SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
1 Oy - 5 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
SİSTEME İMAM HATİP DAYATMASI
Nazmi Öner
Yetkili Şair
Üyelik tarihi:
Jan 2009
Mesaj Sayısı:
117
Konu Sayısı:
113
#1
02/04/2016, 21:15
İmam hatiplerin zafer naraları arasında yeni bir eğitim öğretim yılı başlarken dışlanan, ötelenen, terörist yetiştirdiği ima edilerek istenmeyen okul haline getirilen öteki okullar, öğrenciler için hepten çekilmez hale gelmiştir. Zaten eğitimin tamamı öğrenciler için bir beyin yıkama, düşünce mekanizmalarını köreltip, körelen beyinleri belli yönlere kilitleme, şartlandırma süreciyken, yani çekilmez bir eziyetken, şimdi bir de tek bir okul devlet tarafından sahiplenilirken, diğerleri bir de dışlanmıştır. Bunu da nereden çıkarıyorsun diyorsanız, buyurun Başbakanımızın 17 Eylül Pazartesi günü Denizli İmam Hatip Okulunun açılışında yaptığı konuşmasına bakın.
“Türkiye genelinde millet artık imam hatip okullarıyla kucaklaşıyor. Bu okullarla hasret bugün sona eriyor. İmam hatipleri neden kapattınız? İmam hatip okullarından terörist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız? Anarşistler yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız?” diyor. Başbakan bu konuşmasını, tüm eğitim kurumlarına yapmış olduğu haksızlığı, dışlama ve karalamayı mazur göstermek ve imam hatipleri mağdur pozisyonuna sokmak için mi yapmıştır bilemem, ama konuşmanın içeriği boş ve asılsızdır. Çünkü teröre imam hatiplilerin karışmadığı ve imam hatiplerin kapatıldığı gerçek değildir.
Aslında Başbakanımız, iyi bir hatip olmasının yanında, propaganda taktiklerini de çok akıllı ve yerinde kullanarak, tüm Türkiye gündemini hiç aslı astarı olmayan imam hatip okulu hikâyeleriyle 10 senedir işgal etmiş, öte yandan da masum ve mağduru oynayarak, koca bir devleti imam hatiplilerle ele geçirmiştir. Kışlanın elinden aldığı devleti caminin hayırlı ellerine teslim etmek ve ebediyen caminin himayesinde kalmasını sağlamak için de, bütün okulların imam hatip ve bütün vatandaşların imam hatipli olmasını sağlayacak sisteme geçmek için temel koşullar oluşturulmuştur. Bu amaçla eğitimin bütünlüğü bozulmuş, ağaç yaş iken eğilir felsefesiyle adeta körpe filizlerin geleceği ve hatta genleriyle oynanmaktadır.
Aslında Başbakan iktidara geldiği günden itibaren, imam hatip sorununu, daha doğrusu böyle bir sorun yokken, imam hatip mezunlarının üniversiteye girişte mağdur edildiklerini iddia ederek, kendi imalatı imam hatip sorununu, sonradan eklemeler de yaparak, sıkıştıkça ya da radikal sağ tabandan baskı geldikçe başarıyla kullandı. Çünkü başbakanımıza göre genel lise mezunları matematik ve fen puanıyla girilen bölümlere girişte, imam hatip mezunlarından daha fazla bir ek puan alıyordu. Bu durum imam hatipliye haksızlıktı. Genel lisenin matematik bölümünde haftada 8 saat matematik okuyan bir çocuk, matematik puanıyla girilen bir bölüme girerken diyelim ki 30 ek puan alıyorsa, haftada iki saat matematik dersi gören imam hatip mezunu da aynı biçimde 30 puan almalıydı. Yoksa imam hatipliye haksızlık yapılmaktadır.
Öncelik ve özellikle belirtmek isterim ki; Başbakanımızın değişik zamanlarda değişik politik manevralarla dile getirdiği bu tarz söylemlerinin, hiçbir temel dayanağı, hiç aslı ve astarı yoktur. Olay tam bir saptırma ve kandırmacadır. Ülkenin tüm diğer liseleri ve onların öğrencilerini bu ülkenin vatandaşı olarak kabul etmeyen bu anlayışın gerekçe ve sonuçları ise şöylece sıralanabilir.
1-Burada başbakan, imam hatiplinin hakkını aramak değil, imam hatiplilere haksız yere avantaj sağlamak için, diğer lise mezunlarına açıkça haksızlık etmiştir. Meslek liseleri eskiden kendi meslekleriyle ilgili yüksek okullara gider, ama üniversiteye gidemezdi. Örneğin ben lisenin öğretmeni olduğum halde lise mezunu olmadığım için, mezun ettiğim öğrencinin haklarına sahip değildim. 1950’li, 1960’lı yıllarda bu durum gerçekten büyük bir haksızlıktı. Ama bu durum yetmişli yıllarda düzeltildi. Tüm liselerin mezunlarına üniversite yolu açıldı.
Ve imam hatiplilere ayrıcalıklar tesis edilmeden önceki sistem en doğru ve en adil sistemdi. Ve her lise mezunu, üniversitenin istediği her bölümüne gidebiliyordu. Yani ne imam hatipli ne de başka meslek lisesi mezunları için hiçbir kısıtlama yoktu. Fakat öğrencinin ortaöğretim başarı puanı, okuduğu alanla ilgili bölümlerde daha yüksek bir katsayı ile çarpılıyordu. Örneğin endüstri meslek lisesinin marangozluk bölümünden mezun olan bir öğrencinin ortaöğretim başarı puanı, mesleki teknik yüksek okullar ve üniversitenin benzer bölümlerinde 1.5 ile çarpılıyorsa; ziraat, mimarlık, eczacılık gibi fakültelere girişte 1.2 ile çarpılıyordu. Matematik ve fen ağırlıklı liselerde okuyanların ortaöğretim başarı puanları ise, mesleki eğitim fakültelerine girişte 1.2 ile çarpılırken ziraat, tıp, eczacılık gibi fakültelere girişte 1.5 ile çarpılıyordu. Ve bu durum aslında öyle çok büyük bir fark da yaratmayıp, en çok 10-15 puanlık bir fark yaratabiliyordu. Bundan daha güzel ve daha adil bir sistem olabilir mi? İmam hatiplilere ayrıcalık sağlamak için, bu bilimsel, doğru ve güzel sistem bozuldu. Yani haftada sekiz saat matematik okuyan liselinin gidebileceği okullara, haftada iki saat matematik okuyan imam hatiplinin giriş koşullarını eşitlemek adına, çok büyük bir eşitsizlik yaratıldı.
2-Türkiye’de öğretmen lisesi, Ticaret lisesi, spor lisesi, güzel sanatlar lisesi, tapu kadastro lisesi, turizm lisesi, endüstri meslek lisesi, sağlık meslek, tarım meslek, kız meslek gibi pek çok lise varken, tek meslek lisesi imam hatiplermiş gibi bir tavır sergilenerek, diğer tüm meslek liseleri göz ardı edilmiş ve sanki bunların hepsi de imam hatiplerden farklıymış gibi propaganda yapılmıştır. Olayın ayrıntısını bilmeyen vatandaşlar da, ortada sadece imam hatiplilere uygulanan haksız bir uygulama var zannetmiştir ki, bu külliyen asılsızdır, tüm meslek liseleri aynı konumdaydı. Şimdi imam hatipler ötekilere fark attı.
Bu durumda, ülkesindeki tüm eğitim kurumlarının tamamını görmezden gelerek, sadece imam hatip savunuculuğuna soyunmak, bir başbakan için temsil zafiyeti demektir. Yani başbakanımız imam hatipli olmayan genel çoğunluğun başbakanı değildir. Tutum, davranış ve söylemleriyle bunu göstermektedir. İmam hatipli olmayanlar bu ülkenin evladı değildir. Diğer mesleklerin değil önceliği, o meslekler olmasa da olur. Örneğin, olimpiyatlarda derece alan sporcularını 3-5 yaşında ele alarak yeteneklerini geliştiren ülkeler, kemana 7 yaşında başlayan ülkeler aslında aptallık etmektedir. Bunlar sonraya da kalabilir. Saz kırkından sonra da çalınır. Ama imam olmak için 9 yaşının üstüne çıkılmaması gerekir. Ülkenin kalkınması için iman gücüne ihtiyaç vardır, bunun için de tüm okulların imam hatip okuluna dönüşmesi gerekir. İktidarın getirdiği üç dörtlük sistemin felsefesi budur.
3-İmam hatipliler işe girişte de öncelikli olunca, öteki lise mezunları bir kez daha üveyi evlat durumuna düşmüştür. Çünkü devleti ele geçirmek söz konusu olduğundan, cami imamları yatay geçişlerle önemli denetim ve yönetim mevkilerine getirilmiş, açıkta imam hatipli de kalmadığından camiler imamsız kalmakla yüz yüze gelmiştir. Eğer bu durum doğru değilse başbakan çıksın açıklasın. İşsiz imam hatip çıkışlı var mıdır? Açıkta kaç tane imam hatip çıkışlı vatandaşımız vardır. İşsiz üniversite ve diğer lise çıkışlı vatandaşlarımızın sayısı ne kadardır. Devlet imam hatip çıkışlıların hepsine istihdam yaratırken, öteki okulları bitirenler neden işsiz dolaşmaktadır. Onlar bu ülkenin evladı değil midir?
4-Başbakanımızın İmam hatipleri sütten çıkmış ak kaşık gibi göstererek, diğer liselerin terörist yetiştirdiği yönündeki imalı sözleri de hem külliyen yanlış ve hem de, bir ülkenin en tepesindeki bir yöneticiye yakışmayacak kadar iğrençtir. İmam hatipli teröristler başbakanın bu sözlerinden sonra çarşaf çarşaf basınımızda yayınlandı. Bu konuda bir kaynak da ben vermem gerekirse, Başbakanımız Hidayet Karakuş’un “Şeytan Minareleri” adlı romanını okuyabilir. Bu sözler bu makamda oturan birisine yakışmayacak, çok tehlikeli, bölücü ve dışlayıcı; insanları, kurumları, evrensel ve etik kuralları yıpratıcı sözlerdir. Türkiye’de siyasetin kirlenmesinin en önemli nedenlerinden birincisi de, insanların bulundukları mevkiin sorumluluklarını kavrayamamış olmaları ve o mevkiin gerektirdiği konuşmalar yerine, siyasi çıkarları doğrultusunda tersi konuşmalar yaparak, halkı tahrik ve bölme yollarına gitmeleridir.
5-Başbakanımızın yine aslı astarı olmayan ama en masum ve en mağdur pozlara bürünerek gündemde tuttuğu bir başka imam hatip hikâyesi de kapatılan imam hatip okullarını yeniden açtığı uydurmasıdır. Çünkü imam hatipler hiçbir zaman için kapatılmamıştır. Temel eğitim kesintisiz 8 yıla çıkarılmıştır. Başbakan burada da, sanki her şey yerli yerinde dururken, yani diğer tüm meslek liselerinin orta kısımları devam ederken, sadece imam hatiplerin orta kısmı, din düşmanlarınca kapatılarak temel eğitimin içine alınmış gibi, bölücü, ayrımcı ve diğer eğitim kurumlarını aşağılayıcı bir tavrı büyük bir politik pişkinlikle sürdürmüştür. Ayrıca imam hatiplerin iyi ve güzel vatandaş yetiştirdiğini, öteki liselerin ise terörist yetiştirdiğini de savunmuştur.
6- Bütün bu yapılanlar ülkemizde nasıl bir ortam yaratmakta, neye ve kimin işine yaramaktadır; derseniz, derim ki: bunlar sevgisiz ortamların, karanlık rüyalarıdır. Kin ve nefreti yeşertmek, insanları mutsuz etmek, yaşamı çekilmez hale getirmek ve tüm bunların sorumluluğunu karşıya yükleyerek, işin içinden sıyrılma numaralarıdır. Ülkeye faşizmi egemen kılma çabalarıdır. Çünkü faşizm, iyi, güzel ve doğru olan her şeye, kin ve nefret perdesinin arkasından bakma hastalığıdır. İktidarlar insanların olaylara kin ve nefret gözlüğüyle bakmasını istemesinin temel nedeni ise, birbirini sevmeyen, birbirini reddeden çatışma gurupları yaratmak istemelerindendir. Bu da oyların kemikleşmesidir.
Aslında imam hatipliler de bu ülkenin evlatlarıdır. Ülkenin tüm meslek liselerine olduğu kadar, imam hatip liselerine de ihtiyacı vardır. Fakat maalesef, dinci sağ iktidarlar dindar vatandaşlarımızın oylarını alabilmek için, din gibi imam hatipleri de, siyasi çıkarları için kullanmışlar, bu pis siyasete itiraz edenleri de, din ve imam hatip karşıtı olarak gösterip, milleti birbiriyle çatışma ortamına sürüklemişlerdir.
Eğer siyasi otoritenizi zorla dayatmak için militan yetiştirmeyi hedeflemeyip de, vatandaşın dini ihtiyaçlarını, din hizmetlerini yürütmek için imam hatip okulu isteseniz, size veya imam hatibe kim karşı çıkar. Ama siz imam hatiplileri din hizmetleri için değil devleti ele geçirmek için kullandınız. Devletin tüm önemli mevkilerini bunlarla doldurmak için, din hizmeti yapanları bile görevlerinden alarak, bürokrasiyi imam hatiplileştirdiniz. İmam hatipleri, camiye imam hazırlayan bir okul değil, devlet yönetimine eleman hazırlayan bir okul haline getirdiniz. Ve bunca çağ dışı uygulamayı, imam hatiplinin mağduriyeti masalıyla yaptıktan sonra, şimdi de, millet buna niye itiraz ediyor diye ateş püskürüyor, itiraz edenleri PKK’lılarla eşdeğer görüyorsunuz. Unutmayın ki, Şeriatla yönetilen Osmanlı da bile yöneticiler medresede değil, saraydaki Enderun denilen bir okuldan yetişirdi.
Sayın Başbakanın ve sağduyulu vatandaşlarımızın, bunları bilmemesi elbette ki mümkün değildir. Eğer başbakanımız bunları bile bile yapıyorsa ki: öyledir. O zaman soruyorum şimdi, İmam Hatipler Talibanlaşmanın ayak sesleri midir? Ekim 2012
( c) Bu şiirin (yazının) her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
İMAM MEYDANI
Nazmi Öner
0
803
14/06/2016, 18:08
Son Mesaj
:
Nazmi Öner
ÖĞRETMEN, İMAM VE TOPLUM
Nazmi Öner
1
861
05/04/2016, 23:49
Son Mesaj
:
Refika Doğan
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2023
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder