• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
OSMANLICILARLA CUMHURİYETÇİLERİN TARİH KAVGASI
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
31/05/2016, 00:10
OSMANLICILARLA CUMHURİYETÇİLERİN TARİH KAVGASI

Prof. Dr. Nurullah Çetin



Bugünlerde Osmanlıcı olduğunu iddia eden AKP’lilerle, Cumhuriyetçi olduğunu zanneden CHP’liler arasında bir tarih kavgası yaşanıyor. Baştan şunu söyleyelim. AKP, Cumhuriyetçi olmadığı gibi Osmanlıcı da değildir. Bugünkü CHP de Cumhuriyetçi, Atatürkçü olmadığı gibi Osmanlıcı hiç değildir. AKP, Osmanlıcılığı, CHP de Cumhuriyetçiliği istismar eden oy avcılarıdır.

Osmanlıcılar, 29 Mayıs 1453’te İstanbul’un Fethini kutluyor. CHP’liler onlara cevap veriyor: “Millî Mücadele döneminde İstanbul’u asıl biz fethettik.” Osmanlıcılar 1299’da Osmanlı Devletinin kurulmasını öne çıkarıyor, CHP’liler de 1923’te Cumhuriyetin kuruluşuna vurgu yapıyor.

Osmanlıcılarla Cumhuriyetçiler arası savaş baştan beri sakattır. Türk tarihi bir bütündür. Osmanlı da bizimdir, Osmanlı öncesi de, Cumhuriyet de. AKP, güya Osmanlıcılık yapıp Cumhuriyeti yok sayıyor. CHP, güya Cumhuriyete sahip çıkıp Osmanlıyı reddediyor. Her iki kesim de ne Osmanlıya sahip çıkıyor, ne de Cumhuriyete.
Orada burada Türk tarihi üzerine doğru yanlış, olumlu olumsuz bir sürü tartışmayla karşı karşıyayız. Eski zamanlarda meydanlarda yapılan savaş, bugünlerde televizyon ekranlarına, internet ortamına, gazete köşelerine taşındı. Türk tarihi üzerinden herkes bir gelecek inşa etme derdinde. Tarih, olabildiğince nesnel bir bakışla incelenmesi ve öğrenilmesi gerekirken, farklı ideoloji ve bakış açısına sahip olan kesimler, kendine göre bir tarih sunumuyla ideolojik eğilimleri doğrultusunda bir gelecek tasavvuru ortaya koyuyor. Bir tarafta bilim adamları, belgelerden ve bulgulardan hareketle olabildiğince nesnel bir tarih ortaya koymaya çalışıyor, diğer taraftan ise sinemacılar, romancılar, siyasetçiler başka bir tarih tasavvuru üretiyor.

Türk tarihi üzerine yapılan çalışmalara baktığımızda şunları görüyoruz:

*PARÇALI TARİH-BÜTÜN TARİH FARKLILIĞI: Her milletin tarihi bir bütündür. Hiçbir millet, kendi tarihini eksik, parçalı, kesintili öğrenmez. Doğrusu ile yanlışı ile, iyisiyle kötüsüyle her millet, kendi geçmişini, atalarını merak eder ve elemesiz, ayıklamasız olarak bilmek ister. Bu bağlamda Türk tarihi, maalesef talihsizliğe maruz kalmıştır. Mesela Osmanlı dönemi tarihçiliğinde Türk tarihi, Türklerin Müslüman olmasıyla başlatılmış, İslam öncesi Türk tarihi üzerinde hemen hemen hiç durulmamış, yazılmamış ve öğretilmemiş. İslam adına takınılan bu tutum, haddi zatında İslam’a da aykırı. Zira Kur’an’da Müslüman olmayan eski kavimlerin, kâfirlerin, Allah’a isyan etmişlerin, Firavunların, Nemrutların ve başkalarının hayatı da ibret için anlatılıyor. Tarih, esas itibariyle ibret alınması gereken, olmuş geçmiş bir eski zaman sürecidir. İbret ve ders de daha çok olumsuz, kötü ve çirkin olan üzerinden alınır. Kur’an’da eski zaman hikâyelerine yani tarihe bol bol yer verilir. Genellikle de bir tarafta peygamberler, diğer tarafta onlarla ve tabii dolayısıyla ilahî mesajla mücadele eden kâfirlerin hayatı, kişilikleri, düşünceleri üzerinde durulur. O halde Osmanlı dönemi Türk tarihçiliği bu anlamda yanlış bir tutum izlemiştir. Bütün Türklük tarihi Tanzimat’tan sonra ciddi manada gündeme gelmeye başladı. Biz Türklerin, nasıl bir halden gelip Müslüman olduğumuzu bilmemiz en doğal hakkımız. Bugün de maalesef bazı kişiler, İslam öncesi Türk tarihini bilmek istemezler ya da toptan reddiyeci bir tavırla görmezlikten gelirler, ya da aşağılarlar. Halbuki İslam öncesi Türk tarihinden de işimize yarayan çok yüksek değerler var. Doğru olan tarihin bölünmeden, kesintiye uğratılmadan bir bütün olarak bilinmesidir. Zira bilgi ve değer üreten yöntemlerden biri de mukayeselerdir. İslam öncesi Türk tarihini de, İslam sonrası Türk tarihini de bileceğiz ki mukayese ile değer, bilgi ve bilinç üretebilelim.



*KESİNTİLİ VE PARÇALI TARİH ALGISINDA KISIR İDEOLOJİK TAVIR: Türk tarihine parçalı yaklaşımda başlıca şu eğilimler var:

1. SÖMÜRGE SİYASETÇİSİNİN TARİH ALGISI: Kendisini Türk milletinin bağımsız siyasi iradesinin temsilcisi olarak değil de, tamamen Avrupa Birliği’nin ve Amerika’nın sömürge valisi olarak gören bir takım “Türkiyeli!..” siyaset esnafı, millî eğitim kurumumuzu millî olmaktan çıkarıp ne idüğü belirsiz kozmopolit bir eğitim kurumuna dönüştürme çalışmaları içinde olur. Bu bağlamda okullarda Türk tarihini de eksik ve çarpık öğretirler. Batılılar küsmesin, gücenmesin, rahatsız olmasın, kırılmasın diye Haçlı Batı emperyalizmine karşı verdiğimiz mücadele tarihini olabildiğince yok sayarak, sulandırarak, hümanistleştirerek vermeye çalışırlar. Dolayısıyla kuşa çevrilmiş bir tarih çıkar karşımıza.

2. İSLAMÎ TÜRK TARİHİ ALGISI: Özellikle dindarlığı öne çıkaran kesimler, Türklerin sadece Selçuklu ve en çok da Osmanlı dönemlerini esas alıyorlar. Tarihimizin aşağı yukarı 10. yüzyıldan 1923 yılına kadarki sürecini temel alıyorlar. 10. Yüzyıldan önceki Türk tarihi ile 1923 sonrası süreci ya yok sayıyorlar ya ağır eleştirilerle yargılıyorlar.

3. İSLAM’SIZ TÜRK TARİHİ ALGISI: İslam’ı benimsememiş ya da reddetmiş veya İslam düşmanlığını dünya görüşünün merkezine yerleştirmiş bazı kesimler, Selçuklu ve Osmanlı dönemi Türk tarihini önemsemiyorlar, yok sayıyorlar ya da reddediyorlar. Bu kesimler, İslam öncesi Türk tarihi ile 1923 sonrası süreci asıl Türk tarihi olarak görüyorlar. Yani İslam’sız Türklük algısı, daha baskın. 4. Laik ve Batıcı Türk Tarihi Algısı: Bazı kesimler de 1923 sonrası Cumhuriyet sürecini, Atatürk’ü ve Cumhuriyet tarihini çarpıtarak, bağlamından kopararak, tamamen batıcı ve dini reddeden bir laiklik anlayışına bağlı olarak algılama eğilimindedirler. Bunlar da Türk tarihini 1923 yılından itibaren başlatırken, aynı zamanda İslam’dan tamamen soyutlanmış batıcı ve dinsiz bir Türk tarihi üretme eğilimdedirler. Atatürk’ü dinsiz laiklik ve batıcı eğilimlerine alet ediyorlar. Atatürk dinsiz değildi.

*ORYANTALİST TÜRK TARİHİ: Dışarıdan batılı bazı oryantalist tarihçiler, içerden onların tercümecisi ve sözcüsü olan yerli oryantalist Türk tarihi yazıcıları, Türk tarihine genellikle olumsuz bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Kötü niyetli oryantalist tarihçiler, “barbar Türk” imgesine bağlı bir Türk tarihi kurguluyorlar. Bunlara göre Türkler yakıp yıkan, katleden, zalim, merhametsiz, acımasız, kültür ve medeniyet üretmeyen; ama mevcut kültür ve medeniyet birikimlerini yok eden barbar bir topluluktur. Bunlar İslam öncesi Türk tarihini ilkel, yağmacı, talancı bir topluluk olarak algılarken, İslam sonrası Türklüğü de yine aynı şekilde kılıçla Hristiyan kesen bir topluluk olarak algılama eğilimindedirler. Bu tarihçiler için Türk tarihi, savaş ve kılıçtan ibarettir. Ürettiği dev insanlık medeniyetini ya görmezlikten gelirler, ya da itibarsızlaştırmaya çalışırlar. Yerli oryantalistler de sanat bağlamında yaptıkları filmlerde ve yazdıkları romanlarda gerçek bir Türk tarihi değil de sulandırılmış, cinselliğe ya da kılıcından kan damlayan gaddarlığa dayalı bir ucube tarih sunarlar. Bunu da kurguya sığınarak meşrulaştırmaya çalışırlar. Neticede zihinlerde çarpık bir Türk tarihi algısı yerleşmiş olur.


*FOLKLORİK TARİH ANLAYIŞI: Bir kısım tarihçiler de İslam’sız bir Türklük imgesi ortaya koymak için Türklerin İslam dışı gelenek görenek, âdet, halk edebiyatı, folklor birikimlerini esas alırlar. İslam dışı bir geleneksel halk kültür ve edebiyatını öne çıkarırlar.


*ARİSTOKRAT TARİH ANLAYIŞI: Bazı kesimler de Türk halk kültürlerini ilkel olmakla suçlayarak bu birikimi reddederek tamamen saray merkezli yüksek zümre kültürü ve yaşantısını öne çıkarırlar. Bu da eksik bir tarih algısıdır.

*HAMASÎ TARİH ALGISI: Bazı kesimler milliyetçiliği eksik ve yanlış anlayarak Türk tarihinin münhasıran ihtişamlı dönemlerini, savaşlarda elde ettikleri zaferleri, büyük komutanları ve kahramanları merkeze olarak hamasî bir tarih algısı üretirler. Bu da eksik bir tarih anlayışıdır.

*DOĞRU TARİH ANLAYIŞI: Yukardan beri saydığımız tarih algılamaları ya eksik ya yanlıştır. Doğru ve tam tarih anlayışı ise şudur: Türk tarihi bir bütündür, parçalanmaz. İslam öncesi Türk tarihini bilmek öğrenmek demek, Şamanist olmak, Maniheist olmak, Gök Tanrı dinine inanmak demek değildir. O dönemden kalan millî secilerimizin faydalı olanlarını öğrenip günümüze uyarlamak demektir. Türk tarihi, sadece iyi, güzel, olumlu, muhteşem değer ve özelliklerden ibaret değildir. Tarihimiz, olumlu olumsuz, iyi kötü bütün değerleriyle bizimdir. Tarihe sadece iftihar etmek, övünmek için değil, aynı zamanda yapılan hataları görüp ders çıkarmak için de bakılır. Bana göre tarihimizi yaptığımız hataları tekrar etmemek adına ibret ve ders alınacak bir süreç olarak değerlendirmek, daha gereklidir. Türk tarihi bugün bizim için güç kullanan iradeli kahramanları ve değer üreten maneviyat önderleriyle daha bir önemlidir. Marş söyleyen tarih bizim olduğu kadar, ağıt yakan tarih de bizimdir.
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  İnsülün tedavisi tarih oluyor Site Yönetimi 0 836 16/02/2012, 02:33
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder