• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Tahir Kutsi Makal'ın Felçi Yenişi
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
12/01/2009, 01:53
“SEVGİ VARKEN DERTLER BİTER”
*
TAHİR KUTSİ’ NİN FELÇ’ İ YENİŞİ

-Araştırma-İnceleme-

MUSTAFA CEYLAN
****************

Dünyanın hiçbir sanatçısı, şairi ve yazarı Tahir Kutsi gibi yüreği aşk ve sevgi ile dolu olamazdı. Çünkü, felç gibi önemli bir hadiseyi, Azrail’ i “Git Humeyni’ nin canını al, benim canımı niye alıyorsun ?” diye geçiştiremez. Bunu ancak, çile değirmeninde öğütülmüş bir gönül adamı gerçekleştirebilirdi. Hem öylesine bir çile değirmeninde öğütülmek ki, Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hallac-ı Mansur, Pir Sultan Abdal, Dadaloğlu, Köroğlu, Karacoğlan, Hacı Bayram-ı Veli, Mevlâna, Gazi Aşık Hasan Dede, Aşık Veysel gibi daha nice uluların ruhlarından hız ve ilham almış bir gönül adamıydı.

İşte, ancak böyle bir adam felçi yener, Azrail meleğine başka adres gösterebilirdi.

O, hep dostlarının yakınlığı, sıcaklığı, onlara duyduğu sevgi, ilgi ve onların kendisine verdiği destekle kurtulduğunu yazsa da ben, milletimizin manevi mimarlarının gücü olarak kabul etmiştim. Elbette hiçbir kulun Azrail’ den kurtuluşu mümkün değildir. Bunu gayet iyi biliyoruz. Fakat, o’ nun önce felç’i yenmesine çok sevinmiş, işte böyle yorumlamıştım. Ayrıca, diyordum ki : O Anadolu’ ya Türk-İslâm mührünü basan uluların ruhlarıyla bütünleşmiş bir ruha sahipti. O uluların aziz ruhlarının, o cihanı sarıp sarmalamaya, insanları kurtuluşa, sevgiye, yaşamaya götüren çağırıları ve duaları o’ nun felçi yenmesinde etken olmuştu. Gerçekten de, onun kadar Türk ve İslâm davasında çile çeken, eserler veren, gönül mimarlarımızı yaşatma gayreti içinde bulunan çok az kalem eri bulunmaktaydı.

Dostları ona sadece maddesel anlamda destek verebilmişlerdi. Onu felç geçirdiğinde hastahaneye yetiştirmiş, orada ümit ve şevk verme gayreti içinde bulunmuşlardı. Onun susmasında, gözlerini ötelerin ötesine, okyanusların, Torosların arkasına aktarmasındaki, manevi havayı çoğumuz anlayamadık. Yazık !

Onun felç’i felç edişinde, hayatları ve eserleri hakkında kalem salladığı, mürekkep harcadığı, uykusuz geceleri hibe ettiği gönül mimarlarımızın çok büyük etkisi vardı. Elbette felç’ i yenmesinde dostlarının da etkisi vardı. İnkâr etmiyorum.

Hastahaneye yattığında Zekeriya Beyaz Hoca’ nın gelişiyle, omuzunda taşıdığı babasının seneler önce yazdığı muska'’nın yenilenmesini anlattığı yazısına bir bakınız.

Üstadın felç’ i yenişini kendi ağzından dinleyelim :

“22 Ocak 1988 Cuma günü hastalandım. Yıktı aldı felç beni. Ne olduğunu bilemeden kendimi Cerrahpaşa Hastahanesi Nöroloji Kliniğinde buldum. Bir gece önce Ankara’ dan otobüsle dönmüştüm. Yorgun, uykusuz, bol sigaralı... Otobüste uyuyamam. Çift katlı otobüsün üstünde uçakta gibiydim. Gözümü kırpmadım. Ankara’ da işlerim bitmemişti. 30 bin liram kalmıştı. Dönüş uçak bileti 30 bin lira tutuyordu. 20’ siyle borcumu öderim dedim. 10 bin lira ile de otobüse binerim. Yaş kemalini buldu artık, elliyi aştık. Can dayanmıyor. Tansiyonum fırlamış. Beyin filmini çektiler. Tomoğrafi diyorlar. İki damarın enfarktüs yaptığı tespit edildi.”

“Sevgili dostlar, şairler birbirlerinin sevgilisidirler. Dostudurlar. Can dostu... Bir şair olmazsa öteki olabilmez. Sevgilinin ilham verdiği gibi şairlerde birbirlerine ilham verirler.”

“M. Rauf Alanyalı onun en candan dostudur. Bir “Karakız” adını verdiği daktilosu, bir gazetesi ve bir de M. Rauf Alanyalı, tüm dostlarından ayrı bir yere sahipti.

Gazeteci dedik te, onun basın hayatında çeşitli dönemlerde ne cezalara çarptırılmak, ne takibatlara uğratılmak istendiğini düşündük... Diyordu ki “Geçenlerde yazılarımı düzenlerken saydım. Otuz yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda 124 yıl hapsim istenmiş. Cezaevine düşmedik. Hapishane çilesi çekmedik amma hastahaneye düştük. Ellinci yaşın bana getirdiği felç oldu. Sağ yanıma inme indi. Elim, ayağım tutuldu, dilim tutuldu. Konuşamaz oldum. Karakollar, savcılık, mahkemeler, hapishane korkuları derken hastahane çilesini de yaşadık. Hapishane çilesi yoksa da hastahane çilesi varmış kaderde...”
Sözümüzün burasına, üstadı son yolculuğuna çıkaran, ezel-ebed sevgilisine kavuşturan ölüm meleği Azrail hakkındaki düşüncelerine yer verelim. Üstad diyordu ki : “Azrail ölüm meleğidir. Eskilerin deyimiyle “melek-ül mevt”... Dört büyük melekten biridir Azrail... Öteki üçü şunlardır : Cebrail, Mikail, İsrafil... Kutsal kitaplar, Tanrı’ nın bu dört seçkin meleğe değişik görevler yüklediğini kaydederler. Cebrail, Allah’ ın buyruklarını peygamberlere ulaştırandır. Mikail, kurtuluş, bereket ve mutluluk meleğidir... İnsanlara mutluluk ve dünyaya bereket dağıtır.. İsrafil ise, öttüreceği "Sur"”ile kıyamet gününü haber verecek olandır.

Cebrail ile her insan karşılaşamaz.. Allah ‘ın seçilmiş kulları muhatap olabilir ona.. “Vahiy” ulaştırır peygamberlere.. Mikail’ in bereket ve mutluluğunu zaman zaman yaşarız.. İsrafil ile “kıyamet gününde” rastlaşacağız. Fakat “ölüm meleği” Azrail ile karşılaşmamaya imkân yok... Çünkü, Yüce Tanrı buyurur ki, “Her nefs ölümü tadacaktır..” Doğmak kadar, yaşamak kadar, ölüm de kaçınılmazdır. Kaçış yoktur ondan.. Ölümsüzlüğün ilâcı bulunamamıştır daha...”

Üstad, felçi yenmiştir amma, aradan fazla bir zaman geçmeden “ölüm meleği” dediği Azrail gene görevini yapmış, ihmal etmemiş, onu aramızdan almıştır. Mekânı Cennet olsun diyorum
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  Tahir Kutsi Makal'ın "Öpkü" kİTABI Site Yönetimi 0 1,318 12/01/2009, 04:04
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın Yurt İçi ve Yurt Dışı Tesirleri Site Yönetimi 0 1,448 12/01/2009, 03:50
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal "delitay" ve Hikayeciliği Site Yönetimi 0 1,160 12/01/2009, 03:44
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın "KAMYON" Romanı Site Yönetimi 0 1,308 12/01/2009, 03:30
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın "Karadon-Öyküler"kİTABI Site Yönetimi 0 1,291 12/01/2009, 03:23
Son Mesaj: Site Yönetimi
  TAHİR KUTSİ MAKAL'IN "ANADOLU’DA TÜRK MÜHRÜ" KİTABI Site Yönetimi 0 1,447 12/01/2009, 03:15
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın"KÖYLÜ GÖZÜYLE AVRUPA" Kitabı Site Yönetimi 0 1,326 12/01/2009, 03:08
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın "İÇ GÖÇ" Kitabı Site Yönetimi 0 1,535 12/01/2009, 02:49
Son Mesaj: Site Yönetimi
  TAHİR KUTSİ’ NİN “FAKİR İŞİ” KİTABI Site Yönetimi 0 1,215 12/01/2009, 02:38
Son Mesaj: Site Yönetimi
  Tahir Kutsi Makal'ın ATATÜRK Sevgisi Site Yönetimi 0 1,093 12/01/2009, 02:28
Son Mesaj: Site Yönetimi

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder