Elma toplamaya giden kadın işçilerimizden 17’si öldü, bunlardan 14’nün cenazesi Konya’nın Akşehir ilçesinde yan yana aynı mezarlıkta toprağa verildi. 28 yaralı da hastanelere gönderildi. 24 kişilik olan dolmuşa 46 kişi bindirmişlerdi. Bu da fazla para almanın uğruna sorumsuzca meydana gelen bir trafik faciası idi… Hepsinde bir sorumsuzluk ve duyarsızlık vardır. Olan fakir vatandaşa oluyor. Kömür Ocağında mahsur kalan işçilerimizin adı şöyle:
Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak,Ali Haznedar,Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Uzer, Kamil Yaman, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer, Recep Çiloğlu ve Ömer Cansu…Dileğimiz bu kardeşlerimizin bir an önce ailelerine kavuşmasıdır. Allah’tan ümit kesilmez. Onlar için milletçe dua ediyoruz.
Ben bunları yazarken aklıma bizim eski Aydın Milletvekili erdemli insan, yurtsever M. Kemal Yılmaz geldi. Eğer o sağ olsaydı beni Ankara’dan arar, bulur ve şöylece telefon ederdi: “ Kadir, Ermenek‘te maden ocağındaki işçilerimiz için yüreğim kan ağlıyor. Onlar için hemen bir geçmiş olsun yazısını yazalım” derdi. M. Kemal Yılmaz’ı ne yazık ki 10 Mart 2013 günü Umurlu’ da dualarla toprağa verdik. Şimdi mezarında annesinin ve babasının yanında mışıl mışıl huşu içinde yatıyor. Bu vefalı dostumu rahmetle ve saygıyla anıyor ve tüm işçilerimize sağ olanlara geçmiş olsun, vefat edenlere Allah’tan rahmetler diliyorum. Tüm ailelerine sabırlar diliyorum. Sözümü sevgili M. Kemal Yılmaz’ın kömür ocaklarında hayatını kaybeden maden işçilerimizle ilgili “ GÖÇÜK’TEN” başlıklı şiirinden birkaç dize ile bağlamak istiyorum:
“ Kömür ocaklarında ölen
sevgili köylülerimin anılarına”
Gökyüzü ayaklarımız altında benim,
Dünyam yaratılmış burda yeniden
Duruverdi bir noktada zaman, sonrası ve öncesi
Köşe bucak
Oldum olasıya ezik dörtken
Gündüzü ve gecesi
Hem üstümde kapandı, hem yanımda
Zindan kapıları ağır,
Yer altında bir yol gider incecik
Düşüme yabancı ülkelere
Yürekten yüreğe nasıl olsa sızar sevgi.
Hele yukarda bahar gelsin,
Kıpırdamaya görsün dallar bir kere,
Üzerime çevrili kömür gözleri
Yüz tane, belki bin tane vardı.
Ölüm alışık sokuldu yanıma
O mu beni sardı?
Ben mi onu sımsıkı kavradım,
Böylesi de olurmuş yaşamanın demek
Tamam, işte buydu ölünce sevmek.
……………………….
Nasıl kalem tutsun ama üşüyen eller,
Gelip de ben yanayım bari sobanda.
Sınıfların yine ılıcak olsun
Köyümün beyaz okulu benim.
Yeter ki küçük kardeşlerimi
Sen, durma okut öğretmenim.
M. Kemal YILMAZ
Varlık, 1960 Mayıs
Umutlu Çiçekleri ( Üç Demet Şiir / 3.baskı ) 2006- Aydın