• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Nevruz
Dışarıda Ahmet Özdemir
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesaj Sayısı: 593
Konu Sayısı: 593
 
#1
25/03/2015, 18:01
Nevruz

25 Mart 2015 Çarşamba

Ahmet ÖZDEMİR
Nevruz; Türk insanını birbirine kenetleyen, bağlayan, Ergenekon'dan demir dağları eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla yanan bir ateştir. Bu ateş, hiç sönmeden binlerce yıl yandı ve gelecekte de kıvılcımlarından binlerce gönlü tutuşturarak "ortak kültür ocağı"nda binlerce ruhu ısıtacaktır. Avrasya'nın, Türk âleminin Nevruz toyu kutlu olsun, Nevruz gülleri geleceğe umutlar taşısın.

Türk Cumhuriyetleri'nde Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ile Tataristan 21 Mart Ergenekon / Nevruz bayramı'nı "Milli Bayram" olarak  ilan etmişlerdir. Bugünün coşkuyla kutlanmasına büyük önem vermektedirler.

Türk kültüründen kaynaklanan Ergenekon / Nevruz bayramı, her yönüyle Türk gelenek ve görenekleriyle zenginleşmiş ananevi ve temeli beş bin yıllık Türk tarihine dayalı milli   bir bayramdır.

NEVRUZ'UN FONKSİYONLARI

Bu bayramdaki kutlamalar, Türk toplum hayatında farklı fakat bütünleştirici fonksiyonlara da sahiptir. Bunları şu noktalar etrafında toplamak mümkündür:

  İnsanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygıyı kuvvetlendirme.  Dargınlıkları unutturarak insanları kardeşçe kucaklaştırma. Milli birlik ve beraberliğin, birlikte yaşama isteğinin güçlenmesi ve dayanışmayı sağlama.

 Geleneklerin, göreneklerin, inançların sergilendiği bir bayram...

 Bolluk ve bereketin işareti,

 Huzur ve barış havasının evrensel ölçülerde geliştirilmesi.

Nevruz geleneği ne Sünnilikle, ne Alevilikle, ne Bektaşilikle doğrudan doğruya bağlantısı olmayan, varlığı İslâmiyet'ten çok öncelerde de bulunan bir gelenektir. Bir dinin veya mezhebin bayramı değildir. Nevruzun, çeşitli kültür çevrelerinde, farklı etnik gruplarda farklı bir içerik ve anlama sahip olduğunu, kültürler arasındaki iletişim sonucunda çeşitli kültürlere girmiş ve benimsenmiş olduğunu söyleyebiliriz.

Gerçek olan, en eski Türk geleneklerinden, bayramlarından biri olduğudur.. Yeni yılın başlangıcı, yenilik, coşku, canlanma gibi nitelikler hiç değişmeden günümüze kadar yaşadığı görülmektedir. Osmanlı devrinde de Nevruz, çok canlı biçimde kutlanmaktaydı.

 Osmanlı ailesinin mensubu olduğu Kayı Boyu'na mensup Karakeçililer'in, 21 Mart'ta Ertuğrul Gazi'nin türbesi etrafında toplanarak burada bayram yaptıklarını biliyoruz. Bu bayramın bir diğer adı, Yörük Bayramıydı.

Tahtacı Türkmenleri'nde Nevruz Bayramı, eski Mart'ın dokuzu ve Sultan Nevruz olarak adlanmakta. Bir yandan yaylaya çıkma günü, bir yandan da ölülerin yedirilip içirildiği gün olarak kabul edilmekte. Bayrama katılmayanlar köy halkınca dışlanmakta.

Yörükler arasında Nevruz, kışın bittiği ve bahar mevsiminin başladığı gün olarak kabul edilmekte...  Köy ve yaylalarda 22 Mart'ta, şehirlerde ise Nevruz günü pazara rastlamazsa, bu tarihi takip eden Pazar günü kutlanmakta.  Köy halkı 22 Mart sabahı yaylalara doğru yola çıkmakta, daha önceden "davar evleri"ne yerleşmiş olanlar,   köylerden gelen akraba ve komşularına ev sahipliği yapmakta.  Köylerden gelen grupla,  yayladakiler karşılaştıklarında bir el silah atarak "Nevruzunuz kutlu, dölünüz hayır ve bereketli olsun" şeklinde alkışlamaktalar.

Gaziantep, Diyarbakır ve çevresinde 22 Mart gününe     "Sultan Nevruz" adı verilmekte. Halk, kırlara giderek Nevruz'u kutlarlarken, Kars ve çevresinde; kapı dinleme,  baca baca adetleri görülmekte.  Evde bulundurulan çeşitli meyvelerden baca baca gezenlere verilmekte... 

Orta Anadolu'da Nevruz, "Mart Dokuzu" olarak bilinmekte ve benzer kutlama görenekleri sürmekte.  Nevruzla ilgili Anadolu'da görülen diğer gelenekler arasında, ağacın güneşten etkilenmemesi için ağaca bez bağlanarak yapılan "Mart ipliği" adeti ve  Giresun'da çevresinde  "Mart Bozumu" adeti önem taşımakta. 

Tekirdağ, İzmir, Uşak, Sivas ve Şebinkarahisar'da hemen hemen aynı geleneklerin devam ettiği görülmekte. 
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  NEVRUZ DÜŞÜNCELERİ Site Yönetimi 0 667 25/03/2018, 10:27
Son Mesaj: Site Yönetimi
  NEVRUZ EDEBİYATI Site Yönetimi 0 776 25/03/2018, 10:23
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Nevruz Ve Bahar Ahmet Özdemir 0 771 31/03/2016, 03:33
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Güney Kore'de nevruz ateşi Ahmet Özdemir 0 985 02/04/2015, 00:26
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  Nevruziye ve Nevruz tekerlemeleri Ahmet Özdemir 0 1,323 27/03/2015, 11:29
Son Mesaj: Ahmet Özdemir
  İnanç dünyamızda Nevruz Ahmet Özdemir 0 942 26/03/2015, 21:09
Son Mesaj: Ahmet Özdemir

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder