ÖLDÜN Mü MARTIM ÖLDÜN MÜ YOKSA

Günlerdir uzak kaldığım 
İçime hasret saldığım   
Sahile gittim bu sabah
Bir iştiyakla yaklaştım
Söyleyeceklerim vardı
Fakat Heyhat,
İlgisizdi DENİZ
Bir şey vardı çözemediğim 
Öyle uzaktı ki bana
Sanki yitirmişti maviliğini
Bulamadım eski sıcaklığını 
Bir manâ veremedim,
Kalakaldım öylece...

Neden sonra fark ettim ki;  
Martılar da yoktu, 
Hele o biri vardır ya
Hepsi uçup giderdi de 
O kalırdı yakınımda
Hikâyeler paylaşırdık,
Ortak dilimizle, 
Kimi ağlar kimi gülerdik
Veda vakti geldiğinde;
Hüzün çökerdi 
Bulut yüklenirdi gözlerimize 
Zor gelirdi ayrılık...
Akşamın kızıllığında 
Batan güneşe doğru 
Kanat vururken, Martım;
Mıhlanırdı ayaklarım
Öylece bakardım ardından
kilitlenirdi bakışlarım,
Acıtırdı, ayrılığın derin kırıklığı
Fakat bilirdim ki;  
Geçicidir bu ayrılık...
Ya şimdi neredesin?  
Neden yoksun Martım
Bak,
Deniz mahsun, sensiz... 
Sen ve deniz ayrılmaz ikili 
Ne o sensiz olabilir ne de sen...
Deniz sana, sen denize sevdalı 
Bense...
Bir haber sal, Martım
Yasaklımısın, yoksa öldün mü (?)
öldün mü Martım, oldun mü yoksa...
...
MART 2012
Metanet Yazıcı 
___________

Döndün Mü Martım 

Uzun süreden beri kayıptın Martım
Bir akşam üzeri haberin geldi,
Rüzgâr getirdi selamını yaşıyormuşsun
Dünyalar bahşedildi, duyacaktım sesini
Duydum da...
Ahh! Martım! Ahh! Beklediğim ses bu değildi
Tanıdık gelmedin, sendin sen olmasına da...
Demekki sesler de değişirmiş...
Giden geri dönse de, eskisi gibi olmazmış 
Keşke dönmeseydin de, eski sen gibi kalsaydın...
Eski Sen Gibi...

NİSAN 2012
Metanet Yazıcı

Denizin, rüzgârın ve martıların şairi, tutkun olduğu yerden yürek sesini yansıtmaya devam ediyor...
Harika bir Metanet Yazıcı klasiği...
Tebrikler...
Teşekkürler...