SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
1 Oy - 1 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
ŞİİRBAZ SULTANLAR(9): SULTAN II. MURAD (MURADÎ)
Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
Üyelik tarihi:
Nov 2008
Mesaj Sayısı:
2,007
Konu Sayısı:
1,502
#1
05/05/2013, 13:49
(Bu mesajı son düzenleyen: 02/02/2015, 19:50
Mustafa Ceylan
.)
ŞİİRBAZ SULTANLAR(9): SULTAN II. MURAD (MURADÎ)
Mustafa CEYLAN
***************
"Gerçi kim haddüm degüldür bûseni kılmak dilek
Ârif olan çün bilür anı ne lâzım söylemek"
Muradî
*
Osmanlının 6. Padişahı, şair, Muradî mahlasıyla şiirler yazmış. Doğumu Amasya 1404, Ölümü Edirne 3 Şubat 1451. Babası Çelebi Mehmed, annesi Dulkadiroğulları Beyliği'nden Suli Bey'in kizi Emine Hatun'dur. Bazı kaynaklar annesinin Amasyalı Divittar Ahmed Paşa'nın kızı Şehzade Hatun olabileceğini de belirtirler. (Ak, Coşkun, a.g.e, 49)
Mevlevî tarikatına mensup, hattat bir şair olan Sultan II. Murad, saza, söze ve eğlenceye düşkündü. Türk musikisine önemli hizmetleri olmuştur.
Kalem ve kılıç; her ikisi de onun zamanında çok kıymetliydi. Döneminde Arapça ve Farsça'dan önemli eserler Türkçe'ye tercüme edilerek kazandırılmıştır. Sarayı, ilim ve şiir sohbetleri yapılan bir "gönül dergâhı" na çevirmişti. Edipler, âlimler ve şairler sarayın en önemli konukları haline gelmişlerdi.
Denilebilir ki, kendisi de Şeyhî, Nef'î ve Sabrî' yi etkilemiş bir şairdir. Ki, şiirlerinde mümkün olduğunca sade bir Türkçe kullanmaya ve ince ve aşk duygularıyla bezenmiş
mahallî renkleri rindâne ve dervişâne bir tarzda nakışlamıştır. Bazı şiirlerini doğaçlama olarak söylemiştir.
*
Demiştir Ki:
"Sâki getür yine dünki şarâbumı
Söylet dile getür yine çeng ü rebâbumı
Ben var iken gerek bana bu zevk u safâ
Bir gün gele ki görmeye kimse tûrabumı"
*
Çocukluk yılları Amasya'da geçti. 1410'da babasıyla Bursa'ya gelerek saray eğitimi aldı. Amasya, önemli bir Anadolu kültür merkeziydi. Şiirbaz Sultanımız, bu merkezde bilim, din alimleri ve şairler meclisleri tertip edip, şehrin kültür hayatına iz bıraktı.
1416'da Börklüce Mustafa'nın İzmir ve Saruhan tarafında çıkardığı ayaklanmaların bastırılmasında görev aldı.
Babası Çelebi Mehmet Edirne'de bir av kazası sonunda ağır yaralanınca ölüm yatağında devletin idaresinin biran evvel oğlu Murat'a devrini vasiyete etti. Murat Amasya'dan Bursa'ya gelinceye kadar devlet adamları babasının ölümünü sakladılar. 25 Haziran 1421'de Bursa'da, devletin ileri gelenleri ve yeniçerilerin desteğiyle düzenlenen biat töreni sonrasında, 17 yaşındayken tahta çıktı.
Sultan II. Murad, soyunun Kayı boyuna mensubiyetini göstermek için, sikkelerine, Kayı boyuna ait iki ok ve bir yaydan müteşekkil damgayı koydurmuştur. Sonraki padişahların bastırdıkları sikkelerde görülmeyen Kayı damgası, Kanunî’ye kadar çeşitli eşya ve silâhlar üzerine konulmasına devam edilmiştir.
*
Demiştir Ki:
"Hünere terbiyet gerek hünerün
Terbiyet fi'l-hakîka 'iletüdür
Her hüner kim cihânda buldı vücûd
Pâdişâh-ı zamâne himmetidür."
*
Şiirbaz Sultanımız II. Murad babası Çelebi Mehmet'in ölümünden sonra, saltanat davası güden şehzadeler dolayısıyla üç yıl süren büyük bir bunalım dönemini yaşadı.
1428-1429'da Osmanlı ülkesinde veba salgını başladı. Bu veba salgınında Bursa'da İslam ve tasavvuf dünyasında tanınmış düşünce adamı Emir Sultan, devlet adamı , asker, mimar Hacı İvaz Paşa, Sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa ve II. Murad'ın gözlerine mil çektirdiği küçük kardeşleri Mahmud Çelebi ve Yusuf Çelebi hayatlarını kaybettiler.
1429'da erkek çocuğu olmayan Germiyanoğlu II. Yakup Bey'in ölümünün ardından vasiyeti üzerine Germiyanoğulları Beyliği Osmanlı topraklarına katıldı.
Murat Anadolu'da barışı sağladıktan ve veba salgını atlatıldıktan sonra, tüm gücünü Venediklilere yöneltti. Venedik Cumhuriyeti bu zamana kadar Selanik'i elinde tutarak Çanakkale Boğazı'nda abluka uygulamaktaydı. 29 Mart 1430' da Selanik'i, ardından da "Yuvan-ili" ve sonra Yanya'yı ele geçirdi. Ve sonunda bir Osmanlı-Venedik Antlaşması imzalandı.
1430'da Rumeli'de toprak tahriri başlamıştı. Bu sayımlardan sonra bu arazilere timar sistemi uygunlanmaya geçildi. Arnavutlar, timar sisteminin uygulanması aleyhtarı olarak 1432-1434 yıllarında Arnavutluk isyanını çıkardılar. II. Murad, Arnavut isyancılar üzerine Evrenesoğlu Ali Bey komutası altında bir akıncı ordusunu görevlendirdi. Kış döneminde, dar bir vadi olan Shkumbin'de Arnavutlar bu akıncı ordusunu pusuya düşürdüler ve büyük zayiat verdirdiler. Arnavutlar, çete ve pusu savaşları ile Osmanlı akıncılarına karşı önemli başarılar elde ettiler. Fakat 1435 ve 1436 Evrenosoğlu Ali Bey ve diğer akıncı beyi Turahan Bey Arnavutluk isyanını bastırmayı başardılar.
*
II. Murad, 1437'de Anadolu seferine çıkarak Karamanaoğullarının elinde bulunan Konya, Beyşehir ve Hamideli topraklarını tekrar Osmanlı devleti idaresine aldı.
9 Aralık 1437'de Sigismund'un bir erkek çocuk varis bırakmadan ölmesi üzerine Macaristan'da kargaşalık çıktı. Sigismund'un kurmaya çalıştığı cephe de dağıldı. II. Murat bu fırsatı iyi değerlendirerek üç yıl Rumeli'de kalarak, özellikle Sırbistan ve Eflak sorunları üzerine eğildi. Sırbistan ve Eflak prensliklerinin koşulsuz olarak kendisine bağlanmalarını sağladıktan sonra, 1438'de ilk Macaristan Seferi'ne çıktı. Tuna'yı geçerek Severin, Demirkapı, Orşova ve Şebeş kalelerini topa tutup yıkarak Erdel'in merkezi Zeybin (sonradan Hermannstadt ve şimdi Sibiu) kalesini kuşattı. Bu kaleyi eline geçirip Karpat Dağları geçitlerini aşıp Eflak topraklarına girdikten sonra Yergöğü üzerinden Edirne'ye geri döndü. Bu olay, tarihte Osmanlı sultanının ilk büyük kapsamlı seferi oldu.
*
Demiştir Ki:
"Hâl-i pinhânum soarar isen zebân şerh eylemez
Bir lisandur bu ilsân kim tercemân şerh eylemez
Çün mübeyyendür beyâna hâcet olmadı velî
Bir 'ayândur bu 'ayân kim her bir nihân şerh eylemez
Cümleten bir kenz-i mahfîdür nihân-ender-nihân
Pes nihâd olgıl ki bu remzi 'ayân şerh eylemez
Remz-i ma'nâdan gözet kim sana m'anâ remzeder
Yoksa bu ahvâl ü etvân lisân şerh eylemez
Ey Murâdî iş bu elfâzun beyânı neyledür
Bir beyânsun kim seni bir zü'l-beyân şerh eylemez."
*
İkinci Murad küçük yastaki oglunu tahta çıkarınca, ümide kapılan Haçlılar, Osmanlı topraklarına girdiler.
Oglu İkinci Mehmed (Fatih) babasına haber göndererek;
-"Baba, Osmanlı Sultanı sen isen gel şu ordularının başına geç, Haçlı ordusuna ders ver."
-“Baba, şayet Sultan ben isem, sana emrediyorum ve ordu komutanım tayin ediyorum, gel şu ordularımızın başına geç ve Haçlı ordusuna haddini bildir!" demiştir.
Ve
Kasım 1444'de Varna Zaferi kazanıldı. Varna Zaferinden sonra Ikinci Murad tekrar tahta geçti. 1445'de Mora'ya ve Arnavutluğa sefer açtı. 1448 senesinin Ekiminde haçlilar yeniden saldırdılar. Bu defa da Ikinci Kosova Zaferi kazanıldı.
1451 senesinde Sultan Murad bütün esirleri salıverdi. 47 yaşında iken, henüz çok genç yaşında Edirne Sarayında vefat etti.
*
Demiştir Ki:
"Her kişi dünyâda meşgûl oldı bir kâr üstüne
Sana meşgûl olmuşuz biz kâr-ber-kâr üstüne
Lâle-zârun seyrin eyler bâğ-ı dehre aldanan
Bize seyr itdür cemâlün çeşm-i hûn -bâr üstüne
Âşık olan kimsede nâmus u âr itmez kârar
Dökseler bir katre âbı mahv olur nâr üstüne
Taşra çıkma noktayı devr eyle ey sâhib-kemâl
Dest-i kudretdür havâle çünki pergâr üstüne
Ey Murâdî oldı her bir "ilmün üstine alîm
Anun içündür mukarreb geçdi ebrâr üstüne"
*
Vasiyeti üzerine Bursa'da Muradiye Camii yanına defnedildi. Mezarının üzerini örtmemeyi, kenarlarına hafızların oturup Kur'an okuyabilmeleri için yerler yapılmasını ve Cuma günü kabire konulmasını vasiyet etmişti. Vasiyeti öylece yerine getirildi.
*
Sultan Murad zamanında memleketin bir çok yerlerinde, camiler, medreseler, saraylar ve köprüler yapılmıştır. Bunlardan birisi Edirne'deki "Üç Şerefeli Cami" dir. Cami'in yanında bir medrese ve fakirler için bir imarethane mevcuttur. Yine Edirne'de "Muradiye Camii" ni inşaa ettirmistir. Bu caminin duvarları ve mihrabı son derece güzel çinilerle süslenmiştir. Bursa'daki "Muradiye Camii" ni ve Ergene Nehri üzerindeki 170 ayaklı "Uzun Köprü" yü de Sultan Murad yaptırmıştır.
*
Sehî Bey, “Bazı şiirlerini konuşma sırasında,anında söylediğinirivayet etmektedir.” “Kimi şiirlerinde Bursa, Edirne gibi pây-i that olan şehirler ile ilgili mahallî renkler yanında, ince aşk duyguları da dikkati çekmektedir. Bir çok şiirinde de rindâne ve dervişâne söyleyişler vardır. Cevâhirü’l Mülûk’da onun güzel kıta ve beyiterinden bahs edilmektedir. Kelâmü’l-Mülûk’ da da II.Murad’ın şiiri hakkında şunlar söylenmektedir; “İki beyitde denkten cenge, safâdan türâba kelâmı intikâl ettirmeleri kâribalarınun ciyâdetine ve inşâddaki mahâretine berâ’at-i istihlâldür.” (Ak, Coşkun, a.g.e, 49)
“Sanat ve ilim zevkini almış olan II.Murad, güzel şiirler yazmıştır. Umumî bilgisi kendisinden önceki padişahlardan yüsekti.” (Yücebaş Hilmi; a.g.e)
“Sultan II. Murad, ince ruhlu ve hassas bir kimse idi. Ilmî müsahabeleri sever, ulemayi himaye eder ve onlara tahsisatlar ayırırdı. Musikî, şiir ve edebiyata düşkündü. Denebilir ki şiir, onunla Osmanlı sarayına girmişti. Şuara tezkireleri, onun şairliğinden bahs ederlerken onun ilim ve sanata olan sevgisinden de uzun uzadıya söz ederler. Güldeste-i Riyaz-i Irfan'a göre bizzat kendi latif tab'i (yaratılışı) şiire meyyâl ve nükte söyleyicilerin dildâdesi olup haftada iki gün âlim ve şairleri divanında toplayıp ilmî mübâheseler ederek ve şairlerin münazara ve münakaşalarını dinleyerek "Ehl-i kemâlin cevheri, ancak itibar ile parlayip açılır" derdi.
Çagdaş tarihçi Ibn Tagriberdî, onun şahsiyeti hakkındaki şu ifadeleri ile gerçegi yansıtmaya çalışır: "Hükümdarlığı uzun sürmüş, yükselmiş, haşmet kazanmış, saadete ermiş ve Rûm (Anadolu) hükümdarlarının en büyüğü olmuştur. Cihaddan hiç bir vakit geri kalmamakla beraber eğlence ve zevke düşkündü. Allah yolunda tehlikelere bizzat atılır ve bu uğurda yorulmak bilmez, varını yoğunu harcardı. Bütün hayatı böyle geçmiş denebilir. Bununla beraber halka karşı âdil olup işleri ile yakından ilgilenirdi. Aynı zamanda cömert ve iyi huylu idi. Yalnız şu kadar var ki keyfine düşkündü. Musikî ehlini severdi. Fakat bir cihad haberi gelince derhal kalkar her seyi bırakırdı."
Ülkesinde kültür ve ilim hayatını yükseltmek için her fedakârlığı göze alabilen Sultan Murad, ilim adamı ve bilginlere karşı son derece cömert davranırdı. Bu sebeple Arabistan, Türkistan ve Kırım gibi yerlerden pek çok değerli âlim, onun ülkesine gelmişti. Bu da memlekette kültürün gelişmesine ve ilmî ilerlemenin sür'atli bir
şekilde olmasına sebep olmuştu. Gerçekten de onun döneminde Arapça ve Farsça'dan bir çok eserin Türkçe'ye tercüme edildiğini, bunun da kültürel gelişmeye tesir ettigini biliyoruz. Hatta onun adına birçok eser telif ve tercüme edilmisti.” (
http://www.enfal.de
)
*
“Devrinde geniş tabanlı bir kültür faaliyeti başlatılmıştır. Haftada iki defa ilim ve sanat adamlarını sarayında toplayarak ilim ve şiir sohbetleri tertipler, onlara iltifat ve hürmet eder, izzet ve ikramda bulunurdu. Bunu «Osmanlı sarayını akademik bir muhit hâline getirme çabası» olarak yorumlamak lâzımdır. Hükümdar; âlim, şair ve sanatçılarla buluşarak fikir teatisinde bulunuyor, onlara bir takım telkinler yapıyordu.
Resimli Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde Nihad Sami BANARLI çok güzel bir halk dili çeşnisindeki Türkçesiyle asrın halk için tarih dilini kuran Âşık Paşazade’nin tarihinde kullanılan Türkçe ve bu sohbetler arasında bir münasebet kurmak gerektiğini belirtir.
Tezkireler İkinci Murad’ı şiir söyleyen ilk Osmanlı sultanı olarak kaydederler. Âlim ve şair bir kimsedir. Murâdî mahlâsını kullanarak sade şiirler yazmıştır. Son derece kuvvetli ve usta bir şairdir.”
“Sultan İkinci Murad’ın Türkçeye de önemli hizmetleri olmuştur. Bu hizmetler küçümsenecek cinsten değildir. Devrinde en çok eser yazılan padişah II. Murad’dır. O dönemde Osmanlı sarayı eserler hazinesi hâline gelmiştir. Birçok Nazire Mecmûası, İrşâdü’l-Murâd ile’l-Murâd, Mesnevî-i Murâdiyye ve Murâd-nâme gibi isimlerle onun adına ithaf edilmiştir. O şuurlu bir Türkçe âşığıdır. Bir taraftan Arapça ve Farsçadan tercümeler yaptırır, bir taraftan da tercüme yapacaklara sade, açık ve anlaşılır bir dil kullanmaları tavsiyesinde bulunur.
Meselâ; Dânişmend-nâme, Anadolu Selçuklu hükümdarı II. İzzeddin Keykâvus’un emriyle, İbn Âlâ tarafından 1245 yılında, gazi menkıbelerinin derlenmesi neticesinde meydana getirilmiştir. Ancak II. Murad bu eseri, daha sonra Tokat Kalesi dizdarı (kale bekçisi) Ârif Ali’ye sade bir dille yeniden yazdırmıştır.
Yine II. Murad Mercimek Ahmed’den, bir nasihat-nâme olan Kābusnâme’yi tercüme etmesini ister. Aslında eserin tercümesi vardır. Ancak bu tercüme ağır, ağdalı ve halkın seviyesinden uzaktır. II. Murad Türkçe sevmek, duymak, düşünmek, hissetmek arzusundadır. Bunun için eserin yeniden ama halkın anlayacağı sadelikte tercümesi ister ve şöyle der:
“Hoş kitabdur ve içinde çok fâideler ve nasihatler vardur; amma Fârisî dilincedür. Bir kişi Türkîye terceme etmiş velî rûşen degül, açuk söylememiş. Eyle olsa hikâyetinden halâvet bulımazız. Ve lâkin bir kimse olsa ki kitabı açuk terceme etse, tâ ki mefhumundan gönüller hazzalsa…”
Aslında bu sözler sultanın dil ve edebiyat anlayışını ortaya koymaktadır.
Bunlar dışında İkinci Murad Türk diline ve kültürüne daha başka eserler de kazandırmıştır: Yazıcıoğlu Ali’nin Tevârih-i Âl-i Selçuk’u, Ahmed Bîcan’ın Envârü’l Âşıkîn ve bilhassa Yazıcıoğlu Mehmed Efendi’nin, Mevlid kadar güzel ve itibarlı olan Muhammediye’si bunların başlıcalarıdır. Kur’ân’ın ilk tercümeleri de yine o dönemde başlamıştır.”
(
http://www.yuzaki.com/
)
*
Demiştir Ki:
"Uyhuda dün gice cânum gibi cânân gördüm
Ten-i efsürdede kalkup eser-i cân gördüm
Leblerün hasta iken agzuma aldum billah
Ey tabîb-i dil ü cân derdüme dermân gördüm
Edrine gerçi güzeller yiridür ey hem dem
Bursa'da dahı nice dilber-i fettân gördüm
Nâgehân ben bu gice kadre irüp Kablucada
Bir gümüşden yapılu serv-i hıramân gördüm
Ey murâdî şeh-i devrân iken el'ân seni
Zülfine kılmış esîr ol şeh-i hubân gördüm."
Ve iki beyit’de Şiirbaz Sultanımız demiş ki:
“Varalım bir iki gün zikredelim Mevlâyı
Bize ısmaradılar mı bu yalan dünyayı?”
*
“Çâlınır çenkler ayaklar karsılur
Raks urur rekkâs çardak sarsulur.”
*
Eşleri:
1-Hatice Hatun
2-Hüma Hatun
3-Yeni (Jeni)hatun
4-Mara (Despina)
Kızları:
1-Erhondu Hatun
2-Fatma Hatun
3-Hatice Hatun
4-Şehzade Hatun
Erkek Çocukları :
Şehzade Alaaddin
Şehzade Büyük Ahmed
Şehzade Mehmed (Fatih)
Şehzade Orhan
Şehzade Hasan
Şehzade Hüseyin
Şehzade Küçük Ahmed
Şehzâde İsfendiyar
Şehzade Yusuf Âdil Şah
Alıntı
Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
Üyelik tarihi:
Nov 2008
Mesaj Sayısı:
2,007
Konu Sayısı:
1,502
#2
02/02/2015, 19:48
Yeniden düzenledik...
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
ŞİİRBAZ SULTANLAR(22)-SULTAN I. MAHMUD (Sebkatî)
Mustafa Ceylan
1
5,067
04/02/2015, 00:26
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR(21)-SULTAN II.MUSTAFA(İkbâlî, Meftunî)
Mustafa Ceylan
1
6,105
03/02/2015, 21:51
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİBAZ SULTANLAR(20)-SULTAN IV.MEHMED(Avcı Mehmed)(Vefâî)
Mustafa Ceylan
1
3,125
03/02/2015, 19:53
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR(19)-IV.MURAD(Muradî)
Mustafa Ceylan
1
3,619
03/02/2015, 16:59
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (18)-KAN KOKULU OSMANLI (7)
Mustafa Ceylan
0
1,726
03/02/2015, 05:27
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (17)-KAN KOKULU OSMANLI (6)
Mustafa Ceylan
0
2,097
03/02/2015, 05:10
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (16)-KAN KOKULU OSMANLI (5)
Mustafa Ceylan
0
1,694
03/02/2015, 05:08
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR (15)-KAN KOKULU OSMANLI (4)
Mustafa Ceylan
0
1,686
03/02/2015, 05:05
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR(14)-KAN KOKULU OSMANLI (3)
Mustafa Ceylan
0
1,509
03/02/2015, 04:49
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
ŞİİRBAZ SULTANLAR(13)-KAN KOKULU OSMANLI(2)
Mustafa Ceylan
0
1,829
03/02/2015, 04:37
Son Mesaj
:
Mustafa Ceylan
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder