• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
PİKAPLI RADYOMUZ
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
28/01/2013, 19:48 (Bu mesajı son düzenleyen: 01/07/2015, 10:53 asuman soydan.)
PİKAPLI RADYOMUZ VARDI

Pembe renkli bir pikapımız vardı ki içimi cız ettirir hep. Unutulmazların başında gelen hatırı sayılır eşyalarımızdan biriydi o. Evimizden ne zaman gittiğini, eskidi diye ne zaman dışarıya atıldığını hatırlamıyorum. “Ah elime bir geçirsem, kaç para isterlerse veririm” diyecek kadar onu özlediğimi hissediyorum.. Onun narin kapağını açarak iğnesinin tozunu temizleyip, bir de plak seçip içine yerleştirdikten sonra arkaya yaslanıp dinlemek için ne verilmez ki? Kerpiç evlerin, çamurlu yolların, elektriğe henüz kavuşan şehrimizin belki de en lüks eşyalarından biriydi o. Bir tencere yemek pişirmek için ocak başında bekleyen kadınlar, gaz ocağına henüz kavuşmuşken, radyolu pikap damgasını vurmuştu bizim evin orta yerine. Dev cüsseli cızırtılı sesler çıkartan, hantal gramofonlar gibi değildi. Kucakta rahatlıkla taşınabilecek ölçüdeydi. Çağ atlama devriydi belki de..! Şimdiki büyük boy diz üstü bilgisayar kadardı kapladığı alan; kalınlığı ise dört parmaktan biraz daha yüksekçeydi. Teknoloji hızla gelişiyordu ne de olsa! Oldukça küçülen ebatlarına rağmen hem daha net ses çıkartan kırk beşlik plak çalıyor hem de radyo görevi yapıyordu o güzelim alet. Babamın borç harç aldığı bu maharetli kutunun evimizde uzun yıllar ağırlanması için başköşeye oturduğu tarih 1966 veya 67 olmalı. Amerika'da Apollo-8' in, 9' un, 13'ün uzaya çıkış ve Ay’a ayak basışından senelerce adım adım haber veren pikaplı radyomuzun hakkı ödeşilemez.
Pembe kutunun zarif yapısı, annemin zevkini okşarken, maharetleri de babamın ilgi alanındaydı. Dolayısıyla evde iki başlılığı ortadan kaldıran, gönüller okşayan nadide bir eşyaydı o. Kış mevsiminde hem oturma odası, hem misafir hem de yatak odası olarak çok amaçlı kullandığımız, yükü oldukça ağır olan odamızın hükümdarıydı adeta. Babam, parmağıyla sus işareti yapıp gözlerini ayırmışsa belli ki ajans saatiydi. Onun dibinde otururken sigarasını yakmayı ihmal etmezdi. Çileli hayatın yorgunluğunu onun başında daha kolay atıyordu belki de;
“Şu işe bak!” diyerek elini hayretle oynatınca sigarasının külünün halının üzerine düştüğünü fark etmezdi. Annemin çığlıklı ikazı gelince babam aceleyle biraz da korkarak elinin tersiyle silkelerdi küllerini..
“Elin gâvuru Ay’a gidiyor, biz de bunu anında evimizde öğreniyoruz…Ne iştir Yarabbi?” diyordu biraz hayret biraz gururla. Apollo uzay aracının aya inişine akıl erdiremeyen aile büyüklerimizden bazısı:
“Git oğlum git inanma bunlara! Uydurup uydurup konuşuyorlar yahu!…Peygamber Efendimiz onu parmağıyla ikiye böldüğü halde oraya çıkamamışta Amerika'nın gavuru mu çıkacak…?” diyenler de vardı. Diğer haberler çocuk hafızamın ilgisini pek çekmemiş olmalı ki Radyoyla Apollo özdeşleşerek kalmış hatırımda..
Dışarıda soğuk ve kar hüküm sürerken; sobamızın içi akkorlaşan ateşin etkisiyle şeffaf hale gelir, tatlı bir kokuyla ısıtırdı kerpiç duvarları. Babamın efkarla tüttürdüğü sigaraların dumanları da efkarlı olurdu. Yoğun duygular içinde tüten dumanlar, aheste helezonlar çizerek odaya yayılır sonra da kuzine sobanın üst kapağın deliklerinde kaybolurlardı..

Babamın getirdiği plaklar, yeni bir plak gelinceye kadar dönmeye mahkumdular bizim evde. Annemin usanç noktası gelinceye kadar plakları tekrar tekrar dinlerdim. Bıkıp usanmadan dinlediğimiz şarkı ve türkülerin kırık kırpık söz ve melodileri hala kulağımda terennüm etmekteler..
Hiç unutmadıklarımdan biri de “ağlatan plak”tı . Varto Depreminde yavrularını kaybeden bir annenin feryadını “Bahriye Kocadağ’ın sesinden dinlerken ağlamayan kalmazdı. Babamın gözü sulu teyzesi bize geldiğinde, özel olarak onu dinlemek isterdi. Ölmüş olan kocası için ağlamaya bahane arardı belkide. Fakat babamın muzipliği tutar, “ağlatan plak” yerine Ali Avaz’ın sesinden “güldüren plak” dinleterek onun ağlama isteğini sabote ederdi bazen.

Haftaiçi her gece saat onda başlayan “arkası yarınlar” günümüzün dizi filmleriydi. Her gece saat ondan önce annemi bir telaş alırdı. Sobaya odunlar atarak yeni bir hararet dalgası altında yataklarımızı yapardı. Yere ve somyelerin üzerine serdiği yatakların bembeyaz çarşaflarını, yastıklarımızın üzerine kaneviçe işli örtülerini bir telaşla sererdiki anlatamam. Herbirimizi tek tek tuvalete gönderir, pijamalarımızı giydirtir. Kardeşlerimi uyumaya meylettirirdiki sakince dizisini izlesin. Ben yatağımın içinde hem ders çalışır hem de anneme arkasıyarın arkadaşlığı ederdim.
Tatlı huzur saatlerimiz olurdu o kutucuğun başında. Hayal dünyama kattığı renklerle hep anmaktayım onu bunca geçen zamana rağmen.
Acaba bizden sonra, kimlerin yüzünü güldürdü, hangi ellerde çürüdü ve nereye gömüldü o güzelim alet.? Çok merak ediyorum.

Asuman Soydan
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  PİKAPLI RADYOMUZ VARDI asuman soydan 2 1,046 25/03/2015, 22:49
Son Mesaj: Ramazan topoğlu

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder