SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
İbrahim Özcan ile Röportaj
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#1
07/04/2009, 15:23
İbrahim Özcan ile Röportaj
Mustafa CEYLAN
************
-------------------------------------------------------------------
ANTALYA GÜLLÜK DERGİSİ SÖYLEŞİSİ
-------------------------------------------------------------------
1- Sizce şiir nedir ve iyi şiir nasıl olmalıdır?
Kaç milyar insan yaşıyorsa şu an dünyada, o kadar milyar tarifi olan tek
şeydir şiir bence. Klasik tarifini anlatma saflığına düşmek istemiyorum.
Kısaca birkaç cümleyle İbrahim Özcan için neyi ifade ettiğini söyleyebilirim
ancak;
İnsanın, kendi içerisinde kendisiyle, çevresinde varolan herkes ve olup
biten her şeyle olan içsel çatışmasını, beyninde tohumlayıp, yüreğinde
duygusuyla mayaladıktan sonra elleriyle kâğıda damıttığı özüdür şiir.
Şiirin ana konusu ve çıkış noktası insanın –varoluş- sorunudur.
“Nerden geldik, Nereye gidiyoruz? ... Neden varız? Var olurken bu evrendeki yerimiz ve konumumuz? ... Evrenin, bizim hafızamıza sığmayacak kadar geniş ve derin yapısı ve zamanın sınırsızlığı içerisinde “insan yaşamının” kısalığı ve çaresizliği, yani “hep aynı kaçınılmaz son”un verdiği derin acı.
Şiirin çıkış noktası ve diğer edebiyat ve sanat kollarından en belirgin
ayrılığı buradan başlar. Bu kısa yaşamın alt katmanları olan; aşk, heyecan, korku, ihanet, çaresizlik, yoksulluk, ulusallık, insani ortak değerler, siyasi ve etnik kimlikler, çevre gibi bir çok konu da şiirin konusunu oluşturur. Tüm bu başlıklarda mükemmeliyeti özleyen insan, bu acısını ve heyecanını en mükemmel şekilde anlatmayı arzular. Bu arzunun sonucu olarak da şiirsel anlatım dediğimiz günlük dilin bir üst yapısı olan “Şiir” dili ortaya çıkar.
İyi şiir konusunda da birkaç cümle söyleyebilirim. Tabi ki kendi şiirsel
anlayışım, bilgim ve bir şiirden beklentim doğrultusunda.
Yukarıda bahsettiğimiz konuları ve mükemmeli arzulayan anlatım ve dil yapısı olmalıdır iyi şiirin. Bunun için şiir içerisinde kullanılan çeşitli sanatlar vardır; benzetme, abartma, taşlama gibi... Ayrıca ses, ritim, coşku, ve duyguyu en güzel şekilde bir üst dil olarak saydığım şiir dilinden ve mümkün olduğunca az sayıda ama bol çeşitte kelimelerle anlatan şiir iyi şiirdir benim için.
2-Şiirimizin dünü ve bugünü dersek ne dersiniz?
Bu soruya karşılık sayfalarca hatta kitaplar dolusu şey söylenebilir. Çünkü çok derin ve köklü bir şiir geleneğimiz var bizim.
Ergenekon’dan başlayan hem coğrafi hem de şiirsel bir yolculuğumuz var. Ve her gittiği yeni toprakta biraz daha zenginleşerek ve kartopu deviniminde oldukça baş döndürücü hızda gelişen ve büyüyen devasa bir tarih bu… Ama yazılı tarihimize giren kısmı sadece milyonda biri olsa gerek.
Bilinen kısmıyla anlatacak olursak; eski Orta Asya ve Şaman geleneğinin temsilcisi olan halk şiirimiz, daha sonra Divan Şiiri, Tanzimat dönemi batıyla etkileşimin başladığı şiirimiz, Cumhuriyet dönemi şiirimiz ve özellikle İkinci Yeni İle başlayan ve son olarak postmodern durakta ikmal yapan şiirimiz var.
Tüm bunlar sadece ilk etapta aklıma gelen ana başlıklar tabii ki. Bunları
tek tek alt başlıklarıyla da anlatmak isterdim ama çok uzun ve oldukça geniş bir konu.
Burada söylenmesi gereken en önemli husus;
“Geleneğe yaslanmayan hiçbir kültürün sağlam bir geleceği olamaz! ..”
Bu gün şiirimizde gelinen nokta; bunalım ve arayış noktasıdır. Batı ile doğu arasında sıkışıp kalmış ve kafası karışmış bir şiir var ortada. Kendine çıkış yolu arayan bir Türk Şiiri. Bunun, hem coğrafik hem politik hem de ekonomik sebeplerden kaynaklandığını hepimiz biliyoruz. Kısaca özetlemek gerekirse:
Coğrafik sebeplerin başında, doğu - batı sentezinin sağlıklı olarak
yapılamamsı gelmektedir. Şu bildik kısır çekişme; Batılı mıyız, doğulu
muyuz? ... Sanki bizim altımızdaki toprak bu dünyadan değilmiş, sanki dünya medeniyetlerinin bir çoğunun çıkış noktası Anadolu değilmiş ve bizim de kendimize özgü bir kültürümüz ve birikimimiz yokmuş” gibi hep kendimizi illaki bir yere yamama zavallılığından başka bir şey değil tabi ki bu...
Ekonomik sebeplerin başında da yazılı ve görsel medya dediğimiz, sermaye dediğimiz, kurtlar sofrası (Cağaloğlu) dediğimiz basım ve yayım dünyasının sadece ve sadece popülizme prim vermesi ve diğer varlıkları yok sayması gelmektedir. Bu arada halkımızın inatla “okumamak” gibi tavrını da unutmamak gerekir…
Politik sebeplerin başında da; kapitalist kültürün alabildiğince büyük bir
hızla büyüyor ve diğer kültürleri yok ediyor olmasından kaynaklanmaktadır.
Ne demektir bu? ... Bu, İngilizce’nin diğer diller üzerinde kurduğu;
kültürel ve bilimsel bazdaki hegemonyasıdır.
Yani dil kirlenmesi…
Her ne kadar bir yandan diş macunuyla dişimizi günde 3 defa fırçalayıp
ağzımızı temiz tutmamızı öğretse de kapitalist kültür, diğer yandan da
dilimizi o ölçüde kirletmektedir. Bu verdiğim örnek, olaya ironik bir
yaklaşımdır. Ama gerçektir de maalesef.
3-İlham perisi hangi zamanlarda gelir size?
Söyleşimizin başında bahsettiğim, varoluşsal sorunlarımın içimde her hangi bir alt başlık altında büyüyüp, çoğalıp, artık içimde taşıyamaz hale geldiğinde, yani patlama noktasına geldiğinde gelir ilham perisi. Ve şiiri her geçen gün daha derinlemesine ve daha bilinçli tanıyıp öğrendikçe daha seyrek gelmeye başladı maalesef bu ünlü perimiz.
Çünkü ben ilham perisinin gelişini, şiirin doğum sancısı olarak tarif
ediyorum kendi kendime. Nerede ve ne zaman geleceği, doğacak şeyin cinsi, cinsiyeti, sağlıklı mı, prematüre mi? olacağı belli olmayan bir doğum sancısıdır ilham.
Bazen yalancı sancılar da olabiliyor bunlar. Onun için her gelen sancıdan bir şiir doğmaz. Sadece o anın bir kaydını tutar ve bir kenara atarım. Ama gerçek sancı geldiğinde ise sadece bir kayıt değil bütün ceridesini tutar yazarım ve şiir o zaman ortaya çıkar. Son bir yılda yazdığım ve şiir diyebileceğim şeylerin sayısı on parmağın onunu geçmez… Bunların çoğu da bitmiş şiirler değildir aslında. Yazdığım herhangi bir şiire, “Bu şiir bitmiştir” dediğim gün ben de biterim çünkü…
Bu beni rahatsız ediyor mu? .. Hayır… Çünkü olacaksa eğer, eli yüzü düzgün ve sağlıklı bir şey olsun yazdığım şey. Günübirlik karın ağrılarımla şiir sancısının ayırdımına varabildiğimi sandığım için artık hiç rahatsız
olmuyorum.
4-Şair evleri ve Hayal Dergisi-Derneği konusunda bilgi verir misiniz?
Hayal… 22 yıl boyunca Hava Kuvvetlerimizde hep uçakların ve pilotların
dünyasında yaşadım. Uçak uçurttum, ve yaptığım işi severek ama kara sevdalı biri gibi severek yaptım. Çünkü karşınızda onlarca uçak, onlarca pilot ve bazen de yüzlerce yolcu var. Ve siz bunların hem can, hem de mal güvenliğinden sorumlu bir işi yapıyorsunuz. Yani Hava Trafik Kontrolörlüğü..
Önünüzde bir Radar Skop’u yada bir mikrofon ve sürekli, İngilizce ve Türkçe (zaman zaman da Almanca) talimatlar yağdırıp saniyelerle savaşıyorsunuz doğru karar verebilmek için. Müthiş bir stres ve o kadar da müthiş bir coşku vardı mesleğimde.
Sonuç olarak şiir daha baskın çıktı ve yasal süremi doldurur doldurmaz
ayrıldım o çok sevdiğim mesleğimden… Neden? .. Şiire ve şiir dünyasına daha yakın olabilmek için. Daha özgür ve sorumsuz olabilmek için. İşte Hayal tam da bu döneme denk düştü ve girdim Hayal Oluşumuna…
Aslında ÖAD (Ölü Aşklar Derneği) benim ilk göz ağrımdır sivil oluşum
olarak. Orda da çok güzel paylaşımlarım ve dostluklarım var ve halen de
devam etmektedir. Orda da insanlar şiirin kaygısını yaşamakta ve şiire
hizmet etmektedir.
Ama Hayalde elimi biraz daha çok soktum taşın altına ve işin maddi ve manevi sorumluluğu biraz daha fazla gerekiyordu, bende öyle davrandım. Şu an Hayal Dergisinin, hem Hayal Yayıncılık Limited Şirketi adına imtiyaz sahipliği ve hem de Yazı İşleri Sorumluluğu benim alnımın akıyla yürütmem gereken iki ayrı iş. Umarım bunu da başarırız…
Hayal Oluşumu’nun, kuruluşu, şu an ki geldiği nokta ve bundan sonra ulaşmak istediği hedefleri Hayal Dergisi Şairleri Grubunda ayrıntılı olarak
anlatılmakta ve yazılıp çizilmektedir. Birkaç kısa başlıkla yeniden
paylaşmak gerekirse, Antalya Güllük Dergisi Grubundaki birbirinden değerli arkadaşlarımızla;
Hayal’in tek hayali biraz önce bahsettiğim; Coğrafik, politik ve ekonomik sebeple kafası karışmış olan ve kendine bir çıkış yolu arayan Türk şiiri ve Türk şairine elinden geldiğince kendi maddi ve manevi gücü doğrultusunda destek vermek ve onları daha ileriye götürebilmektir.
Şair ve Şiir evleri de bu amacımızın birer parçası olarak kurulmuş
mekanlardır. Buralarda çeşitli etkinlikler, söyleşiler, dinletiler
tertiplenmekte, bulundukları illerde şiire gönül vermiş, hem yazan, hem de okur, herkesi bir mekanda buluşturup gerek eğitsel gerekse birlikte hoş vakit geçirmeye yönelik çabalarımız vardır.
Ortak paydamız Türkiye ve şiir... Hiç kimsenin siyasi, dini, etnik yada
başka herhangi bir duruşu ve tavrına müdahale etmeden, sadece ve sadece şiirimizi ve dolayısıyla dilimizi geliştirmek ve yüceltmektir. Bizim şiir gönüllüsü bir oluşum olarak yapabileceğimiz şey bu dur. Hayatın diğer alanlarında da diğer sivil toplum oluşumları kendi alanlarında mücadele edecektir tabii ki…
Bu konuda kısaca söyleyebileceklerim bunlardan ibaret. Çok fazla lafazanlık yapıp ağdalı sözcüklerle vaktinizi almanın doğru olmadığını düşünüyorum.
5-Sizce gerçek mi önde, hayal mi? Şiirin dokusunda sanat yapmak için sanat mı, yoksa mesaj vermek için sanat mı? Ne dersiniz?
Bu soru bende, “tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan? ” sorusunu çağrıştırdı. Ama güzel bir soru.
Çıkış noktasının kendisi olması sebebiyle “gerçeklik” önde gibi görünse de esasen “hayal” gerçeğin bir adım daha önünden gider bence. Elbetteki gerçek nesnellik olmadan hayal de olmazdı ama özne ve nesnenin buluşmasıyla hayal mutlaka doğacaktır. Bu bir bakıma, madde ısı ve oksijen üçlüsünün ATEŞ’i oluşturması gibidir. Bunlardan biri olmadığında ateşin oluşması mümkün müdür? ...
Özne, nesne ve hayal (düşünce) de YAŞAM’ın temel direkleridir…
Bir an için düşünelim; insan var, madde var ama insan yaşamını
kolaylaştırmak yada sürdürmek için hiçbir şey yapamıyor. Yani varlığını
sürdürebilmek için nesneden faydalanmanın yollarını düşünmüyor. Bu ne kadar sürebilir? .. Bir süre sonra insanın yok oluşu demektir. Ama Aynı insan aynı nesneyi nasıl kullanacağını ve ondan daha fazla nasıl faydalanabileceğini düşünerek (hayal) ederek ancak kendi yaşamını sürdürebilir.
Hayal etmek bilimin birinci basamağıdır. Edison diye bir deli ampulü ve
elektriği hayal etmeseydi ve bu hayalinin peşinden yıllarca koşturup ömrünü bu işe adamasaydı şuan biz bu satırları yazıyor olmayacaktık, yada birilerinin bilgisayar hayali olmasaydı ve daha sonra internet diye bir şeyi hayal etmeseydi? .. Tüm ideolojiler, dinler, savaşlar ve barışlar devlet yapılanmaları, uluslararası birliktelikler ve buna benzer her şey insanın hayal etmesi sonucu gerçeğe dönüşmüştür.
Şu an siz buradasınız ama kim bilir belki de hayaliniz yar koynunda... Önüne geçebilir misiniz? ... Hayalinizden önce girebilir misiniz? .. (*)
Sözün özü; Her şey –hayal etmekle- başlar sonra gerçeğe dönüşür. Yeter ki o bahsettiğimiz ilk iki unsur, özne ve nesne olsun hayalin peşinde…
“Şiirin dokusu sanat yapmak için mi yoksa mesaj vermek için mi? ..
demişsiniz.Ben bu konuda fazla kafa yorup da “melekler erkek mi, dişi mi? ..” diye yüzyılları karanlıkta geçiren insanlardan olmak istemem.
Benim inandığım tek şey vardır; İnsanlar, hırsızlık, arsızlık, katillik
yapmasın da şiir yazsın yeter ki. İsteyen sanat için yazsın, isteyen mesaj vermek için. Yeter ki yapılan şey şiire yakışır olsun. Bu bir arz talep meselesidir. Ben, mesaj vermek için şiir yazarım da siz beni okumazsınız, yada siz sanat için şiir yazarsınız da, ben de sizi okumam hepsi bu… Burada asıl olan şey, karşılıklı saygı sınırlarını bozmamak… Dünya geniş… Sanatta sığar bu dünyaya mesaj da…
Şiir tadında güzellikler dilerim…
Saygılarımla
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
Vatandaş Osman (Harun Yiğit) ile Röportaj
HarunYigit
1
2,472
16/08/2008, 18:19
Son Mesaj
:
RefikaDogan
RÖPORTAJ :ŞAİR M.NİHAT MALKOÇ’LA ŞİİRSEL YOLCULUK….
Site Yönetimi
0
2,345
23/07/2008, 03:46
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
SUNAY AKIN İLE RÖPORTAJ
Site Yönetimi
0
2,278
18/07/2008, 06:34
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder