• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Tahir Kutsi Makal (HALK OZANLARININ ÇUKUROVA HARİTASI)
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
05/04/2009, 01:17
HALK OZANLARININ ÇUKUROVA HARİTASI

Tahir Kutsi MAKAL
***********************

Üstad Tahir Kutsi, bu bildirisini 2-4 Aralık 1988 tarihinde Mersin’ de yapılan 2. Mersin Milli Kültür ve Eğitim Sempozyumu’ nde sunmuştur.

“Türk Halk Edebiyatı, Türk Edebiyatının temelidir. Yalnız geleneği olan edebiyatların ürünleri kalıcıdır, başarılıdır. Türk edebiyatının geleneği vardır. Türk edebiyatı masaldan başlar, halk öykülerinden, koşmalardan, destanlardan, efsanelerden başlar.. Bu sebeple Türk Edebiyatı, dünya edebiyatı içinde köklü, geleneği olan ve yaşamakta bulunan bir sanat dalıdır. Bunu bütün bilim dünyası da kabul etmekte, “Türk edebiyatı zengin bir geleneğe sahiptir” denilmektedir. Zengin bir geleneğe sahip bulunan edebiyatımızda temel olan Türk Halk Edebiyatı da kendi içinde geleneklere sahiptir. Halk edebiyatı ürünlerinin çeşitliliği konuların işleniş tarzları, şiirlerin ölçü ve uyak durumları, halk edebiyatımızın kendi içindeki geleneklere örnek sayılabilir. Sözlü ve yazılı Halk Edebiyatımızda bir gelenek de, ürünlerde “harita” çizilmekte oluşudur. Dede Korkut hikâyelerinden, halk hikâyelerine, destanlara kadar bir çok halk edebiyatı ürününde “harita” çizildiği gerçektir. Bir halk öyküsünün nerede, hangi yörelerde geçtiği öykünün akışı içinde verilir. Öyküyü dinleyen halk öyküsü kahramanının Isfahan’dan Erzurum’a, Kayseri’den Sivas’a…kadar bir çok yeri gezdiğini öğrenir. Hikâyetçi’nin anlatımıyla, Munzur Çayına, Fırat Nehrine, Nurhak Dağlarına, Van Gölüne, Bingöl yaylalarına, Binboğalara, Çukurova’ya gitmiş gibi olur. Çünkü aralardaki koşmalarda buralara seslenişler vardır.
Destanlarda da öyledir. Battal Gazi Aşkar’a, Köroğlu Kırat’ına biner ve özellikle cenk vesilesiyle yurdun çeşitli bölgelerini ve illerini dolaşırlar... Efsaneler, masallar, halk hikâyeleri gibi anonim üretim olan mani’lerde de harita çizildiğini görmek mümkündür. “Amana Aras han Aras / Bingöl’den kalkan Aras / Al başımdan sevdayı / Hazar’da çalkan aras” gibi. Burada Aras Nehrinin Türkiye’den doğduğu, Kuzey ve Güney Azerbeycan’ı ayırarak Hazar Gölü’ne dökülüşünün haritası vardır.
Türk Halk Edebiyatı geleneğini İran’da sürdüren hak ozanlarından (18 Eylül 1988’de ölen) Hüseyin Şehriyar, Aras’ın, Türkiye sınırları dışındaki haritasını şöyle çizer:

“O taydadır Şeki, Sirvan, Garabağ
Bu tayda da Mşgin, Eher, Garâdağ
Birbirlerin Araz’dan almış sorağ
Araz bizi ayırmadan dağlayıp
Son özü de gece- gündüz ağlayıp…”
(M. Rahim’e cevap-7)

Azerbeycan’lı halk ozanlarının hâlâ devam ettirdikleri, gördükleri, gezdikleri, özledikleri yahut bulundukları yöreleri şiirde bahsetme geleneği, Türkiye halk ozanlarının da yaşattıkları bir olgudur. Aşık Veysel özellikle yaşatmıştı bu geleneği… “Şarkışla kazamdır, Sivralan köyüm / Geçti ömrüm gurbet elde neyleyim / Gel diyorsa bu illerde durmayım / Mektup yâre selamımı ulaştır..” diyen Veysel, bir başka deyişinde “Kokuyor burnuma Sivralan köyü…” demiş çevresinin haritasını şöylece çizmiştir:

“…Beserek’te lâle, sübül yürüdü
Güldede’yi çayır- çimen bürüdi
Karataş’ta kar kalmadı eridi
Gözyaşım mektupta pul diye yazmış…”

Bingöl yaylasıyla, Varto’ya bağlı Güzelkent köyüyle, dağları ve akarsularıyla ozan Ali Temirdoğlu çevrenin haritasını şöylece çizer: “Muş Ovanın bakışına / Kurtik Dağın yokuşuna / Murat Nehrin akışına / Akar gider nimet gibi..” Aynı geleneğin, Emrah’ın Bayburtlu Zihni’nin, Aşık Ömer’in, Pir Sultan’ın eserlerinde yaşatıldığını görmek mümkündür.
Toroslar ve Çukurova’ da âşıkların harman olduğu yörelerdir. Günümüzde de bir çok halk ozanını bağrında barındıran bu yörede tarih içinde çok güçlü aşıklar yetişmiştir. Karacaoğlan ile Dadaloğlu Türk Edebiyatı tarihine adı pırıltılarla geçmiş yıldız ozandırlar. Bunlardan başka Çukurova- Toroslar; değerli, güçlü halk ozanları yetiştirmiştir.
İçel sınırları içinde yaşamış ve yetişmiş halk ozanlarından bazıları şunlardır. Karacaoğlan, Silifkeli Küçük Karacaoğlan, (XIX. Yüzyıl) , Kara Fevzi (1741-1833) Aşık Natuvani (1741-1791) Aşık Cemali (1811-1871) Aşık İrfani (1839-1871) Aşık Rıza (1841-1895) Deveci Topal Mustafa (1845-1925) , Nati (1845-?) Serdari (1875-1920) , İçelli Refik….
Karacaoğlan Adana sınırları içinde doğmuş. Çukurova ve Toroslar’da yaşamıştır. Tarsus’ta uzun süre kaldığı bilinmektedir. İçel’e bağlı Mut ilçesinin Çukur Köyünde ona izafe edilmiş “Karacaoğlan Tepesi” mevcuttur. Halk, Karacaoğlan ile sevgilisinin burada gömülü olduğuna inanmaktadır. Mut ilçesinde anıtı vardır. Prof. Hüseyin Gezer yapmıştır.17. yüzyılda yaşayan ünlü Karacaoğlandan başka İçel’in yetiştirdiği bir Karacaoğlan daha vardır. 19. yüzyılda yaşamış, Karacaoğlan adıyla tapşırmıştır. Halk buna “Küçük Karacaoğlan” adıyla seslenmiştir.
Adana yöresinde de bir çok halk ozanı yetişmiştir. En ünlüleri Karacaoğlan ile Dadaloğlu’dur. Günümüzde de Adanalı halk ozanları geleneği başarı ile sürdürmektedirler. Adana’lı halk ozanlarından bazıları şunlardır: İlbeylioğlu (1706-?) , Aşık Abdullah, Kara Osman, Kul Halil, Kul Seydi, Üçgözoğlu, Aşık Ali, Aşık Mustafa, Hacı Nabi Bey, İbrahim Kul, İne Arap, Nasibi Baba (1845-1888) , İbrahim Necati (1845-1896) , Selami, Aşık Durdu Kadın, Nazlı Gelin, Sinem Kız, Avşarlı Hasibe Ramazanoğlu (1861-1942) Aşık Fatma Bacı Taşkaya-1945)
Bunlardan başka Elbistanlı Derdiçok, Çorum’lu Deli Boran, Sıtkı, Aşık Mehmet, Aşık Klebi gibi bir çok halk ozanı da Çukurova yöresinde yaşamış, şiirler, destanlar söylemiştir. Bunlardan bazılarını halk kendi çocuğuymuş gibi bağrına basmıştır.
Halen (1988) yaşamakta olan Adanalı halk ozanlarından bazıları ise şunlardır. Abdulvahap Koaman (1934) Aşık Ferrahi (1934-1968) Aşık Feymani (Osman Taşkaya 1942) Hacı Karakılçık (1948) , Halil Karabulut (1926) , Kul Mustafa (1931-) Aşık Mahmut Taşkaya (1939-)
Çukurova ve Toroslar’da yetişen, hayat süren bu halk ozanları; daha eskilerin yaşadıkları, gezdikleri, özledikleri yerleri mısralarında belirttikleri gelenek çerçevesinde deyişlerine dökmüşlerdir. Özellikle Karacaoğlan ile Dadaloğlu’nun şiirlerinde yöre isimlerine sık, sık rastlanır. Bu ozanlar, şiirleriyle adeta bir Çukurova-Toroslar haritası çizerler… Dağlar, ovalar, akarsular, yerleşim birimleri zaman zaman eserlerde dile gelir. Bu şiirleri okuyanların veya dinleyenlerin gözünde Gâvur dağları, Binboğalar, Çukurova, Mersin kıyılarından Akdeniz, iller ilçeler, söyler canlanır… İnsan ya oralara gitmiş gibi olur, ya da özlem duyar…
Karacaoğlan, şiirleriyle harita çizdiğine, yani Çukurova-Toroslar çocuğu olarak bilindiğine o kadar emindir ki “Yerim belli.. derler Sayıloğlu..” mısraı ile yerinin bilindiğini ifade etmiştir. Adana – Bahçe ilçesine bağlı Varsak köyünde (1606) dünyaya gelmiştir. Sayıloğluları ailesindendir. Feke ilçesine bağlı Göğceli köyünden olduğu da söylenir. Tarsus başta olmak üzere İçel’ in öteki dağ ve ova yerleşim birimlerini de gezmiştir. Karacaoğlan, yerleşik düzendeki halka da, konar-göçer oymaklar halkına da çalıp söylemiş, evlerde, konaklarda ve çadırlarda konuk olmuştur.
Karacaoğlan’ın Çukurova - Toroslar bölgesinden çıkarak “çok memleket” gezdiği söylenir. Zaman zaman bu konuyu da Karacaoğlan mısralarında dile getirir. Fakat onun en çok bildiği, gezdiği yöre bu yörelerdir. Bu yöreden bahsederken sımsıcaktır. Sarmaşır gibidir.

“Çukurova bayramlığın giyerken
Çıplaklığın üzerinden soyarken
Şubat ayı kış yelini kovarken
Cennet dense sana yakışır dağlar”
Karacaoğlan’ın ünlü “güzel arama destanı”nda da, uzaktaki iller ve ülkeler dışında İçel ve Adana çevresi yerleşim birimleri özellikle yer almıştır:

“Çıktım seyreyledim Niğde’yi Boru
Açep gezsem mavi donlum var m’ola
Güzeller durağı Tokat, Engürü
Acep gezsem mavi donlum var m’ola?

Hey geri de deli gönlüm hey geri
Adana,İlibeğli, Göksun,Tekir’i
Otuz iki sancak Diyarbekir’i
Acep gezsem mavi donlum var m’ola?

Hasiri de deli gönlüm hasiri
Deryada dönüyor kıral yesiri
Halep, Tırablus, Koca Mısır’ı
Acep gezsem mavi donlum var m’ola?

Yeşil ördek yayılıyor çimende
Mehdi günü doğar âhır zamanda
Kürt’te Hindistan’da, Çin’de, Yemen’de
Acep gezsem mavi donlum var m’ola?

Yeşil ördek sulanıyor gölekte
Altın küpe şavk veriyor kulakta
Cennet-i âlâda, huri melekte
Acep gezsem mavi donlum var m’ola?

Mecliste içerler demi kanyadan
Güzel seven mur’ad alır dünyadan
Kayseri’den Karaman’dan Konya’dan
Acep gezsem mavi donlum var m’ola?

Hacı Bektaş Veli şeyhlerin piri
Konya’da yoklayım Molla Hünkâr’ı
İçel’den Antep’ten, Gürün’den beri
Acep gezsem mavi donlum var m’ola?

Mardin’den de Karaca’oğlan Mardin’den
Çeken bilir ayrılığın derdinden
Koçhisar’dan Hasandağ’ın ardından
Acep gezsem mavi donlum var m’ola? ”

Burada Karacaoğlan, yakın çevresi olan Toroslar ağırlıklı bir Türkiye haritası çizmektedir. Ozan, “Yunmuş arınmış Aynanoz gülünde / Işılaşır gider siyah telleri…” mısralarıyla başlayan koşmasında daha mahalli’dir.

“Aşağıdan beri Tıdık deresi
Saklı durur bu sinemin yaresi
Türkmen kızı birde açtı yaresi
Yeşil ile doldu Sancur gölleri”

Karacaoğlan, Toroslar’da yaşayan Türkmen oymaklarının sevgilisidir. Yıllarca onların arasında yaşamış, Türkmen kızları ona âşık olmuş. Türkmen oymaklarının geleneklerini söylemiş, hattâ giyim kuşamlarını dahi mısralara dökmüştür. Bu yüzden yüzyıllar boyu, şiirleri, türküleri, Türkmen oymakları arasında söylenip durmuştur. Halk onu belleğinde dededen toruna…yaşatmıştır. Antep’den Aydın’a uzanan çizgi içinde aşiretlerin dilinde ve gönlünde Karacaoğlan olmuştur; o’ da oraları gezmiş, bu illeri, köyleri dilinden düşmemiştir.

“Aydın kazasında Turgut ilinde
Gezdin evlerini buldum gezerek
Sırma karıştırmış sünbül saçına
Döküp gider dal boynuna düzerek”

Bir başka şiirinde şöyle der Karacaoğlan:


“Kalk gidelim atım harap haneden
Eğrikol’da yem yedirem atıma
Kısmetimiz versin Mevlam- Yaradan
Gece Egrikol’da yatalım atım

Atıma bineyim edeyim sökün
Sağına soluna hamayıl takın
Ayar ırak derler Kefendiz yakın
Gece Kefendiz’ de yatalım atım

Maraş’tan ötesi uzak bir yoldur
Tatar deresinde dizginin kaldır
Öğle namazımı göğsünde kıldır
Bu gece Göksun’da yatalım atım

İyi derler Elbistan’ın ovasın
Yaz getirir ılık ılık havasın
Koca Binboğa’da şahin yuvasın
Gece Binboğa’da yatalım atım

Atım Öğrek’te dokutam çulunu
Üç güzele ördüreyim palanı
Som gümüşten döktüreyim nalını
Bu gece Öğrek’te yatalım atım

Karac’oğlan der ki yârim yâr ise
Ağyar ile muhabeti yoğ ise
Atım sende küheylânlık var ise
Gece yâr koynunda yatalım atım..”

Antep, Mersin, Maraş, Adana çevresinden daha yakına gelir. Karacaoğlan… Tarsusu’un Kalbur ve Kargıcak köylerini haritasında işaret eder ve mezaranın, makamının, anıtının bulunduğu Mut ilçesinin karşısındaki Eğri Dağı’na selam verir:

“Eğri Dağı’nın başında
Avcılar gezer taşında
Yâr yitirdim hilâl kaşlı
Sana geldim Eğri dağı

Eğri dağın başı taşlı
Çelenleri hümâ kuşlu
Yâr yitirdim hilâl kaşlı
Sana geldim eğri Dağı

Eğri Dağı’nın başları
Ötüşür hüma kuşları
Leylâ’mın hilâl kaşları
Sana geldim Eğri Dağı

Eğri Dağı’nın düzleri
Çağrışıp öter kazları
Köşe başında kızları
Sana geldim Eğri Dağı

Eğri Dağı’nın eteği
Çevresi arslan yatağı
Kalkmış kervan otağı
Sana geldim Eğri Dağı

Karac’oğlan döne, döne
Gezer dağlar yana yana
Yitirdim yârim bir suna
Sana geldim Eri Dağı

“………..
Kozandağı sis mi tutar?
Altıntabak pas mı tutar?
Kozanoğlu ölmeyinen
Avşar ili yas mı tutar?

Şu Feke’nin hanımları
Kara bilmez alınları
Kör olasın Derviş Paşa
Hep dul ettin gelinleri..”

Dadaloğlu’nun deyişlerinde de daha bir çok yer adı sıralanır, Örnek olarak,:”Yine tuttu Gavur Dağın boranı / Hançer vurup acar lâdin yaramı.”, “Binboğa’yı desen dağların beyi / Gözüken Soğanlı Koçdağı hani / Aladağ, Bakırdağ, Bulgar’ın tayı / Erciyes ulunuz piriniz dağlar…”


KAYNAKLAR
1.Yurt Ansiklopedisi-1.5
2.Karacaoğlan-Tahir Kutsi Makal, Toker Yayınları
3.Dadaloğlu, Tahir Kutsi Makal, Toker Yayınları
4.Türk Halk Şiiri- Tahir Kutsi Makal,Toker Yayınları
5.Karacaoğlan-M. Necati Karaer, TercumanYayınları
6.Karacaoğlan- Dr,. Müjgan Cunbur, Kültür Bakanlığı Yayınları
7 Karacaoğlan-Cahit Öztelli, Milliyet Yayınları
8.Güzel Türkiye’m- Ali Temiroğlu, İnanç Yayınları
9-Aşıklar Şöleni- Tahir Kutsi Makal, Müziksan Yayınları
10- Güneyde Türkmen Oymakları-Ali Razı Yalgın, Kültür Bak. Yayınları
11. Türk Yurdu- Aylık Dergi, sayı; 21

Mustafa Ceylan
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Tahir Kutsi Makal'ın Hayatı Site Yönetimi 0 1,981 05/04/2009, 01:33
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın Felçi Yenişi Site Yönetimi 0 1,440 05/04/2009, 01:30
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın 'Benim Gizli Yazılarım' kitabı Site Yönetimi 0 1,509 05/04/2009, 01:29
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal İle Röportaj-1 Site Yönetimi 0 1,426 05/04/2009, 01:28
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal İle Röportaj-2 Site Yönetimi 0 1,932 05/04/2009, 01:27
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal ile Röportaj-3(Son Bölüm) Site Yönetimi 0 1,436 05/04/2009, 01:26
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Ders Kitaplarında Tahir Kutsi Makal Site Yönetimi 0 1,385 05/04/2009, 01:24
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal ve 'TARLA Dergisi' Site Yönetimi 0 1,757 05/04/2009, 01:23
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal (ANADOLU’DA AĞITÇI KADINLAR) Site Yönetimi 0 2,821 05/04/2009, 01:22
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal (TÜRK HALK EDEBİYATINDA GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK) Site Yönetimi 0 1,711 05/04/2009, 01:12
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder