• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
İslâmiyet Öncesi Türk Edebiyatı : ATA SÖZLERİNDEN MANZUMEYE
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
15/12/2014, 04:30 (Bu mesajı son düzenleyen: 15/12/2014, 04:45 Mustafa Ceylan.)
İslâmiyet Öncesi Türk Edebiyatı :

ATA SÖZLERİNDEN MANZUMEYE

Mustafa CEYLAN

------------------------

Ata sözü, öz söz, ballar balı. Asırları delip gelen bir ses. Sade, yapmacıksız, yalın ve kesin...Yol gösteren, ışık olan, meşale söz. Ana sütü kadar temiz, Anadolu kadar özel ve güzel söz... Yeryüzünün en asil, en yüce milletinin ruh kökünü ortaya resmeden dil güzelliği. Orhon Yazıtlarından günümüze gelenedeğin, bizimle, bizde ve bizden sözler. Ki, Orhon Yazıtları da "alliterasyonlu kelime koşmaları, koşma'mızın olanca saflığıyla koşuverdiği, baş ve son uyaklarıyla hafızalarımızın destanı olan en muhteşem âbideler. Yanına deyimleri de alıp, tarihsel yürüyüşümüzde nefesiyle, duruşuyla, duruluğuyla hep yanımızda, can evimizde, en çok da kulaklarımızda duran güzeller güzeli söz... Çarpıcı, etkili, kalıcı, iz bırakıcı, öğüt veren, yol gösteren, aydınlatan...

Türk Halk Edebiyatı'nın en eski ürünü. Ata sözü... Ne söyleyeni bilinir ne de ne zaman söylendiği. Bilinmez ama, bütün bilinmezlerin üzerine çıkarak kendisini yaşatan halk dağarcığının ışık salkımı işte.
Ata sözlerimiz, manilerimiz, efsanelerimiz ve destanlarımız... İşte bunlardır bizi biz yapan.Ata sözlerimize "nesir" bakışıyla yaklaştık hep. Evet, nesir olmasına nesir amma, aslında "mensur şiir" diyebiliriz, hepsine olmasa da çoğuna hem de...

Neden mi?

işte Ata Sözlerimizden sadece (A)harfi ile başlayandan bir kaç örnek :
Acı acıyı bastırır,su sancıyı.(acıyı-sancıyı)

Acıkan doymam,susayan kanmam sanır.(doymam-kanmam) 

Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.(arsız-hırsız)

Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.(eşeğinden-döşeğinden) 

Adı çıkmış doksana, hiç inmez seksene.(doksana-seksene)

Ağaca dayanma çürür,insana dayanma ölür.(çürür-ölür)

Ağacı kurt, insanı dert bitirir.(kurt-dert)

Ağaçtan maşa, aptaldan (çingenden) paşa olmaz.(maşa-paşa) 

Ağır otur, batman götür.(otur-götür) 

Ağlama ölü için, ağla deli için.(ölü-deli)

Akıl yaşta değil baştadır.(yaşta-başta)

Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.(sakal-çakal)

Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.(sıkısı-sekisi)

Al yakışırken, el bakışırken.(yakışırken-bakışırken)

Alışmış kudurmuştan beterdir.(alışmış-kudurmuş)

Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek?(yelek-gerek) 

Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini.(ahını-şahini) 

Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.(yar-diyar) 

Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.(kızını-bezini) 

Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.(saz-az)

Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz.(düğünden-oyundan)

Ar gözden, kar yüzden anlaşılır.(ar-kar)

Arayan belasını da devasını da bulur.(belasını-devasını) 

Arayan bulur, iniliyen ölür.(bulur-ölür)

Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır.(pazara-mezara) 

Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.(çöpüyle-küpüyle)

Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır.(azmaz-kokmaz) 

Aş kaşık ile, iş keşik ile.(kaşık-keşik)

Evet, buradaki kafiyeler, redifler, ses uyum ve oyunları büyük hayranlık uyandırmaktadır.
İşte dilimizin zenginliği.
İşte bizim şiire ve şiirselliğe olan tutkumuzun ispatı.

Aynı durum Kaşgarlı Mahmut'un XI. Yüzyılda tespit edip Divanında yayınladığı, asırlara yenilmeyen atasözlerimize ne buyurulur?
Örneklersek:

Alp yagıda, alçak çoğıda(I,41)(yağıda-çoğıda)
Yir basrukı tag, bodun basrukı beg (I,466)(tag-beg)

Kuş kanatın, er atın (I,34)(kanatın-atın)

Alp çerigde, bilge tirigde(I,388)(çerigde-tirigde)

Anası tewlüg yuwka yapar, oglı tetik koşa kapar(III,33)(yapar-kopar)

Alımçı arslan, birimçi sıçgan(I,75)(arslan,sıçgan)

Tatsız Türk bolmas, başsız börk bolmas(I,349)(Türk-börk)

Alplar birle uruşma, begler birle turuşma(I,182)(uruşma-turuşma)

Oglak yiligsiz, oğlan biligsiz(I,119)(yiligsiz-biligsiz)

Suburganda ew bolmas, topurganda aw bolmas(I,516)(suburganda-topurganda/ew-av)
Bu örnekleri çoğaltmamız mümkündür.

Şimdi buradaki kafiye,uyaklara dikkat ediyoruz ve aynı zamanda da şiirselliğe, yani HECE ŞİİRİNİN ENSTRÜMANLARINDAN OLAN, hece sayısına, kalıba dahi dikkat edecek olur isek, bizim Milletimizin, dil-gırtlak-fonetik-dil ve kültür dağarcığının NE KADAR DA HECE VEZNİ İLE  DOPDOLU OLDUĞUNU AÇIKÇA GÖREBİLİRİZ.
Hattâ;

Suburganda ew bolmas, topurganda aw bolmas(I,516)(suburganda-topurganda/ew-av) şeklinde bir değil,iki uyak bulunduğunu da görebiliriz.
Mısra başı kafiyeler, baş uyak, ses tekrarı, şınlama-yansıma,tekerrür sanatı karşımıza Atasözleri dünyamızın mükemmel zenginliğini çıkarıverir.
Ritmik özellikler, âhenkli söyleyiş; Ata Sözleri'mizi aklımıza mıh gibi çakar.Atalar sözlerini, ÖLÇÜLÜ VE UYAKLI söylieyerek, çağları aşan bir Halk Edebiyatı'nı günümüze taşımışlardır.Ölçülü ve uyaklı, kesin yargılı, kalıcı söz destanlarından şiire geçiş elbette çok kolay olmuştur.Dedem korkut, Kamlar, Baksılar, Ozanlar ki bu sözleri nakışlamışlar ruhumuza, ad vermişler kafa koçanlarımıza, dil vermişler dilimize.

İslâmiyet Öncesi Türk Edebiyatı tarihinin en önemli eserlerinden olan Orhon Yazıtları'na göz atacak olursak:

"Üzre kök tengri /asra yagız yer kılındıkta..."

"Kızıl kanım töküti/kara terim yügürti"

"İçre aşsız/taşra tonsuz"

"Üze tengri basmasar/asra yer telinmeser"

"Kutum bar üçün/ülügüm bar üçün"

"Tün udımatı/kündüz olurmatı"

Ve elbette bu örnekleri de çoğaltmak mümkündür.Türk Dili'nin zenginliği şiirselliğinden gelir. Bu şiirsellik, eş sesler, tekrar sanatı ve de cinaslarla daha bir zenginlikle kendini göstermektedir.

Türk'ün hoş görüsü,doğruluk anlayışı, yenilik ve çağdaşlık bakışı Ata sözlerinin dahi "nesir" özelliğinden, "manzumeye", mensur'un kanatlarıyla uçuşunu haykırmaktadır. O yüzden bizim şiirimiz, hususiyetle de HECE ŞİİRİMİZ, çok köklüdür ve Dünya'da liderdir. O sebeple, bizim KOŞMA-SEMAİ-MANİ türü şiirlerimiz Dünya'nın diğer milletlerine de hız ve ilham vermiştir.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Halk Edebiyatı Ödülü (siirzamani.org) Mustafa Ceylan 1 1,292 21/01/2016, 19:02
Son Mesaj: Yusuf Bozan
  Halk Edebiyatı 2015 Eskader Ödülü GÜLCE'mize hayırlı olsun.... Mustafa Ceylan 2 1,292 03/01/2016, 02:24
Son Mesaj: osman7159
  TÜRK DÜNYASI EFSANELERİ 2 CİLT YAYINLANDI Site Yönetimi 0 823 25/10/2015, 17:13
Son Mesaj: Site Yönetimi
  İslâmiyet Öncesi Türk Edebiyatı : KUDRETLİ ULU HAKANIMIZ Mustafa Ceylan 0 1,043 15/12/2014, 11:16
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  TÜRK DÜNYASI ORTAK DİL VE ALFABE Mustafa Ceylan 2 1,631 09/09/2013, 13:22
Son Mesaj: osman7159

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder