılır hale gelerek -belki de- o yeninin / yeniliğin odağına sizi koyabiliyor..Başlangıçtan bu yana başarılı paylaşımlarıyla bizleri yalnız bırakmayan dostlarımız gibi sizlerin de bu yeni / yenilikte başarılı yapıtlar ortaya koyacağınıza inancım tamdır. Dostça paylaşım dilekleklerimle...RefikaDoğan
************************************************************************
Kimden: Ozan Sentezi/Gültekin Toga (Bay, 46)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 21:52 (GMT +2:00)
Konu: Efsane Gül yeni hece nazmı gülcenin tekil metoduyla yazdığım şiiri paylaşima sunuyorum selam
Yeni hece nazmı gülcenin tekil metoduyla yazdığım şiiri paylaşima sunuyorum.Gönğl dolusu selam ve sevgilerimle dostlar





Efsane Gül

Uçacağım; kanat yok
Çıkacağım; güç yok, takat yok
Bir kul için bundan acı tokat yok..
Doruklarda açmış; bana efsane gülüm...

Zevali çok yakındı
Sayılı an günde ikindi
O can seher vakti bende ikindi
Kan döker guruba al,al baksana yolum..

Bağrı yanık olarak
El sallıyor Sentezi´ye bak
Artık baykuş gelir konuk olarak
Döndü sürü girmiş bağa,bostana halim..

Ozan Sentezi





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


-----
Bu şiirin hikayesi:

Mustafa Ceylan Hocamın başlattığı gülce hece nazmının tekil kalıbıyla yazılmıştır..Buradan Mustafa Ceylan Hocaya Teşekkür ediyorum..

Bir kıtadaki her mısra ayrı tekil hecelerden oluşuyor
7,9,11,13 gibi....Bu metotla farklı tekil hece sayıları da kullanılabilir..Hocamın dediği gibi Maksat güzeli bulmaktır..Şahsen ben içime sine sine sizinle paylaşıyorum
************************************************************************
Kimden: Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 21:55 (GMT +2:00)
Konu: Yn: AĞLAMADAN GİT
Bazı insanlar vardır ki, yaptıklarıyla özdeşleşir..Onları ayrı düşünemeyiz o yapılanla..İşte Mehmet NACAR üstadımızda böylesi örneklerden..Güçlü kalemi her ne kadar çok yönlü yazsa da biz O' nu hüzünlü sevdaların, aşkların şairi olarak algıladık, hep de öyle kalacak benliğimizde. Bir tek dizeyi alıntılamayı ihanet bildim bu güzel şiirde.Her dizesi ayrı anlam, ayrı akıcı derinliğiyle sardı benliğimi, bütüne götürdü; yılların olgunluğuyla aşkın Kerem' i, Mecnun' u olmuş bir yüreğin keder, hüzün ama en çok da sadık platonik aşkına bağlılığına...Nasıl yazar bu kadar güzel dizeleri..Üstelik hecenin sözcük ve imge çoğaltmakta insanı kısıtlayan kalıbıyla! Demek ki deneyim, bilgi ve yüreğin derinliği lâyıkıyle üstesinden gelinebiliyormuş! Kaleminize ve üreten yüreğinize saygıyla hocam...RefikaDoğan
************************************************************************
Kimden: osman7159 osman öcal (Bay, 49)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 22:06 (GMT +2:00)
Konu: Yn: [yeni-edebi-akim..] Efsane Gül yeni hece nazmı gülcenin tekil metoduyla yazdığım şiiri paylaşima sunuyorum selam
YENİ NAZIM ÇALIŞMALARI SENİ DE SARDI OZANIM.TEBRİKLERİMİ SUNUYORUM.SELAM VE DUA İLE YOLA DEVAM.
************************************************************************
Kimden: Refika Doğan/Yeni Edebi Akım-Gülce/ (Bayan, 50)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 22:44 (GMT +2:00)
Konu: Yn: Efsane Gül yeni hece nazmı gülcenin tekil metoduyla yazdığım şiiri paylaşima sunuyorum selam
Efsane Gül

Uçacağım; kanat yok
Çıkacağım; güç yok, takat yok
Bir kul için bundan acı tokat yok..
Doruklarda açmış; bana efsane gülüm...

Zevali çok yakındı
Sayılı an günde ikindi
O can seher vakti bende ikindi
Kan döker guruba al,al baksana yolum..

Bağrı yanık olarak
El sallıyor Sentezi´ye bak
Artık baykuş gelir konuk olarak
Döndü sürü girmiş bağa,bostana halim..

Ozan Sentezi

Dörtlükler halinde 7 ile 13 aralığında artan hece veziniyle yazılmış güzel bir gülce şiiri.
1.mısra: 4+3= 7 hece
2.mısra: 4+2+3= 9 hece
3.mısra: 6+5= 11 hece
4.mısra: 6+7= 13 hece


Diğer iki dörtlükte benzer şekilde devam ediyor..


kafiye uyumu:

1.Dörtlükte: (a / a/ a /b) - kanat(kafiye) / yok(redif) - tok/at(kafiye) / yok(redif) - tak/at(kafiye) / yok(redif) - gül / üm(kafiye) ..(kafiye)
2.,,: (c / c / c/ b) - yakındı(kafiye) - gün/de(kafiye) ikindi(redif) - ben/de(kafiye) ikindi(redif) -yol/um(kafiye)
3.,,: (d / d / d / b) - yan/ık(kafiye) olarak(redif) - bak(kafiye) - kon/uk(kafiye olarak(redif) - hal/im(kafiye)

Seherde açan al gül'ün yapraklarındaki sevdalı yüreğin ikindi vakti engebeli bir yokuşa benzer; ne çıkabilirsin, ne inebilirsin, kalırsın o al' ın ortasında yürek yangınlarınla..

Gülce hece ve / veya serbest şekilde yazılabilmesine rağmen, hecenin ustalarında daha başka güzelleşiyor bu tür şiir. Kaleminize saygım, desteğinize teşekkürlerimle, değerli ozanım..RefikaDoğan
************************************************************************
Kimden: Mehmet_Nacar (Bay, 62)
Kime: Grup: Yeni Edebi Akim =Gülce
Tarih: 9.10.2008 23:16 (GMT +2:00)
Konu: Yn: [yeni-edebi-akim..] Yn: AĞLAMADAN GİT
Donanımlı ve derin insanların kalemi de bir başka olmakta. Doğrusu yazınız beni sonsuz onurlandırdı. Gönül dolusu teşekkürler. Sevgiler ve başarılar size.

Mehmet Nacar
Kaynak: Yeni Edebi Akim =Gülce


--------------------------DEVAM EDECEK---------------------