• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Ölen Kim Öldüren Kim???
Dışarıda Nazende GÜLİSTAN
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Aug 2014
Mesaj Sayısı: 88
Konu Sayısı: 28
 
#1
12/07/2015, 21:01
Ne çabuk nostaljiye dönüşüyor her kavram.Her gün bir başka değerimiz anlamını yitiriyor yaşarken.Oysa konuşurken adeta abidesi kesildiğimiz,kendimize gelince toz kondurmadığımız nice değerleri öldürüyoruz  bilerek,farkında olarak ve hep kendimize göre haklı nedenler arayarak.

İşte bu değerlerden en önemlisi hepimizin bitişine üzüldüğümüz fakat kazanmak için de hiçbir şey yapmadığımız eriyip tükenmesine uzaktan seyirci kaldığımız DOSTLUKLAR.

Hele bir de gurbetteyseniz en yakınlarınızdan uzakta ve her insanı bir değer olarak kabul edip ana,baba,kardeş,bacı  yerine koyup ve hakikaten istisnasız karşınızdaki insanlara aynı değeri biçip de onların yüklediği kavramlar sözde kalıyorsa  kime ne söyleyebilirsiniz ki kendinizi eleştirmekten başka?
 
En insani yanımızdır yakınımızda sevincimizi, üzüntümüzü, sıkıntımızı paylaşacağımız,içten samimi  arkadaşlıklar,dostluklar kurmak.Ve bunu yaparken de her zaman kendiniz gibi davranmak,yalın olmak en doğrusu en güzeli değil midir?

Fakat karşınızdakiler için aynı şey geçerli olmuyor ne yazık ki; insanların sizinle samimiyeti ya da münasebeti  sadece insanların size ihtiyaç duydukları anla sınırlı kalıyor. İyi bir dinleyici, fedakar ve problem çözmeye yardımcı olan  bir yapınız varsa insanlar bunu çok güzel değerlendiriyorlar.Sizin herkese muhakkak ayıracak zamanınız,hal hatır soracak nezaketiniz,samimiyetiniz  vardır da hele siz bir derdinizi birisiyle paylaşma ihtiyacı hissedin de görün, o en değerli kıldığınız insanların bir anda sizden nasıl uzaklaştıklarını…Tatlı siteme kalkacak olsanız hep mazeretleri vardır  bu kişilerin ve de sizi hep  haklı bulurlar fakat o haklılığı hiç yaşayamazsınız ne yazık ki!

Siz sıkıntılı anlarda çalınan bir kapısınızdır sadece oysa sevinçlerini ve iyi anlarını başkalarıyla paylaşırlar. Size ayıp olmaz siz hep hoşgörülüsünüzdür affedicisinizdir. Yüzlerine vurmazsınız  insanların hatalarını, kırmaktan korkarsınız, üzmekten korkarsınız insanları  çünkü bilirsiniz ki “bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil” diyen Yunus’un sesidir kulağınızda yüreğinizde çınlayan. Haklı dahi olsanız  hani dostlukların küçük şeyler yüzünden bitmesine izin vermeyen bir karakteriniz vardır ya  da bir fincan kahvenin kırk yıl hatırını bilen bir geleneğiniz, işte yine sineye çekersiniz umursamazlıkları, vurdumduymazlıkları dostluklar kolay kazanılmıyordur ne de olsa.Beklersiniz  dostunuzun sizi bir gün gerçekten anlayacağı o günü fakat o gün gelmez.Ve bu yaşadığınız sıkıntı bir çok kez tekrarlanır.

Ve sonra kendinize atfettiğiniz değerleriniz yüzünden kendi kendinizi suçlarsınız,  aslında olması gerekeni yapıyorsunuzdur fakat olmaz.Tek beklediğiniz samimiyet ve içtenlikle sorulan hal-hatırdır.Hani size ihtiyaç duydukları andaki  samimiyettir fakat artık ondan da şüphe duyarsınız.Hatta  artık öyle bir çekilirsiniz ki kendi kabuğunuza, siz sizi tanıyamazsınız.Birine yardım edecek,içten davranacak olsanız  işte onu da tam anlamıyla yapamazsınız artık.Öğretilmiş şüphecilik vardır zihninizde.

Sahi  kim ölü artık?Siz mi anlamını yitiren dostluklar mı?

Kazandıklarınızı kaybetmemeniz dileğimle…

Nazende Gülistan
"Ben sustuğumda konuşan sözcüklerdi."
-----------------------------------------------------
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#2
12/07/2015, 22:10 (Bu mesajı son düzenleyen: 12/07/2015, 22:13 Mustafa Ceylan.)
Muhteşem bir yazı...
Söylemek isteyip de dil ucu çiçeğim olup diyemediklerim işte bunlar...
Ararım, yanımda, yöremde niye yoklar diye kahrolur, yere düşen bayrağı dermansız kollarımla kaldırmaya çalışırım da dizlerim tutmaz ona yanarım işte, ona yanarım...
Hele ki, çok çok büyük projeler ve büyük idealler için yola çıktıklarımızın, sebepli veya sebepsiz yoldan ayrılmaları, zamanın kollarında erimeleri mahveder beni. Bazen, kaderim yalnızlık zaten der, içimin uğultularında kaybolup giderim. En çok da yanlış anlaşılmak yaralar beni. Kendini sokan akrep gibi, zehirlerim gecelerin bir yerinde aklımı, ruhumu... Sonra, çekilirim yalnızlık sedirine cümle kâinat uyuduğunda içten içe ağlarım, derinden ve sessiz... Bu melankolik durum günlerce, hattâ aylarca sürer, yakar, yıkar, duman eder beni... Çok geç kalışlarım sebebiyle ardım sıra gelen ayak izlerini seyrelttikçe, boyum biraz daha küçülmekte, ellerim en alil hastalar gibi parmak uçlarıma kadar titremekte.

Dün, başlarken yola çıktıklarımız; bugün yanımızda değil, aynı trende yolcu değillerse, kabahatlerin cümlesi benimdir der, kahrederim; dünyaya gelişimi bile sorgular, düşerim cehennem diplerine...

Sen, sendeki, omuzlarındaki sorumluluğun farkına var derim aynadaki yüzüme. Tek başına da kalsan yürümelisin, dağ yollarında, dolambaçlı, dikenli, engelli de olsa... Korkma, tekil kalışın emzirir içindeki bebeği kimbilir derim. Derim de, düşerim yol boyu çukurlara, omzumda güneş dolu bir heybe, içinde ışık ve dağ alıcı; dönemem ki...
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Dışarıda Nazende GÜLİSTAN
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Aug 2014
Mesaj Sayısı: 88
Konu Sayısı: 28
 
#3
22/07/2015, 09:15
Ceylan Hocam,
siz değerli usta kalemler kadar meramımı anlatabildim mi bilemiyorum ancak;asıl anlatmak istediğim hayat koşuşturmacasının içinde sevdiklerimize,dost saydıklarımıza candan öte bildiklerimize
biz ne kadar vakit ayırabiliyoruz???Hani bir nasılsın dense dağ kalkacak üzerimizden,işte o an bütünnn dağları aşacak kudreti kendimizde bulabileceğiz...Lakin bir nasılsın demek için büyük bir zamana ihtiyaç duymamalı insan,ya da hep aklımdasın aslında bir türlü fırsat olmadı aramak için, diye basit ve komik bir mazeretin arkasına sığınmamalı yürekler...Ya da kırgınlık varsa bile bunu açık yüreklilikle ve üslubuyla dile getirebilmeli değil miyiz???

Sahi biz de mi başkalaşıma uğruyoruz eleştirirken???
Dostluk paha biçilmez bir kavram...Hayatın koşuşturmacasında kaybedilmeyecek kadar değerli...
Selam ve saygılar
"Ben sustuğumda konuşan sözcüklerdi."
-----------------------------------------------------
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder