• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Pembe Halalar Var Oldukça
Dışarıda osman7159
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesaj Sayısı: 1,772
Konu Sayısı: 555
   
#1
02/12/2015, 06:28
Birkaç gün önce bir video izledim. Bir Türkmen anasının Suriye’de öldürülen Türkmenler için söylediği bir ağıt videosu. Aldı götürdü beni gençlik yıllarıma çocukluğuma. Pembe Hala’nın ağıtlarını hatırlattı bir daha.

 
   Ağıtlarını dedim; hani her yörede rastlanabilen ağıtçı kadınlarımız vardır bir cenazenin ardından ağıtlar yakan. Katı kalpleri dahi yumuşatıp yüreklerimizi titreten ve akmayan göz damarlarımızı açan ağıtçı kadınlarımız.
 
   Pembe Hala akrabası olsun olmasın her cenazede bulunur cenazenin durumuna göre zaman zaman cenazenin yakın akrabalarına da sarılarak doğaçlama ağıtlar yakar herkesi ağlatırdı. Sesinin gür ve yanık olması ise apayrı bir özellikti. Mekânı cennet olsun.
 
   Türk kültür geleneğinde değişik ağıt türleri vardır. Cenazenin ardından söylenen ağıtlar doğaçlama olup ağıtçı kadınlar tarafından söylenir. Ağıtçı kadınlar cenazenin yaşını, geçmişte yaptığı yiğitçe ve güzel işleri, gelecekte yapmayı planladığı işleri, yaptığı iyilikleri, cömertliği, ailevi durumunu vs. yaktığı ağıtlarda işlerler.
 
   Zaman zaman cenaze yakınlarına sarılarak, zaman zaman cenazenin bir giysini veya eşyasını eline alarak bazen koklayarak yanık sesleri ile belli bir düzen dâhilinde ağıtlarını söyleyerek acılarını dile getirirler. Bütün bunlar o an orada bulunan insanları etkilemeye yöneliktir. Ağıtlar bazen kadınlar arasında karşılıklı olarak da söylenir.
 
   Cenazenin arkasından söylenen bu ağıtlar sözlü kültüre dayanır ve aynı zamanda birer destan özelliği de taşırlar. Destancı şairler tarafından söylenip yazıya geçirildikten sonra köylerde destan olarak sayfalar halinde satıldığını hatırlayanlarımız vardır.
 
   Kaşgarlı Mahmut tarafından XI. Yüzyılda derlenen ve  
‘‘Alp Er Tunga öldi mü
Issız ajun kaldı mu
Ödlek öcün aldı mu
Emdi yürek yırtılur!’’ Dörtlüğü ile başlayan Alp Er Tunga Sagusu ilk destan türümüze bir örnek teşkil etmektedir.
 
    Türk kültür tarihinde binlerce yıldan beri devam eden ve İslamiyet öncesinde kişisel ve toplumlar acıları dile getiren sagular ve koşuklar ozan, baksı, kam, şaman olarak isimlendirilen kişiler tarafından söylenirken İslamiyet’le birlikte bu kişiler âşık olarak adlandırılmış, söylediklerine de mersiye ve ağıt denilmiştir.
 
   Ağıt söyleme veya ağıt yakma sadece ölülerin arkasından söylenen ağıtlarla sınırlı değildir elbette. Sevip de kavuşamayan sevgiliye söylenen türküler ‘‘Neşet Ertaş’ın ‘Zahide’m’ türküsü’’, asker uğurlarken söylenen türküler, ayrılık ve hasret türküleri, gelin kınası yakılırken söylenen türküler, doğal afetlerin acısından doğan türküler de ağıt türü içinde değerlendirilir.
 
   Geline kına yakılırken gelini ağlatmak için yöremizde söylenen:
‘‘Elimi soktum astara
Elimi kesti testere
Mevla’m şirinlik göstere
Al yeşil kınan kutlu olsun
Orada dirliğin tatlı olsun’’ sözlerini de içeren kına türküsü bir ağıt türüdür. Kına türküleri de cenaze törenlerinde olduğu gibi sesi ve ezgi söyleme özelliği güzel olan kadınlarımız tarafından söylenir.
 
   Günümüzde halk ozanlarımız tarafından söylenen ağıtların birçoğu anonim olsa da özellikle ağıtçı kadınların yaktığı ağıtlar acı olayların akabinde söylendiğinden doğaçlama olarak söylenmektedir.
 
   Pembe Halalar var oldukça Türk kültüründeki ağıt yakma geleneği devam edecek,  kişisel ve toplumsal acılarımız kadınlarımızın ezgileriyle gözyaşına dönüşecektir.
 
                                                                     Osman Öcal

http://vk.com/club35666845


hizliresimyukle.com - Resmin Tam Görünümü













Alıntı  
Dışarıda Dermani
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesaj Sayısı: 284
Konu Sayısı: 195
 
#2
02/12/2015, 20:30
Yüreğinize sağlık.
Pembe halalar, Hem edebiyatımızın, hem erlerimizin bel kemiği. Mevlam onların eksikliklerini göstermesin.
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder