SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
Milli İradeye Bakış…
Gazanfer Eryüksel
Yetkili Şair
Üyelik tarihi:
Dec 2014
Mesaj Sayısı:
180
Konu Sayısı:
179
#1
27/07/2015, 22:16
Milli İradeye Bakış…
Gazanfer ERYÜKSEL
İnsanlar, kutsalları adına mücadele eder ve savaşırlar. Bunu görmek için tarihe bakmak yeterlidir.
İşte bu gerçeği iyi bilen egemenler, kendi çıkarları ile halkın kutsallarını özdeş göstererek kitleleri yönlendirmişlerdir. Zaman ve mekân değişse de bu strateji hiç değişmemiştir.
Kendi tarihimize bakınız. Kurtuluş Savaşı (1919-1922) boyunca ve Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra 1923-1938 arasında çıkartılan isyanlarda kitleler, kutsalları kullanılarak sokağa dökülmüşlerdir. Yani emperyalizm, Müslüman mahallesinde papaz külahı ile gezilmeyeceğini çok, ama çok iyi bilir.
İslâm tarihine dördüncü mezhebi kazandıran emperyalizmdir. Vahabi mezhebi, İngiliz Müstemlekeler Bakanı’nın emriyle kurdurulmuştur. Amaç, Osmanlı Devleti’nin parçalanması ve yıkılmasıdır. Müslüman, Müslüman’ı kırarken kazanan emperyalizm olmuştur.
Son birkaç yıl içinde Suriye’de yaşananlara bakınız. Müslüman olduğunu ileri süren terör örgütleri Müslüman halka zulmederek, katliamlar yaparak emperyalizme hizmet etmektedirler.
“Milli irade” kavramı da emperyalizme karşı Bağımsızlık Savaşı verilerek kurulan Türkiye için kutsaldır. Çünkü Türkiye kanla, irfanla, devrimle kurulan bir ulus devlettir.
Emperyalizm, işbirlikçileri eliyle “milli irade” kavramını, Türk milletinin kutsalını dönüştürerek kendi çıkarları için kullanmış ve kullanmaktadır.
“Milli irade” kavramı Cumhuriyet döneminde çok partili demokrasi teranesiyle emperyalizmin işbirlikçisi yapılar tarafından bir sandık müsameresi olarak halka ezberletilmiştir.
Milleti kutsallarıyla kandıranlar tarafından “Biz sandıktan çıktık… Ne istersek yaparız…” algısı yaratılmıştır. Burada amaç, toplumun bir başka kutsalı olan ulus devleti parçalamak için yapılanların halk tarafından görülmesinin engellenmesidir. Kutsalı kutsalla kırmak… Böl, parçala, yönet…
Emperyalizmin hamlelerine karşı direnmenin en önemli halkası “milli” kavramıdır. “Milli” kavramı toplumun bir kesimde din kutsalıyla ötelenip, önemsizleştirilmiştir. Bir diğer kesimde ise çağdaşlık, modernlik, enternasyonalizm, çok kültürlülük gibi tuzak ifadelerle “milli” kavramı öteletilip, önemsizleştirilmiştir. Toplumun bir kesimi milliyetçilik kutsalıyla avutulurken bir başka kesim için milliyetçilik faşistlikle özdeşleştirilmiştir. Halka kendilerini “milliyetçi” olarak gösterenler emperyalizme hizmette yarışmışlardır.
Bu iki kesim arasına atılan set ise “laiklik” kavramıdır. Laiklik, inanç kutsalıyla yönlendirilen kesime dinsizlik olarak ezberletilirken diğer kesime de inançlı herkesin gerici, yobaz olduğu önyargısı yerleştirilmiştir. Emperyalizmin, Cumhuriyeti şehir devletlerine bölerek yıkma tertibine karşı bir cephede mücadele edecek yapılar birbirine düşman edilmiştir.
Küresel çeteler, kültür emperyalizminin her türlü aracını kullanarak kitlelerin algılarını yönetmektedirler.
Emperyalizmin hâlâ çözemediği şey ise Türk milletinin sosyokültürel genleridir. Türk Bağımsızlık Savaşı yenilgisi sömürgelerde ezilen uluslar için de örnek teşkil ettiğinden emperyalizm dersine çok çalışarak “kazan-kazan” peşindedir.
Emperyalizm, kendisine karşı mücadele edecek yapılar üzerinden de projeler üreterek onları denetim altına almaya çalışmış ve çalışmaktadır. Küresel çeteler için önemli olan son tahlilde kendi çıkarlarının sürekliliğidir.
Bin bir surat emperyalizm, adı “milli” kendi proje yapılar kurarak ve kurdurarak günü kurtarmaya, tam bağımsız Türkiye’nin yeniden inşasını engellemeye çalışmaktadır. Amaç, ağdan kaçan balıkların yeni bir dalyana kapatılarak denetim altına alınmasıdır.
Yapar gibi görünen, ama konuşmaktan öteye geçmeyen bu proje yapılar bir taraftan kendi aralarında çatışarak dağınıklığı sağlarken bir taraftan da insanları yılgınlığa düşürerek etkisizleştirmenin peşindedirler.
Kitleler, örneğin milli bayramlarda ve 10 Kasımlarda hareketlendirilerek emperyalizm karşıtı enerji boşaltılmaktadır. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim… Bayramdan bayrama ziyaret edilen bazı akrabalar vardır ya aynen öyle…
Proje yapıların hedef kitlesi sosyoekonomik ve sosyokültürel ölçekte sınıfsal bir dinamiğe sahip olmayan, giderek yoksullaştığını fark eden küçük burjuvazidir. Yaygın deyimiyle orta direk…
Küçük burjuvazinin bir nitemi de kendilerini aydın olarak ifade etmeleridir. Aydın sıfatını mercek altına aldığımızda, olguları sebep-sonuç bağlamında irdelemek yerine, slogan ifadelerin takipçisi oldukları görülecektir. Ayrıca toplumdaki egemen yarı feodal yapının uzantısı olarak biat kültüründen etkilendikleri de açıktır. İnançları üzerinden yönlendirilen kitleler şeyhlere, cemaatlere biat ettiklerini söylerken kendileri de içinde bulundukları yapıları derinlemesine analiz etmeden “kanaat önderi” dedikleri örtülü şeyhlerine biat etmektirler. Nasıl her tarikat mensubu kendi şeyhinin ve tarikatının en üstün diğerinin önemsiz olduğunu düşünürse, küçük burjuva kesimi de tek kurtarıcının mensubu olduğu grup, diğerlerinin ise önemsiz ve hatta bölücü olduğunu düşünmektedir. Daha doğrusu düşündürülmektedir.
Bu durumda, söz konusu duruşun rahatlıkla “yarı aydın” tavrı olduğunu söylememiz mümkündür. Önyargılı, “her şeyi ben bilirim” diyen bu yapısallığın kendisiyle yüzleşmesini sağlamak atomu parçalamaktan da zordur. Söz konusu zafiyet bu kesimin proje yapılara katılmasını kolaylaştırmaktadır. Tek başına bir sosyoekonomik değişimin dinamiği olmayan küçük burjuvazi, aydın özelliği ile toplumsal bilinçlenmeyi hızlandırma (katalizör) görevini de bu nedenle yapamamaktadır. Kibir ve şişkin ego, bırakınız geniş halk kitleleriyle iletişime girmeyi kendi aralarında bile ilişkiyi engellemektedir. “Ben bilirim, benim olduğum yer en doğrusudur… Filanca mı? O bir şey bilemez…” anlayışı ister istemez antiemperyalist milli birleşik cephe için gereken ittifaklar stratejisini de görmezden gelerek, ötelemektedir. Bu zaaf, proje sahipleri tarafından özenle kullanılmaktadır.
Burada turnusol kâğıdı, “milli irade”nin asli sahibi Türk milletinin duruşudur. “Milli” olduğunu söyleyen yapıların milletin iltifatına mazhar olamamalarının sebebi halkın sağduyusudur.
Yüzlerce yıl “Padişahım çok yaşa…” diyen bir halk onun iradesini egemen kılan bir önderlik olduğunda emperyalizmi denize dökmüşse tarih yine tekerrür edecektir. Emperyalizmin en büyük korkusu budur. Kendi çıkarlarını savunma amacıyla antiemperyalist oluşumu engellemeye çalışmaktadır.
Yeter ki Türk milleti sizin içtenliğinizi hissetsin… Önderliğin ve teşkilatlanmanın olmadığı yapılar aydın gevezeliği ile ancak aydın küçük burjuvaları etkileyebilirler ki o etki de geçicidir. Arpa boyu yol alınmadığını görenler yılgınlığa düşerek kendi köşelerine çekilirler. Önce topla, sonra oyala, yıldır ve dağıt…
Milli iradenin asli sahibi ise devekuşunun uçamayacağını da yük taşıyamayacağını da o engin sağduyusuyla hisseder. İşte burada halk için, “Bilmiyorlar ama yapıyorlar” tanımı hatırlanmalıdır. Milletin, adı “milli” kendi proje yapılara iltifat etmemesinin temel sebebi budur.
Projelerin turnusol kâğıdı…
Proje yapıların sırrı burada saklıdır. Denize düşmüş, köşeye sıkışmışları ökseye düşürecek her türlü söyleme sahiptirler. Ama iş yapmaya geldi mi ara ki bulasın onları…
İşçi sınıfı mı dediniz? İşçi sınıfıyla organik bir bağları yoktur. Bıçak, emekçinin kemiğinde dönmeye başlayıp da feryatlar sokağa indiğinde “Yürüyün koçum… Sizinleyiz…” demekten ibarettir yakın ilgileri!…
Türk milleti mi dediler? Manikürcü kızla, eve temizliğe gelen kadınla konuşmaktan başka öneri bulamazsınız. Aş, iş peşinde koşan, işsiz çocuklarına iş bulamayan insana “Türkiye’yi şehir devletlerine bölecekler” sözü ilk anda etki yapsa da izi kalmaz. İnsanın neresi ağrıyorsa canı oradadır.
Ancak, milli bayramlar ve 10 Kasım irili ufaklı projelerin ortak paydasıdır. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, 10 Kasım günlerinin ertesinde yokturlar. Tıpkı her bir Mayıs’ta “senede bir gün” şarkısını söyleyip 364 gün ara ki bulasın solumsular gibi…
Bu arada inançlı ama milli değerleri olan kesimler için de proje yapıların tedavülde olduğunu unutmamalıyız. Her boydan, her renkten olanlar için ayrı dalyanlar kurulmuştur.
21. yüzyılın 1919’dan en büyük farkı emperyalizmin medya silahıyla kitlelerin algısını yönetmesidir. Uydulardan serpme bir ağ gibi kitlelerin üstüne inen televizyon yayınlarına karşı yapılacak en önemli hamle Türk milletinin çeşitli kesimlerinin bir araya geldiği yapılarda (Parti, sendika, dernek, Oda, Baro vb) taban çalışması yaparak bir diğer deyişle yüz yüze görüşerek kuşatmayı yarmaktır. Milli refleksi harekete geçirmektir.
Millete adres göstermeyen görüşmeler, aydın gevezeliğinden öteye geçemezler. Adres neresi midir? Adres, teşkilattır… Hepsi bu… Teşkilatın temel ilkesi ise ittifaklar stratejisidir. Antiemperyalist mücadelenin müttefiki olan yapılar arasında yaratılan yapay husumetin ne amaçla yaratıldığının anlaşılması ve milli iradenin asli sahibine anlatılmasıdır. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün inşa ettiğin Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti gibi…
İsa’yı, Musa’yı, Yusuf’u, Züleyha’yı, firavunu anlatmaya çalıştık. Buna en çok kimler kızar dersiniz? Emperyalistler mi dediniz? Evet, ama yetmez… Her renkten ve her boydan proje başları ve hararetli amigoları… Malum herkesin bir görevi var. Bize düşen ise “Un var, yağ var, şeker var ama helva neden yok?” diye soranlara milli iradenin bir ferdi olarak kral çıplak demektir. Hepsi bu…
Meraklısı için ek: Bu yazının milli irade ile ilişkisi, deniz-tuz ilişkisine benzer. Denize bakar tuzu göremezsiniz, bilirsiniz ki deniz suyu tuzludur.
Not: Bu makale "Milli İrade Nedir?" adlı kitapta yayımlanmıştır.
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı
Tweet
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2021
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder