• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Hacı Bayram-ı Veli-(Araştırma_inceleme) -Talebeleri-KAYGULU HALİL EFENDİ
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
21/02/2013, 02:14 (Bu mesajı son düzenleyen: 21/02/2013, 02:23 Mustafa Ceylan.)
Hacı Bayram-ı Veli-(Araştırma_inceleme) -Talebeleri-KAYGULU HALİL EFENDİ (.........-1818)

Mustafa CEYLAN
*************
Bursa, Orhaneli ve çevresinin ulu bir velisidir. Zamanının aşk, ilim ve nurudur. Somunca Baba gibi üveysi meşrepli olup, kadirî dergâhından usül almıştır.

Hacı Bayram'ı Veli'den sonra Bayramîliğin bir kolu olarak ortaya çıkan CELVETÎ'liğin önderlerindendir.

Babası, Orhan Gazi emirleri arasında nam salmış olan Kaygulu Bey'in oğluydu. Kaygulu Bey'den oğluna, ondan da onun oğlu olan Halil'e geçen ilâhî sevda, Şeyh Kaygulu Halil Efendi'yi kendi teknesinde hamur ederek yoğurmuştur.

O, ölmeden evvel ölmesini bilenlerdendir. Sözlerinde Hacı Bayramca duru, yalın Türkçe kelimeler çiçek açardı. Çevresinde toplananlara verdiği vaaz ü nasihateri çok ünlüydü. İnsanlara doğruluğu, birliği, güzelliği öğütlerken, mürşidsiz yola düşülemeyeceğini (seni senden alıp, gene seni sana verecek, gönüller tabibi bir mürşide bağlanmalısın)derdi. Yâre giden yolda, yâr ile yürümek ve O en yüce Sevgili'ye ulaşmayı diler ve öğütlerdi.

Mezarı Bursa'da Deveciler Kabristanı yanındadır.

Yunus ve Hacı Bayram çizgisinde yazdığı biri küçük, diğeri büyük iki de DİVAN'ı vardır. Ayrıca nesir olarak yazılmış Velâyetnamesi'de bulunmaktadır.

*
Bugün...
Evet bugün...
Değil böylesi bütün cihanı, ülkeyi, bölgeyi veya bir şehri cümle insanıyla peşinden koşturan bir âlim veya bir Veli'ye rastlayamıyoruz, neden?..
Ya bizler?
Biz, sığınaklara gizlenmiş zavallılar. Bir çöpü dahi yerinden kaldırmaya mecâli bulunmayan bizler. Bırakalım ülkeyi, şehri, köyümüzü; bırakalım mahallemizi; kendi aile fertlerimize dahi bir mum ışığı adar ışık veremiyoruz... Neden?..

*
Bayramîlik Ankara'dan saçtığı bereket tohumlarını ülkenin dört bir yanındaki topraklarda yeşertmiş, dev iman ağaçlarıyla donanmış ormanlar vücuda getirmiş toplumsal bir aksiyon idi...

*
Şeyh Kaygulu Halil Efendi demişler o'na... Kaygulu veya Kaygusuz... Evet kısaca kaygu... Bu olgu, bu hâl dili, ne güzeldir ki, Anadolu erenlerinin adının başında enfes bir taç-bir libas gibi durmakta. Kaygulu adı bile başlıbaşına hikmettir.
Acaba, bugünler için mi kaygulanmıştır?

*
Geliniz, Kaygulu' nun bir şiirini birlikte okuyalım :

YALAN SÖYLER

Bu dünyanın safasına
Erdim diyen yalan söyler.
Görmedim hiç cefasını
Bidim diyen yalan söyler.

Kimselere ben denilmez
Lezzetine hiç doyulmaz
Gelenlerin biri kalmaz
Durdum diyen yalan söyler.

Mürüvvete erenlerin
Safaların bilenlerin
Süfeheda kalanların
Gördüm diyen yalan söyler.

Olma buna gel, sen mağrur
Getirme kalbine gurur
Beşerlerin hep gel olur
Kaldım diyen yalan söyler.

Şeyh Kaygulu irişelim
Senin ile bilişelim
Bâki Allah görüşelim
Didim diyen yalan söyler "(*)

*
Evet...
Şeyh Kaygulu hakkında araştırma ve inceleme yapmaları için günümüz edebiyatçılarını göreve çağırıyoruz.
Ne güzel, bu duru Türkçe ile söyleşiler, öyle değil mi?
O'nun büyük ve küçük Divan'ı yeniden, günümüz Türkçesi'ne de uyarlanarak basılmalı. Çünkü, o'nun şiirlerinin dillerden düşmeyecek nitelikte olduğunu biliyoruz.

*
Şiirlerinden iki örnek daha sunalım:

EĞER

Eğer insan olam dersen
Sana derdin derman ola.
Dost yolların bulam dersen
Sana hâlin ferman ola.

Geçesin cân ile tenden
Cüda olasın gümandan
Çıkar güllü gışı gönülden
Cana cânın divan ola.

Geri kala hubbü heva
Ola kalbinden heba
Diyeler sana merhaba
Sana kânın mekân ola.

Yedi kat göklere çıkıp
Hep deryaları da geçip
Uçmağına cenah açıp
Sana pinhan iyan ola.

Şeyh Kaygulu olma kulu
Neler söyler garip veli
Velîlerin böyle yolu
Sana nûrun iyan ola."

*

BİR MÜRŞİDE EYLE HİZMET

Bir mürşide eyle hizmet
Kelâmı sana can ola.
Gönüler tabibi olup
Dertlerine derman ola.

Ala seni senden ala
Yine seni sana vere
Adûları uzak kıla
Hükümleri ferman ola.

Kulağına gire sesi
Olmaya ki vesvesesi
Oku da lezzetli dersi
Muhabbet bî güman ola.

Kalmaya içerde hatar
İde şöyle âh ile zâr
Yârla ola sana bir yâr
Kalbin emn-ü emân ola.

Şeyh Kaygulu bu hâl ile
Buldu ol yâri yâr ile
Bir olasın sultan ile
Sadrın nûr-u îman ola."



------------------------------------------
(*)Fehmi KOYUNCU, a.g.e, sh:321


----------------------------------------------------------------

HAKKINDA:
İNTERNETTE

KAYGULU HALİL EFENDİ
(Orhaneli 1759 - Bursa 1818) Mutasavvıf, tekke kurucusu ve şairi. Orhan Gazi dönemi emirlerinden Kaygulu Beyin soyundandır. Bu nedenle şiirlerinde "Kaygulu" mahlasını kullanmıştır. Celvetî tarikatındandı. Yöntem bakımından Kadirî, davranış bakımından da Üveysî idi. Uzun yıllar Bursa'da Deveciler mezarlığı yanındaki dergâhında şeyhlik yaptı ve öldüğünde aynı yere defnedildi. 1856'da yayımlanan Divan'ı, büyük bölümüyle hece ölçüsünde yazılmış ilâhilerden oluşmaktadır. Şiirleri dili ve söyleyiş biçemi bakımından saz şiirine yakınlık gösteril'. Yazıcızâde Ali Efendi'nin Muhammediye'siyle büyük ölçüde benzerlikleri bulunan Hâdi'l-uşşak adlı yapıtı (1857) "İkinci Muhammediye" adıyla anılır. Hece ölçüsüyle yazdığı bu yapıtında ilâhi aşk, cennet, cehennem, Hazreti Muhammet'in yaşamı, dört halife, Hasan ve Hüseyin'in şehit edilmeleri gibi bölümler bulunmaktadır. "Vahdet-i vücut"u (varlık birliği) işlediği Mezburat-ül ILakayık-ı Kaygulu Sultan adlı manzum bir yapıtı ile ayrıca bir de Velâyetnâme'si vardır.
Şirine bir örnek:

Bugün bana verdi izin
Hamdülillâh şükür olsun
Kabul oldu hep niyazım
Hamdülillâh şükür olsun

Her nefes eyledim ânı
İnler idim zarı zân
Budur kâmillerin hali
Hamdülillâh şükür olsun

Şeyh Kaygulu muradına
Erdi bunca maksuduna
Ferah girdi nur gönlüne
Hamdülillâh şükür olsun


http://bgc.org.tr/ansiklopedi/kaygulu-halil-efendi.html

*

Kaygulu Halil Efendi Hazretleri Ekleyen:evliyalarimiz.com Hit:38
(d.? / ö.1818)



Tarikat olarak Celvetiyye, usul bakımından Kadiriyye, meşrep bakımın­dan Üveysiyye'ye mensup, saf kalpli bir zat olan Kaygulu Halil Efendi, aslen Orhaneli (Etranos) ilçesinin merkezi olan Beyce’dendir. 1234 (m.1818) yılın­da vefat etmiş, Bursa'da Deveciler kabristanı yanındaki dergâha defnedilmiştir. Yunus Emre divanı tarzında "Hâdi'l-Uşşak" adındaki büyük manzumesi ile bazı ilahîlerini içeren küçük "Divançe"si basılmıştır. Bir de nazımsız "Velâyetname" adında bir eseri vardır. Babası Ali Efendi, Alaca Hırka mahallesinde defnolunmuştur. Ataları, Orhan Gazi Emirlerinden Kaygulu Bey'dir. Kaygulu Halil Efendi Hazretleri, "Divan-ı Kebir'inde: "Atam Kaygulu Bey Vezîr-i Orhan" mısrası ile işarette bulunmuştur. Kaygulu Bey, Sultan II. Murad'ın civarında defnedilmiştir.
Yüce Allah sırrını mukaddes eylesin.

http://www.evliyalarimiz.com
*
BU DÜNYA ´NIN SAFASINA ERDiM DiYEN YALAN SÖYLER
GÖRMEDiM HiC CEFASINI BiLDiM DiYEN YALAN SÖYLER

KiMSELERE BEN DENiLMEZ LEZZETiNE HiC DOYULMAZ
GELENLERiN BiRi KALMAZ DURDUM DiYEN YALAN SÖYLER

MÜRÜVETE ERENLERiN SAFALARIN BiLENLERiN
SÜFEHADA KALANLARIN GÖRDÜM DiYEN YALAN SÖYLER

OLMA BUNA GEL SEN MAGRUR GETiRME KALBiNE GURUR
BESERLERiN HEP GEL OLUR KALDIM DiYEN YALAN SÖYLER

SEYH KAYGULU iRiSELiM SENiN iLE BiLiSELiM
BAKi A L L A H GÖRÜSELiM DiDiM DiYEN YALAN SÖYLER

SEYH KAYGULU HALiL EFENDi (K.S.) . . . . / 1818

http://grupbuhara.net/7f680c98530059613/index.html


*
Düşün Altında Binlerce Kefenli Yatanı



Osmanlı döneminde Bursa’da 153 hazire vardı, bugün üçte biri yok. Ölümü hatırlatsın diye şehrin merkezine yapılan mezarlıkların yerinde şimdilerde apartmanlar, lunaparklar, alışveriş merkezleri yer alıyor.Osmanlı Devleti, Bursa’yı fethinden sonra dört bir yana cami, mescit, tekke, zaviye, medrese ve mektepler kurar, bahçesine küçük mezarlıklar yapar. Sokağın kapısını açınca mezarlıkla karşılaşan, taşlarının arasında oyun oynayarak büyüyen çocuklar bu sayede ölüm gerçeğini hiçbir zaman çıkarmaz aklından. Bursa’nın ölüleri, 16. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar sanat eseri taşların altında rahatsız edilmeden yatar. Tarihi evlerin yerine beton binalar yapılmaya başlanınca şehrin büyüsü bozulur, mezarlıklar yavaş yavaş şehrin dışına taşınır. İlk sistematik tahribat Ahmed Vefik Paşa’nın valiliği zamanında yapılır. Namazgâh’taki Yeniyer Mezarlığı ile Eski Garaj’ın yanındaki ikinci Yeniyer (Mer’a) Mezarlığı Kırım göçmenlerine, Kurdoğlu mezarlığı Yunanistan göçmenlerine yerleşim yeri açmak için yok edilir. Beşikçiler, Deveciler ve Dağınık Serviler mezarlıkları ve Bahri Baba haziresi yıkılır, ölüleri bilinmeyenlere sürülür. Tek başına bir müze oluşturacak Zeyniler Camii çevresindeki Zeyniler Mezarlığı’ndaki 1.400 mezar taşının kırk at arabasıyla nereye taşındığı hâlâ konuşulur. 1930′lu yıllarda mezarlık ve hazireler halk sağlığını tehdit eden çirkin mekânlar olarak görülüp yıkımlara hız verilir. Tarihi mezar taşları binaların temellerinde ya da kaldırım inşasında dolgu malzemesi olarak kullanılır. Bursa’daki hazireler üzerine çalışma yapan Dr. Bedri Mermutlu ve Dr. Hasan Basri Öcalan’a göre 153 hazirenin üçte biri günümüze ulaşmadan yok olmuş. Kalanlarının birçoğunun mezar taşı kırık, toprağa gömülmüş, yazısı okunmuyor. Bazı hazirelerin yerine evler, parklar yapılmış, bazıları apartmanların bodrum katı veya bahçesine hapsedilmiş.



İnsanlar normal karşılıyor

Dr. Bedri Mermutlu ve Dr. Hasan Basri Öcalan, Bursa’da haziresi bulunan 73 cami ve mescit tespit etmiş. Elmalık, Fazlullah, Tefsirhan, İnebey, Hacı Baba mescidi gibi mescitler hazireleriyle beraber yok edilmiş. 40 dergâhın otuza yakınının binası günümüzde yok. Yoğurtlu Baba, Ramazan Baba, Ahmed Gazzî, Baba Efendi, Moralı, Abdülmümin, Çarşamba, Nasuhi, Eyüp Efendi, Kaygulu, Yakup Efendi, Enarlı dergâhlarının ne binaları ne de hazireleri günümüze ulaşmış. 250 civarında mektebin bir kısmında hazire yapılmış ama bunların da bir kısmından habersiziz. Mermutlu, “Hazirenin üzerinde yaşamak normal bir durum olmuş.” diyor.



Yavrum bak, ayaklarının altı mezarlık!

Yıldırım Bayezid’in vezirlerinden Çandarlı Ali Paşa, isminin verildiği mahallede İsmail-i Rumî Dergahı’nı (1393) yaptırır. Zamanla İbrahim bin Avnullah tarafından binası satın alınıp Kadirî tarikatına zaviye olarak vakfedilir. Zaviyenin şeyhliğine getirilen Ahmed Efendi ölünce dergahın haziresine gömülür. Sonraları Sa’dî, Rüfaî ve Kadirî dergahı olarak, zaviyelerin kapanma tarihine kadar hizmet veren Hamam Tekke yangında yok olur. Hazirelerdeki mezarların nereye nakledildiği bilinmez. Bilinen bir şey var ki, Osmangazi ilçesi Alipaşa Mahallesi’nde lunapark haline getirilen hazirede çocuklar ecdadının kemiklerine basarak eğleniyor.



O eski hazireden eser yok şimdi

Aktarhüsam Mahallesi’ndeki Aktarhüsam Camii Haziresi’nden eser yok. Mahalleye ve sokağa ismini veren hazirede Karabaş Ahmed Efendi’nin defnedildiği biliniyor. Hoca Nasuh Efendi’nin yaptırdığı Lâgar Nasuh Efendi Mektebi Haziresi Hisar ilçesi Kavaklı Mahallesi’nde. İvaz Paşazâde Ataullah Efendi, Dokuz Mehmet Efendi, Atazâde Mehmed Efendi, Seyid Ali Efendi, Seyid Yusuf Efendi mezarları nerede bilinmiyor. Alaaddin Mahallesi Leys Çelebi Zâviyesi haziresi Tophane Meslek Lisesi’nin güney tarafının altındaydı. Şeyh Nureddin Hamza bin Ali buraya defnedilmiş. Şehreküstü Mahallesi’ndeki Hoca İlyaszâde Mektebi Haziresi, Hoca İlyas İlköğretim Okulu olarak hizmet veriyor. Tuzpazarı Mahallesi Tuz Pazarı Camii etrafında olduğu tahmin edilen Tuzpazarı Mektebi Haziresi mektebiyle beraber yok edilmiş. Hasan Paşa Medresesi Haziresi Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi karşısında bulunan sokaktaydı. XV. yüzyılda Alaaddin Eli Esved’in oğlu Hasan Paşa tarafından yapılan medrese ve hazireden günümüze herhangi bir şey kalmamış. Elmalık Camii Haziresi Reyhan Mahallesi’ndeydi (Elmalık Çıkmazı). Yıkılıp yerine konutlar yapılan caminin haziresinde dokuz kişi yatıyor. Veli Şemseddin Mahallesi’ndeki Moralı Dergahı Haziresi’nin yerine Bursa Ticaret Lisesi yapılmış. Atinalı Ali Rıza Efendi’nin yaptırdığı (1838) dergâhta 18 mezarın olduğu biliniyor.

http://www.islamanahtari.com/2011/05/dusun-altinda-binlerce-kefenli-yatani/
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  HACI BAYRAM VELİ’NİN İSLAM FELSEFESİNDEKİ YERİ Mustafa Ceylan 0 1,787 09/02/2013, 15:12
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM CAMİİ--RESİMLER(3) Mustafa Ceylan 0 1,776 09/02/2013, 14:57
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM CAMİİ--RESİMLER(2) Mustafa Ceylan 0 2,041 09/02/2013, 14:50
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM CAMİİ---RESİMLER(1) Mustafa Ceylan 0 1,471 09/02/2013, 14:42
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM-I VELİ----EVRAD-I ŞERİF Mustafa Ceylan 0 2,055 09/02/2013, 14:25
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM CAMİİ-ÇİLEHANESSİ Mustafa Ceylan 0 2,391 09/02/2013, 14:19
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM CAMİİ Mustafa Ceylan 0 2,397 09/02/2013, 14:07
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM VELİ HAYATINDAN KISA KISA Mustafa Ceylan 0 1,787 09/02/2013, 13:59
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  HACI BAYRAM-I VELİ’NİN SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYATTAKİ ROLÜ Mustafa Ceylan 0 1,560 09/02/2013, 13:57
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  Hacı Bayram-ı Veli-(Araştırma_inceleme) -1-DOĞDUĞU YER VE ÇOCUKLUĞU Site Yönetimi 0 2,131 05/04/2009, 00:28
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder