• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Güle Güle Baba !
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
20/06/2015, 23:53 (Bu mesajı son düzenleyen: 21/06/2015, 00:02 Mustafa Ceylan.)
Güle Güle Baba !

Mustafa CEYLAN
*************

Bugün(20.06.2015 Cumartesi) erkenden kalktım ve sabahın o güven verici aydınlığında eşimle beraber düştük Isparta yoluna. Cumhuriyetimizin 9. Cumhurbaşkanı, babamız Sayın Süleyman DEMİREL'in ebedî istirahatgâhına uğurlanışı için, yolumuz İslâmköy'e doğru...


Isparta'ya yaklaştığımızda Dr. Niyazi Turhan ÖZGÜL'ü telefonla aradım. Eğirdir yol ayırdımında benzinlikte bizi bekleyecek. Niyazi Turhan Özgül de kim  diyecek olursanız, sizi fazla merakta bırakmıyayım.Isparta'nın belki de ilk diş hekimlerinden birisi. Senelerce Isparta'da CHP'nin il Başkanlığı görevini yürütmüş, hattâ bir çok seçimde Demirel'in karşısına Milletvekili adayı çıkmış, ama her seçimde yenilmiş, sandıktan milletvekili olarak çıkamamış birisi. Demirel'in rakibi yani. Ona bir ara sohbetimizde sorduğumda "başkaları gibi parti değiştirmesini bilseydim, belki milletvekili ve bakan da olurdum. Ama yapmadım" dedi.

Isparta yolculuğumuz boyunca, yol boyu yeşilin raksı ile baygın duygular ve arı, duru bir sakinlik ve gül muştuları, reçel kokuları, gül havaları sarıyor ruhumu, bedenimi, gönlümü. Gül yaprağının zerafeti ile Demirel hoşgörüsünün benzerliği geliyor aklıma. Bir türlü bugün bizlerin ve bugünkü siyasetçilerin yapamadığı sabır ve hoş görü sorguları çengel çengel beynimin makina dairesine asılıp durmakta. Şimdi, sosyal ağlarda bir gönderiyi paylaşan ve yönetenler tarafından mahkeme mahkeme süründürülen gençleri düşünüyorum. Oysa, Demirel, oysa Isparta gül nezaketinde asla böyle bir iş ve işleme yer verilmemiştir. 

O Demirelli yılları hatırlıyorum. Yılda bir kere "zam" geldiğinde ortalık toz duman olurdu. Şimdi, günde üç kere geliyor zam, şimdi para operasyonları, dolar oyunlarıyla sabahtan akşama cebimiz boşaltılıyor, ses yok. Hayret ediyorum ben buna...

Dr. Niyazi Turhan Özgül'ün gösterdiği vefa ve anlayışa da hayran kalıyorum... Yol boyunca, Isparta'ya Demirel'in yaptığı katkıları, eserleri sıralıyor doktorumuz. 

İslâmköy'e yeşil bir ağaç koridorundan geçerek, bir konvoy vaziyetinde giriyoruz. Yolda İslamköylülerin, siyah bez üzerine renkli Demirel posteri ve onu sevdiklerini ve unutmayacaklarını anlatan yazıları ile karşılaşıyoruz. Bir de ADALET PARTİSİ' nin o ilk amblemini (kitap ortası güneş)AP yazan ambleminin ufak boy bayrakları ile karşılanıyoruz. Adalet Partisi, evet o işte... Babamdan bana miras parti. Çocukluğumun ve gençliğimin en muhteşem zaman dilimlerini süsleyen parti... Sonra o ilk amblemden sonra gelen tek ayağı havada KIRAT amblemi... 

Düşünüyorum...
Kafamın içinden, MKE fabrikalarında işe koyduğumuz nice insan geçiyor birer birer. Sonra Çimento Fabrikasında, Çay Paketlemede, Başkentteki bakanlıklarda evine ekmek götürsün diye çırpındığımız yüzlerce insan tek tek geçiyor aklımın içinden. Hepsi de bana teşekkürlerini bildiriyorlar. Bir ara, araba içinde ve direksiyonda olduğumu bile unutmuşum. 

İslamköy'e girmişiz farkında bile değilim. Araç konvoyu ve insan selini görüyorum. Nice sonra park edecek yeri zor zar bulabiliyorum.

Doğruca Süleyman Demirel Müzesi'ne yöneliyoruz. Aman Allah'ım o ne güzel proje! O ne güzel bir eserdir ki, her faniye nasip olmaz diyebilirim. Keşke her Devlet Büyüğümüzün böylesi bir "külliye veya müzesi" olsa, ne güzel olurdu...

Ve

İnsan seli eşliğinde cenaze namazı. Sonra, anıt mezar yapılacak olan tepeye yürüyüş. Şekerim tavanda. Güneş tepemde. Bacaklarım yürümekte zorluyor beni. Çıkmışım yola bir kere, geri dönemem. Eşim, o arada, (protokol aracı)isimli bir otobüse bindi, o da Devlet Bahçeli'nin ve korumalarının bulunduğu otobüs.Otobüs doldu. Eşim, (Mustafa Gel!) deyip duruyor, ben aşağıdayım, (Bari sen yürüme! ben seni bulurum. Telefon var nasıl olsa)diyorum. O otobüs bakan hanımları ile dolunca hareket ediyor, ben yoldayım. Ben, Babam'ın yolundayım...Zor da olsa gideceğim. Çoban Sülü bu yollarda çobanlık yaparken nasıl yürüdüyse ben de yürüyeceğim diyorum. İnsan seli yürüyor, ben de onlarla beraber...

Düşünüyorum...
1979 da, daha 27 yaşında iken, Eskişehir Belediyesi otobüs işletme müdürlüğü görevinden, Ankara' da İmar İskan Bakanlığı'na gelişimi ve Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nde Makina ve İkmal Dairesi Başkanlığı Daire Başkan yardımcısı kadrosuna üçlü kararname ile, resmi gazetede yayınlanan kararname ile atanışımı... Sonra,önce izine ayrılan ardından emekli olan ve Daire Başkanlığını bana bırakan meslektaşım, onca yıl çalıştığım Genel Müdürler, Müsteşarlar ve Bakanlığın diğer bürokrasisi... Ve elbette merkezde Demirel var...

Yürüyorum ve düşünüyorum...
İlk şiir kitabımı teksirle yayınlamıştım. (Şahlanan Kırat) adıyla.. Şimdi bende bile tek nüshası yok. Sonra, matbaada bastırıp yayınladığım (Kırat Geliyor) şiir kitabımı...Siyaset ve şiir... Ve ben... Şimdi, şaşırıyorum... Babamın ardı sıra yürümüşüm hep, şimdi ona koşuyorum, ona yürüyorum gene...

Ayaklarım ağrıyor, şekerim gün öğle sıcağıyla başımın belası sanki. Varsın olsun. Ben, bir köy çocuğuyum ve bir köy çocuğunun asaletini, vatan sevdasını giyinip yürüyorum. Açılan yolları, getirilen suları, bitirilen barajları geziyorum sanki.. ve en çok da elektriği düşünüyorum tabii ki...

*

Ve
Babamı canından aziz bildiği vatan toprağına emanet edip dönüyorum... İnsan seli yollarda... Sanki düzeni bozulmuş, darma dağınık olmuşuz... Biraz yetim, biraz garip... 

*
1987 de O'nun işaretiyle Milletvekili ön seçimlerinde aldığım sonuç süperdi ve seçime Ankara 4. Bölgeden 2. sırada aday olmuştum. Ama nasip değilmiş, barajı aşamadık ve meclise giremedik tabii ki...

Güniz Sokak'ta kendisini ziyaretim sırasında, %21 den %24 e gelmişiz. Bu yetersiz. Gelin, yapılacak ilk seçimlerde Başkent'ten aday olun demiştim. Bana,% 21 den %24 e yükselişi beğenmiyorsun ha? Önemli olan "galip" gelmektir. 21 den 22 ye çıksaydık BİR SIFIR önde olacaktık. Maçı bir sıfır galip bitirmek güzeldir ve puanı sen alırsın. Rakibin alamaz. Bak yasakları söküp geliyoruz, sabretmeyi ve millete güvenmeyi bileceğiz demişti. 

*
Güniz Sokak'daki eve kaç kez gittim, şimdi sayısını hatırlamıyorum bile. Şimdi, o evin de bir kütüphane-müze olacağını duyuyorum. Ne güzel !  O ev, o samimi, o sıcacık ev, bizim ülkemizin siyaset tarihinin simgesi... Demokrasinin gönül evi o ev... Asla bir saray değil yani... İstemedi de bir saray... Cumhuriyetin bir köy çocuğuna sağladığı kamusal imkânlar dışına çıkmadı katiyyen... Ya şimdikilere bakın hele...

*
Bir keresinde de bir bakanla hem de bakanlık makamında müthiş kavga etmiştim. Çok büyük bir olay yapmıştım. Olay polise ve basına intikal etmeden kapatıldı. O olayda, Bakanı değil de beni tutan Demirel'e ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu olayı umarım o Bakanın Özel kaleminde bulunan veya danışmanı olan, olaya şahid olan dostlarım(Zafer S. Tuncalp ve Orhan Topçuoğlu) inşallah bir gün yazarlar anılarında. Ben yazarsam, kimse inanmayabilir. Zira hiç yapılmaması gereken bir olaydı. "Bir teşkilat mensubunun, bir çile adamının, paraşütle havadan Bakan koltuğuna gelmiş, oturmuş birisine isyanıydı" diyeyim de bu şimdilik yeter olsun...

Taban...
Tabanlarım yanıyor...
Yürümekten yorulmuşum. Asırların içinden yürüyorum. Kıratım şimdi suskun ve o da çaresiz gibi...
Ve
Demokrasi...
El bebek gül bebek değil, halkçı da değil, halkın taa kendisi demokrasi...
*

Ah be baba!
İçim dışım senin hatıralarınla yağmursu bugün...
Işıklar içinde uyu...
Mekânın cennet olsun...
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  DERYÂ ALİ BABA DESTANI Mustafa Ceylan 1 2,095 08/02/2013, 11:24
Son Mesaj: osman7159
  ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER(83): MÜŞTAK BABA Site Yönetimi 0 1,887 31/10/2012, 00:59
Son Mesaj: Site Yönetimi
  ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER-(26): MİSÂLÎ(Gül Baba) Site Yönetimi 0 1,842 14/07/2012, 16:27
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder