SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
TAHİR KUTSİ MAKAL' IN KARACAOĞLAN KİTABI
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#1
06/05/2008, 10:38
Tahir Kutsi MAKAL’ın “KARACAOĞLAN” Kitabı
Mustafa CEYLAN
(Makal üstadın sağlığında Yapılmış Bir Çalışmamız)
Karacaoğlan kitabı Tahir Kutsi’nin kalemiyle yazılmış, mükemmel bir kitap olup,Toker Yayınlarınca yayınlanmış ve bugüne kadar 4. baskısını gerçekleştirmiştir. Eser öteki kitaplar gibi Milli Eğitim Talim Terbiye Kurulunca tüm okullara tavsiye edilmiştir.
Karacaoğlan kitabı üzerine biz fazla bir yorum getirmeden, hattâ hiçbir yorum katmadan eserin başlangıç bölümünden bir kısmını buraya alarak, eserle okuyucuyu doğrudan, doğruya karşılaştırmayı düşündük.
Eser, sahasında çok büyük bir çalışmadır. Kaynak kitaptır. Tamamı 191 sayfadan meydana gelen eseri biz de tüm okuyucularımıza tavsiye ediyor ve eserden bölümlerle sizleri başbaşa bırakıyoruz. Bu sadece kısa bir bölüm olup, asıl kaynak Tahir Kutsi’nin eserindedir.
İşte Bölümler,
Türk Halk edebiyatının önde gelen isimlerinden Karacaoğlan, XVII. Yüzyıl halk ozanlarımızdandır. Eserlerinden 1608 yılında doğduğu sanılmaktadır.Karacaoğlan’ın nerede doğduğu ve öldüğü belli değildir. Toroslar’da ve Çukurova’da yaşadığı, Anadolu’yu ve o sırada Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde bulunan Suriye, İran ve Rumeli’ni gezdiği bilinmektedir. Ünü Anadolu’ya ve Rumeli’ye yayılan Karacaoğlan kendisinden daha önce yaşayan Köroğlu, Aşık Kerem, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal gibi ozanlar 17. yüzyılın başında yaşayan Öksüz Dede,, Kuloğlan, Kâtibi, Kayıkçı Kul Mustafa’nın etkisinde yetişmiştir. Daha sonra kişilik kazanan Karacaoğlan kendisinden sonra gelen halk ozanlarını, Aşık Ömer, Gevheri, Emrah, Zihni, Dertli ve Dadaloğlu’nu etkilemiştir. Ayrıca Karacaoğlan halk ozanlarını da aşarak “milli edebiyat” akımını yürüten Rıza Tevfik Bölükbaşı, Faruk Nafız Çamlıbel, Orhan Seyfi Orhon ile Cumhuriyet devri şairlerinden Necip Fazıl Kısakürek, Behçet Kemal Çağlar, Cahit Külebi ile öteki bir çok sanatçıyı etkisi altına almıştır.
Karacaoğlan, halk şiiri geleneğine bütünüyle uymuş, hece vezni dışında ölçü kullanmamış halkın konuştuğu dil ile yazıp söylemiştir. Okur yazar olduğu anlaşılan Karacaoğlan medrese ve tekke şairleri gibi yazmaya da özenmemiş, özellikle tabiat ve aşk konularını işlemiştir. Koşma, türkü, semai, destan yazan Karacaoğlan 6+5 duraklı 11’lik,, 4+4’duraklı 8’lik hece veznini kullanmıştır.
Çeşitli cönklerden ve halk ağzından Karacaoğlanın şimdiye kadar 507 eseri derlenmiş ve yayınlanmıştır.
Yüzyıllardanberi Anadolu’ya dalga,dalga yayılan bir ses var. Dillerden düşmeyen türkü, gözlerde şavkıyan ışık, gönüllerde kabaran heyecan, Karacaoğlan.
Dağlarda uğultu ovalardaki sarı başaklarda ve ak çiçek açan Çukurova pamuğunda bereket Karacaoğlan!
Halk yaşadıkça yaşayacak olan Türk Halk Şiiri anılınca ilk akla gelen isimlerden, Türk Halk şiirine hareket Karacaoğlan
Yaylalar onunla engin, tarlalar onunla zengin obalar onunla zengin. Karacaoğlan!
Karacakız’ın yavuklusu, Elif’in tutkulusu, görülmeye, görülmeye daha güzelleşen nice güzellere vurgun, yetmiş üç yıl gönlünün güzelini aramaktan yorgun, Karacaoğlan! Genç kızların kalbinde titreşim, âşıkların saz tellerinde ibrişim, delikanlıların yüreğinde cesaret, Karacaoğlan.
Cönklerdeki şiirleri elden, ele; türküleri dilden dile dolaşan, ilden ile ulaşan Karacaoğlan!
Nereli Karacaoğlan? Nerede ve kaç yılında doğmuş, nereleri gezmiş, neler yapmış? Bir büyük bilinmezlik bunlar! Bir büyük sır, soruların ardından gelen deyişler. Tarih olaylarını günü, gününe kaleme alan müverrihler gibi halk şiirinin durumunu, halk ozanının ne yaptığını yazan, defterini kütüğünü tutanlar çıkmamış. Karacaoğlan’ı en iyi kendisi anlatacak. Nerede doğup büyüdüğü, nerede öldüğü kesin olarak bilinmese de bilinen bir kesin gerçek var. Karacaoğlan, katıksız bir Türkmen! Orta Asya’dan Anadolu’ya gelirken soyu gittikçe büyüyen, atalarıyla ve geçmişiyle övünen bir Türkmen,
“Kozan dağında neslimiz
Arı Türkmen’dir aslımız
Farsak’tır durak yerimiz
Gurbet ilde yâr eğler bizi”
Yüzyıllar boyu Türk Milleti, kendinden olana, kendi duygu ve düşüncelerini dile getirene sahip çıkmıştır. Halkın diliyle, halkı halka veren halk ozanları, kalemsiz, deftersiz yüzyıllar öncesinden günümüze kadar halkın belleğinde (hafıza) yaşayarak gelmiştir. Babadan oğula, beşikten mezara kadar halk ozanlarının deyiş, koşması, varsağısı, destanı, yaşayagelmiştir. Ve halk, kendi diliyle kendini söyleyen hak ozanını kendine en yakın bilmiştir. En yakınına büyük değer vermiş, kendi kabristanında mezar hazırlamış, halk ozanını, gönlündeki ölümsüz halkasına eklemiştir. Türkmen kocası büyük halk ozanı Yunus Emre gibi Karacaoğlan’ın sevgisi de gönülden gönüle akmış, halk onlara çeşitli ilçelerde ve köylerde yer ayırmıştır.
Kozan Dağı, Adana’nın Kozan ilçesindedir. Binboğaların devamıdır. Kozan’lılar Karacaoğlan bizim diyecektir.
Feke ilçesinin Gökçe köylerinden ses gelecektir.
-Karacaoğlan bizimdir.
Kozanoğlu beylerinden birinin Karacaoğlan’ı öldürme niyeti üzerine Van’a kaçmıştı Karacaoğlan. Van’lılar söylenecektir.
Karacaoğlan hemşehrimizdir.
Karacaoğlan ölmemiştir. Tarsus’taki Ashab-ı Kehf mağarasına girmiş ve bir daha görünmemiştir. Tarsus’taki vatandaş iddia edecektir.
-Karacaoğlan bizdendir.
Türk Halk Şiiri üzerinde, özellikle Karacaoğlan üzerin inceleme yapmış olan bilgin W.Radlof, Kırım’da duyduğu Karacaoğlan (ismayıl) ile Esmahan menkıbesine dayanarak iddia edecektir.
Karacaoğlan Belgrat’lıdır.
Karacaoğlan 'Arı Türmendir aslımız' dedikten sonra durak yerini de söyleyiveriyor. 'Farsak’tır durak yerimiz' ve bu yüzden de Adana’nın Bahçe ilçesinden bir ses gelecektir.
-Karacaoğlan bizimdir.
Bahçe ilçesinin Farsak köyünde Sailoğulları sülâlesi yaşamaktadır. Karacaoğlan, kendisi Sailoğulları’ndan saymıştır.
“Karacaoğlan der, ciğerim dağlı
Yeri belli, derler Sailoğlu
Divane gönül dilbere bağlı
Gam ve kasavetle aldırma beni”
Bahçe’nin Farsak köyü gibi Barak Baba’nın adına alan Barak Türkmenleri de Karacaoğlan için aynı sözü söylemektedir.
-Bizimdir.
Karacaoğlan açıktan, açığa şuralıyım deyip kestirmiyor. Esasen böyle demesi imkânı da yok. Karaaoğlan’ın yaşadığı sıralarda, Türkmenler genellikle göçebe hayatı sürüyorlar. Yazın tarlalarda, kışın kışlıklarda yaşıyorlar. Karacaoğlan,”Yaylamız Bulgar dağıdır” diyor. “Binboğa'dır benim ilim” diyor.Toros dağlarının eteklerinde yaylayan Türkmen oymaklarını dolaşıyor Karacaoğlan, saz çalıp türkülerini söylüyor, göç eden güzelleri görüp vuruluyor.
Kırıkhan’dan yüklediler göçünü
Mor sümbülle donattılar saçını
Elâ gözlüm ayrı çekmiş göçünü
Bizim elden bir tomurcuk gül gitti..
Bir bakıyorsun Erzurum’da Karacaoğlan... Bir bakıyorsun Mardin’degörünüyor, Şam’da Mısır’da, Aydın, Tokat, Ankara, Konya, Diyarbakır’da gönül eğlendiriyor. Karacaoğlan.
“Adı sanı bilinmedik ellere
Gitmeyince gönül yârdan ayrılmaz”
Diyerek adı sanı bilinmedik ülkelere, Avrupa illerine uzanıyor. Bir yâr için diyar, diyar dolaşıyor. Demir çarık, demir asa bütün Anadolu’yu geziyor. Kâh gözüyle illerde elâ gözlüsünü arıyor.
Çıktım seyreyledim Niğde’yi Bor’u
Acap gezsem ela gözlüm var m’ola
Güzeller durağı Tokat, Engür’ü
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
Hey geri de deli gönül hey geri
Adana, İlbeyi, Göksun, Teker’i
Otuz iki sancak, Diyarbekir’i
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
Hesiri de deli gönül hesiri
Deryada dönüyor kıral yesiri
Halep, Trabulus, koca Mısır’ı
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
Yeşil ördek yayılıyor çimende
Mehdi günü doğar ahir zamanda
Kürtte,Hindistan’da, Çin’de, Yemen’de
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
Yeşil ördek sulanıyor gölekte
Altın küpe şavk veriyor kulakta
Cennet-i âla’da, huri melekte
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
Mecliste içerler demi kanyadan
Güzel seven murad alır dünyadan
Kayseri’den, Karaman’dan, Konya’dan
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
Mardin’den de Karacaoğlan Mardin’den
Çeken bilir ayrılığın derdinden
Koçhisar’dan, Hasandağı’n ardından
Acep gezsem ela gözlüm var m’ola
Engürü - Ankara’nın eski adı, İlbeyi, Kilis’in bir bucağı, Göksun Maraş’ın ilçesi, Tekirköy İçel’de bir köy. Karacaoğlan’ın gezip dolaştığı yerler. İller,ilçeler, köyler. Trablus, Mısır, Yemen, Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş sınırı içinde “otuz ki sancak” tan bazıları.
Acem illerinden misafir geldim
Yol bilmenem Sunam, nerden gideyim
Şöyle bir yavrunun semtin uğradım
Dilber kerem eyle, konuk al beni
Aradığı Türkmen güzeli, rastladığı güzeller Türkmen oymakları içinde,
Afşar beylerinde gördüm bir güzel
Kozan arasında çeker göçünü
Kadir Mevlâm öğmüş kendi yaratmış
Sırma ile karıştırmış saçını
Aşık, ayağı ve dili çevik gerek demişlerdir.
Karacaoğlan gezip tozmayı yiğitlikten bellemiştir. Ardına alarak azık torbasıyla sazını, binerek arap atına, o yayladan bu yaylaya, dağları birbirine kavuşturmuştur.
Kalk gidelim Balkaman’dan yukarı
Oturup durana devlet yaramaz
Yiğidin bir başı gezginci gerek
Yiğit gezmeyince adam olamaz
Amik ovasına uzanmıştır. Payas’a varmıştır.
Nideyim dünyada malı
Boyunca giyinmiş alı
Payas’ın da portakalı
Sevsem öldürürler, sevmesem öldüm'
demiştir. Karacaoğlan, 'Güzel sevmek koç yiğide ar değil' demiştir.Güzel sevmek için, aradığı, kaybettiği, elinden kaçırdığı güzeli, aramak için dağlara çıkmış, ovalara inmiş dağlara seslenmiştir.
Çukurova bayramlığını giyerken
Çıplaklığın üzerinden soyarken
Subat ayı kış yelini kovarken
Cennet demek sana yakışır dağlar…
Ağacınız yapraklarla donanır
Taşlarınız birbirine inanır
Her çiçekler bağrınızda gönenir
Pınarınız çağlar, yakışır dağlar,
Karacaoğlan, gezdiği yerlerde tabiatın çeşitli güzelliklerine, yurt köşelerine “güzellemeler' söylenmiştir. Anadolu’nun özellikle Çukurova bölgesi, Torosların eteklerini gezerken, daha önce övdüğü dağların “bela”sını görmüş, kahra uğramıştır. Dağlar yâr alıp gitmiştir. Dağlar boranıyla, soğuğu ile nice genç gelinleri, yiğit delikanlıları dondurmuştur. Nice sürüleri oralarda kurt kapmıştır. 'Bize mesken oldu yaylalar, dağlar' diyen Karacaoğlan; zaman gelmiş, sevincinin, öfkeli halinin her türlü durumunun arkadaşı olan “sazına” sarılmış, iç acısını mısralara dökmüştür.
Yüce dağlar ne kararıp pusarsın
Aştı derler nazlı yâri başından
Oturmuş derdime dert mi katarsın
Alem sele gitti gözüm yaşından
Balta değsin ormanların kurusun
Gazel olsun yaprakların çürüsün
Top, top olsun geyiklerin yürüsün
Avcıların avın alsın peşinden
Sarp kayalarını taşçılar delsin
Tomurcuk güllerin yadeller alsın
Yârin emaneti var senin olsun
Sakla dağlar boranından kışından
Fenasın da Karacaoğlan fenasın
Od düşe de döne, döne yanasın
Yüce dağlar sen de bana dönesin
Ayrılasın yâreninden eşinden…
Karacaoğlan’ın yârinden ayrılığının, dağlara, tepelere kızgınlığının, kırgınlığının işareti Mut ilçesindedir. Yüzyıllardanberi halkın gönlünü dolduran Karacaoğlan, Mut ilçesinin Sarıkavak bucağına bağlı Çukurköy'de yatmaktadır. Çukurköyün sırtındaki Karacaoğlan tepesinde.
Tepeden yüzyıllar öncesinden sürüp gelen bir uğultu vardır. Türküye benzer, acı bir iniltiye benzer, bazen dinleyeni rahata erdiren türküye benzeyen bir uğultu. Bir rüzgâr. Bir sonu gelmeyecek esen rüzgâr. Ve rüzgârın doğrultusu, Karacaoğlan Tepesinden bir başka tepeyedir. Karacakız tepesine:
Karacaoğlan Tepesinde, halk düşüncesinin saygıyla yer verdiği Karacaoğlan yatmaktadır. Karşıki tepede, karacakız tepesinde Karacaoğlan’ın gönül yavrusu Karacakız yatmaktadır. Bir beyin kızıdır Karacakız. İsmi ya Elif'tir ya da Fadime; ya Hörü. Karacaoğlan, yayla, yayla dolaşan bir eli sazlı aşık... İşi, güçü, tarlası, sürüsü yok. Gönlü saz çalmada, düşüncesi söz bulmada. Karacakız’ın babası oymak beyi, Karacaoğlan’a sevdiğini vermemiştir.
“Zengin zengine
Herkes dengine”
Denilerek evlendirilen Karacakız’a kavuşamamıştır Karacaoğlan ve karşılıklı iki tepedeki mezarları dünyada iken buluşamadıklarının bir birlerine kavuşamadıklarının ifadesi olarak durmaktadır.
Şimdilerde Mut’un Sarıkavak bucağına bağlı Çukurköy’ün adı Karacaoğlan köyü olmuştur. Halk düşüncesin mezar olarak yer verdiği Karacaoğlan Tepesinde Karacaoğlan her haziran ayında anılmaktadır. Haziran göçün yaylaya vurduğu aydır. Yardan ayrılınca bilinmez hallere düşen dillerden dillere dolaşan,
Hey ağalar böyle m’olur
Hali yârdan ayrılanın
İner ummana dökülür
Seli yârdan ayrılanın!
Mısralarıyla Karacaoğlan Haziran ayının ortasında burada anılır.
Silifke’nin Mut’un, Gülnar’ın dilindeki Karacaoğlan, Karacakız efsanesi anlatılır ortaya... Karacaoğlan’dan bahsedilen sözler atılır.
Atadan evlâda kulaktan, kulağa anlatılmıştır bu hikâye.
Bu tepelerde Karacaoğlan... Karacaoğlan ile Karacakız’ın aşkı, kuşaktan kuşağa anlatılmış, bugüne kadar gelmiştir. Mut’un Çukurköyü’ndeki yüz evde oturan beşyüz kişi daha bir gür ve kesin sesle konuşmaktadır.
Karacaoğlan bizimdir. Karacaoğlan, Mut’un Çukurköy’ündendir.
Mustafa Ceylan
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
TAHİR KUTSİ MAKAL'IN AŞIK HASAN DEDE KİTABI ÜZERİNE
Site Yönetimi
0
3,958
06/05/2008, 10:42
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Tahir Kutsi MAKAL’ın “AŞIK VEYSEL” Kitabı
Site Yönetimi
0
2,598
06/05/2008, 10:36
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2025
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder