• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Sezai Karakoç, anılar
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
05/05/2008, 15:34
Sezai Karakoç, anılar

Hilmi Yavuz

1952 yılı haziran ayı başında, bir akşam üzeri Haydarpaşa Garı'ndan hareket eden Kurtalan Ekspresi, ertesi gün sabah saat 11.00 sularında Ankara Garı'nda durdu. Trenin ikinci mevki yeşil deri döşeli kuşetli kompartmanlarından 15-16 yaşlarında bir lise öğrencisi koşarak indi.
Doğruca, garın büyük giriş kapısının hemen solunda bulunan gazete ve dergi satılan kulübeye yöneldi. İstanbul'dan aceleyle yola koyuldukları için o ayki edebiyat dergilerini almayı ihmal etmişti. Ankara Garı'ndaki kulübeden dergileri alacaktı: 'Varlık', 'Yeditepe', 'Kaynak', 'Hisar'... Dergileri koltuğunun altına sıkıştırıp trene döndü. Kurtalan'a daha iki günlük yolculukları vardı. Yolculuk boyunca dergileri rahatça okuyabilecekti...

Tren Ankara'dan Sivas'a doğru ilerlerken, akşamüzeri olmalıydı, sıra 'Hisar' dergisine gelmişti. Dergilerde, önce şiirlere bakardı. Bu kez de öyle yaptı. 'Hisar'daki şiirleri okumaya başladı. O. Fehmi Özçelik, Mustafa Necati Karaer, İlhan Geçer, Mehmet Çınarlı... Bu adları, iyi bir edebiyat okuru olarak biliyordu elbet,- şöyle bir göz attı o şiirlere ve sayfayı çevirdi. Tam sayfa ayrılmış bir şiir çekti dikkatini: Monna Rosa! Sezai Karakoç imzasına o güne kadar da rastladığından pek emin değildi, şiiri okumaya başladı. Şiiri sonuna kadar okudu, sonra başa dönüp tekrar okudu. Kurtalan'a gelinceye dek, elinden düşmedi 'Hisar' dergisi. Yeşil döşemeli ikinci sınıf kuşetlide en üst yatağa tırmanıp uzandığında, hep o ilk dizeyi mırıldandı: Monna Rosa, siyah güller ak güller...

Sezai Karakoç'un kendisiyle tanışmamsa, bundan 4 yıl sonra olmuştur. 1956'da biz, Erdal Öz, Onat Kutlar, Demir Özlü, Adnan Özyalçıner, Kemal Özer, Uğur Cankoçak, Ergin Ertem, 'A' dergisini yayımlamaya başladıktan sonra, hemen Edip Cansever'le, Turgut Uyar'la, Cemal Süreya ile ilişkiye geçmiş, onların yazı ve şiirleriyle dergimize destek olmalarını istemiştik.

Belleğim beni yanıltmıyorsa 1956 sonbaharı olmalıdır, Cemal Süreya, genellikle karargâh kurduğumuz Aksaray'daki Bulvar Çay Salonu'na çıkageldi. Yalnız değildi, yanında bir arkadaşı da vardı. Arkadaşını tanıttı: Sezai Karakoç! Sezai, Diriliş'te yayımladığı 'Hatıralar'ının LXXI. bölümünde, bizimle tanışmasını şöyle anlatır: 'İstanbul'a geldiğimde gerek liseden tanıdığım, gerek edebiyat alanında görünüşüm sebebiyle beni tanıyan bazı gençler beni görmeye gelmişlerdi. Birkaç defa Aksaray'da, Bulvar'da, Bulvar Çay Salonu'nda buluştuk. Adnan Özyalçıner, Kemal Özer, Onat Kutlar, Hilmi Yavuz, Ülkü Tamer ve arkadaşlarıyla bu gençler, ki bizim hemen arkamızdan gelen kuşağı temsil ediyorlardı edebiyatta. Onat'ı Gaziantep Lisesi'nden tanıyordum. Bizden üç yıl sonraydı. Çalışkan bir öğrenci olarak kalmıştı hatırımda. Bu görüştüğümüz zaman hukukta öğrenciydi. Ancak, dersleri ihmal edip, üniversitede ilk kez gözüken öğrenci eylemlerine karıştığı izlenimini almıştım bu görüşmelerde. Ülkü Tamer henüz kolejde öğrenciydi. Çeviriler getirmişti görmemiz için. T. Wilder'in, otantik adı 'Dişimizin Zarı' olan eserini 'Ramak Kaldı' adıyla çevirmişti. Adnan Özyalçıner'in o zamanki hikayeleri, beğendiğim ve edebiyatımızda gelişmesini arzu ettiğim bir türün örnekleriydi. Fakat ne yazık ki sonra değiştirdi tarzını.'

O yıllardan belleğimde kalan, Sezai'yi hep Cemal Süreya ile birlikte gördüğümdür. Cemal'in, Sezai'ye büyük değer verdiğini de gözlemliyorduk elbet. Ben tanık olmadım ama, arkadaşlardan dinlediğim, Cemal'in, birkaç kez, Sezai'ye 'Sezo, senin şiirindeki şu dizeyi bana ödünç verir misin?' dediğidir. Cemal'in şiirini bilenler, onun Sezai'den 'ödünç' aldığı dizeleri bilirler.

Bir özel not: Rahmetli babamla Sezai'nin rahmetli babası'nın arkadaş olduklarını sonradan öğrendim. Sezai, 1989'da, Diriliş'te yayımladığı 'Hatıralar'ının (LXXI), 'İstanbul-Maliye Müfettiş Muavinliği' başlıklı aynı bölümü'nde şunları anlatır: 'Hilmi Yavuz'un babasıyla babam tanışmıştı Fatih'te. Babam, övgüyle söz etmişti Hilmi Yavuz'un babasından. Bizim o taraflarda, Çermik'te de görev yapmıştı Hilmi'nin babası. Bu yüzdendir ki, Hilmi, sonradan sol grup içinde oldu ama, kullandığı imajlar İslami imajlardır, güney-doğu Anadolu'nun İslam'la kaynaşmış görüntüleridir.'

Şimdi onunla aşağı yukarı yarım yüzyıldır da görüşmemiş olduğumuzu düşündüm. Onu tanıyan kiminle konuşsam, Sezai'nin kimselerle görüşmek istemediğini işitmişimdir.

Oysa konuşacak o kadar çok şeyimiz var ki...
h.yavuz@zaman.com.tr


Zaman, 14/02/2007
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Abdurrahim KARAKOÇ Site Yönetimi 30 17,566 16/07/2008, 01:19
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Sezai Karakoç'u Anlamak Site Yönetimi 0 1,956 05/05/2008, 16:11
Son Mesaj: Site Yönetimi
  SEZAİ KARAKOÇ'A GÖRE EDEBİYAT Site Yönetimi 0 1,800 05/05/2008, 15:26
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder