Okuyan,Oku-Yan,Ok-Uyan
15.01.2008 10:36:17


Mustafa Ceylan




OKUYAN, OKU-YAN, OK-UYAN



Siyaset, olayları, zamanı ve halkı okuma sanatıdır. Bu sanatta başarı kazananlar iyi okuyanlardır.

Siyaset sahnesinin kaygan zemininde dans etmek hayli zordur.



**

Toplumlar, layık olduğu idarecilerce yönetilir derler.

Partiler de öyle. Kendi liderlerini kendi delegeleri seçer.

Parti liderlerimizin isimleriyle kişilikleri ne kadar bağdaşıyor? Hiç düşündünüz mü?



Ben, zaman zaman kelimeler ve isimlerle kendimce dil oyunları icad etmeyi pek severim. Serde biraz şairlik var ya, malzememiz harfler ve kelimeler çünkü…



Şimdi Hür Parti’nin Genel Başkanı Yaşar Okuyan’ın son manevrasına ilişkin gelişmeleri duyunca, bir kere daha, inandım ki, isimler insanlara tesadüfen konulmuyor; bu işte bilemediğim bir sır var. İşin o tarafını bırakalım da siyasi liderlerimizin isimleriyle yaptıklarının ne kadar özdeş olduğuna bir bakın hele…

Dil oyunumuzu başlatalım bakalım.



**

Bir Yaşar, öteki Yaşar’a, “Yaşasın!” demiş.

Bir Yaşar öteki Yaşar’la yan yana gelirse ne olur? Birin, öteki birin yanına gelmesiyle onbir olmaz mı?

On, on bir’e ne demiş? “Yalı kavağı gibi ne dikilip duruyorsunuz” demiş ve eklemiş, “kavakta çiçek açmaz ki…”



**

Yaşar Okuyan’la Yaşar Nuri Öztürk Hocamız yan yana gelmişler, Hür Parti, Halkın Yükselişi Partisi ile birleşmiş.



Yaşar Okuyan’ı gençlik yıllarından MHP’li olarak bilirdik. İyi organizatördü. Maşallah, siyasette öyle çok zikzaklar çizdi ki, siyaset literatürümüze giren “kubi” hadisesini hatırlamadan edemedik.





“Yaşar Okuyan, Mesut Yılmaz'ın ANAP liderliğine seçilmesinden sonra bu partiden Meclis'e girdi. Okuyan, Mesut Yılmaz'la ters düşünce bakanlık görevi ile ANAP'tan ayrıldı.

ANAP'tan istifa etmesinin ardından önce eski partisi MHP'ye girdi çıktı.

Kasım 2004'te Demokrat Türkiye Partisi'nin (DTP) başına geçti.

Mayıs 2005 olağan kongresinde partinin ismini değiştirterek Hürriyet ve Değişim Partisi (kısaca Hür Parti) yaptı.

2007 yılında Abdullah Gül' ün Cumhurbaşkanlığının önünü kesmek için düzenlenen sadece Cumhuriyet Halk Partisi ve alevi derneklerin değil birçok sivil toplum örgütü ve muhalefet partilerinin desteklediği Cumhuriyet Yürüyüşüne organizatör olarak katıldı.



Son seçimlerde partisiyle birlikte CHP'yi destekledi.”

Yıl 2008 başı. Bu sefer, Yaşar Nuri Hocamızla Yaşar Okuyan…

“Tereyağından kıl çeker” gibi gerçekleştirilmiş bir birleşme diyorlar adına..

Haber şöyle:



Yaşar Okuyan dümeni HYP'ye kırdı. 22 Temmuz seçimlerinde CHP'ye katılan ancak aday olmayan Yaşar Okuyan, partisiyle birlikte HYP'ye katıldı.

HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk ile kendini fesheden HÜRPARTİ'nin Genel Başkanı Yaşar Okuyan, dün HYP Genel Merkezi'nde ortak bir basın toplantısı düzenledi.

”Öztürk, birleşmeyi, bir alternatif oluşturmak üzere samimiyet ortamında, "tereyağından kıl çeker gibi" hazırladıklarını, geçmişte sağda ve solda bu tür birleşme çabalarının samimiyetsizlik nedeniyle "perişanlıkla" sonuçlandığını ifade etti. İki partinin birleşmesiyle, "İnsan merkezli ve Anadolu hümanizmini manevi kimlik yapmış bir oluşumu hedeflediklerini" ifade etti.
Yaşar Okuyan da şunları söyledi: "Yeni bir siyasi oluşuma ilk adımı atıyoruz. İlk adım olarak iki partinin güçlerini birleştirdik ama, bu iki partinin birleşmesinden ibaret değildir." Okuyan, tahmin edilemeyen isimlerin yeni oluşumun içinde yer almasının sürpriz olmayacağını dile getirdi.”



**

Çalıştıralım dil oyunu oynayan lügatçemizi, kelimeyle-harfle dans edelim.

Her iki liderin ismi de Yaşar…

Biz de Yaşar kelimesinden yeni kelimeler çıkaralım mı? Ne dersiniz?

(Yaşar),( Yaş, ar),(Ya Şar), (Yaşa R)=èİşte 4 ayrı anlamlı kelime çıkıverdi.

Açıklayalım :

YAŞAR = Ölmeyen, nefes alıp veren demek. (Ölmez, yaşar)



YAŞ AR =Islak(yaş)-namus (ar)(Islak etik)(Yaş, ar)



YA ŞAR= Ya!(Bir hitap şekli) Şar(Şehir) demektir. (Ya şehir..!-dikkat köy değil)(Ya..! Şar)



YAŞA R =Yaşa(yaşa, Varol..!) R mi? R’yi herkes bilir. Recep’in ilk harfi, bunu bilin gayri.(Yaşa, R..!)



OKUYAN=Hatim eden, kıraat eden, dirsek çürüten. (Okuyan)



OKU YAN=Okursan yanarsın demek. (Oku, yan…!)



OK UYAN=Sanki yay’ı uyanıkmış da, ok’una “uyan” diyerek sesleniş.( Ok, uyan..!)

**

NURİ ÖZTÜRK=Nur’a ait öz Türkçe bir hal demek.

Nur(din)’in Türkçe-yeni yorumu demek istemedik tabi. Yoksa, siz öyle mi anladınız?



**



Gelelim diğer siyasi liderlerimizin isimlerine.

Bizim yaptığımız sadece bir kelime-harf dansıdır. Sakın ola, bundan başka bir niyet veya kişilik haklarına saldırı vb sonuçlar çıkartılmasın.

Biraz da şaka olsa olmaz mı?

Her gün, çok ciddi konuları tartışmaktan gına getirdik de…



,**



DENİZ BAYKAL :

Deniz = Malumunuz Antalyalı. Akdeniz’den almış adını.



**

Günümüzde çevresel atıklarla deniz kirliliğinin hangi noktalara geldiğini hepimiz biliyoruz. Antalya’ da denizi en çok, falezler üstüne kurulmuş dev apartman kütleleri içinde oturanlar seyreder. Sade vatandaş, gecekonduda, Düden Çayı’na bile parayla girer. Deniz kentinde oturmasına rağmen Deniz’i göremez sade vatandaş. Sonra, deniz iklim şartları –havalar bozulunca kükrer ve önce kendi kıyısını döver, kırbaçlar. Deniz suyu içilmez. Tuzludur. İçilebilmesi için bir çok ameliyeden geçirmek gerekir. Denizi seyretmek güzeldir, ancak, kıyısına varabilirsen tabi. Dağ, taş tapuludur, lakin denizin tapusu yoktur. Yani, dağa-taşa sahip olabilirsin, Denize sahip olamazsın. Deniz benimdir diyemezsin. Med-cezir(gel-git) denizin genetiğinde vardır. Dibinde ne olduğunu bilmeden denize dalış yapmak, her zaman insanı olmadık tehlikelerle karşı karşıya getirebilir. Yüzme bilmeyenler, Denizde boğulurlar. Deniz önce yutar yüzme bilmeyeni, boğar, öldürür ve sonra kıyıya atar. “Denize dalayım mı?” türküsünü söylemekle denize dalınmaz.



**

BAYKAL=Bay’ım sakın ola gitme, kal anlamındadır.



**

Sandığın dibinde çakılı kalsan da, sakın ola gitmeyesin. Ağır taşı kimse kaldıramazmış kağıdı rüzgar bile uçurur. Ağır “abi” olmalısın. Yenilmeyi, yenilenmeye fırsat bileceksin. Zaten kalıcı olan, mağlubiyetin sebebini kadrosundan çıkaracağı kişilere yükler. Onlar gitmeli, bizim bay hep kalmalıdır.



**



Süleyman SOYLU

Süleyman= Seçildiği gün, ilk görüşeceği-görüştüğü (Süleyman kuş dilin bilir dediler) mısraınca siyasetin her dilini bilen-bir bilenin adı işte. (Süleyman var Süleyman’dan içeri).



SOYLU=Süleyman elbette soylu olacak, soysuz mu olmalıydı? Kanuni soylu olup da kanun mu çalsaydı? Fatih soylu olup fetih mi yapsaydı?



**



Şimdilik, Yaşar ,Okuyan, Yaşar, Nuri Öztürk, Deniz, Baykal, Süleyman, Soylu kelimeleri için çalıştırdık makinamızı.

Öteki “bildik” isimler için de başka bir yazımızda çalıştıralım olmaz mı?



**



Siyaset, olayları, zamanı ve halkı okuma sanatıdır dedik söze girerken. Biz de isimleri, resimleri okuyup geçiyoruz işte.. Hoş görün olur mu?!