• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
ŞİİRDE DEĞİŞİM
Dışarıda Mustafa Ceylan
Site Yönetimi
*****
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesaj Sayısı: 2,007
Konu Sayısı: 1,502
 
#1
26/08/2013, 23:48 (Bu mesajı son düzenleyen: 27/09/2013, 15:24 Site Yönetimi.)
ŞİİRDE DEĞİŞİM

Mustafa CEYLAN
**************

Dünyada ne kadar şair varsa o kadar da şiirin tarifi vardır. Şiiri, her şair kendi pençeresinden ele almış ve tarif etmiştir. Şu halde, bu kadar değişken, bu kadar-sınırsız ve sonsuz-tarif ve tanım edilebilen bu edebî sanatı, bu şiiri DURAĞAN FİLLER gibi duygu havuzunun kenarından hortum uzatmış bir halde tutmak da imkânsızdır ve şiiri bu halde duruyor sananlar elbette yanılmaktadırlar.

"Ne kadar, kaç tane, hangi dönemde nasıl" gibi bir çok sorunun cevabını şiir üzerinde sorgulayıp aramaya çalışanlar, karşılarında birden sonsuzların sonsuzuna uzanan sınırsız bir evrenle karşılaşırlar.

Şiir, kozmik bilinçin insan yüreğine nakışladığı bir güzel sanat olarak, Dünya değiştikçe kendini değiştirmektedir. Şiir asla yerinde saymaz. Şair kalemine göre de değiştikçe musikisini ve mısralarının kokusunu bir güzel kendisi ayarlar. Şiiri dışardan, bir başka vasıta ile etkileyip yerinden bile kımıldatamazsınız. Fakat, şiir şiir olana değin öyle bir raks yapar ki, şairine bile pabucunu ters giydirir.

Şiiri kalıbın ve ölçünün esiri sananlar, kendi esaretlerinin paslı türkülerini söyleyenlerdir.

Vazgeçilmez unsurlar ve öğeler olabilir, her şairde ve her dönemde, her akımda ve her konumda da farklı da olabilecektir, ancak, bu vazgeçilmezleri dahi şiir, kendi iklimiyle hamur edip yoğurur ve siz ancak onu başkalarının dilinden dinlediğinizde belki bu değişiminin farkına varırsınız.

Taş yürekli iseniz ve en küçük bir gelişime, yeniliğe, yeni duruş ve uzanışa,yeni çiçekleniş ve yeni harekete tahammülünüz de yoksa, varın siz ÖĞÜTÇÜ KALEMİNİZİ kan damlatan konumdan alın ve sert-kaya mizacınızla bir araya getirip, ÖLÜ ŞİİRLERin şairi olmaya devam edin. Size hayırlı yolculuklar demek lazım!

Şiir, hangi gömleği hangi zaman diliminde giyerse giysin muhakkak kendine has değişimi ortaya koyar.

Bazen, katı kalıp ve ölçüler içinde yani şiiri modasal-hazır kalıp elbiseler-fabrikasyon şekiller içinde tutsanız bile o, oracıkta bile değişimini yapıverir. Sizler, "oh ne güzel kalıba girmiş bu şiir belası" deyip dururken, şiirin küçümen ve dar alanda yaptığı kâinat hükmündeki değişimin farkına varamazsınız bile...

Şiir, müzikaliteyi yakalamak; en iyi mesajı, en kalıcı ve vurucu sözü sunmak, en yeni kelime harmanını savurmak için değişimi gerçekleştirir. Şiiriniz bunu yapmamışsa siz ona TAŞ SURATLI MANZUMECİK deyiverin gitsin. Ki asla şiir olamaz o...

Değişimi sağlanmamış söz yığınlarına şiir diyemeyiz. Şiirin kendisi bunu size dedirtmez. Özü yoksa, ışıltısı, havası, sesi ve kokusu yoksa şiirin, o posadır, kabuktur ve şiir değildir.

Şiir, esas malzemesi olan "söz-kelime" ile değişimi yapar ve yaşar. Şiirin değişimi hem BİÇİMSEL ve hem de ÖZ den olmaktadır. Bunlardan birisi noksan olur ise ona varın siz şiir demeyin, "söz yığını" deyin o kadar.

Şuna bakın hele :

Koşma, varsağı, tuyuğ, gazel, mani, kaside, gülce, gülistan, koçaklama, taşlama, aruz, hece, serbest, ölçü, kalıp, kafiye, cinas, terci-i bend, mübalâğa, asonans, aliterasyon, dörtlük, beyit, ağıt, türkü vs.. vs... Bu saydıklarımı öylesine çok daha sıralayabilir, hepsini, kısaca şiire dair her ne var ise yanyana yazarsanız sayfalar dolusu bir KÜLLİYAT meydana getirirsiniz değil mi? Hele ki, unutulmaz , iz bırakan şairlerini de sayarsanız ve bunları anlatayım derseniz size bir ömür bile yetmez, öyle değil mi?

Evet, şiir değişime devamlı gebe bir edebî sanattır. Şairi onun ebesidir ve onu doğurtandır. Şiir, şayet DEĞİŞİM göstermezse, değişimden yana olmasaydı,yani bu kadar DOĞURGAN olmasaydı, bu saydığımız ŞİİRİN UNSURLARI -ÇEŞİTLERİ-ŞAİRLERİ de bu kadar değişik ve çeşitli olabilir miydi?

Şiir, kıtaları ayıran UTANÇ DUVARI değil ki, yerinde saysın. Şiir statükocu değil ki taş yürekli buz dağı olsun somurtsun karşınızda.

Şiir değişimcidir. Bu kadar özellik-bu kadar güzellik ve her devre ve her şaire göre YENİLİK-ORJİNALLİK ancak ve ancak ŞİİR SANATI'nda vardır.

Ne mutlu şiirin DEĞİŞİM özelliğini keşfeden şairlere!


Hoşça kalın...
Alıntı  
Dışarıda M.YAZICI
Yetkili Şair
****
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesaj Sayısı: 390
Konu Sayısı: 114
 
#2
28/08/2013, 01:10
ÇOOK YAŞAYIN EMİ...
SAYGILARIMLA...
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  ŞİİRDE DÖNÜŞÜM Mustafa Ceylan 0 1,394 27/09/2013, 15:49
Son Mesaj: Mustafa Ceylan
  Edebiyattaki Değişim Site Yönetimi 0 1,429 26/08/2013, 02:17
Son Mesaj: Site Yönetimi
  ŞİİRDE DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜN TARİHİNDEN -Sulhiyeler Site Yönetimi 0 1,622 26/08/2013, 01:42
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder