SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
NİÇİN GÜLCE?
RefikaDogan
RefikaDoğan
Üyelik tarihi:
Feb 2008
Mesaj Sayısı:
2,701
Konu Sayısı:
1,516
#1
10/10/2011, 23:01
Canlılar içerisinde -akıl muhakeme yürüterek düşünen ve düşündüğünü anlaşılır söz dizeleriyle ifade edebilen en donanımlı varlıktır insan. Bu gerçekle diyebiliriz ki insan; aklıyla olduğu kadar duygularıyla ve bu duyguları türlü biçimlerde dışa vurumuyla vardır. Duygu ve düşünce gücüyle insan, çok şeyi değiştirebilir, inşa eder ya da yıkarak yerine yeniden / yeni şeyler koyabilir.
Duyguların dışa vurumu elbette yere, zamana, mekâna, koşullara, yetenek ve becerilerle sosyal, toplumsal, kültürel ve ekonomik durumlara göre farklılıklar gösterir.
Yaşamın “ iyi kötü” durumları karşısında duygularını besleyerek yine yaşama akan insan; kendi içselliğinde doğurgan bir sürece yol alarak -vakti geldiğinde bu duyguları- çeşitli şekillerde dışa vurur. Dışa vurulan her söylemin içeriği ve ritmi farklı farklıdır. Üzünç verici bir olayda çekilen acı, keder, elem, ağıt kadar; mutluluk nedeni olaylarda o oranda coşku, sevinç, tebessüm vardır. Ağırlık merkezi Lirik duygulardır.
İnsanlığın gelişimiyle birlikte -bu gelişmeye bağlı olarak- duygu ve düşüncelerin dışa vurumu da gelişmiş, bugünkü seviyeye ulaşmıştır. Günümüze gelinceye değin geçen süreçte insanlar, karşılaştıkları ( doğal afet, savaş, utku, sağlık, hastalık, ölüm, toy, düğün, bayram, ayrılık, kavuşma ve sevda gibi) olaylar karşısında duygularını daha çok irticalen dile getirmişlerdir. Bugün, oldukça gelişmiş iletişim araçlarıyla farklı görsel ve yazınsal materyaller, duygu ve düşüncelerin dışa vurumunda - zaman ve olanak açısından- önemli aşamalar kaydetmiştir. İnsanın olduğu yerde paylaşım vardır, paylaşımın olduğu yerde paylaşılan... İşte tam da burada “şiir” diyeceğiz. Duyguların ifadesinde birçok yol yöntemle birlikte şiir daha etkili olmuştur. Şüphesiz bu durum şiirin en kısa yol ve anlamlı ifade şekli olmasından kaynaklanmaktadır. Bu vesileyle şairi çok ancak nitelikli şiiri az bir toplumuz ya!
Peki, Niçin GÜLCE?
İçimizde biriktirdiğimiz veya tahayyül ettiğimiz duygu ya da düşünceleri bazen bir dörtlükle bazen mısraların serbest akışıyla, çok az da ağdalı bir dilin kıyısındaki Aruz kalıplarıyla yazarak günü geçiştirdik. Ama bilinen bu materyallerin yetersiz kaldığını görüp anladık. Değişen ve gelişen yaşam koşullarına koşut büyüyen sorunlar ve kültürel yapı, alışılmış kalıpların üstüne yazmayı zorlaştırıyor, yenilik zamanının geldiğini haber veriyordu sanki!
İşte, bu noktada akla gelen isim GÜLCE ve GÜLCE’ ye gönül veren yürekler.
Aşağı yukarı 5 – 6 yıldan bu yana yeni bir şiir akımı ortaya koyalım diyerek, ( bu uğurda donanımlı gördüğü şairleri arayıp bularak: ” işte Japon haikusu ile bizim manimiz; işte Vatandaş Osman’ın "İstanbul" şiiri, işte İbrahim Alaattin Gövsa, Arif Nihat Asya ile Necip Fazıl hocalarım, işte GÜLCE, İşte BULUŞMA, işte kafiyemizin serüveni” diye çaba sarf eden, uğraşan, didinen değerli hocamız Mustafa CEYLAN, durmak nedir bilmiyor: ” Hece de bizim, serbest de, aruz da; bunları kavga ettiremeyiz! ” diyerek, Han Duvarları’ nı örnek gösteriyor, “Maraşlı Şeyh Oğlu Satılmış’a döndüm! “ diyordu.
.
Evet. Yeni, yepyeni bir anlayış ve bunun oluşumunun kotarılması gerekiyordu. İlk olarak 2004’ lü yıllarda fikre düşen... Saygıdeğer hocamız Sayın, Mustafa CEYLAN ve değerli şair, dostumuz, can arkadaşımız Sayın, Harun YİĞİT’ in teorileyip motive ettiği ve örneklerini sunduğu Gülce nazım türlerinin bir edebî topluluk tarafından ele alınıp sistematize edilmesi gerekiyordu. “ Ben” demeyen “ Biz ” diyen bir edebî topluluk doğmalıydı! Ancak, bu açılımın bekleneni verebilmesi için, birbirinin benzeri, durağan ve sıradanlaşmış anlayışların öncelikle sarsılarak silkelenmesi gerekiyordu. Başta değerli hocamız Sayın, Mustafa CEYLAN ve arkadaşlarının edebî anlamdaki bu içtenlikli, sorumlu, emek ve özveriyle dolu çabalarının şiir ve nesirde yeni arayışlara yeni başlangıçlarla dayanak oluşturacağına, yeni kapılar aralayacağına inanıldı ve bu alanda ki boşluk da görülerek, samimi bir heyecan ve şevkle yeni bir grup kurma gereği duyuldu. Kuruluş aşamasında şu isimlerle yola çıkıldı:
Sayın; Mustafa CEYLAN, Harun YİĞİT, Refika DOĞAN, Osman ÖCAL ve Yusuf BOZAN.
Ve hemen akabinde; kimi davetimizle, kimi kendi iradesiyle Gülce’ ye katılan değerli ustalarımız, dostlarımızla Gülce, hedeflediği amaca ağır ama emin adımlarla yürümeyi ilke edindi.
Gülce’ de emeği büyük ustalarımızın başında gelen ve Pirimiz dediğimiz Sayın; Ekrem Yalbuz Hocamıza,
Sayın; Mehmet Nacar, Mehmet Özdemir, M.Nuri Parmaksız, Ali Gözütok, (Ozan Sentezi ) mahlasıyla Gültekin Toga, Şemsettin Dervişoğlu, Sevgili Özbek, Serap Demirtürk ( Serap Hoca), Mevlüde Demir, Ramazan Efe, Coşkun Mutlu, İhsan Ertem, Ali Oskan, Zübeyde Gökbulut, Asuman Soydan Atasayar, Rahime Kaya, Şükran Günay, Fatma Kalkan, Nermin Terzi, Melahat Temur, Meral Adak, Abdullah Ramazan ve adını yazamadığım nice değerli kalem dostlarımıza saygıyla, bir kez daha teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.
Şiire beyni ve yüreğiyle gönül vermiş, kişisel beklentilerden çok edebî anlamda tarihe yeni ve kalıcı bir şeyler bırakmayı görev bilmiş;
Bu amaçla gecesini gündüzüne katarak onlarca kaynakçayla araştırmalar, karşılıklı bilgi alışverişiyle sağlıklı analizler yapmış ve nihayet bugünkü seviyeye gelmiş şahsiyetlerin oluşturduğu “Gülce Edebi Topluluğu” nun Amacı: Şiiri durağanlıktan çıkararak yeni bir heyecan, yeni teknik ve katkılarla yeni sentezler oluşturmak ve eski ile yeni arasında sağlıklı köprüler kurmak,
Eski ile yeniyi, Hece ile Serbest' i buluşturma, beraberinde aruzu –güzel Türkçemizle- daha anlaşılır, yazımı daha kolay ve daha yalın bir ifadeye kavuşturma istek ve iradesidir GÜLCE. Yani, bizim olanı (daha bilinçli, daha yapıcı ve yaratıcı yol ve yöntemlerle) yine bize kazandırmak yeniden. Ve açılımlarında ki ahenk, ölçü ve farklı tekniğiyle yeni bir çığır açmak şiirimize.
“Niçin Gülce? “ sorusuna daha net ve anlaşılır bir yanıt verebilmek için öncelikle Gülce’ nin ne olup ne olmadığını, Gülce’ yi gülce yapan gerekçeleri, ilkeleri, amaç ve yöntemleri irdeleyelim kısaca. İlk olarak adından başlayalım.
Gülce!..
Kırmızı, sarı, beyaz, pembe… Farklı renkleriyle gül yapraklarının kat kat azdan çoğa doğru büyüyerek gelişmesi, katları arasında kendi giz’ ini barındırması ve gerek adı gerek görselliğiyle pozitif duygu ve düşünceye zemin hazırlamasıyla,
Kökleriyle şiir tarihimizin derinlerine, gövdesiyle bugünlere, dal, yaprak ve çiçekleriyle Türk şiirinin geleceğine uzanan yepyeni atılımıyla,
"Ben" demeyen, "BİZ" diyen şair ve yazarlardan oluşan edebî topluluğuyla,
Gereksiz ve anlamsız vezin kavgalarına son vermek isteyişiyle,
Çağa "önce insan ve ülkem" anlayışıyla bakan şairlerin birlikteliğiyle,
Yaşayan Türkçe ve Ayyıldız’ lı bayrağa sadakat duygularıyla bağlı şair ve yazarların buluştuğu bir edebiyat, sanat ve kültür portalını yaşama geçirme iradesiyle,
Geleneksel Türk Hece Şiirinden hız ve ilham almakla birlikte, hece şiirine yeni nefes alanları yaratacak önerileriyle,
Hece şiirimizi sadece "koşma" tarzı şiir olarak görmeyip; o' nu, bir okyanus kadar engin, derin ve muhteşem mâzisinden alıp günümüze getirme istek ve arzusuyla,
Kafiye, kalıp, redif, üslup, tarz, şekil, yapı vb. şiire dair her unsurun bütün amacının " has şiiri " yakalamak ve şiirin kanatlanıp yükselişini sağlamak amacına yönelik birer "araç" olduğunun idrakiyle, bu araçlara saygı gösterip; bozmadan yeni nefes alanlarıyla yenileştirici ve atılımcı ruha sahip köklü bir edebî hareket olma amacıyla,
“ Araçlar amaç olmamalı. Ne zaman ki araçlar amacın önüne geçer, işte o zaman yazılana şiir değil sadece "manzume" denir. Ve bu durumda o, ruhsuz, plastik bir heykele benzer! “ diyen anlayışıyla, " kalıcı şiiri " hedef seçen bir edebiyat aksiyonu oluşuyla,
Anadolu kokan sözcüklerin efsunkâr ikliminden evrensele akan şiir çağlayanıyla,
Aruzu "yasak ve korkulan" bir otantik malzeme, kütüphanelerin tozlu raflarında unutulmaya terk edilmiş eski bir "uğraş" olmaktan çıkarıp; üzerindeki zaman tozlarını silerek pırıl pırıl, yepyeni yüzüyle Ana Dilimiz güzel Türkçe’ mizle Türk Şiirine kazandırma ve onunla yeni zirvelere yolculuklar yapma isteğiyle,
Serbest şiirin "kurallı serbest şiir " olması ve bir nesir parçasının makasla rastgele kesilip (imgelerle boğularak ) üst üste yığılan bir şiirsel yapı olmadığına / olmaması gerektiğine inancıyla,
“ Edebî sanatlardan yoksun bir şiir anlayışı yapay bir kabuğa benzer! “ düşüncesinin yanında;
“ Şiiri edebî sanat yapacağım” diyerek, anlamsız ve abartılı çalışmalara da göz yumulamayacağını vurgulayan; arı-duru-lirik-aydınlık ve ışıklı bir sanat anlayışının sunumuna çalışmasıyla,
Başta Azerbaycan olmak üzere Türk Cumhuriyetleri' nde yaşayan şairler ile dostluklar oluşturup, dünyaya açık, dünya şiiriyle kucaklaşan bir “ Türk Şiiri yapılanması” oluşuyla,
İnternette oluşan sanal dostlukları gerçeğe taşıyarak; kardeşlik-dostluk-hoşgörüye açık, parti-siyaset-bölücülük ve ayrımcılığa kapalı şairlerin şiir ocağı olma ereğiyle, GÜLCE;
Yeniçağın yeni edebiyat akımıdır. Birbirini duyan, anlayan ve anlaşılır olmayı önemseyen, bunun da ancak güçlü bir ekip anlayışıyla mümkün olacağına inanan bir edebî topluluk...
Çizilen bu genel çerçevenin ardından diyebiliriz ki, GÜLCE;
Eskiyi taklit eden; eskinin başarılı örneklerinden hareketle daha ileri giderken, gelecek yüzyılları düşünmeyen,
Türk şiir tarihine (özellikle de HECE, ARUZ ve SERBEST’ e) karşı olan, mâziyi inkâr eden,
köksüz bir akım ve enaniyet duygularıyla bencil insanların meydana getirdiği edepten yoksun, taklitçi, şekle, kalıba ve fizikî yapıya körü körüne bağlı bir edebî hareket değildir!
GÜLCE;
Kopyalayan, bozan, yıkan, mevcudu onarıp yenilemek yerine devirmeye çalışan, edebî sanatlara ve güzel dilimiz Türkçe’ ye karşı olan değil, bilâkis;
Arı duru Türkçe ile yazıp çizmeyi, sözcük dağarcığını alabildiğince çoğaltmayı öncelikleri arasında gören,
Tahlili, gelişimi, yeniliği önemseyen hamleci yanıyla; katı ve sabit fikrin karşısında durmayı ilke edinen,
“Hece veznini bilmeyen asla şiir yazamaz!” Diyerek, Heceyi temel kabul eden, ancak;
Hece şiirinin sadece "koşma" tarzına kilitlenmemesini, koşma ile birlikte öteki tarzların da işlenmesi gereğine inanan edebî bir topluluktur.
Gülce;
Hece veznimizi; edebî sanatlardan yoksun, çağı kucaklamayan, soğuk, dili ve duygusu yabancı manzume tiplemesine ışınlayan anlayışa karşıdır. Şiirine yakışan ve yeten bir sanatı isteyen Gülce, onu boğmayan ve gereksiz süflî eklenti, sanatsal öğe ve imgelerle dokunmayan şiir halısını gökkuşağı renkleriyle dokumak isteyen,
Heceleri meydana getiren her harfin belirli bir ağırlığı olduğuna inanan, bunun yanında;
Türk Dilinin dünyanın en zengin, en saygın dili olduğuna inancıyla; bu dille üretilecek şiirlerin de dünyanın en güzel şiirleri olması gerektiğini söyleyen bir düşünceye sahiptir. Bu sebeple GÜLCE, Hece' den asla vaz geçemez! Onunla başka vezinleri buluşturur, harmanlar, ama asla bozulmasını istemez!
Gülce, Dünyadaki çoğu ülke edebiyatlarında " heceye dayalı " şiir türleri olduğunu ve hecenin "model" bir vezin olarak ilgi gördüğünü ortaya koymuş; bu sebeple de, bizim hecemizle diğer ülkelerin hecelerini mukayese ederek, onlardan yeni şekiller ve ölçülerle yeni eserler üretmesini bilmiş bir edebiyat akımıdır.
GÜLCE; Triyolemsi ve Sone’m önerileriyle " Batı Edebiyatı" şekillerine, bize ait değişiklikler önererek Hecemizin batı ile harmanlanmasını,
Edebiyat akımına kendi ismini veren "Gülce" türü ile de Japon şiirini bizim hecemizle buluşturan bir anlayıştır. Ayrıca, “Yediveren ve Dönence" şiir türleriyle cinas sanatının mahirane bir şekilde kullanılmasını sağlamış,
"Buluşma" şiir türü ile hece' mizi serbestle buluştururken, "Gülistan" ile de hecemizi aruz'la buluşturmuştur.
Gülce, "Yunusça" ve "Tokmak" önerileriyle hece şiirimizin kıta oluşumunda, yeni, değişik ama kalıp -kafiye-ritm kurallarını bozmayan bir gelişmeyi ortaya koymuştur. "Yiğitçe" ile Varsağımıza renk kazandıran Gülce; "Üçgül" ile üçer mısralık kupleler, "Özge" ile onar mısralık bentler teklif etmiş, en çok tepki toplayan "Üçgen" le de mısra sırası ile hece sayısını eşitlemeye çalışmıştır. Bütün bunlar ve diğer Gülce çalışmaları, öneri, proje ve çabalarıyla göstermektedir ki; Gülce ve Gülceciler, hece tutkunudurlar ve hece ‘de muhteşem ve kalıcı bir atılım yapmak istemektedirler.
Gülce, geleneksel Halk Edebiyatımızın "Zincirbent" ini serbest şiirde neden kullanmayalım deyip "Serbest Zincir’i öneren,
Yine halk şiirimizdeki mısra başı kafiyeleri ile mısra sonu kafiyelerinden ve kafiyenin tarihsel süreç içindeki serüveninden esinlenerek "Çaprazlama’ yı şairlerimize sunmuş ve başarılı örnekler üretmiştir.
Gülce, halktan kopuk aydınların edebiyat akımı olmadığından; hecenin ve edebiyat tarihinin (internetin de getirdiği imkânlar ve kolaylıklarla) bir "çöplüğe dönüştürülmesini istememektedir. Bu sebeple her yıl yeni ve köklü konuları kapsayan projeler önermekte, bu projelerle gelecek zamanları kucaklamak istemektedir. Projelerde millî, dinî ve evrensel konularla birlik ve beraberlik anlayışımız ile milli veznimiz hece, esas noktamızı teşkil etmektedir.
GÜLCE; Âşıklık Geleneği' nin yaşatılması gerektiğine inanan ve halk ozanlarımızın sosyal güvenceye kavuşturulmasını savunan,
Âşık Edebiyatı ve ozanlık geleneğiyle; Türk Halk Şiirine saygıyı - nesilden nesile- sürdürmeğe, diri tutmaya ant içmiş,
Halktan kopuk aydın olunamayacağının idrakine varmış yegâne bir edebî topluluktur.
GÜLCE; dini inancı afyon gibi kullanan, millî değerleri fanatizm olarak gören,; özellikle, Batı ve Arap dil emperyalizminin etkisinde kalan bir anlayışın ürünü hiç değildir!
GÜLCE; hece şiirini parmak hesabı kafiyelerle doldurup, başta Karacaoğlan olmak üzere muhteşem edebiyat mazimizdeki uyak ve ayakları aşırarak sadece "Koşma" yazan ve Türk Halk şiirinin diğer türlerini göz ardı eden hececilerin buluştuğu bir hareketle,
Aruz şiiri yazacağım diyerek, ağdalı- anlaşılmayan Arap ve fars sözcüklerini şiir halısına nakış diye aktaran, dokuyan bir sanat anlayışı da değildir!
Ayrıca GÜLCE; serbest şiir anlayışını (ne söylersen söyle, ne yazarsan yaz) serbestliğiyle;
uyduruk, argo, gayr-i ahlâkî ve ülke-ulus birliğine karşı fevri söylemlere dayanak yapan bir sorumsuzluğun savunucusu da değildir!
Umarım şiirimiz, GÜLCE Edebi Topluluğu ile; yaratıcı, kalıcı yeni ve güçlü kalemlerle yeni ivmeler kazanır ve dünya ölçeğinde nitelikli eserlerle hak ettiği yere gelir!
On dokuz nazım türüyle, nazım ve nesirde söylenecek yeni ve anlamlı sözü olanlar içindir GÜLCE ve ona hayatiyet kazandıran GÜLCE EDEBÎ TOPLULUĞU.
Her nefeste Gülce...
Alıntı
osman7159
Site Yönetimi
Üyelik tarihi:
Sep 2008
Mesaj Sayısı:
1,772
Konu Sayısı:
555
#2
10/10/2011, 23:26
Emin adımlarla yolumuza devam ederken Gülce adına yaptığınız bu geniş içerikli paylaşımınıza teşekkür ediyorum Refika hanım. Selam ve saygı ile.
http://vk.com/club35666845
Alıntı
RefikaDogan
RefikaDoğan
Üyelik tarihi:
Feb 2008
Mesaj Sayısı:
2,701
Konu Sayısı:
1,516
#3
11/10/2011, 00:20
Nezaketen teşekkür etsem de; bu teşekkürleri hak eden asıl emektarlar sizlersiniz değerli dost. Siz, yüreğinizle, yeteneğinizle, kaleminizle, benliğinizle durmaksızın çalışıp çabaladınız, Gülce' ye ivme kazandırarak bugünkü noktaya gelmesine ön ayak oldunuz. Saygım ve dostluğumla teşekkürler canlara...
Güllerimizle, Gülcemizle yola devam...
Her nefeste Gülce...
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
“ AK GELİNİN ÇİLESİ (GÜLCE/BULUŞMA) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,007
10/09/2012, 16:11
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Yağmur Öldüren Adam (Gülce / Buluşma) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
1,162
10/09/2012, 16:05
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ EY HARPUT (GÜLCE-ÜÇGÜL) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
836
10/09/2012, 15:06
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ YOK EDİLEN FİDANLAR (Gülce/Sone) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
794
10/09/2012, 06:42
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Gurbet Geceleri(GÜLCE -Tekil) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
841
10/09/2012, 06:29
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Yunus'a Hasret(Gülce-Tuğra) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
991
10/09/2012, 06:05
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Burdur-Dastarlı Gelin Efsanesi (Gülce-Bahçe) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
920
10/09/2012, 05:22
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Nura Üçgen Ağıdı(GÜLCE-Üçgen) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
754
10/09/2012, 04:53
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ Gazianteplinin Mavzer Berdeli Efsânesi(Gülce-Buluşma) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
692
10/09/2012, 04:12
Son Mesaj
:
RefikaDogan
“ ÜÇ KAPILAR EFSÂNESİ(Gülce-Buluşma) ” Şiirine Yorumum
RefikaDogan
0
837
10/09/2012, 03:22
Son Mesaj
:
RefikaDogan
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2023
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder