SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
ŞİİRBAZ SULTANLAR(14)-KAN KOKULU OSMANLI (3)
Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
Üyelik tarihi:
Nov 2008
Mesaj Sayısı:
2,007
Konu Sayısı:
1,502
#1
03/02/2015, 04:49
ŞİİRBAZ SULTANLAR(14)-KAN KOKULU OSMANLI (3)
Mustafa CEYLAN
Fatih yasası, sadece “karındaşların” katline izin verirken, uygulamada “öldürme eylemi” şehzadelerin çocuklarını da kapsamıştır.
O kadar ki Hammer’a göre, sade şehzadeler ve şehzadelerin oğulları değil, padişah kızlarının oğulları dahi doğar doğmaz boğularak öldürülüyorlardı.
Bütün bu siyasal cinayet bolluğu yine de Osmanlı İmparatorluğunda iktidar kavgalarıyla, sık sık baş gösteren ve gitgide kronikleşen ayaklanmaları önleyememiştir.
-Yavuz Selim de onca siyasal cinayete rağmen ancak sekiz yıl kalabildi iktidarda. Elli yaşında sırtında çıkan bir “şiri pençe” yüzünden ayrıldı dünyadan… Tarih 1520. Oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın ise öldüreceği erkek kardeşi yoktu. O sadece kendisine kafa tutan iki oğluyla bazı torunlarını ve büyük amcası Cem’in oğluyla torunlarını öldürttü.
Haydi, bu kez de azıcık sinematografik bir girişle başlayalım yazıya.
Yıl 1522… Rodos’un denize bakan tepelerinden birindeki “ErimoCastro” şatosunun avlusu…
Ayaklarında kısa konçlu şövalye botlarıyla, bacaklarına sımsıkı yapışık siyah bir Şövalye çorap-pantolu; sırtında fitilli dilimleriyle mor kadifeden, geniş omuzlu, daracık belli bir şövalye ceketi; belinde, dört parmak kalınlığında, ortası tokalı bir şövalye kemeri ve sapı sedef kakmalı bir hançer bulunan orta yaşlı bir adam, kuşkulu bakışlarla avludaki arabaya eşya yükleyip duran uşakları izliyor…
Yanında, kendisi gibi giyinmiş yirmi yaşlarında bir delikanlı duruyor; onun da yanında, şapkası tül peçeli, uzun roplu bir hanım ve iki genç kız var…
Besbelli ki şatodaki aile, bir yerlere gitmeye hazırlanıyor. Derken.,.
Başı tolgalı, eli kargılı bir yığın asker giriveriyor şatonun avlusuna ve şövalye ailesinin çevresini kuşatarak, tutukluyorlar hepsini…
Tutuklananlar, Fatih Sultan Mehmet’in Cem Sultan’dan olma torunu Şehzade Murat ile onun oğlu Şehzade Cem ve karısıyla iki kızıdır,
Kanuni Sultan Süleyman, 1520’de babası Yavuz Selim’in yerine tahta çıktığı zaman yirmi beş yaşındaydı. Büyük amcası Cem Sultan’ın Alexandre Borgia tarafından zehirlenerek öldürüldüğü yıl, yani 1495’te doğmuştu.
Tahta çıkmasından iki yıl sonra Rodos’u kuşatıp orasını zapt etti. Ve adanın bundan böyle Osmanlı egemenliğine geçtiğini kabul eden anlaşmaya da gizli bir madde koydurdu.
Rodos şövalyelerinin başkanı Villiers de L’lsle Adam, Cem Sultan’ın Rodos’ta yaşamakta olan şehzadesi Murat’la ailesini kendisine teslim edecekti. Kanuni’nin aşırı ısrarı üstüne, Rodos şövalyelerinin başkanı, Cem’in elli yaşındaki oğlu Şehzade Murat’la oğlu Cem’i ve karısıyla İki kızını tutuklatıp, I. Süleyman’a teslim etti.
Şimdi olayı bir de İsmail Hami Danişmend’in anlatımından okuyalım: “
Bu prensin hangi tarihte Mısır’dan Rodos’a gelip şövalyelere iltica ettiği belli değildir. …Belki de Yavuz’un Mısır seferi esnasında Kahire’den kaçıp Rodos’a can atmıştır. Şehzade Murat, Rodos’ta pekiyi karşılanmış ve kendisine ‘Erimocastro’ şatosu tahsis edilmiştir.
…Karısıyla çocukları da yanında bulunan Şehzade Murat, Rodos muhasarasında şehrin içine çekilmiş ve şehir teslim olduğu zaman mağluplarla beraber, Avrupa’ya kaçmak üzere şövalye kıyafetine girip, bir yahut iki oğluyla beraber yolculuğa hazırlanmıştır.
Villiers de L’lsle Adam, antlaşmadaki gizli madde gereğince, zavallı Şehzade Murat’la ailesini Kanuni’ye teslim etmiştir. Sultan Cem’in, dünyaya gelmiş olmaktan başka bir kabahati olmayan o bedbaht varisi, bir yahut iki oğluyla beraber 27 Aralık 1522 Cumartesi gönü boğularak idam edilmiş ve karısıyla iki kızı da İstanbul’a gönderilmiştir.”
Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı da şöyle yazıyor:
“Sultan Süleyman bunlara Müslüman mı, Hıristiyan mı olduklarını sordu, Murat Hıristiyan olduklarını söyledi; bunun üzerine Murat ile oğlu Cem boğdurulup karısı ile iki kızı İstanbul’a gönderildi…”
Yavuz Selim, sekiz yıllık bir iktidardan sonra 1520’de, elli yaşındayken öldüğü zaman, arkasında altı kız çocuğuyla sadece bir erkek çocuğu bırakmıştı. O nedenle de Sultan I. Süleyman olarak tahta çıkan o erkek çocuğu, Uzunçarşılı’nın dediği gibi, “kendisine rakip olacak kardeşleri bulunmadığından dolayı, kardeş cesedi üstüne basarak çıkmamıştı tahta.” 1300’de devleti kuran Osman Gazi’den Kanuni’ye kadar sıralanan dokuz padişah arasında,
Orhan Gazi’den başka, aile yakınlarından birilerini öldürmemiş hiç kimse yoktu.
Erkek kardeşi bulunmadığı için Kanuni, ellerini kana bulaştırmadan iktidara gelmiş İkinci Osmanlı hükümdarı sayılacaktı nerdeyse… Ama olmadı…
Padişahlığının ikinci yılı bitiminde Rodos’u alınca, büyük amcası Cem’in oğluyla torununu inat ve ısrarla yakalatıp, laf ola boğdurttu ikisini de… Oysa her ikisi de din değiştirip Katolik olmuş oldukları için, siyasal bir rekabete girişmelerinin, binde bir dahi olasılığı yoktu.
Kanuni Sultan Süleyman ki, tahta çıktıktan sonra, o zamana kadar gizli tutulmuş bir erkek kardeşi olduğunu öğrenmiş ve ona asla dokunmamıştı. O kardeşin adı Üveys Paşa’ydı. Yavuz Selim’in şehzadeliği sırasında, bir cariyeyle olan ilişkisinden dünyaya gelmişti. Cariye Yavuz’dan gebe kalınca, kendisi önemli kişilerden birisiyle evlendirilmiş ve doğum gizli tutulmuştu. Bebek de Yavuz’un sarayına alınmıştı.
I.Süleyman, gizli kardeşi Üveys Paşayı öldürmek şöyle dursun, Yemen’e (biraz uzakça dahi olsa) beylerbeyi olarak atadı.
Ve Üveys Paşa’nın oralarda, çıkan bir ayaklanmada öldürüldüğünü öğrenince de, gözleri dola dola:
O benim baba bir kardeşimdi diye bir süre içini çekti. Tarih 1545.
Kendisine: Onu niçin fitne ihtimaline binaen öldürtmediniz? diye sorulduğu zaman da şu yanıtı vermişti:
“Gönlümdeki Allah korkusu o işe daima engel olmuştur.”
Gizli kardeşi Üveys Paşa’yı öldürtmesine gönlündeki Allah korkusunun engel olduğu Kanuni Sultan Süleyman, işin içine Hürrem Sultanla damadı Rüstem Paşa’nın kışkırtmaları girince, en yakın dostu ve veziriazamı İbrahim Paşa’yı da gözünü kırpmadan boğdurtacaktır, oğlu Şehzade Mustafa’yı da, hatta Hürrem’in ölümünden sonra hızını alamayıp ikinci oğlu Şehzade Beyazıt’ı da ve hatta onların çocuklarını, yani özbeöz torunlarını da…
Kanuni Sultan Süleyman’ın büyük oğlu Şehzade Mustafa, Kanuni henüz Manisa’da şehzade iken, Lehistan kökenli okluğu söylenen Mahidevran Sultan’dan doğmuştu.
Ne yapmalı ki Mahidevran Sultan’a çok çabuk yeni bir kuma geldi, bir Rus papazının kızı olduğu söylenen Roksalan, yani Osmanlı tarihlerindeki adıyla, Hürrem Sultan…
Hürrem Sultan da dört oğlan çocuğu doğurdu I. Süleyman’a: Selim, Beyazıt, Mehmet ve Cihangir…
Bunlardan Şehzade Mehmet, Manisa sancak beyiyken genç yaşta öldü. (Kanuni’nin padişah olduğu yıllarda da peş peşe üç oğlu ölmüştü. Üçü de küçük yaştaydılar.)
Ve I. Süleyman kırkını aşınca ve hükümdarlığının on altıncı yılına basınca… Hürrem Sultan düşünmeye başlamıştı. Sultan Süleyman ölecek olursa, yerine kim geçecekti?
Gerçi Şehzade Mustafa en büyük şehzadeydi ama Hürrem kendi doğurduğu Şehzade Beyazıt’ın hünkâr olmasını istiyordu. En büyük engel, padişahın hem çocukluk arkadaşı, hem de on üç yıllık veziriazamı Makbul İbrahim Paşa’ydı.
İbrahim Paşa, Şehzade Mustafa’dan yanaydı. Öyleyse önce İbrahim Paşa engelini ortadan kaldırmak gerekiyordu. Kulaktan kulağa hemen bir fısıltı dolaştırılmaya başlandı: Veziriazam İbrahim Paşa, padişah olma sevdası güdüyor…
Sonunda Kanuni’nin kulağına kadar geldi bu söylentiler. Kanuni de zaten bir hayli şımarmış olan İbrahim Paşa’ya kızıyordu… Veziriazam, Ramazan ayının 22. gecesi,6 Mart 1536’da, saraya davet olundu ve o gece saraydaki dairesinde uyurken, cellât Ali’yle yardımcıları tarafından boğularak öldürüldü.
Aradan geçti on yedi yıl… Kanuni Sultan Süleyman neredeyse altmışına dayanmıştı…
Hayattaki dört oğlundan Şehzade Mustafa otuz dokuz, Selim otuz, Beyazıt yirmi sekiz, Cihangir de yirmi üç yaşındaydılar… Ve babaları yaşlandıkça hepsinin de kaygısı artıyordu. Hürrem Sultan’ın derdi, ne yapıp yapıp oğlu Şehzade Beyazıt’ı padişah yapmaktı… Büyük Şehzade Mustafa hakkında bir çürütme tezgâhı hazırlandı.
Şöyle ki: Veziriazam Rüstem Paşa, Kanuni ile Hürrem Sultan’ın damadıydı. Ve çok yakındı Hürrem Sultan’a…
Oturdu, Şehzade Mustafa’nın Iran Şahı’yla gizlice mektuplaştığını gösteren birtakım uydurma mektuplar yazmaya başladı. Mektupların altına Mustafa’nın taklit ettiği imzasını atıyordu.
O sıralarda Iran Şahı Tahmasb, Osmanlıya karşı saldırıya geçmişti. Kanuni Sultan Süleyman da, İstanbul’da kalmış ve İran’ın üstüne Rüstem Paşa’yı göndermişti.
Veziriazam Rüstem Paşa, Aksaray’a gelince durdu ve Kanuni’ye şu haberi gönderdi:
‘’Asker, Şehzade Mustafa’ya eğilimli. Kocadığı için sefere çıkamayan padişahı tahttan indirip, yerine Mustafa’yı çıkarmak gerektiği, söylentileri dolaşıyor. Padişahın bizzat gelerek ordunun başına geçmesi için, orduyu Aksaray’da bekletiyorum,”
Kanuni Sultan Süleyman bu haberi alınca Rüstem Paşa’yı geri çağırdı. 1553 Ağustos’unun sonlarında da Iran seferine bizzat kendisi çıktı.
Bundan sonrasını Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın anlatımından okuyalım:
“…(Kanuni’nin yönettiği) Ordu Bolvadin’e gelince, Manisa Valisi Şehzade Selim, orduya gelerek el öptü. Bundan sonra padişah, Konya Ereğlisi’ni geçip Aktepe konağına gelince, sefere katılacak olan Şehzade Mustafa, orduya iltihak ederek çadırı kuruldu.
Ertesi günü, kanun üzere ileri gelen devlet adamları Mustafa’nın çadırına gidip el öptüler ve hilat giydiler! Bundan sonra şehzade, babasının elini öpmek üzere divanhane çadırına geldi. Vezirler selamlayıp, önüne düşüp, çadıra kadar getirdiler; çadıra girdiği zaman, babasını göremeyince şaşırdı. Yedi dilsiz kendisini karşıladılar ve hemen üstüne atılarak boğmak istediler. Şehzade Mustafa bunların elinden kurtulup babasının yanına doğru kaçarken saray hademelerinden Zal Mahmut Ağa arkasından yetişip şehzadeyi altına alıp boğdu.”
Şehzade Mustafa boğulurken, Kanuni Sultan Süleyman da aynı çadırın içinde bir perdenin gerisinde miydi, değil miydi; tartışmalıdır.
Mustafa’nın boğulmasına yardımcı olan Zal Mahmut, sonradan vezir olmuş olan Zal Mahmut Paşa’dır. Pehlivanlığıyla ünlüymüş.
Mustafa’yı kurtarmak için peşinden içeri girmek isteyen adamları ise, divanhane çadırının kapısı önünde öldürülmüş.
Bir söylentiye göre de Şehzade Mustafa’yı boğmaya kalkan yedi dilsiz cellât, daha önce Makbul İbrahim Paşa’nın boğulmasına yardım eden dilsiz cellâtlarmış.
Mustafa’nın öldürüldüğünü öğrenen yeniçeriler, Veziriazam Rüstem Paşa’ya karşı ayaklanmaya kalkmışlar. Kanuni Sultan Süleyman da, hemen o sırada Rüstem Paşa’yı veziriazamlıktan azletmiş.
Kanuni’nin pek sevdiği için yanından hiç ayırmadığı kamburumsu ama ince, zarif, şair küçük bir oğlu daha vardır, Cihangir. Cihangir’in de annesi Hürrem Sultan’dır.
Ancak Cihangir, öz ağabeylerinden çok, üvey ağabeyi Şehzade Mustafa’ya hayranmış. Onun Aktepe’de nasıl boğularak öldürüldüğünü görünce, bu karabasanlı ağır acıya dayanamamış ve aynı yıl o da ölmüştür.
Mustafa’nın öldürülmesiyle ilişkili olarak, ikinci bir siyasal cinayet daha işlenmiş. Onu da İsmail Hami Danişmend’den öğreniyoruz:
“Bu büyük faciayı, ikinci bir facia daha takip etmiştir, Osmanlı kaynaklarında sessiz geçildiği halde batı kaynaklarına akseden bir rivayete göre Sultan Mustafa’nın Bursa veyahut Amasya’da bulunan küçük yaştaki oğlu da dedesinin emriyle bugünlerde anasının kucağından alınıp boğularak idam edilmiştir.”
Taşlıcalı Yahya Bey, Şehzade Mustafa’nın öldürtülmesi üstüne, o yıllarda yeniçerilerin ağzından düşmeyen bir mersiye yazmıştır.
