• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Şehname Destanı
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
22/01/2013, 17:46 (Bu mesajı son düzenleyen: 25/10/2014, 15:10 Site Yönetimi.)


Şehnâme, Firdevsî'nin (M. 934-1020) X. Yüzyıl'da kaleme aldığı, 60 bin beyitlik eserdir. Firdevsî, İran tarihiyle ilgili rivayetleri toplamış, bu eseri otuz yılda meydana getirmiş, "Bununla İran milletini yeniden dirilttim." diyerek eserinin değerini ifade etmiştir.

İçerik:

Šahnameh ya da Şehname, tarih öncesi zamanlardan başlayıp Sasani İmparatorluğu sonuna dek tüm eski İran krallarını inceler. Bunlar; Keyûmers (Orta Farsça:Kayômart), Hošeng, Tahmûrâs, Cemşid, Zahhak, Feridun, Menûçehr, Key Kubad, Key Kâvus, Key Hüsrev, Bahman, Dara (III. Darius), Iskandar (Büyük İskender), Ardaschir I., Šapur I., Hormoz, Bahram V., Chosrau, Yazdgird III. gibi krallar, ana tema Zabulistan prensi efsanavi kahramanı Rostam (Rüstem), Esfandiar (Goštasp'ın oğlu) ve Afrasiab gibi, kahramanları ve suçluları içerir.

Rivayete göre, Gazneli Mahmut, sarayında Firdevsî'ye tarihî, efsanevî bir çok resimlerle; av ve savaş silahlarıyla süslenmiş mükemmel bir mekân tahsis etmiştir. Firdevsî bunlardan esinlenmiş; özellikle ıssız bağlarda, zümrüt kırlarda gezerek; çimler ve serviler altında oturarak; suların çağıltısını, bülbüllerin ötüşünü dinleyerek bu destanı kaleme almıştır. Edebiyat ve tarih yetkeleri tarafından destan olarak nitelendirilen Şehnâme'nin içeriğinde masalımsı bir hava da sezilir. Bununla birlikte Şehnâme'de mitolojik unsurlar da bir hayli fazladır. Hemen hemen her milletin edebiyatında o milletin tarihiyle ilgili bilgiler veren anlatılar mevcuttur. Sözgelimi; Türk milleti; Oğuz Kağan, Türeyiş ve Göç Destanı gibi, olayları kesin olarak bilinmeyen zamanlarda meydana gelmiş birçok anlatıya sahiptir. Sümerlere ait Gılgamış, Ruslara ait İgor, Britanyalılara ait Kral Arthur, Finlilere ait Kalevala, Hintlilere ait Ramayana, Antik Yunanlılara ait İliada ve Odysseia destanları buna dair başlıca örneklerdir.

Etkileri



Şehnâme'nin Firdevsî tarafından 10. yüzyıl'ın sonunda kaleme alınmasından sonra, Doğu edebiyatlarında Şehnâme yazma geleneği başlamıştır. Pek çok şair, Şehnâme kahramanları etrafında oluşturdukları müstakil eserlerle bu geleneğin yerleşmesini ve devamını sağlamıştır. Türk edebiyatında, Arapça ve Farsça tercümelere dayalı hikâyeler anlatan meddah tipindeki hikâyecilere Firdevsî'nin Şehnâme'sinden hareketle "Şehnâme-hân (Şehnâme) anlatıcısı" denildiğini de görmekteyiz. Evliya Çelebi'de, Şehname'nin Bursa içindeki kahvelerde meddahlar tarafından ezberden okunduğunu anlatır.

Osmanlı sahasına baktığımızda, Osmanlı şairlerinin de bu gelenekten oldukça etkilendikleri görülür. Özellikle Divan edebiyatının kuruluş ve gelişme yıllarında bu etki oldukça üst düzeydedir. Şiirde övülen kişiler Şehnâme kahramanlarıyla karşılaştırılmış; bu beyitlerin anlamsal kurguları, yine onlara telmihlerde bulunularak oluşturulmuştur.

Şehnâme'nin Divan edebiyatı üzerindeki etkisi bununla sınırlı kalmamıştır. Bazı şairler, Şehnâme'yi manzum veya mensur olarak dönemin Türkçesine aktarmışlardır. Doğu kültürüne ait kimi mitolojik ögeler, imgesel değerleriyle, her devir Türk şiirine kaynak teşkil etmiştir. Özellikle Şehnâme'den etkilenme ve Şehnâmenin kahramanlarından esinlenme, Klasik edebiyatımız içerisinde daha yoğun olarak hissedilmekle birlikte; Halk edebiyatımızın çeşitli anlatım türlerinde (destan, masal, efsane vd.), Halk şiirimizin içeriğinde ve çağdaş Türk şiirinde de sıkça karşılaşılan bir olgudur.

Şehnâme, tarihte yaşandığı kabul edilen İran-Turan savaşlarına ve ilişkilerine ışık tutması bakımından da önemli bir kaynaktır. Firdevsî'nin zaman zaman övdüğü, zaman zaman da kendi milletini yüceltme adına küçümsediği Efrasiyâb'ın İskit destan kahramanı olduğu pek çok kaynakta belirtilmektedir.İskitler çoğu araştırmacıya göre irani bir kavim ve Medler arasında absorbe olup kayboldular.

14. yüzyılın sonununda, her nasılsa, Firdevsî epiği, yerini çoğu kez daha kısa benzetme epiklere bırakmıştır. Çoğunlukla "ikinci" veya "son" olarak tanımlanan epikler ki bunlar Garšasp-nama, Borzu-nama, Bahman-nama ve Sam-nama gibi epikler dahil edilir.

Türkçe çeviriler
En eski Şehname'nin Türkçe çevirisi, belirsiz bir yazar tarafından 1450-51 yılları arasında, Sultan II. Murad'ın (salt. 1421-51) Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılmıştır.


İkincisi, Hüseyin bin Hasan Şerif (ö. 1514) (Şerifi bin Amed olarakta bilinir), tarafından Türkçe çevirisi yapılmış, daha sonra İstanbul'dan Mısır'a gitmiştir. Son Memluk sultanı Kansu Gavri emri üzerine, 1510 yılında Kahire'de tamamlamış, tam çevirisi onun on yılını almıştır.
Başka bir çeviriside 17. yüzyılın ilk yarısında Derviş Hasan tarafından Sultan II. Osman için yapılmıştır.

-------------------------------
kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eehname
Alıntı  
Dışarıda Nazende GÜLİSTAN
Yetkili Şair
***
Üyelik tarihi: Aug 2014
Mesaj Sayısı: 88
Konu Sayısı: 28
 
#2
12/02/2015, 21:33
Keşke burada Şehnâme'nin birkaç beyitine örnek bulabilseydik Hocam epey bir meraklandım nasıl bir üslupla yazıldığı hakkında.
"Ben sustuğumda konuşan sözcüklerdi."
-----------------------------------------------------
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı  
Dışarıda mehmetaluc
Yetkili Şair
**
Üyelik tarihi: Dec 2013
Mesaj Sayısı: 41
Konu Sayısı: 32
   
#3
07/01/2017, 00:54 (Bu mesajı son düzenleyen: 07/01/2017, 00:58 mehmetaluc.)
Ben bir kaç mısrasını ekleyeyim:



* Gökten bir damla yağmur bile düşmü­

yor, herkes ekmeği ağırlığınca altına alıyordu.

* Böyle bir durum içinde, iki ordu tam

beş ay karşı karşıya beklediler.

* Her gün aralarında birçok çetin savaş­

lar yapıyorlardı. Bugünler, kahramanların ve

ünlü pehlivanların güçlerini gösterip sınayacakları

günlerdi...

* Nihayet kıtlık o kerteye geldi ki, her

iki taraf da ne yapacaklarını şaşırdılar. Ordular

perişan bir haldeydiler.

1105. '"' Erierin arasında: "Gökyüzünün bizden

bereketini kesmesi, hep bizim kötülüğümüzdendir!"

şeklinde dedikodular başlayıp

* Her iki ordunun erierinden de şikayet

sesleri yükselince, Efrasiyab' dan bir elçi gelip

Zev'in huzuruna çıktı ve

* Ona : "Bizim şu iğreti dünyadan nasibimiz,

hiç, dertten ve zahmetten başka bir şey

olmayacak mı ? ...

* "Gel, şu yeryüzününü aramızda payia­

şarak barışalım ve birbirimizi kutlayayım!"

dedi.

14 ŞEHNAME

• Bunun üzerine, hanşıklık oldu ve kahramaniann

kafalanndan savaş düşüncesi silindi...



5010. * Kıtlığın karşısında, savaş yapmak için�

fazla düşünrneğe vakit yoktu. Artık, eski düş­

manlığı yüreklerden atmağa,

* Yeryüzünü aralannda adalete uygun

bir şekilde paylaşınağa ve geçmişi unutınağa

karar verdiler.

* Bu karara göre, dünyanın, Ceyhun'dan

Tur sınırianna ve

* Buradan da Çin ve Hoten'e kadar uzayıp

giden kısmındaki uzak, yakın bütün yerleri

Turan milletine verdiler ...

* Zal'ın hüküm süreceği yerler de, çadırlann

kurulu bulunduğu sınırda bitiyordu ..

5015. "' Türklerin buradan ileriye geçrneğe haklan

yoktu. Padişahlığı işte böylece paylaştıktan

sonra,

* Zev, ordusunu kaldınp Fars tarafına.

getirdi. Kendisi ihtiyardı ama, dünyayı genç­

leştirdi...

* Zal-i zer de, Zabilistan'a doğru yola.

çıktı. Orada kendisini herkes sevgi ile kucakladı.



SEHNAME

(1) ıs

• Derken, dağlar gök gürültüleriyle çınlamağa

başladı. Yağan yağınurlann sayesinde

yeryüzü çiçekler, renkler, kokular ve tazelikle

doldu ...

* Her yandan sular akıyor ve kaynaklar

fışkınyordu. Bağlar yeşillendi, bir gelin gibi

süslendi...

* Ee, elbette, insanlar bir kaplan huyuna

bürünerek birbirlerini yemeğe kalkışmazlarsa,

yeryüzü de onlann başianna ne dar olur,

ne de zindan ...

* Bundan sonra Zev, memleketin ilerigelenlerini

toplayıp bir kurultay kurdu ve orada,

adaletli Tann'yı övüp, O'na şükürler etti...

• İnsanlara, o darlık ve kıtlıktan sonra,

bu genişlik yolunu Tann açmıştı .. .

"' İnsanlar da, her yanda eğlence meclisleri

kurup, birbirlerine karşı duyduklan kin

ve düşmanlık duygulannı yüreklerinden sildiler.



• Böylece aradan beş yıl geçti... İnsanlar,

bu müddet sırasında, en ufak bir zahmet

bile çekmediler.

(1) Nüsha: • Türk ordusu da, kinden ve savaş­

tan sıyrılmış olarak, geldi�i yere dönüp gitti.

• İki ordunun böylece birbirinden ayrılması

üzerine, ayı ve güneşi yaratan Tanrı'nın buyruğu ile,

16 SEHNAME

* Nihayet zaman, adalete yine doydu: insanlar

yine azdılar ve bir aslanın pençesine

düşmek istediler.

* Güneş gibi aydın olan o padişah, yaşı

seksen altıyı bulunca, saranp solmağa ve çökmeğe

başladı.

* Derken, İranlıların talihi yine düşkünlüğe

uğradı: adaleti yeryüzüne yayan Zev de

öldü ...

Alıntıdır.
Kaynak: MEB YA YlNLARI

ŞARK - İSLAM KLASiKLERİ



İsteyen bu linkden devamını okuyabilir. 
http://www.fakirane.org/wp-content/uploads/2014/12/Firdevsi-%C5%9Eehname-2.pdf
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de.
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  SÜMER-Gılgamış Destanı Site Yönetimi 0 6,511 22/01/2013, 20:27
Son Mesaj: Site Yönetimi
  FRANSIZ - CHANSON DE ROLAND Destanı Site Yönetimi 0 25,354 22/01/2013, 20:20
Son Mesaj: Site Yönetimi
  FİNLANDİNYA-Kalevela Destanı Site Yönetimi 0 2,648 22/01/2013, 20:09
Son Mesaj: Site Yönetimi
  YUNAN-Odysseia Destanı Site Yönetimi 0 3,012 22/01/2013, 17:36
Son Mesaj: Site Yönetimi
  İNGİLİZ-Beowulf destanı Site Yönetimi 0 4,535 22/01/2013, 17:32
Son Mesaj: Site Yönetimi
  RUS-İgor Destanı Site Yönetimi 0 3,680 22/01/2013, 17:30
Son Mesaj: Site Yönetimi
  ALMAN-Nibelungen Destanı Site Yönetimi 0 3,201 22/01/2013, 17:21
Son Mesaj: Site Yönetimi
  HİNT-Ramayana Destanı Site Yönetimi 0 3,177 22/01/2013, 17:08
Son Mesaj: Site Yönetimi
  HİNT-Mahabharata Destanı Site Yönetimi 0 2,790 22/01/2013, 16:53
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder