SEFALETİN PENCERESİ

gulce

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google

Web'de Ara Sitede Ara

Submit Face book

0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5

Konu Modu

SEFALETİN PENCERESİ

Dışarıda

Site Yönetimi

Admin

Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588

#1

20/11/2014, 20:40 (Bu mesajı son düzenleyen: 20/11/2014, 20:44 Site Yönetimi.)

[/url]

SEFALETİN PENCERESİ

Ali YILDIZ

"Param olsa ben ayağıma çarık almayı bilmez miyim ? "
Emenekli Recep Tezcan

Gençti yeni evlenmişti ama parası yoktu, çaresizdi. İmkanı yetmiyordu hayalini kurduğu evi yapmaya. Hele bir başını sokacak yeri olsun gerisini halleder giderdi.

Kararını verdi. Önce başını sokacak bir yer olsun diye kerpiçten bir duvarla başladı. Kerpiç duvar göçmesin diye ona hatıl atması gerekiyordu belli yükseklirlerde..Ama düzgün bir hatıl keresteden olurdu, kereste için para lazımdı, yoktu. Ardıç dallarından ekleme yaparak hatıl yerine bir şeyler bağladı duvara. Devam etti, Bu kör duvar ışık almazdı. Hiç olmazsa pencereye benzer bir delik bırakmalıydı. Fakat deliği alttan ve üstten tutacak başlık lazımdı.Yine bulamadı düzgün bir başlık.

Balta ile yontulmuş bir iki ardıç dalını üste ve alta başlık diye yerleştirdi.

Allah kerimdi. Bir gün olur buna bir de çerçeve uydururdu belki. Hatta cam bile takardı..
Ama günler aylar seneler geçiyor şuraya bir kör kasa bir çerçeve uyduracak para bulamıyordu.
Ama ayaz durur mu sifin gibi giriyordu bıraktığı delikten.

Gençken mesele yoktu. Ateşli vücudu dayanırdı o kadarcık rüzgara. iiki gönül bir olunca sarmaşır yatarlar soğuğa moğuğa aldırış etmezlerdi.

Gel gör ki bebeler donuyordu.Önce pencereyi örmeyi düşündü. Ama olmaz ki. Gaz yok elektrik yok kör karanlıkta ne yapardı ?.

Bari bıraz daraltayım da hem daha az soğuk girsin hem de ışığa yer kalsın. Alttan ve yandan daralttı pencereyi, bir zaman da öyle geçip gitti. Çocuklar da büyüyüp gitti zaten. Birini gurbete çalışmaya yolladı. Bir kaç sene sonra iş kazasında öldü oğlan. Üç kızı da gelin etmişti. Şimdi torun torba sahibiydi..
Ama yaşlanmıştı artık.İlikleri dayanmıyordu ayaza.
Ve bir türlü yıllar önce hayalini kurduğu çerçeveyi takamamıştı şu kara deliğe..
Artık çoook geçti.
Zaten çocukları da gidince bir karı bir koca kalmışlardı kara delikte. Goca Garı köşede hasta yatırdı zaten
Dizleri sızlıyor, belleri tutmuyordu soğuktan.
Donup ölüverecekti zemheri ayazında.

Sonunda çöpe atılmış bir kaç cam parçasını bulup getirdi ve pencereyi cam parçalarına göre yeniden çamurla sıvayıp daralttı. Camı uydurup fazlalık yerlerini çamurla sıvadı.
Kırık camları da çamurla yapıştırdı.
İstediği gibi olmamıştı ama buna da şükür.
Penceresine hayalindeki çerçeveyi takamamıştı bir türlü, ama sonunda cama kavuşmuştu...
Allah kerimdi be!

Hem şunun şurasında fikri ve fiziki sefaletinin kaç günlük ömrü vardı ki?
Fotoğrafı çeken Ali Kemal Birinci'ye teşekkürler.

Ali YILDIZ

[url=https://www.facebook.com/photo.php?fbid=871424839556467&set=a.103564236342535.7998.100000668768075&type=1]

Alıntı

Digg

Delicious

Reddit

StumbleUpon

Konuyu görüntüleyenler:

1 Misafir

Mustafa Ceylan |

Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)