BEN BU ROMANIN KONUĞUYUM /Nihal MİRDDOĞAN
Eklenme : 15.05.2010

Şiir Adresi: http://www.siirfirtinasi.net/showpage.asp?kind=1&no=8879&owner=139

" Ben, bu romanın konuğuyum dedim
Keyfince esen imgeyle boğuştum
Dönen sesli harfleri benimsedim
Duran bir çok sessiz harfle vuruştum"

Sen !
ne şu sancıyla batan güneşin derdini örtebilirsin
ne de gözyaşı döken kapkara hüznü kapatabilirsin
şu gökkubbenin altında inleyenlerin
serkeşliğini silebilir misin
zamanın koltuğuna kör karanlık yığınıyla ,bin ayaz sıkışmış
peki
avurdlarına çarpan kasırgalarda nöbet tutabilir misin

hayat uzun bir ezgi
öyle,bir anlık seyrân değil bilirsin

"Romanda; nüsha nüsha birçok ağrı
Şikâyet kalem ucu, sızım sızım
Ki,mânânın bir adım daha kahrı
Neden şu vuruşlara kırbaçsızım "


Ben...biraz aklımla oynarım
dertleri dertle avutur
korkuları korkuyla soyar
acıtırsa canımı hayat,şifreleri çözer
çözemezsem simgelerle boğuşurum
yine olmadıysa
başarısızlık !..adıysa
yüzüme vurur
benliğim utansın der dururum
belki ölümü özlediğim anlar da olur
yastığa gömerim başımı
muhteşem armoniyle nefesim ; "güç bende" der
ben de büyük bir iştahla Allah'ı anarak
derim ;"şükürler olsun " dualara dalarak...

sesler ve sevmediğim renkler düşerse peşime
işte o an kan renginde püskürten yanardağım!
çığ gibi büyüyen nağramla,gülüşüm kavga eder
kıvılcım gibi esişime

"İnleyen avucun içine bak da
Kimbilir kaç hayat saklı şu elde
Adsız ve esersiz çizgiye ak da
Dert ipliği gizlenmiş mi bu selde"

ha bir de bu zâlim yelde
düştüğüm kuyudan beni çekip alacak
bakışlarımla sarıldığım düşlerim vardır
gün olur doğruluk kurtuluştur diye güvenirim dosta
yanılırım...kurttur, kuzu postunda

" Gecenin sorgusuna varmak için
Sinedeki perdeyi kapatırım
Zehirli çığlığımla için için
Hüzün sesini safrayla atarım"

velhâsıl ;
adım attığın her an'a asıl
herşeye rağmen
yaşamak yakışıyor değil mi bize
kalp atışlarının ritmiyle fasıl fasıl
eğil
gecene gündüzüne
bükülmeyen düzüne

Nihâl MİRDOĞAN

Serbest /hece vezni sentezi olarak nitelendirdiğimiz bu şiir tarzı ;Türk şiirinde bir yenilik değildir,vebugün yeni bir akım olarak isimlendirilmesine herzaman karşı çıkmışımdır,Edebiyat akımları kendiliğinden ortaya çıkmamıştır.Edebi akımların oluşmasında başlıca sebebler;"Toplumsal yapıdaki değişme gelişmeler ve siyasal yönetim özellikleri,o dönemdeki felsefi anlayışlar gibi...
,Türk şiiri vezinleri sentezlenerek "Ahmet akımı ,Mehmet akımı ,GÜLCE akım "gibi asla tek ele alınmaz,alınamaz.özel isimle adlandırılamaz,bu Türk şiirine,Türk edebiyat akımına hakarettir..FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL " Han Duvarları" şiirinde 14 lük hecenin içinde 11lik dörtlüklerde vardır..Vezinlerimiz Türk şiirine aittir. gerçek şiir hiçbir zaman var olanla yetinmez çünkü, bu doğasına aykırıdır, amaç yapılmayanı denemektir…
AMA VEZİNLERİNİN SENTEZİ YADA MISRALARI ŞEKİLLENDİREREK,AD KOYUP BU VEZİN YENİ BİR AKIMDIR DEMEK EN BÜYÜK HATADIR.

Nihal MİRDOĞAN
siirfirtinasi.net

***

Yorumlar (7)


Şair Feryadi HARİKASINIZ CAN HOCAM,
Bazı durumlarda kelime bulunmaz anlatmaya. Yukarıda Çetin Hocam Dile Getirmiş. Ben içtenlikle ve duygu dolu okudum.

Teşekkürler Hocam...

*****************************
Bahattin Tonbul saygılarımla
çok güzeldi yüreğine sağlık

*****************************

Güneri YILDIZ NİHAL HOCAM...
Öncelikle tarz olarak sizde çokça rastladığım bu tarz çalışmalarınızın çok anlamlı, çok estetik olduğunu ve çok beğendiğimi belirtmeliyim... Konuyu mükemmel bir biçimde bu tarzla sentezlemeniz harika bir duygu atmosferi yaratmış....

Açıklamalarınıza gelince, orda da çok haklı olduğunuzu ve sosyal, siyasal, edebi vb. konularda insanların istedikleri zamanda ve biçimde akım oluşturamayacaklarına, böyle bir lükse hakları olduğuna da inanmıyorum; sizin de açıkladığınız gibi böyle yapılar yine sosyolojik, tarihi olgular ve tabii ki zaman sürecinin de etkisiyle doğal bir şekilde oluşur...

Ben böyle bir akım geliştirdim demekle akım olmaz...

GEREK NEFİS ŞİİRİNİZ VE GEREKSE YERİNDE AÇIKLAMALARINIZ İÇİN AYRICA TEŞEKKÜRLERİMİ GÖNDERİYORUM...

SAYGILARIMLA...
**********************************
Eyüp Cüce kutlama
Şiir harikaydı GÜLNİHAL hanım.

Kutluyorum...Kutluyorum...Kutluyorum.
***********************************
Tuncay Akdeniz Yüreğine sağlık hocam

Sevgili Nihal hocam , duyarlı yüreğine emeğine değerli kalemine sağlık ,nefis anlatımıyla gönül kaleminizden örnek alınacak bir eser okudum Allah razı olsun ,yürekten kutlarım,

Saygı ve hürmetlerimi sunarım Allaha emanet olun selam ve duam ile

***********************************
mehmet güven selam
İçeriliği zengin moderin imgelerle donatılmış yenilikçi bir şiir haz aldım saygı kaleme...

************************************

Çetin KILINÇARSLAN,-YÖNETİCİ-
Sevgili şairem,

Hece - serbest sentezi olarak tanım getirerek zaman zaman başvurduğumuz muhteşem bir şiir daha okudum,

epeydir yazmıyordum bu bana teşvik primi oldu... bende başlıyacağım. yürekten kutluyorum saygı sevgi ve hürmetlerimle...

**************************************

NOT: Mustafa CEYLAN tarafından kaleme alınan, bu yazışmaların
CEVABI DA AŞAĞIDADIR....

Yukarıdaki değerlendirmeyi yeni arama motoru çıkmış ya YANDEX.COM.TR adı ile, orada GÜLCE EDEBİYAT AKIMI diye aradığımda buldum. Haberim yoktu. Aynen kopyalayıp sitemizde yayınladım. :

Günümüz şiirinin kelebek kanadlı-zarif şairi Nihal MİRDOĞAN'ın GÜLCE EDEBİYAT AKIMI nı değerlendirmesine şahsen ben, çok teşekkür ediyorum. Bu tür yazılar olmaz ise, kişilerin edebî topluluğumuz hakkında düşüncelerini öğrenemeyiz.

Aynı zamanda öğretmen kökenli bir şair olarak bildiğim Sayın Mirdoğan'a cümle cümle cevaplarım şunlardır:

Demiş ki:
((Serbest /hece vezni sentezi olarak nitelendirdiğimiz bu şiir tarzı ;Türk şiirinde bir yenilik değildir,vebugün yeni bir akım olarak isimlendirilmesine herzaman karşı çıkmışımdır))

Ne kadar doğru söylüyor. Aynen Katılıyorum. Çünkü GÜLCE EDEBİYAT AKIMI, sadece VEZİNLER ARASI BARIŞI, ŞAİRLER ARASINDA SENELERCE SÜREN HECE-SERBEST kavgasını bitiren BULUŞMA tarzını-ki çok eskiden beri-adı konulmamış bir şekilde şairlerimiz tarafından kullanmakta idi ve kullananlar dahi hece-serbest kavgasına-"durun hele" dememişlerdi; ki, BULUŞMA'da HECE-SERBEST birlikteliğini savunurken, Sayın Mirdoğan GÜLCE' nin önerdiği diğer 19 ŞİİR TÜRÜ'nü hiç mi hiç İNCELEMEDİĞİ, bu konularda BİLGİSİZ olduğu âşikârdır. Buyursun diğer ŞİİR TÜRLERİ' ni de incelesin. Zaten, bu kadar şair ve yazarın aşk ile-şevk ile bir EDEBÎ TOPLULUK OLUŞTURMAYA ÇALIŞTIĞI GÜLCE' de sadece bir ŞİİR TÜRÜ ne bağlanamaz, bağlanmamıştır da.

Yeni, köksüz-mâzisiz olamaz. Olursa ona yeni denmez. Bizim yenilik anlayışımızda KÖKÜ MAZİDE OLAN ÂTİ ülküsü vardır. Biz, lâf olsun diye değil, iman ve inancımızın; millî kimliğimizin, akça dilimizin, Türkçe'mizin şair olarak bizlere yüklediği mübârek görevin bilincinde şairleriz. Bizler, gündelik laylaylomlarla, yüreğine sağlık, yaşa varol, al gülüm vergülümlü alkışlar peşinde değil, KUTADGU BİLİG'den, DEDEM KORKUT'tan günümüze gelen altın zincirin halkası olmaya talip şair, yazar ve ozanlarız. Gül, Peygamber(s.a.v)'imizin ve Türk Milletinin simgesidir. Onu bayan ismi GÜL'e indirgeyen bir öğretmene sadece güler geçerim...
*

Zarif, hanımefendi; duygu şairimiz Sayın Mirdoğan devamla diyor ki:

((Edebi akımların oluşmasında başlıca sebebler;"Toplumsal yapıdaki değişme gelişmeler ve siyasal yönetim özellikleri,o dönemdeki felsefi anlayışlar gibi...)) diyor.

İlâhî Mirdoğan kardeşim;
GÜLCE' nin EY ŞAİR!!! başlıklı MANİFESTOSU'nu okumadığın nasıl da belli. Nasıl da ön yargılısınız... Bu ülkede, bu dünyada yaşamıyor gibisiniz. Şu gelişmeleri, şu terörü, şu Silivri'yi, şu sosyal, siyasal, ekonomik gelişmeleri, dünyada ve ülkemizde meydana gelen gelişmeleri görmüyor gibisiniz. Bu kadar kaos, bu kadar karmaşa ve hedefsizlik; bu kadar çarpık kent ve toplumsal hayat olacak ve bu ortamda darmaduman bir şiir internet ortamı olacak ve bir şair olarak KAYGI DUYMAYACAKSINIZ, bu dönemde bir EDEBÎ AKIM çıkmayacak da BALLI-BÖREKLİ bir günde mi çıkacak yani? Güldürmeyin adamı... Okuyun kardeşim lütfen, bizi okumadan MANİFESTOMUZU OKUMADAN da ÖN YARGILI konuşup yazmayın.

Devamla diyor ki zarif şairimiz Mirdoğan;

((Türk şiiri vezinleri sentezlenerek "Ahmet akımı ,Mehmet akımı ,GÜLCE akım "gibi asla tek ele alınmaz,alınamaz.özel isimle adlandırılamaz,bu Türk şiirine,Türk edebiyat akımına hakarettir..)))

Şuna bakın hele...
Hayret ediyorum!
Söyler misiniz bana, (Servet-i Fünun ) ne demek ? Bu edebiyat akımının adı nereden geliyor? Ya Fecr-i Ati, ya Hisar, ya İkinci yeni veya Garip?.. Bunlar isim değil mi? Üstelik Fen bilgisi dergisi adı olan koca bir akım var. GÜL ve GÜLCE adı sizi rahatsız mı etti ki? Bu akım isimleri tek tek ele alınmamış mı? Bunlar da mı edebiyatımıza hakaret etmişler?...
*
Ah internet ah...
Al eline kalem, yaz diline geleni...
Yaşa varol fidanım sen çok yaşa, al gülüm ver gülüm, şiirimin altına gel, al sana tam puan,+100... oh ne alâ...
*
İşte bundan başka nedir ki?
İnsan cehaletinin ve dil çılgınlığının sanal yaprağı internetim benim...
*
Neyse;
Devam etsem mi ki?
*
Diyor ki şairimiz Mirdoğan;

((FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL " Han Duvarları" şiirinde 14 lük hecenin içinde 11lik dörtlüklerde vardır..Vezinlerimiz Türk şiirine aittir. gerçek şiir hiçbir zaman var olanla yetinmez çünkü, bu doğasına aykırıdır, amaç yapılmayanı denemektir…
AMA VEZİNLERİNİN SENTEZİ YADA MISRALARI ŞEKİLLENDİREREK,AD KOYUP BU VEZİN YENİ BİR AKIMDIR DEMEK EN BÜYÜK HATADIR.)))

*
(((FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL " Han Duvarları" şiirinde 14 lük hecenin içinde 11lik dörtlüklerde vardır..Vezinlerimiz Türk şiirine aittir. gerçek şiir hiçbir zaman var olanla yetinmez çünkü, bu doğasına aykırıdır, amaç yapılmayanı denemektir…)))
sözleriniz GÜLCE' mizin BULUŞMA tarzı şiiri izah için kullandığı sözlerdir.

*
Lâkin, bunu söyleyen kişinin YENİ ve AKIM sözcüklerinde "takıntılı kalmasına heyret ediyorum"..
Evet...
Hayret !...
VEZİNLER'e, Türk şiirine ait değildir diyen mi var?
Hece'de serbest'te ve sizin-çoğunuzun unuttuğu, korkudan yanına yanaşamadığı aruz dahi bizim diyoruz. Belli ki bizim GÜLCE'mizin HECE-SERBEST ve ARUZ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİ; SONRA DA EDEBİYAT AKIMLARI ile ilgili görüşlerini de okumamış kıymetli şairimiz.

O yüzden de, peşin hükümlü yaklaşmış bizim Edebiyat topluluğumuza...
*
Her edebî akım, bir edebiyat adamları topluluğunun adıdır. Çoğunu da önceleri 2-3-5 şair kurmuştur. Seneler ve dünyadaki onca şair milleti kabul ederse, toplum tarafından benimsenirse, geleceğe de kalır. Yok, eğer kalmaz ise, adı belki unutulur gider. GÜLCE EDEBİYAT AKIMI' nın muhteşem yol alışı, TÜRKÜN VE İSLÂMIN TEMEL DEĞERLERİ VE ESERLERİNE yönelişi bazılarını rahatsız etmiştir ve etmeye de devam edecektir. Fakat, telaşe düşmelerinin sebebini anlayamıyorum. MADEM OKUMUYOR, BU OLUŞUMLA İLGİLENMİYORSUNUZ, SİZE NE? Biz, sizin yazdıklarınıza, çalışmalarınıza karşı mı çıkıyoruz, size bir şey mi diyen var, siz neden rahatsız oluyorsunuz ki? Her şeyi tarih ve zaman belirleyecektir.

Endişe etmeyin zarif, duygulu şair kardeşim Sayın Mirdoğan;
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI, şairler kervanı siz gelmeseniz de nurlu ufuklara, gelecek yarınlara emin adımlarla ilerlemeye devam etmekte ve edecektir de. Güneşi kapatamazsınız şairim.

Aslında daha çok söylenecek sözüm var, amma, sizi ve şiirlerinizi beğeniyor, takdir ediyor ve severek okuyorum. Bu sebeple, siz ve sizin gibi can kardeşlerimle edebî terimle "atışma" yapmak da istemiyorum. Sizin yolunuz size, bizim yolumuz bize... Allah yol açıklığı versin cümlemize...
Saygılarımla...

Mustafa CEYLAN

Okumadan,incelemeden ahkâm kesenlere çok güzel bir cevap olmuş hocam...cevabın yanında bilgilendirme olmuş...detayıyla okuyarak yargılama yöntemini kullanmış olsaydı insanlar bu kadar sert ve kırıcı sözlere gerek duymayacaktılar...tamamen hamasi vehimler ile adım atıldığı için bu sözleri sarfetmişler...dilerim anlayıp dinleme yöntemiyle de tanışırlar.