Şöyle başlayan bir mersiye: “Meded meded ki cihanın yıkıldı”
Biz İstanbul’u almasına aldık, ama iki şeyi de o sıralarda atladık; biri matbaanın icadını, öteki okyanusların keşfini… Batı’yla Doğu arasındaki “çağdaştık” uçurumlarının büyümesinde bu iki faktörün etkisi, durmadan kendi kendisinin karesiyle şahlanan bir rol oynadı…
Sultan Mehmet’in çağdaşı olan Âşık Paşazade, Fatih’in ölümünü imalı bir dille şöyle anlatıyor:
“ bir yanı Ecel Celalileri aldı Mustafa Hanı…”
Rüstem Paşa, ikinci kez veziriazam olduğu zaman, bu mersiyeyi yazmış olmasından ötürü Taşlıcalı Yahya Bey’i öldürtmeye kalkmış, ancak Kanuni bu idama karşı çıkmış ve Taşlıcalı’yı otuz bin akçelik bir zeamet ile Izvornik Sancağı’na göndererek, İstanbul’dan uzaklaştırmıştır.
Ve tuhaf bir rastlantı, Kanuni’nin yerine oğlu Beyazıt’ı hazırlamak için onca hainane planlar yapıp, kanlı dolaplar çeviren Hürrem Sultan, I. Süleyman’dan sekiz yıl önce, Şubat 1558’de ölüvermiştir.
İki oğlu da birbirine düşmüşler; Şehzade Beyazıt, İran’a kaçmak zorunda kalmış ve orada çocuklarıyla birlikte boğularak öldürülmüştür. 1300’den 1566’ya kadar saltanat sürmüş on padişah içinde Sultan I. Süleyman, oğlu Savcı Bey’i öldüren Sultan I. Murat’tan sonra, evladını idam ettiren ikinci padişah olmuştur; hem de bir değil iki evladını…
I. Süleyman muhteşem olmasına muhteşemdi. Ama anlaşılıyor ki acımasız olmasına da aşırı acımasızdı.
Bizde “Cumhuriyetçilik” anlayışıyla inancının, geçmişten kaynaklanan köklü bir düşünce akımına dayanmaması ve antik çağlarla da köprü kuran “cumhuriyetçi bir felsefenin” yüzyıllar içinde derinliğine işlenerek, toplumun ortak bilincine, damla damla mal edilmemiş olması; ister istemez Osmanlı tarihini de/strong tabulaştırarak, önünde her zaman diz çökülmesi gereken bir toteme çevirmiştir.
-----------------------Devam Edecek---------------------
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
ŞİİRBAZ SULTANLAR(22)-SULTAN I. MAHMUD (Sebkatî)
Mustafa Ceylan
1
5,124
04/02/2015, 00:26
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR(21)-SULTAN II.MUSTAFA(İkbâlî, Meftunî)
Mustafa Ceylan
1
6,153
03/02/2015, 21:51
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİBAZ SULTANLAR(20)-SULTAN IV.MEHMED(Avcı Mehmed)(Vefâî)
Mustafa Ceylan
1
3,189
03/02/2015, 19:53
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR(19)-IV.MURAD(Muradî)
Mustafa Ceylan
1
3,666
03/02/2015, 16:59
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (18)-KAN KOKULU OSMANLI (7)
Mustafa Ceylan
0
1,755
03/02/2015, 05:27
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (17)-KAN KOKULU OSMANLI (6)
Mustafa Ceylan
0
2,124
03/02/2015, 05:10
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (16)-KAN KOKULU OSMANLI (5)
Mustafa Ceylan
0
1,720
03/02/2015, 05:08
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (15)-KAN KOKULU OSMANLI (4)
Mustafa Ceylan
0
1,729
03/02/2015, 05:05
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR(13)-KAN KOKULU OSMANLI(2)
Mustafa Ceylan
0
1,858
03/02/2015, 04:37
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (12)-KAN KOKULU OSMANLI(1)
Mustafa Ceylan
0
1,565
03/02/2015, 04:21
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2025
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder