Zincir

Erbâbı kullanınca konuşturur kalemi,
Er bâbı SÜRGÜLÜdür, girilen yer kale mi?

Sürgülü kapılarda bekliyorsan ezeli;
SÜR GÜLÜ dikeniyle, kokusuyla ez eli.

Dikeni gül hatrına merhem eyle yarana
Dikeni derdi sanma, gül el oldu yâran'a.

Derdi, kıymet bilmezler seher vakti 'al gül'ü
Derdi güzel olanın sînesinden al, gülü.

Güzeli tutsak eder, ezeldeki dil bağı
Güz eli dokunursa hazan olur gül bağı.

Dokunur gonca güle, aşk; ala bular ağ'ı
Dokunur ne vakittir, bitmez ki hüzün ağı.

Ne vakitler dem sürdü, kara kış yordu dağı
Neva kitler sözünü, kim açar o dudağı.

Neva Selçuk
*
Saygıdeğer dostlar,
Bu çalışmaya bir isim versek mi,
ne dersiniz?
Düşünceleriniz yol ve ışık olacak..
selamlar
saygılar...

30.11.2009
Neva SELÇUK

Sevgili Neva Selçuk' un derin ve akıcı kalemine hayranım. Hele ki muhteşem bir dizilişin inci tanesi cinas sanatına...Bu bağlamda geleceğin çok değerli bir kalemi olacağı malum. Kendisine içtenlik dolu başarı dileklerimle sevgilerimi gönderiyorum buradan bir kez daha. Ancak,
Gerek bentlerle ve cinas sanatıyla olagelen Gülce/Yediveren nazım gerekse zincirleme nazım türümüz var zaten. Zincir denilen noktada cinas sanatı yapılmış aynı zamanda. Kısacası, benzeri bir nazım türü var iken ve bunun geliştirilmesine çaba gösterilmesi çok daha kazançlı iken, edebî kalıcılık adına, değerli arkadaşımızın bu özenli çalışmasını yeni bir çalışma olarak tanımlamak ne derece doğru, bilemiyorum! Takdiri çoğunluğun sesine bırakarak, başarı dileklerimle teşekkür ediyorum sevgili Neva SELÇUK kardeşimizle değerli Gülce dostlarımıza.

REFİKA DOĞAN

Bu güzel şiir, "Yediveren" tarzında yazılmış.
Zincir bu şiirin neresinde onu anlayamadım.

Zincir

Erbâbı kullanınca konuşturur kalemi,
Er bâbı SÜRGÜLÜdür, girilen yer kale mi?

Sürgülü kapılarda bekliyorsan ezeli;
SÜR GÜLÜ dikeniyle, kokusuyla ez eli.

Dikeni gül hatrına merhem eyle yarana
Dikeni derdi sanma, gül el oldu yâran'a.

Derdi, kıymet bilmezler seher vakti 'al gül'ü
Derdi güzel olanın sînesinden al, gülü.

Güzeli tutsak eder, ezeldeki dil bağı
Güz eli dokunursa hazan olur gül bağı.

Dokunur gonca güle, aşk; ala bular ağ'ı
Dokunur ne vakittir, bitmez ki hüzün ağı.

Ne vakitler dem sürdü, kara kış yordu dağı
Neva kitler sözünü, kim açar o dudağı.

Neva Selçuk

Muhterem Hocam;
Neva SELÇUK kardeşimizin şiirinin başlığı ZİNCİR olduğu gibi,
Şiirde;

Erbâbı kullanınca konuşturur kalemi,
Er bâbı SÜRGÜLÜdür, girilen yer kale mi?
...........................................................SüR /gülü
Sürgülü kapılarda bekliyorsan ezeli;
SÜR GÜLÜ dikeniyle, kokusuyla ez eli.
............................................................Dikeni
Dikeni gül hatrına merhem eyle yarana
Dikeni derdi sanma, gül el oldu yâran'a.
............................................................Derdi
Derdi, kıymet bilmezler seher vakti 'al gül'ü
Derdi güzel olanın sînesinden al, gülü.
...........................................................güz/eli-güzel
Güzeli tutsak eder, ezeldeki dil bağı
Güz eli dokunursa hazan olur gül bağı.
..........................................................dokunur
Dokunur gonca güle, aşk; ala bular ağ'ı
Dokunur ne vakittir, bitmez ki hüzün ağı.
...........................................................ne vakitler/Neva kitler
Ne vakitler dem sürdü, kara kış yordu dağı
Neva kitler sözünü, kim açar o dudağı.

Görüleceği gibi BİRİNCİ beytin ikinci mısrasının ikinci kelimesi, İKİNCİ beytin ikinci mısrasının CİNASLI -zincirlemesine işlemeye çalışılmış bir şiir. Elbette, Yediveren(Çerçeve Cinas)ama, onu biraz daha ileriye götürme gayreti var...
Sadece bir teklif, bir çalışmadır bu.
Yoksa, Gülce Şiir türlerine eklenmiş bir şiir türü değildir.
Herkesten gelen önerileri kaybolmasın diye bu bölümde yayınlamayı düşündük. Kapımız yeni düşünce, çaba ve gayretlere kapanmasın istiyoruz.

Elbette, bugüne kadar bizi heyecanlandıracak ve yeni şiir türü diye ekleyebileceğimiz bir teklif de gelmediğini arz etmek isterim.
Zaten , böyle bir teklif de gelmiş olsa, GÜLCE EDEBİYAT AKIMI' nın öncüleri arasında anında fikir teatisinde bulunur, müzakere eder ve hep beraber karar veririz...

*
Selamlar, saygılar...

BİLGİ NOTU
************
ANTOLOJİ.COM SİTESİNDE BU ŞİİRİN ALTINDAKİ YORUMARDAN:
***********************************************
Sevgili Neva Selçuk,
Gülce Edebiyat akımının Yediveren türüyle yazdığın bu şiirle sizi yürekten kutlarım.
Edebiyatımızın sizin gibi genç yeteneklere ihtiyacı var. Siz ve sizin gibi geçlerin edebiyat alanı gibi ciddi bir uğraşıyı sadece gönül vererek değil de öğrenerek ve öğrendiğini bilinçli bir şekilde aktararak çalışan gençleri gördükçe umudum bir kat daha artıyor.
Kutlarım seni ve o güzel yüreğini
Saygılarımla
Harun YİĞİT
*************************************************

Ne zaman bir günün şiirini okusam genelde aynı isimler eleştiri yazarlar. yazdıkları aslında eleştiri değil şairi ve şiiri yardan uçurmaya çalışmadır. isterseniz kend şairliklerini onatmaya yelteniş sayın isterseniz benden başka bilen olmaz demeye getiriyor sayın. ne sayarsanız sayın yazdıkları yorumlar şair ahlakına uygun değildir. şiire mi yoksa bi grubamı bir şahsamı yazdıklarını dahi karıştırırlar. madem ki yoruma geliyorsunuz. sadece şiir üzerinde yazmalısınız. salata yapmanıza gerek yok ki.

gelelim şiire. gülce edebiyat akımının yediveren diye adlandırdığı bir tarz. yedi veren i yazmak çok da kolay değildir. bu kardeşimizin bu kadar yazması bence çok çok olumlu manada biraz eksik kalınsa bile.

tebriklerimi sunuyorum neva hanım. sakın yorumlara bakıp farklı bir anlayışa kapılma. tilki uzanamadığı üzüme koruk dermiş.
Osman ÖCAL
************************************************
Neva Selçuk şiirlerini okurken hayalimde olgun bir hanım düşlemiştim. Yüzyüze geldiğimizde şaşırdım..Pırıl pırıl gözleri enerji ve zeka dolu genç bir bayan çıktı karşıma...şiirlerindeki olgun ruh beni yanıltmış demekki...Bu şiirdeki kalite zaten her tür takdire şayan...Gülce-yediveren tarzıyla yazılmış harika bir cinaslı şiir örneği..muhteva itibariylede anlamı derin,düşündürücü özellikleri var..
Sevgili kardeşimizi en içten duygularımla kutluyor başarıların devamını diliyorum. Sevgilerimle

Asuman Soydan ATASAYAR
************************************************
Saygıdeğer Kardeşim Neva SELÇUK;

Bana göre çok güzel bir şiirdir bu kaleme aldığınız. GÜLCE EDEBİYAT AKIMI' nın önerdiği mısra başı ve mısra sonlarında yer alan bir çeşit Çerçeve Cinas olan YEDİVEREN NAZIM TÜRÜ' nün şahane bir örneğidir. Sizi tebrik ediyorum kardeşim. Genç yaşınıza rağmen, sanata ve şiire bu kadar yürekten bağlılığınız övgüye değer.. Yolunuz açık olsun... Daha nice güzel şiirler okuyacağız inşallah sizden. Ve inanıyorum ki, GÜLCE EDEBİYAT AKIMI sizin gibi gençlerin kalemleriyle - gönülleriyle GELECEK ZAMANLARA nakışlanacaktır.

*
Çerçeve Cinas dışında aşağıda sunduğum ARTILAR (((( ))))da, şiirinizin dokusunu anlatmaya yetmektedir.

Derdi, kıymet bilmezler seher vakti 'al gül'ü
Derdi (((GÜZEL)))olanın sînesinden al, gülü.

(((Güzel)))i tutsak eder, ezeldeki dil bağı
Güz eli (((dokunur)))sa hazan olur gül bağı.

(((Dokunur))) gonca güle, aşk; ala bular ağ'ı
Dokunur ne vakittir, bitmez ki hüzün ağı.

*
Siz, bu sayfada gezinen ve zaman zaman değişik isimlerle de yazan (bazı)muhterem zatlara bakmayınız ve onların umut kıran, çoğunda da çekememezlikten kaynaklanan sözlerine aldırmayın derim.
Hele benim bu notumdan sonra, eleştiri dozlarının artacağını ve şiiri bırakıp bana saldıracaklarını da gayet iyi biliyorum.
*
Bu sayfada maalesef bir 'ur' gibi duranlar temizlenene kadar, bu sayfaya görüş ve düşüncelerimi yazmayı düşünmüyordum. Ancak, sizin antoloji com' da YETKİLİ ŞAİR OLMADIĞINIZI bildiğimden, şiirinize GÜLCE EDEBİYAT AKIMI-YEDİVEREN NAZIM TÜRÜ notunu yazamadığınızı da sandığım için bu notları düşmekteyim.
*
Umuyorum, VE iddia ediyorum ki, NEVA SELÇUK adı, gelecek zamanların en başarılı şairlerinden birisi olarak edebiyat tarihimize geçecektir. Başarılarının devamını diliyorum. Asla, yılmak ve umutsuzluğa düşmek yok.
*
Selâmlar, saygılar sunuyorum...
Mustafa CEYLAN

***********************************************
GÜLCE'nin bir gülü daha taçlanmış.

Emeğe, yeteneğe ve yeniliklere duyarsız kalmayan seçici kurulu tüm kalbimle kutlarım. Sağ olasınız.

Şair kardeşimi de, Yeni Edebi Akım Gülce'nin YEDİVEREN adını verdiği bu türde başarılı bir şiir yazdığı için ayakta alkışlarım. Teşekkürler sayın Seçuk.

Talibi
*************************************************
Gruptaki Yorumlarımız:
**************************************************
Gönderen: Refika Doğan
Alan: (grup üzerinden) Neva Selçuk
Tarih: 04.11.2009 22:55:00
Konu: Yn: [yeni-edebi-akim..] Yeni Şiirimle Merhaba...
----------
Evet Neva Can, öncelikle cinasın ustası Ekrem Yalbuz Hoca' mıza saygıyla...

' Erbâbı kullanınca konuşturur kalemi,
Er bâbı sürgülüdür, girilen yer kale mi? '

1)
Erbâbı--kalemi
Er bâbı--kale mi?

......... '


Çift yanlı ve zincirleme cinaslarla zenginleştirilmiş anlamlarıyla çok güzel bir çalışma. Ne kadar özen ve emek verildiği ortada... Elinize sağlık, sevgili Neva Can...
Beyitte de denildiği gibi; usta, mahir kalem elinde sözcükler bambaşka bir derinliğe başka bir anlama bürünüyor, dizeler o derinlikte akıp gidiyor, düşündürüyor, öğretiyor ve okura apayrı bir heyecan veriyor.
Bir kalenin er kapısı sürgülü olursa o kaleye girilir mi... Açalım Gülce' mizin/kale' mizin kapılarını, açalım sonuna değin...
Paylaşan özünüze teşekkürlerimle, değerli kaleminize saygıyla, Neva Selçuk...
*
REFİKA DOĞAN

**********************************************

Kimden : MustafaCeylan/GÜLCE-Yeni Edebi Akım (Bay, 61)

Kime : Grup: Gülce

Tarih : 2.11.2009 12:58 (GMT +2:00)


Konu : Yn: Yn: [yeni-edebi-akim..] Yeni Şiirimle Merhaba...

Muhteşem çalışmaya, ustadan muhteşem tespitler...
Türk şiiri adına bir bayram daha işte...
*
.........................
Tarihe düşülen önemli bir nottu...

Alkışlıyorum...
*******************************************
Kimden : Âşık Cinasî (Bay, 66)
Kime : Grup: Gülce
Tarih : 2.11.2009 12:21 (GMT +2:00)

Konu : Yn: [yeni-edebi-akim..] Yeni Şiirimle Merhaba...

Şu fanide bir babayı mutlu eden şey odur ki; evlât atayı geçer.

Bir ustayı mutlu eden odur ki; çırak ustayı geçer.

Bir öğretmeni mutlu eden odur ki: öğrencisi kendisini geçer.

En az bin yıldır Türk şair ve ozanlarının elinde ve telinde bir mücevher gibi işlenen, bir doru tay gibi soluksuz koşturulan 'Cinas Sanatı” eminim ki bin yılda aldığı yolu, şu son üç yılda almıştır.

Düz cinas, çapraz cinas, mükerrer cinas, çerçeve cinas ve nihayet ZİNCİRBEND CİNAS.

Hayranlıkla ve gıpta ile okudum. Kendime, unutma: 'Kepenek altında er yatar' dedim.

Eskiler (Cennet mekân) düz sözlerle zincir yapmada zorlanırken günümüz şairleri cinasla zincir yapabiliyor. Teslim etmeliyiz ki bunda teknolojinin (internet yolu ile bilgilere ulaşmanın ve iletişimin) payı büyüktür.

Sayın Selçuk beni hiç yanıltmadı, şaşırtmadı. Bekliyordum.

Aylar öncesinden kalemindeki ve hafızasındaki gücü hissetmiştim.

Şimdi yapacağımız şey; cinas başta olmak üzere bütün edebî sanatları bir adım daha ileriye götürmektir.

Dikkat edeceğimiz husus da taklit ve tekrardan sakınmaktır. Deryada yeni inciler aramanın peşine düşeceğiz. Marifet budur.

Dilimizde, söylenmemiş o kadar çok cinaslı söz var ki her şaire sermaye olur.
Bundan böyle kullanılmış bir cinasın tekrar kullanılmasına cinas demiyeceğiz, tekrar diyeceğiz.

Sayın Selçuk şiirinin başlığına 'Zincir' demiş.
İzni olursa, şiirin başlığına dizelerden bir başlık seçelim, zincir'i tür adı olarak başlığın yanına yazalım. Bendeniz, 'DERDİ GÜZEL OLANIN (Zincirleme Cinas) ' şeklinde bir başlığı bu şiire uygun görüyorum.
En güzelini eserin sahibi bilir.

Tekrar kutluyorum. Tekrar kutluyorum.

Nice güzelliklere diyorum.


****************************************************
Kimden : Neva Selçuk

Kime : Grup: Gülce

Tarih : 2.11.2009 09:17 (GMT +2:00)


Konu : Yeni Şiirimle Merhaba...

Öncelikle cinasın Üstadı Ekrem Yalbuz Hocamıza saygılarımı sunuyorum..
Şiirde, her bendin 2. mısrasının cinastan sonra gelen kelimesi, bir sonraki beytin cinasını oluşturmaktadır.. Umarım bu tarz beğenilir...

Zincir

Erbâbı kullanınca konuşturur kalemi,
Er bâbı sürgülüdür, girilen yer kale mi?

Sürgülü kapılarda bekliyorsan ezeli;
Sür gülü dikeniyle, kokusuyla ez eli.

Dikeni gül hatrına merhem eyle yarana
Dikeni derdi sanma, gül el oldu yâran'a.

Derdi, kıymet bilmezler seher vakti 'al gül'ü
Derdi güzel olanın sînesinden al, gülü.

Güzeli tutsak eder, ezeldeki dil bağı
Güz eli dokunursa hazan olur gül bağı.

Dokunur gonca güle, aşk; ala bular ağ'ı
Dokunur ne vakittir, bitmez ki hüzün ağı.

Ne vakitler dem sürdü, kara kış yordu dağı
Neva kitler sözünü, kim açar o dudağı.

Neva Selçuk