• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
HZ. MUHAMMED (DEVAMI)
Dışarıda ali_gozutok
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesaj Sayısı: 248
Konu Sayısı: 222
 
#1
04/10/2011, 09:49
HZ. MUHAMMED (DEVAMI)

VEDA HUTBESİ

Bir gölgelikte dinlendiler!
Arafat meydanına indiler!..

Devesinin üstünden,
Yüz bin Müslüman kişiye,
Büyük veda hutbesini irad ettiler!...

Büyüklük!...
İzafi bir kavram.
Büyük olan ne?
Ne neye göre büyük?

Büyük,
İç içe hudutsuz, sınırsız….
Her büyüğü, çemberine alan en büyük!...

……İdrak ve insan ne küçük!
………..Ne büyükken, ne küçük?
………….Bir kovaya göre umman nedir?

Ancak onu taşıracak kadar su!
Gerisi kovadan,
Boşa akıp gidecek olduktan sonra!....
O!....
Kusva isimli devenin üstünde!
Etrafında!
Yüz bin kişilik, sıkışık halka!...
…Hitap ediyorlar…
……Bütün nazarlar onda!....
…….Kulaklar,
………Ebediyeti süzen birer huni!..
Her yüz adımda,
Bir sahabe tarafından, tekrarlanan sözler!...

İslam ve hikmet ahlâkının abidesi,
………………………..Kaidesi yerde,
………….…Zirvesi ise Arş-ı Alâda!..


……Allah dininin bütün muhasebesi,
………….…Son çerçevelendirilişi!
…..Bu hutbede kelâm;
…….Ebediyeti tarayan,
……….Hikmet projektörünün,
………………………Nihai uzanışı!..
………Tek izahsız tefsirsiz,
……………Parça parça, dinleyiniz!
Sonra,
Sonra!..Kalbinizle yalnız kalınız!....

Diyordu ki;
“ Rabbime hamdü senalar olsun,
Onu över,
Onun yardımını diler,
Onun affını isteriz.
Mutlaka Ona döneceğiz.

Nefislerimizin hatalarından,
Fiillerimizin kötülüklerinden,
Bizi korumasını dileriz.

Allah’tan başka, hiçbir ilâh bulunmadığına,
Şahadet ve tasdik ederim.
Ve yine tasdik ederim ki;
Muhammed Onun kulu ve Resulüdür.

Ey Allah’ın kulları!
Ey insanlar!
Beni dinleyiniz.
Sizleri Allah’tan korkmaya ve
Ona itaat etmeye davet ederim.
Beni iyi dinleyiniz!
Belki bu yıldan sonra buraya,
Ebediyen bir daha gelemeyeceğim.

Küfür ve cahiliyyet çığırına ait her şeyi,
………………………….Çiğniyorum!
Ne Arap’ın Acem’e, ne Acem’in Arap’a,
…………………………Üstünlüğü var!
İnsanoğlu insan, topraktan!
………………….Yaratılmıştır.
Her Müslüman öbürünün kardeşidir.

Ey insanlar!
Şüphesiz bu ayda (Haram ayı),
Bu bölgede,
Bu günün tecavüzünden nasıl masunsanız,
Kanlarınız, mülkleriniz ve namuslarınız da,
Rabbinizin huzuruna çıkana kadar,
Tecavüzden masundur.

Cahiliyete ait kan davaları,
Kökünden kaldırılmıştır.
Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.
Tebliğ ettim mi?
-Evet ettiniz!
Şahit ol ya Rab!

İşte zaman, devrini tekrarlaya tekrarlaya,
…………………Çıkış noktasına döndü!”
Alemde hiçbir kelâm, bu yüksekliğe,
…………………………….Çıkmadı!

Hiçbir dekor, hiçbir sahne gerisinde,
Zaman ve mekân güneşinin Arafat’ta,
Bıraktığı sahne kadar çarpıcı,
………………………….. Olmadı!...
İslam’ın ruh ve ezellerini getiren,
…………………Ebetlerin Resulü!...
Hudutsuz göz yaşı buhranın içinden,
………………………Sesleniyordu!...
İşte varılmaz olan o eda!
Verilemez olan bu!...

Gözlerini kalabalığın üzerinde gezdirip,
……………………………..Sordular?

“---Size benden sual edecekler:
…………………..Ne diyeceksiniz?....”

----Allah’ın emirlerini bildirdi,
Risalet vazifesini eksiksiz yaptı,
………………………….Diyeceğiz!
Mübarek gözlerini semaya kaydırdı,
Sağ el şahadet parmağını kaldırıp,
“………………Şahit ol ya Rab!”

Omuzlarında bütün derinliğiyle,
…………………………….gök!
Alınlarında yıldız yıldız,
……………………………yer!..

VAHİY Gelmiştir:
“Bu gün dininizi ikmal ettim.
Verdiğim nimeti tamamladım.
Din olarak İSLÂM’DAN razı oldum.”

Hazreti Ebu Bekir,
Ayeti duyar duymaz her şeyi anladı.
Gözler kurtarıcılar kurtarıcısında,
Bütün dünya hayatının,
En acıklı demini yaşıyor.
Tamamlanan nimetin manâsını,
Derinden derine sezdi.
Oluşacak hadiseyi kavradı!

Allah pek yakında,
Sevgilisini ebediyet alemine,
…………….DAVET EDECEKTİ!...
Ve, ve ağladı!....

…….İkindi güneşinin, zeval bulacağı,
……….Ufukların önünde,
………….Yüz bin kurtulmuş ve
…………..Kurtarıcılık vazifesini,
………………Üzerine almış insan!…..

Ertesi sabah,
……Amcalarının oğulları ile,
……… Müzdelifeden hareket ettiler.
………….Aynı insan akını,
……..Yine, dalga, dalga onun eteklerinde….

“--Burada bulunanlar,
Bulunmayanlara bildirsin!”
Bu nutkun siyasi hiçbir yanı yoktur.

Burada bilhassa dikkati çeken husus,
Yakında vuku bulacak olan vefatını,
Sarih bir şekilde söylemiş olmasına rağmen,
HZ. Muhammed (s.a.s.) min,
Siyasi iktidarın devamı konusunda,
Hiçbir şey söylememesidir.
Kur’ana ve kendi sünnetine uyulması önerilmiştir.

Mekke’de dokuz gün kaldıktan sonra,
Yola çıktılar.
Yolda Sahabelerini çevreleyip;
“----Ben sadece bir insanım.
Yakında, Allah’ın meleği gelip,
Beni davet edecek!..
Ben de gideceğim.

Size iki şey bırakıyorum…
Biri Allah’ın kitabı!
Nur ve hidayet onda.
Öbürü evimin mensupları!
Onları koruyunuz.
Her işte Allah’ı hatırlayınız.”

….Sabaha karşı, güneş doğarken,
…….Tekbir sesleri arasında,
……….Medine’ye giriyorlar.
……………Allah’ı zikrediyorlar,
………Tenzih ediyorlar,
……………………Şükrediyorlar.

Bir araya gelince,
Birbirleriyle helâlleşiyorlardı!...

Her sene Ramazan ayında,
On gün itikafa girerken,
Bu sene yirmi gün…
Her Ramazan ayında,
Cebrail, Allah’ın Resulüyle,
Mukabele okurlardı!...
Bu defa iki kez tekrar edildi mukabele..
Dikkatten geçirildi,
Perçinlendi Kur’an!....

Uhut şehitlerinin mezarları ziyaret edildi.
Onlarla ölmemişçesine,
Yeniden helâllaşıldı!

Allah’ın Resul’ü,
Döndü Müslümanlara:
Ben!
Sizin önünüzden giden bir ferdim.
Sizi,
Buluşma noktamızda,
Kevser havuzunda beklerim!

Şu anda o havuzu görmekteyim.
…….Dünya hazinelerinin,
……….Anahtarı şu anda elimde!..

…..Benden sonra,
Yine şirke sapmanızdan korkarım!

…….Korkum odur ki;
……….Sizden evvelkiler gibi,
………….Dünyayı sevip,
…………….Birbirinizi.
…...Menfaatiniz uğruna kırmayın!
Sahabeler;
Doğup, batan güneşin,
Hiç değişmeyen ışığında,
O’nun, gizli bir şey soluduğunu seziyorlardı!...

O,
….Bütün vaktini,
…….Tespih ile,
………..Tehlil ile,
…………..Zikir ile,
………….…Tenzih ile,
…………….…Hamd ile,
………………..…Tövbe ile geçiriyordu!...

……..….Hicretin,
……..On birinci yılı,
….Sefer ayının üçüncü çarşambası,
……..Gece, Baki mezarlığını ziyaret,
…………….Oradan,
……….Hanımlarından,
….. Meymune’nin hanelerine teşrif…

……………..Hafif bir kırıklık,
…………Ve baş ağrısı…
………İlk beş günlerini,
….. Hazreti Aişe hariç,
…Diğer hanımlarının yanında geçirdi!


……Rahatsızlığı giderek artıyordu,
………Zaten sıra Aişe’ye gelmişti.
………….HZ. Ali ile, HZ. Abbas,
……………..Onun odasına götürdüler.

Rengi giderek soluyordu!...
Üzerlerinde ağır bir halsizlik vardı.
Yakınlarının yardımı ile mescide geldiler.
Minber’e çıkıp;
Allah kullarından birini,
Dünya ile kendisi arasında serbest bıraktı,
O kul, Allah’ı seçti!..Deyince!..

Sahabeler,
Özellikle, Ebu Bekir Hazretleri,
Ağlıyordu!.....

Devam etti:
…..Sohbetiyle,
…….Sevgisiyle,
………..Malıyla,
………….Canıyla,
……Özellikle insanlar içinde,
………Bana en çok yardımcı olan,
……Ebu Bekirdir!...

Eğer dünyadan bir dost,
Seçmek gerekseydi, onu seçerdim!
……..Onunla aramdaki,
…..Sadece İslâm kardeşliğidir.


“---Bu günden sonra,
Mescide açılan bütün kapılar kapansın!
……..Sadece Ebu Bekir’in kapısı açılsın!”

…..Böylece son emanet,
Ebu Bekir’e verilmiş oluyordu.
-----Ey insanlar!
Kimin arkasına vurdumsa,
İşte sırtım gelip vursun!..........

Kimin benden alacağı varsa,
İşte malım!
Gelip alsın!………
Arap yarımadasında,
Tek müşrik bırakılmasın!
“----Allah’a ısmarladık!...”
Hazreti Ayşe’nin hücresine döndüler.

PEYGAMBERİMİZİN VEFATI

….Günlerden pazartesi,
……İslam güneşinin,
……..Vazifesini kaybetmeksizin,
……….Simsiyah kesileceği günün sabahı,
…Şafak vakti….

……Sabah namazı kılan,
………Sahabelerin üzerine şöyle bir,
……………………..Göz attılar!

…Herkes!
…….Ebu Bekir’in arkasında,
………Saf tutmuş!...
…..Üzgün!
.En mahzun bir vecd içinde…
Derinden derine,
Tekbir sesleri….
…..Ve, Ve perde kapandı!

Odanın içi:

Derin ve ince Fatımayı,
Sevgili kızlarını istediler,
Geldi!
İyice yaklaşmasını,
Kulaklarını,
Dudaklarına yaklaştırmasını,
İşaret ettiler.

Fatıma başını,
Allah sevgilisinin,
Dudaklarına kadar, İndirdi!...
Bir fısıltı!...

Fatıma’nın yüzünde,
Tırmık tırmık acı….

Bir daha çektiler kendilerine,
Yine yavaşçacık!

Birkaç sözcük daha döküldü,
Mübarek dudaklarından.
Bu defa,
Fatma’da derin bir rahatlık.
Huzur, saadet!...

Önce:
“----Ben ölmek üzereyim,
Demişler…”
Sonra da:
“----Bana ilk kavuşacak olan sensin! Demişler”
Altı ay sonra,
Babasına kavuşacak olan,
İnce ve derin Fatıma!....

………..Pazartesi, dünyaya geldiler,
………………Pazartesi, hicret ettiler!
…………………Pazartesi Medine’ye geldiler!...

……………………….Yine bir pazartesi,
…………………Gaye insan,
……………..Ufuk peygamberin başı,
………….Dirayet ve zarafet timsali,
………Aişe’nin göğsünde…

……Oda loş…
……….Güneş batmak üzere…

Allah’ın emri….
…….Varlığın batmasına,
………Mesafenin yanmasına,
…………Boşluğun çökmesine,
…………….Yoklukla vücudun,
………………..Birbirini yutmasında o dem!...

Sadece Allah’ın emri mani!...
Cebrail ile Azrail kapıdalar!

Cebrail’in,
Ölüm meleğinin,
Kapıda olduğunu bildirdi!...

Emri yerine getirmek için,
İznini bekliyor dedi!....

Mübarek başları,
Ayşe’nin göğsünde,
Gözlerini açtılar…
Tavana diktiler.
Şahadet parmaklarını kaldırdılar.

--Allah-u Ekber!
Er Refik-ül alâ! (Yüce dost)
Dediler!...

VE….VEEEEE….
Hakiki hayata göçtüler!....
Şu saat,
….Şu gün,
……Şu hafta,
……..Ay hesabı, ne hazin!..

…….Hepsi bir an içinde,
…..Gelip geçiyor,
….Bir an içinde gelenler,
….Bir an içinde göçüyor!....

İlâhi emre uyup, ruhu teslim edenler,
Kefenine sarılır, rehin kalır bedenler.
Ona rahmet okuyun, sıra size gelmeden,
Ölü değildir asla, sizden önce gidenler.
Hazreti Ömer’den,
Beyinleri yırtıcı,
Bir bağırış!...

“--- Kim Allah’ın Resulü öldü derse!
Paramparça ederim!”
Kılıcını çekmiş,
Selim aklın mümessili,
Ömer’den çıkıyordu bu ses!...
Hal ve keyfiyet bu!...

……….Ebu Bekir yetişti.
……….…Herkesten yufka,
…………..…Herkesten kuvvetli!
……………..….Ve, ve derin!...

……………………..Kalabalığı yardı,
…………………………Odaya girdi.
………………Yatağa yaklaştı,
………...Mübarek başın üstündeki,
……….Örtüyü kaldırdı.
…….Diz çöktü.
…Allah’ın Resulünün,
….Bembeyaz yüzünü öptü, öptü!...

Kalabalığa döndü;

“---Nefsimi ellerinde tutan,
Allah’a yemin ederim ki;
Peygamber öldü.”

Sonra,
Alemleri, yüzü suyu hürmetine,
Yarattığı o yüze baktı.
“---Hayatın da güzeldi, ölümün de güzel!...
Öldün!....
İkinci defa ölmeyeceksin!”
Ömer gerilerde,
Halâ kendi kendine;
“ Vallahi peygamber ölmedi!..
O ölmedi!..Deyip duruyordu….

Ebu Bekir; Ömer’e yöneldi,
Aklını başına devşir,
Ey Ömer!..
Ömer o zaman kendine geldi biraz!...
Oradaki kalabalığa döndü;

“---KİM MUHAMMED’E TAPIYORSA BİLSİN Kİ,
MUHAMMED ÖLDÜ.
KİM ALLAH’A TAPIYORSA BİLSİN Kİ,
ALLAH ÖLMEZ. O DİRİ VE ÖLÜMSÜZDÜR!..”
“ HER CAN ÖLÜMÜ TADACAKTIR.
SONUNDA BİZE DÖNERSİNİZ.”(Enbiya 35)

Sinersin bir damlaya, hiç haberin yok iken,
Sığındığın limanda, sana bir köşk kurulur.
Dokuz ay’ın sonunda, bu dünyaya inersin,
Yorulur can bedende, sanırsın vakit erken.

Peşin peşin ödenir, bitmez hazine zaman,
İstediğin şekilde , gez dolaş harca denir.
Çıkmadan can bedenden, sonunu iyi düşün,
Elenir eleklerden, sen mizana giderken.

Bilâl Salâsını verdi!
“Esselâtü vesselâmu aleyh…….”
Son vazife ifa edildi!...
Ebu Bekir ve Ömer kabrin başında,
Gözleri kara toprakta!..

Ebu Bekrin yeri ileride,
Resulullah’ın göğsü,
Ömer’inki de Ebu Bekir’in göğsü hizasında….
Bu yeri görüp görmedikleri meçhul!...

Ama bir şey biliyorlar,
Allah ölümsüz!...
Ama bir şey düşünüyorlar!...

…….Gaye,
…….Evet gaye!
Şu kara toprağın,
Dehlizlerinden geçmek!.

…….Evet,
.........Evet gaye!
Diri ve ölümsüz olanla,
Ölümsüzlüğe ermek!


……Evet,
........Evet gaye!
Ebedi aydınlığa çıkmak!

……Evet
………Evet gaye,
Bu dünyanın kendisiyle yalancı,
Yaratıcısıyla doğru söylediği,
Hayatı bulmak!

…..Evet,
..........Evet gaye insan!
……….Toprakta yatıyor!

İyi amma,
Kara toprak ve içinde o….
Bu nasıl geçiş?...
İstersen çatla!
….İstersen patla!

…….Zerre, zerre infilak et!.
Kara toprağa kapanıp,
Onu tırmık tırmık pençele!

Bu hal, Ömer’in ölüm haberini,
Duyunca düştüğü bir anlık hal!...

Eğilin !
Ey insanlar!...
Toprağa eğilin!...
Kara toprak konuşuyor!....

Kulağınızı dayayın göğsüne, dinleyin!...
Ses veriyor kara toprak!
Zikrediyor şu kara toprak!
Diri ve ölümsüzü anıyor!....
YA RAB!
….Bedenimi aşkla dokudun,
…….Damarlarımda hayat oldun.
……….Bakışımdan taştın fışkırdın,
Sevdim, sevdim.

…….Tohumun filizinde,
……….Toprağın tozunda,
…………..Gülüşte hıçkırışta,
………………Serpildin döküldün,
Sevdim, sevdim.

……..Tayfunlarda coşkundun,
………….Putlarda suskun,
……………..Sabah sevabım,
…………………Gece günahım oldun,
Sevdim, sevdim.

……..Aydınlığında yıkandım,
…………..Karanlığında kirlendim.
………………Muradıma, yağan kar,
…………………….Hırçınlığımda kor oldun.
Sevdim, sevdim.

Şu aşk’ın kıskacında, zamanın belâsından,
Yola çıktım dünyanın, mihnetli odasından,
Nasıl avare kılsın, beni şu dönen devran,
Gönlüm nasıl el çeksin, cihanın cefasından.

Umutla umutsuzluk,
Arasında gezerken,
Peygamberler deryasında, bir yelkende ben açtım!
Yerle arş arasında, nurdan hüzme süzerken,
Adem’den Muhammed’e, selâm ile ulaştım!
Seçtiğim her sözcüğü,
İnci mercan bezerken,Rabbe şükürler olsun,
Mutlu sona eriştim.

Adem’in kalıbında, toprak idim taş idim!
Meryem’in mihrabında, hilâl idim kaş idim!
Yakup’un gözlerinden akıp duran yaş idim!
Ararken zindanlarda, ben Yusuf’a eriştim,

Sonsuzluğun içinde, kaç kapı araladım,
Eyyup, Şuayp Musa’da, kendimi paraladım,
Hızır, Yuşâ Davut’u, peş peş sıraladım.
Rabbe şükürler olsun, Mutlu sona eriştim.

Her ilkin bir sonu var,
Her ölenle öldüm ben.
Milyon tane yönü var,
Hem gittim hem döndüm ben,
Yunus, Yahya, İsa’yı, gök yüzünde gördüm ben!
Sonunda Muhammed’e, Medine’de eriştim.

İlk peygamber Ademden, sonuncu Muhammed’e,
Neler, neler yaşadım, durmadan gide gele,
Diliyorum haşreder, onlarla bir beni de!
Rabbe şükürler olsun, mutlu sona eriştim.

İşte şimdi geldi, selâm sabah sırası,
Çok açıldı gitti, başlangıçla arası.
Söylenecek son söz, artık burası,
Dinleyin dostlarım, beni dinleyin.

………Ey saba yeli,
……………Başın alıp nereye,
………………….Gidersin böyle,
………………………Eğer yolun düşerse,
……………………………. Kutsal toprağa,
…………………………………Ademden son Resule,
…………………………….. Selâmım söyle!..

SON
ALİ GÖZÜTOK

KAYNAKÇA:

1-- Kur’anı Kerim meali.
2-- Peygamberlerin Hayatı
(Diyanet İşl. Bşk. Yayını, (M. ASIM KÖKSAL)
3-- Çöle İnen Nur. (N. FAZIL KISAKÜREK)
4-- Peygamberlerin Hayatı. (A. CEMİL AKINCI)
5-- HZ. Hatice’nin Hayatı. (A. CEMİL AKINCI)
6-- Ermişlerin Bahçesi. (FUZULİ) M. FARUK GÜRTUNCA)
7—Peygamberler Tarihi (MEHMET FARUK GÜRTUNCA)
8-- Kısas-ı Enbiya. Peygamberler Sesleniyor.
(M. EMİN AKYÜZ)
9-- Tasavvuf Sohbetleri Dizisi. GÖNÜL GÖZÜ.
(Ö. TUĞRUL İNANÇER- KENAN GÜRSOY)
10-- Mesnevi Sohbetleri. Dinle Neyden. (Ö. TUĞRUL İNANÇER)
11-- Hüccet-ül İslâm. Ey Oğul. (İMAM GAZALİ)
12--Hz. Muhammed ve hayatı.
(ALİ HİMMET BERKİ—OSMAN KESKİOĞLU)
13- İslâm Peygamberi (Prof. Dr. Muhammed Hamidullah) Türkçe’si : M. Said Mutlu
14-Nûru Muhammedî (S. NACİ ERENBALIKESİRÎ)
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  HZ. MUHAMMED (DEVAMI) ali_gozutok 0 890 04/10/2011, 09:33
Son Mesaj: ali_gozutok
  HZ. MUHAMMED (DEVAMI) ali_gozutok 0 1,414 04/10/2011, 09:26
Son Mesaj: ali_gozutok
  HZ. MUHAMMED (DEVAMI) ali_gozutok 0 1,271 04/10/2011, 09:15
Son Mesaj: ali_gozutok
  HZ. MUHAMMED (Gülce Bahçe) ali_gozutok 0 1,114 04/10/2011, 09:06
Son Mesaj: ali_gozutok
  ADEM PEYGAMBER DEVAMI (Bahçe) ali_gozutok 0 1,471 03/10/2011, 16:52
Son Mesaj: ali_gozutok
  HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.S) (Gülce Bahçe) ali_gozutok 0 1,070 25/09/2011, 08:44
Son Mesaj: ali_gozutok
  ALİ OSKAN-İhvanu'l-Muhammed'in Miraç Destanı (GÜLCE - Bahçe) Site Yönetimi 0 1,180 14/09/2011, 02:47
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder