Ruh Bütünlüğü Ve Çanakkale

“Ruhum bedeni mi taşıyorsa, dünya avuçlarımdadır.”

Yaşamın pek çok zorlu, acılı ve ölümün uç noktalarında dolaştıktan sonra bu söz ortaya çıkmıştır. Ve yukarıda ki söz bana aittir.

İster bireysel olsun, isterseniz toplumsal yaşamlar da mücadelenin kazanılmasının tek yolu RUH BÜTÜNLÜĞÜDÜR. Kişi ruhunu sağlam ve sağlıklı olarak tutabiliyor ve koruyabiliyorsa; asla onun için başarısızlık diye bir kavram söz konusu olamaz. Mücadeleye başlarken kazanacağım, yenilgim yok diyerek yola çıkılıyorsa, zaten kazanmışsınızdır. Çanakkale de kazanılan zaferde buydu. Bir ulusun ruhunun bütünleşerek, tüm yetersizliklere rağmen nasıl başarılar elde edilebileceğinin en keskin örneği Çanakkale. Bir devri batıran, bir devri açan tarihe nokta koyup, yeniden yol vermiş mücadele; Mehmetçiğin açlık ve susuzluk gibi fizyolojik gereksinimlerini bile hissetmediği inanmışlığı, bağlılığı; Ruhun her koşulda sağlam kalmasını sağlayan VATAN VE MİLLET SEVGİSİ”; Vatanı korumak ve savunmanın tartışmasız gerekliliği; Başarılı bir komutanın Mehmetçiği sürekli motive edebilmesi;

Dün Çanakkale vardı, bu gün başka bir mücadele. Çanakkale’den ders alarak gitmiş batı, bu gün Türkiye Cumhuriyetine tek zarar verilebilecek noktanın toplumsal ruhun bozulması olduğunun bilincindedir ve bu yönde hareket etmektedir. Küçük kıvılcımlar halinde yapılan yozlaşmalar zaman içerisinde büyüyerek, toplumsal yapının bozulmasına yol açan büyük yangınlara dönüşmektedir.

Bu bilinçle her yaş ve kültürdeki kişiler olarak ortak noktada birleşmeli, toplumsal gücün ve ruhun sürekliliği sağlanmalıdır. Bu bizim ulusumuz ve ülkemiz… Başkası yok…

Türkün ve Türkiye Cumhuriyetinin var olmasında emeği geçen her kişinin önünde saygıyla eğilirim.

18.Mart.2008

Rahime Kaya