• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Paylaşmak güzeldir ; Yorumum
Dışarıda RefikaDogan
RefikaDoğan
******
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesaj Sayısı: 2,701
Konu Sayısı: 1,516
   
#1
11/03/2012, 02:52 (Bu mesajı son düzenleyen: 15/05/2012, 14:53 RefikaDogan.)

" Paylaşmak güzeldir




Zehra, elinde üzüm tabağı odaya girdi.

“Üzüm getirdim sevgilim, biraz mola ver de üzüm yiyelim.” Dedi gülerek ve Mete’nin tam karşındaki divanın masaya en yakın yerine oturdu. Mete, parçalayıp masaya yaydığı bilgisayar kasasını tamir etmeye uğraşıyordu. Kasanın parçaları masanın üzerini doldurduğu için üzüm tabağına güçlükle yer buldu. Zaten sık sık bozulan bu bilgisayar sayesinde tanışmıştı Mete ile.

Zehra, otuz beş yaşlarında, sarışın, uzun boylu, çilli bir bayandı. Çocukken çillerine takmış, geçirmek için denemediği krem kalmamıştı ama büyüdükçe çillerinin yüzüne ayrı bir güzellik kattığına inanmaya başlamıştı. Ya da kabullenmekten başka çaresi yoktu. Kabullendi. Özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışıyordu Zehra.

Bütün çabalarına rağmen bir türlü rayına oturtamadığı evliliğini bitireli iki yıl olmuştu. Çocuğu yoktu. Boşandıktan sonra, ailesinin bütün ısrarlarına rağmen onlarla birlikte oturmayı kabul etmemişti. Çünkü eş olarak seçtiği kişiyi kendilerine uygun bir damat adayı olarak görmeyip kabullenmemiş, evliliğine hep karşı çıkmıştı ailesi. Şimdi, “Ben anlaşamadım, geri geldim.” Demek istemiyordu. Başına kakacaklarını adı gibi biliyordu. O yüzden, kendi evinde, kendi kazancıyla kavrulup gidiyordu.

Mete, kumral ve orta boyluydu. Zehra’dan iki yaş küçüktü ve o da eşinden ayrılmıştı. Mete’nin üç yaşında bir kızı vardı. Hâkim, kızını eşine vermişti ayrılırken.

Mete’nin, kendisine ait küçük bir bilgisayar dükkânı vardı. Dükkânında hem tamir yapıyor, hem de küçük çapta satış yapıyordu.

Zehra, bozulan bilgisayarının kasasını kucaklayıp tamir için getirdiğinde bu dükkânda tanışmışlardı. O günden sonra, gerek telefonla, gerektiğinde dükkâna gelerek sık bozulan bilgisayarını tamir ettiriyordu. Aslında bilgisayarı çoktan miadını doldurmuştu ama Zehra tutumlu biri olduğu için yeni bilgisayar almıyor, eskisiyle idare edebildiği kadar idare etmeye çalışıyordu.

Paranın zor kazanıldığını ve kolay harcanmaması gerektiğini ta çocukken öğrenmişti. Evde, kendisinden başka dokuz kardeşi vardı ve her şeyi idare ile kullanırlardı. Kahvaltıda, babası, zeytinleri sayarak, peyniri eşit şekilde paylaştırır, kimsenin hakkı kimseye geçsin istemezdi. Zehra, disiplinli bir çocukluk yaşamış, elindekini paylaşmayı pek öğrenememiş ama elindekiyle yetinmeyi çok iyi öğrenmişti.

O gün yine telefonla yardım istemişti Mete’den ama arızanın ne olduğunu bir türlü anlatamıyor, sadece;

“ Ekran kapkara oldu, ne yaparsam yapayım bilgisayarı açamıyorum.” demişti.

Mete, “Bu iş uzaktan uzağa olacak gibi değil canım, en iyisi ben sana geleyim. Hem seni de çok özledim.” Demişti gülerek.

Zehra, masaya koyduğu üzüm tabağına ikide bir uzanıp, kopardığı taneleri ağzına atıyordu ama Mete, tek tane koparıp ağzına almamıştı henüz. Oysa üzüm salkımı yarı olmuştu.

Zehra; “Canım, bak üzüm bitiyor, biraz işine ara verip sen de yesene.” Dedi ve ağzına birkaç tane daha attı. Mete, elindeki tornavidayı bırakıp salkımdan özenle seçtiği taneyi kopardı ve Zehra’ya doğru uzatıp; “Aç ağzını canım.” Dedi. Zehra çok şaşırmış ve utanmıştı. Mete’nin uzattığı taneyi güçlükle yutmuştu. Deminden beri kendi yediği halde bir tane bile Mete’ye uzatmamıştı.

“Neden böyleyim ben? Beni bu kadar bencil yapan şey ne olabilir?” diye bir süre düşündü. Yüzü kızarmıştı. Hayatında hiç kimse onun ağzına tek lokma uzatmamıştı. Eli ekmek tuttuktan sonra kendi karnını kendi doyurmuştu hep. Gözlerini yere dikmiş öylece düşünüyordu.

İlk eşi çok bencil biri idi. Ne bir komşuya bir tabak yemek vermesine müsaade eder, ne de Zehra’ya, ufak tefek hediyeler alıp gönlünü almayı denerdi. Zehra, insan yerine konmamış, özgüveni kaybolmuş, sürekli horlanmış biri idi. Şimdi Mete, karşısına geçmiş ve kendisi yemeden Zehra’ya uzatmıştı ilk taneyi. Şaşkındı Zehra. Nasıl davranacağını bilemeden üzüm salkımına saldırıp bir avuç kopardı ve Mete’nin ağzına doldurmaya çalışırken Mete, Zehra’nın elini tutarak ayağa kalktı. Kollarını açıp genç kadını sevgiyle sardı. Öptü öptü öptü… Yavaşça kulağına eğilip;


“Paylaşmak güzeldir sevgilim.”


25.07.2011/ Emine UYSAL "




Hayat öyle bir deney alanıdır ki; yanılma, yanılsama ile öğreniliyor her gün yeni, yeniden şeyler. Ve insan insanın tamamlayıcısıdır. Birinde olmayanın diğerince tamamlandığı bir (kendiliğinden olagelen) alış veriş sürecidir. Tabii bu alış veriş diğerlerine benzetilmemeli! Bu alışveriş sevgiden, paylaşarak çoğaltılan, anlam kazanan sevginin gücünden gelen bir doğal akış, hissediştir.Nihayet yaşanmış hayatlardan bir kesit yansıtan öykümüzün karakterleri de bu doğal alış verişin, tamamlanışın canlı örneğidir.
Yaşamın içinden yaşama akan, insana insanca dokunan söylemlerin değerli kalemine saygı ve dostlukla...



kaynak: http://www.edebiyatdefteri.com/

Her nefeste Gülce...
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  " Bir Yanı Yangın, Bir Yanı İmtihandır; Aşkın! " Şiirine Yorumum RefikaDogan 3 2,735 30/07/2013, 06:55
Son Mesaj: elnurə
  "YÜREĞiNDE DAĞILIYORUM! .." - Hikmet Çiftçi 2 Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 2,049 10/12/2012, 23:10
Son Mesaj: osman7159
  - Ay Işığı Sonatı " Rengin ALACAATLI Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 1,953 10/12/2012, 22:52
Son Mesaj: osman7159
  “ EL DEYİŞTİRDİ ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,472 11/09/2012, 00:13
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DİLİNİZE SAHİP OLUN ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,325 11/09/2012, 00:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Pandora'nın Kutusu ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,418 10/09/2012, 17:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Aşk-ı Bahar ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,506 10/09/2012, 17:08
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ SABÂH DUÂSI ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,809 10/09/2012, 16:59
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Çınar İzleri ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,520 10/09/2012, 16:42
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DERE SUYUN NEREDE? ” Yazısına Yorumum RefikaDogan 0 1,466 10/09/2012, 16:33
Son Mesaj: RefikaDogan

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder