• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Kızın Huyundan Suyundan Sonra Nakışı
Dışarıda Ahmet Özdemir
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesaj Sayısı: 593
Konu Sayısı: 593
 
#1
29/11/2016, 01:09
Kızın Huyundan Suyundan Sonra Nakışı

[Resim: ahmet-ozdemir.jpg&w=125&h=125]
Ahmet Özdemir


Yün yalnız çoraptan kalpağa kadar bir giyim malzemesi olarak kalmamış, halıdan heybeye, kilimden kileye kadar çeşitli araç ve gereçlerin de hammaddesi olmuş.
Kilim hemen her eve gerekli olan bir döşeme aracı olmakla beraber, Türk kadınının el sanatının becerisinin, zevkinin ve ruh dünyasının bir sergi alanı gibidir.
Bu el sanatı halkımızın benliğine öylesine sinmiş, öylesine yerleşmiştir ki dünür gidilen kızın huyundan suyundan sonra, işine nakışına bakılmış.


Yüz yıllar ötesinden günümüze doğru kadınımız. önce yuvasına, eşine sadakatiyle, sonra da yaptığı işlerin başında kilim dokuyabilme becerisine göre ünlenmiş. Bu becerinin ürünleri, bugün batılı turistlerin en çok ilgi duydukları, edinebilmek için büyük paralar ödedikleri el sanatlarımızın başında gelmekte.


Kuşkusuz kilim sanatı beceri, zevk ve duygu zenginliği isterse de bir açıdan da kilimin değerini ip ve yünü belirlemekte. İşte bunun için kilim dokunulacak yün, ayrı bir özen istemekte.


Kilimlik yünler koyunlar kırkılırken ayrılır. Uzun ve saçaklı olmasına dikkat edilir. Kısır koyunlarla koçların yünü en değerli olanlarıdır

.
Kilim için ayrılmış olan yün önce bir gün boyunca kireç kaymağına konulur. Sonra akarsuda dövülerek yıkanır. Daha sonra çöven bitkisinin kökü katılarak tekrar yıkanır. Yere değdirmeden sicimler üzerinde kurutulur. Kuruyan yünler çubuklarla dövülerek kabartılır.


Önceki yazılarımızda değindiğimiz gibi taranır. Yün dokunacak iplik genellikle kirmen denilen araçla, çorap ipinden biraz gevşekçe eğrilir. Kilimin erişi ise, bir kaç kat ipten kıvratılarak özel olarak hazırlanır. Hazırlanan keleplerin boyanır.


Kilim tezgâhları, dokunacak kilimin boyuna ve çeşidine göre değişir.


Tezgâhın bir bölümü toprağa gömülür. Ana iskeletinden başka, mazı, çiti çubuğu, küçü ağacı, varangelen gibi parçaları vardır. Kilim dokumanın en önemli işlemlerinden birisi ıymadır.


Usulüne uygun olarak ıyılan kilimler düzgün ve güzel olur. Köylerde bu işte becerisini kabul ettirmiş kadınlar vardır. Bunlar dokunacak kilimleri hiçbir ücret almadan ıyarlar. Aslında kilim dokuma işi, yardımlaşmanın, ortak çalışmanın en güzel örneklerinden birisidir.


Iyma işi, eriş ipinin tezgâha muntazam aralıklarla yerleştirilmesidir. Bir milimetrelik hata veya intizamsızlık kilimin kalitesine etki yapar.


Daha sonra küçüleme işlemi ve varan gelen çubuklarının yerleştirilmesinden sonra dokuma ortamı oluşmuş olur.


Kilim dokurken gerekli olan aletlerden birisi de kirkittir. Kirkit, ön tarafına tarak dişi gibi dişler açılmış elips şeklinde bir tabana diklemesine yerleştirilmiş bir kulptan ibarettir. Kirkit erişler arasından geçen iplere vurarak sıkışmalarını sağlar.


Boyanan ipler, renk renk, boy boy menik denilen sivri yumaklar haline getirilir veya özel kilim masuralarına sarılarak kilim dokuyanların yanında bulunan sepetlere doldurulur. Hangi renk gerekirse sepetten alınarak kullanılır.


Kilimin ağzı açıldıktan sonra, türküler, maniler, bilmeceler eşliğinde menikler veya masuralar erişler arasında gidip gelmeye, kirkitler bu iplerin üzerine kütür kütür inmeye başlar. Artık kilim tahta tahta dokunmaya dokuyanların zevkine göre de nakışlar oluşmaya başlanılmıştır.


Nakışlar o kadar çoktur ki, saymakla bitmez. Bölgeden bölgeye, köyden köye değişik adlar alır. Her birinin verdiği bir mesaj vardır.
İşte nakışlardan birkaçının adları:


Koyun gözü, sırça, konut, cimcik, katip, nenni, ninik, postacı, haber, kayma, kaytan, sarıca, kuma dişi, kuma döşü, gerdan, su, alaca,  gelin ağlatan, bıtırak, göbek, koç boynuzu, tazı kuyruğu.
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Önce sevgi sonra sevgi Ahmet Özdemir 0 727 09/02/2015, 20:58
Son Mesaj: Ahmet Özdemir

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder