• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
KADINLARIMIZ VE TÜRK TARİHİNDE KADININ YERİ VE KONUMU(1)
Dışarıda Nazende GÜLİSTAN
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Aug 2014
Mesaj Sayısı: 88
Konu Sayısı: 28
 
#1
06/03/2015, 20:33
KADINLARIMIZ VE TÜRK TARİHİNDE KADININ YERİ VE KONUMU

Kadın dünya hayatına açılan kapının hikmetle süslü anahtarıdır.
Yaradılış gayesini tam olarak idrak edemeyenler ve bu gayedeki hikmetleri anlayamayanlar kadını hep eksik, aciz ve yarım olarak görmüşlerdir. Âdem ile Havva’nın yaratılışındaki erkeğin önce kadının sonra yaratılmasını bile bir tamamlayıcılık unsuru olarak değil de bir üstünlük unsuru olarak algılamışlardır. Hatta cennette yasak meyveyi yediren, akıl çelen, kandıran ve cennetten kovulma vesilesi sayılan kadın asıl hikmeti göremeyen zihinlerde hep suç sebebi sayılmıştır.
Oysaki insanlığın devamı kadınla süregelmiştir. Allah kadını ruhen ve bedenen çok hassas yaratmasına rağmen manen o kadar güçlü ve sabırlı kılmıştır ki erkeğe göre; işte bir bebeğin oluşumunu vücut gelişimini doğuncaya kadar geçen süreyi dahi kadının sığınak olan bedenine yüklemiştir. Çünkü bu çetin yükü ancak kadının kaldırabileceğini biliryordur Yaradan. Kadın  anaç yapısıyla kazıldıkça, tırpalandıkça, hırpalanıkça yine de yeşermeye ve yeşertmeye devam etmiştir. Adeta bire bin veren tohum ve bereketli toprak gibidir kadının yapısı. Gereken koşulları sağladığınız takdirde verim katlandıkça katlanır. Böyle bakabilmelidir kadına.Her işi üstlenebilecek zeka ve kabiliyete sahiptir kadın.
Öyle ki yakın tarihimizde kurtuluş mücaelesinde cephede ve cephe gerisinde yokluklar acılar içinde dahi gözyaşlarını içine akıtıp büyük bir onurla, azmiyle,sabrıyla,fedakarlığıyla zaferler kazanılmasında kadının üstlenmiş olduğu vazife tüm dünyaya örnek olacak türdendir.
Yirminci yüzyılın başlarında tüm avrupada savaş sırasında ve sonrasında kadın erkek ilişkilerinde değişimlerin olduğu çeşitli araştırmalarla vurgulanmıştır. Kadınlar aktif olarak savaşın içine dâhil olmuşlardır bu da toplumsal yapının yeniden oluşturulmasına neden teşkil etmiştir. Fakat yine de kadın hep bir adım geride kalmıştır. Ancak bu savaş kadınların desteği olmadan kazanılmazdı çünkü cephe gerisindeki tüm işlerin çoğu da kadınlara kalmıştı fabrikalarda, atölyelerde, tarlada üretimi bir şekilde devam ettirmek gerekiyordu. Osmanlı zamanında İttihat ve Terakki Fırkasının iktidar olduğu dönemde ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın öncülük etmesiyle İstanbul’da 1918 yılında Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti İslamiyesi kurulur. Bu cemiyet aracılığıyla kadınlar gönüllü askere alınır maaş bağlanır hatta bekar olanlara evlilik konusunda yardımcı ve destek olunur.
İşte bu kadın hareketlenmesinin resmiyete dökülmesinin ilk aşamalarıdır. Sonra en büyük yeniliği ve hakları Büyük Önder Mustafa Kemal sunar.
 
Medeni Kanun’la kadınlara toplumsal açıdan bazı haklar tanınmış fakat siyasal açıdan pek bir değişiklik olmamıştı.
Atatürk’ün yapmış olduğu girişimler neticesinde, Türk kadınlarının iktisadi ve siyasal yaşama katılımlarının sağlanabilmesi açısından bir dizi değişiklikler yapılmıştır. Kadınlara, 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme, 1933 yılında çıkarılan Köy Kanunuyla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 1934’te Anayasada yapılan bir değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme haklarının tanınmasıyla, Türk kadını layık olduğu değere kavuşmuştur. Kadınlara tanınan bu hakların o yıllarda bir çok Avrupa devletlerinde bile bulunmayışı, Atatürk’ün kadın haklarına verdiği değer ve önemi en güzel şekilde ortaya koymaktadır.
Bu konuda yapılan yasal düzenlemeler, Türkiye Cumhuriyeti’nde toplumsal alanda yapılan en önemli yeniliklerdendir ve birçok Avrupa ülkesinden de daha önce gerçekleştirilmiştir. Fransa ve İtalya’da kadınlara 1946’da, İsviçre’de ise 1971’de seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
Atatürk’ ün Türk kadınına beslediği sevgi ve saygı, Kurtuluş Savaşı’ ndaki gözlemleri ile iyice perçinleşmiştir. 1923 yılında Konya’ da yaptığı bir konuşmada, bu hissiyatını büyük bir içtenlikle dile getirir.
“Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.” Der.
Tarihe Kurtuluş Mücadelesinde gösterdikleri kahramanlıklarla adını yazdıranlardan bir kısmı şöyledir:
 
NENE HATUN
1857-1955

Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çeperler Köyü’nde dünyaya gelen Nene Hatun,henüz 20 yaşında bir gelinken 1877-1878 yılları arasında yapılan Türk-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Aziziye Tabyası’nı sopayla,taşla, kazma, kürekle savunanlara katılarak cesurca savaştı.Daha sonra oğlunu Çanakkale Savaşı’nda şehit verdi. 1954 yılında 3. Ordu Müfettişi Orgeneral Nurettin Baransel Paşa’nın gayretleriyle kendisine “3. Ordunun Nenesi” ünvanı verilip, cüzi de bir maaş bağlandı ve 1955 yılında anneler gününde “Yılın Annesi” seçildi. Erzurum manevraları sırasında Amerikan Generali Ridgway bu yüce insanın elini öptü. Nene Hatun bir kahramanlık ve analık sembolü olarak 98 yaşına kadar yaşadı.






HALİDE ONBAŞI (EDİPADIVAR)

(1884-1964)

1919'da Sultanahmet Meydanı'ndaki mitingde halkı işgallere karşı uyandırmak için yaptığı etkili konuşma sonrası hakkında tevkif kararı çıktı.1920'de Anadolu'ya kaçarak Kurtuluş Savaşı'na katıldı.İstanbul Hükümeti tarafından Mustafa Kemal ile birlikte hakkında ölüm kararı verilen altı kişiden biriydi. Mustafa Kemal onu Garp Cephesine tayin etti. Kendisine önce “onbaşı” , sonra da “üstçavuş” rütbesi verildi. Savaşı izleyen yıllarda Cumhuriyet Halk Fırkası ve Atatürk ile siyasal görüş ayrılığına düştü. 1917'de evlenmiş olduğu ikinci kocası Adnan Adıvar ile birlikte Türkiye'den ayrıldı. 1939'a kadar dış ülkelerde yaşadı. 1939'da İstanbul'a dönen Adıvar 1940'ta İstanbul Üniversitesi'nde İngiliz Filolojisi Kürsüsü Başkanı oldu, 1950'de Demokrat Parti listesinden bağımsız milletvekili seçildi. 1954'te istifa ederek evine çekildi ve 1964'te öldü. Değerli kahramanımız Kurtuluş Savaşını ve Türk kadınlarının mücadelesini anlatan ve Türk klasikleri arasına giren pek çok esere imza atmıştır.



Nazende GÜLİSTAN



2011 Araştırması

"Ben sustuğumda konuşan sözcüklerdi."
-----------------------------------------------------
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  KADINLARIMIZ VE TÜRK TARİHİNDE KADININ YERİ VE KONUMU(6) Nazende GÜLİSTAN 1 869 07/03/2015, 01:33
Son Mesaj: RefikaDogan
  KADINLARIMIZ VE TÜRK TARİHİNDE KADININ YERİ VE KONUMU(5) Nazende GÜLİSTAN 0 573 06/03/2015, 21:08
Son Mesaj: Nazende GÜLİSTAN
  KADINLARIMIZ VE TÜRK TARİHİNDE KADININ YERİ VE KONUMU(4) Nazende GÜLİSTAN 0 575 06/03/2015, 21:03
Son Mesaj: Nazende GÜLİSTAN
  KADINLARIMIZ VE TÜRK TARİHİNDE KADININ YERİ VE KONUMU(3) Nazende GÜLİSTAN 0 606 06/03/2015, 20:47
Son Mesaj: Nazende GÜLİSTAN
  KADINLARIMIZ VE TÜRK TARİHİNDE KADININ YERİ VE KONUMU(2) Nazende GÜLİSTAN 0 654 06/03/2015, 20:38
Son Mesaj: Nazende GÜLİSTAN
  BİZİM KADINLARIMIZ Nazende GÜLİSTAN 3 1,462 13/10/2014, 15:00
Son Mesaj: Nazende GÜLİSTAN

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder