PARANIN ÇİRKİNLEŞTİRDİĞİ KADIN


Rahime KAYA
************



Skleroderma hastalığının dışa vuran en belirgin özelliği dudaklarda büzülme, incelme ve dudak kenarında kırışıklıklardır. Hastalığı bilmeyen ve hastayı tanımayan kişiler, bu görünüşü yaşlılığa bağlarlar. Siz yirmibeş yaşındayken, kırk yaşındaki birisi yanınıza yaklaşır “teyze”, der. İlk zamanlar bu “teyze” sözü canınızı sıkar. Şöyle elinizin tersiyle bir Osmanlı tokatı patlatıveresiniz gelir. “Ya sabır” çekersiniz.

İleri yıllarda yani hastalıkta uzmanlaştığınızda, barıştığınızda “teyze, yenge” hitaplarına alışırsınız. Kimin ne dediği de umurunuzda olmaz. Ama aynaya her baktığınız da kendinizi olduğunuzdan büyük görmek hoşunuza gitmez. “Bir gün bu kırışıkları yok edeceğim”, dersiniz. Harıl harıl literatürü karıştırır, tıpta yeni gelişmeleri takip edersiniz. Aslında herhangi bir operasyonun size riskli olacağını, doktorlarınızın sizi riske atmayacağını bilirsiniz. Ama bilmek düşünceden silmeye yetmez.

Bir gün yıllarca görmediğiniz hısımınız, akrabanız, eşiniz, dosttunuz bir kadınla karşılaşırsınız. Kadının yüzüne bakınca, selam vermek bile aklınızdan uçar gider. Öylece şaşkın şaşkın bakakalırsınız. Bir süre sonra gülümsemek gelir aklınıza. Bu gülümsemeye soğuk bir “merhaba”, denir. Kafanızı sallarsınız.

Bir zamanların en güzel kadının gözü, dudağı, yanağı yani yüzü değişmiştir. Bu değişikliğin adı botoks mudur, başka bir şey midir, bilemezsiniz. İç güzelliğini gösteren bir davranışta yoktur. Yalnızca “merhaba” sözünü lütfendim sana, ötesi ne, bakışları vardır ve siz o bakışların karşısında düşünmeye, olayı anlamaya çalışırsınız.

Siz düşünürken, o, kafasını çoktan başka yöne çevirir ve yukarılardan bakar sizi. Eh boyu da size göre beş santim fazladır. Parası da fazladır. Böyle olunca kadının sizin önünüzde eğilecek hali yok ya. Hem bazı kadınlar da birilerine yukarıdan bakmanın meziyet olduğunu sanırlar.

Bir kadın nasıl bu kadar çirkinleşir?

Bir insan parası ile nasıl bu kadar çirkinleşmeyi göze alır?

Ah şu genç görünmek tutkusu ah, kadını yerden yere vurursun.

Babaannem, “kimi insanı görür kendime imrenirim, kimi insanı görür kendimden iğrenirim”, dermiş. Benim de kendime imrenme günüm, o gündü demek ki.

Skleroderma kırışıklıklarını nasıl giderebilirim, düşüncesi artık yok.

Her kişi kendi özellikleriyle ama asıl iç güzelliğiyle güzeldir.


Sevgiyle



Skleroderma: nadir görülen kronik bir bağ dokusu hastalığıdır

Biliyor musunuz Rahime Hanım, can arkadaşım; siz çoktan yendiniz bu savaşta düşmanınız olan nefsinizi, egonuzu, kompleksinizi... Kendi pozitif yaşam anlayışınızla, yaşama aşkınızla, bilincinizle, sevginizle, kendinize saygınızla ve size bu CAN' ı bağışlayana olan derin ve de tanımlanamayan inancınız, gönül bağınızla!

İçinizdeki negatif enerjiyi yok edip atarak, sizi iğneleyip ezmeye çalışan, olması gereken değil de olmaması gereken düşüncenin peşinden gitmenizi isteyen, böylece iç dünyanızda nötr ederek parçalamak isteyen o başka Rahime' yi, o başka kadını, o başka insanı çoktan ezerek yok ettiniz! Siz galip çıktınız bu savaştan...

Siz iç dünyanızdaki karmaşıklığı dışarıda gördüklerinizle kıyaslayıp cesurca çatıştırarak yendiniz sizi ezen, sizi eksilten, sizi işe yaramaz bir insan konumuna sürüklemeye çalışan o BENLİK gömleğini sıyırıp atarak...
İşte gerçek sağlıklı ruh hali budur; sade bir görüntüden ibaret olan dışındaki kabuğun değil de ÖZ' ün seni insan kıldığı gerçeği...

Şu yerkürede bir çok örnekleriyle gördük ki bir çok insan basit, yersiz, incir çekirdeğini doldurmayan, veya;

Biraz çaba, biraz irade ve inançla üstesinden gelebilecekleri yahutta;

Kendi gerçeğiyle yüzleşerek o gerçeğin kabulü ve bu kabulün sonucunda ortaya çıkacak pozitif enerji ile içindeki bütün kırık duyguları aşacak, kazanacağı yeni derinlikle bilge bir yeni insan doğurarak yaşamın çok düğümlü sırrına, olgun ve kendisiyle barışık insana kavuşabilir.

Tıpkı sizin gibi...

Kendi moral gücünüzü kendi iradenizle, kendi azminizle kazandınız güzel dost!

Şüphesi kitap, kalem, kağıtla dostluğunuz en etkin silahınız oldu bu savaşta. Ve geriye bıraktığınız/bırakacağınız her bir eser, sizin insanlığa armağanınız olacak...

Paranın yaşam için vazgeçilmez bir araç olduğunun bilinciyle, aslolanın yaşama sevincinin amaç edinilerek ömür kumaşını gereksiz hırpalamalarla eksiltilmeme gerçeğine yaptığınız katkı...

Her halükârda siz kazandınız arkadaşım...
Siz kazandınız annenizin ak sütü kadar helal çabalarınızla, azminizle, irade ve inancınızla, siz...

Örnek bir duruş, örnek insan profili ve örnek kalem dostluğunuzla saygıyı, sevgiyi ve takdiri fazlasıyla hak ediyorsunuz.

Meşakkatli yaşam savaşında azminizin, yaşama sevincinizin , inancınızın -tıpkı şimdi olduğu gibi- aynı tempo ile devamını dileyerek, yolunuz açık ve aydınlık olsun diyorum arkadaşım...