• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
HER KİBRİT ÇAKILMAK İSTER
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
10/09/2011, 17:23 (Bu mesajı son düzenleyen: 11/01/2014, 00:42 asuman soydan.)
HER KİBRİT ÇAKILMAK İSTER
Hayatın hengamelerinden kurtulup biraz düzlüğe çıkar gibi olmuştum. Uzun yılların bıraktığı ruhsal ve bedensel tortular içinde kendimi dinlemekteydim. İçimde patlamak için çırpınan bir şeyler vardı. “Ne yapsam! Ne yapsam!" diye düşünürken elimdeki kalemle kâğıdı karalıyordum. Bir de baktım ki ortaya güzel bir resim çıkıvermiş. Bir daha bir daha yaptım. Yaptıkça yapasım geldi. Çocukluğumu, gençliğimi, öğrenciliğimi hatırladım. Resim defterim ve boya kalemlerimin başında yaşadığım mutlu duygularım geldi hatırıma…Yazımın ve resimlerimin güzelliğini öven bunun nedenini solaklığıma bağlayan hocalarm geldi aklıma. İlkokulda okul ödevimin dışında resim yapmaktan uyumadığım için annemin beni zorla yatırışı, defter kenarlarına yaptığım süslemeler.. derken bu duygu içimde çığ gibi büyüdükçe ben işi büyüttüm. Kurslara katılarak karakalem, pastel çalışmalarının ardından tuvallere yağlı boyalı resimler yapmaya başladım.
Her biri birer evlat hükmündeydi, gözümden sakınıyordum onları. Satın almak isteyenler olunca onlara bin bir bahaneler üreterek satamıyordum çünkü farklı bir sevgiyle bağlanmıştım onlara. Masrafımı çıkartmak için sattıklarımı çocuklarım kadar özlüyordum. Bir taraftan da yazıyordum tıpkı gençlik yıllarımdaki gibi... şiirler, hikayeler, anılar, seyahatler yazdım. İçimde kaynayan bir kazan vardı. Başarılı bir öğrenciyken, üniversite son sınıfta elimden alınan kalemim elime yapışarak: “ beni bırakma!” diye yalvarıyordu adeta. Defterler dolup taştı. Tuvaller evimin her yanını kapladı. Ev halkı ve yakınlarım gülüp geçiyorlar, öylesine bakıyorlardı.
Yurdışına gideceğim için İngilizce kursuna da başlamıştım. Bir gün teneffüs sırasında kurs arkadaşlarıma çalışmalarımdan bahsedip resim ve şiirlerimden örnek fotoğraf ve fotokopiler gösterdiğimde büyük bir ilgi görmüştüm. Entellektüel düşünceleri olan modern bir bayan arkadaş vardı sınıfta. Adı “Arzu” idi. Soyadını maalesef hatırlamıyorum. Resimlerime, şiirlerime baktıktan sonra:
“Bunca güzel çalışmalar yapıyor, üretiyorsunuz da niçin toplum önünde çalışmalarınızı tanıtmıyorsunuz? ” deyince, “Yok canım daha neler?” demiştim ilgisizce biraz da ümitsizce.
“Çalışmalarınızı yayınlayın, tanıtın kendinizi. Artık zor değil. Bir sürü internet siteleri var. Gönderin oralara!”
“Amaan, Arzu Hanım!” demiştim. ”Meydana çıkıp meşhur olmak falan değilki benim amacım. Biraz ruhsal huzur aramak, terapi yapmak istiyorum kendimi. Bu şartlar altında ne yapabilirm ki? Ben çalışıp bir kenara koyayım da ileride öldükten sonra çocuklarım değerlendirirler belki, kim bilir?”
Benim bu sözüme: “Hayırr katılmıyorum bu düşüncenize!” diye itiraz etmişti Arzu Hanım:
“Sizin bu çalışmalarınızla kim bilir kaç kişiye örnek olacak, kaç genci yanlışlardan kurtaracaksınız. Cesareti olmayanlara cesaret, kendine güveni olmayanlara güven aktaracaksınız. Baksanıza kadınlarımızın haline; onların nelerle meşgul olduklarını bir düşünün; ne kadar boş şeylerle meşguller... Çalışmalarınızı saklayarak, kendiniz saklanarak sizi örnek alacak olanların örmek alma haklarını ellerinden almış olmuyor musunuz? ” Demişti bana.
Üzerine basarak:
“Sizi örnek alacak olanların, örnek alma haklarını ellerinden almaya ne hakkınız var?” diye güzel bir mantık sorusuyla bu konuyu düşünmeye teşvik etmişti beni..
İşte ilk o gün kendimi ve çalışmalarımı tanıtmayı aklıma koymuştum, o gün hakkını gasp ettiklerimin haklarını iade etmeye karar vermiştim. Her kibrit çakılmayı beklermiş ya! Beni de o arkadaşım bir cümlesi ile çakmıştı işte böyle!
Ve o günden birkaç hafta sonraydı sanıyorum, internette gezerken ilk defa edebiyat ve şiir paylaşımları yapılan İzedebiyat'a üye olmuş, daha sonra Antoloji.com sitesi çıkmıştı karşıma. Kader mi onları önüme çıkartmıştı yoksa Arzu Hanım’ın sözlerinden sonra içimde uyanan duygular dua olarak kabul mü edilmişti bilemiyorum.
İşte o gün başlamıştı benim bu yoldaki serüvenim. Ardından neler geleceğini bilmiyordum. Resim ve şirlerimden oluşan bir kaç çalışmamı yüklemiştim. Bir de ne göreyim, ne güzel övgüler ne güzel alkışlar gelmiş hem de bu işlerin ehli olan kişiler tarafından. “Maharet iltifata tabii” sözü bir kez daha kanıtlanmış oldu. Ben o gündür bu gündür yazmaya çizmeye daha bir bağlandım ve abone oldum. Önümdeki engelleri aşamak için zorlu mücadeleye katlanmam gerekiyordu.(!)
Arzu Hanım’ın tabiriyle, örnek olduğum, ışık verip yol açtığım hanımlar, genç kızlar oldu mu acaba bilmiyorum. Oluyorsa eğer daha ne kadar örnek olacağım, ne kadar meşaleler yakacağımı bilemem ama son nefesime kadar bu hakları bir daha gasp etmeyeceğimin kararlılığı içindeyim. Allah izin verdiği sürece, nefesim yettiğince, kendi çapımca meşaleler yakacağım inşallah!...
O arkadaşıma da-nerede,ne yapıyor bilmiyorum- selamet diliyorum...
Söz var ölüyü diriltir; söz var güneşi söndürür. Hayırlı ve isabetli söz edebilmek erdemlerin en üstünüdür diyerek yadediyorum onu.
“ Bir dostun üzüntüsüne her kim olsa katılır; bir dostun başarılarına ise ancak yüksek bir ruhta olanlar sevinir ve katılır.” Demiş Oscar Wilde.

Asuman Soydan Atasayar
Alıntı  
Dışarıda RefikaDogan
RefikaDoğan
******
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesaj Sayısı: 2,701
Konu Sayısı: 1,516
   
#2
27/04/2012, 01:31
Evet...
Gerçekten de örnek ve doğru bir paylaşım yazısı.
İyi ki böylesine anlamlı, yapıcı bir karşılaşma ile sizinle bizleri karşı karşıya getirmiş, vesile olmuş Arzu Hanım. Çok yönlü ve üretken özelliğinizle şahsınız kadar elbette kültürümüz de kazanmakta; tıpkı bizlerin sizi kazanmaktan mutlu olduğumuz kadar.
Sağlıklı ve erinç nice yıllarla birlikte nice başarılar dileyerek; "iyi ki tanıdım sizi, Asuman Hanım!" Diyorum, dostça...

Her nefeste Gülce...
Alıntı  
Dışarıda osman7159
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesaj Sayısı: 1,772
Konu Sayısı: 555
   
#3
27/04/2012, 20:35
YOLUNUZ AÇIK OLSUN ASUMAN HANIM. SELAM VE SAYGI İLE.

http://vk.com/club35666845


hizliresimyukle.com - Resmin Tam Görünümü













Alıntı  
Dışarıda asuman soydan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Sep 2009
Mesaj Sayısı: 260
Konu Sayısı: 98
   
#4
27/04/2012, 23:31
Bu yazımı günün konusu olarak seçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum...Refika Hanımcığım o güzel yorumunuza ve dostluğunuza sahip olduğum için çok şanslıyım ve de mutluyum...Osman Hocam çok teşekkür ediyorum...nice başarılara tüm gurubumuzla diyorum...selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder