-Araştırma-İnceleme-

MUSTAFA CEYLAN
**************************

TARLA DERGİSİ

Bir büyüğüm şöyle demişti;
-Bak Ceylan, matbaa mürekkebi siyaset gibidir. Öylesine büyük bir hastalık ki, ömrün boyunca bu hastalıktan kurtulamazsın tedavisi de, ilâcı da yoktur.
Doğruyu söylemiş.

Daha İlkokul son sınıfta iken duyduğum bu söz, ne kadar doğru bir sözmüş meğer. İşte bu sözün doğruluğunu Tahir Kutsi incelememi yaparken de görmüş oluyorum.

Tahir Kutsi’nin bütün romanları ve hikâyelerindeki kahramanlarının “uykuyu sevmelerinin” tek sebebi, bizzat yazarının iyi bir uykuya hasret kalışından ibarettir. Yıllarca matbaa mürekkebi ve kokusunun hastalığına tutulmuş bulunan ustamız, gazete basılan yerlerdeki kâgıt balyalarının üzerinde uyumuş, gazeteden aldığı üçbeş kuruşla hem öğrenimini devam ettirmiş ve hem de hayatını idame ettirmişti. Evet kâğıt balyalarının üzerinde uyuduktan sonra, kalkıp okula gitmek, sonra tekrar gazeteye dönmek…. Gazete ve okul arasındaki yolda bir ömrü tüketmek…. İşte Tahir Kutsi’nin fotoğrafı… İşte yazarımızın özeti…

Gazete ve halk… Gazete ve insanlar…. Gazete ve yazarı…
Merak mı ettiniz? Bir Tahir Kutsi eseri okuyunuz, mutlaka sizi de mürekkep hastalığına düçar edecektir.

Öylesine güzel bir dili, bir yazı türü var ki, kapılıp gider, alimallah yazı hastalığıyla perişan olabilirsiniz! Hiçbir tabip, bu politika gibi kanınıza işleyen hastalığa çare bulamaz. Meraklısı bir denesin de görsün bakalım. Dediklerimin doğruluğunu o zaman anlayacaktır.

Daha ben 4 yaşında iken 1956 yıllarında Denizli Gazetesi’nin haftalık sanat yönetmeni olan yazarımız, ömrü boyunca basın ve yayın emekçisi, çilekeşi olmuş ve son nefesini verene kadar da mürekkep ve kâğıt tutkusundan asla ayrılmamıştır…

Gençlik yıllarında “Petek” isimli bir dergiyi yayına hazırlamış ve ondan sonra da “Yelken” isimli dergiyi yönetmiş olan yazarımız, şairimiz, üstadımız Tahir Kutsi Makal, gerçekten Türk gazeteciliğinin piri idi.

İşte Tahir Kutsi’nin dergiciliği daha o yıllarda başlar.

Şimdi gelelim Tarla Dergisi’ne.

Tahir Kutsi demişti ki, “Çeyiz, Çimen, İklim, ve İnanç isimli dört çocuğumuz oldu. Eşim de İstanbul’a gelince gazeteciliği seçti. Tarla dergisini çıkardı.”
Tarla Dergisi, bu sözlerden anlaşılıyor ki, uğruna dev şiirler yazılan Ayşe anamız tarafından yayınlanmaya başlamıştır. İlk çıkışı onun eseridir.

Tarla Dergisi, otuz küsur yıl yayınını sürdürmüştür... Türk yazı dünyasında bu kadar uzun solukta dergi pek azdır. Özellikle, edebiyat sahasındaki dergilerin ömrü az olmaktadır. Tarla, bunca yılı aşıp gelmiştir. Tarla’da çalışanlara, emek, alınteri, göz nuru harcayanlara ne mutlu…

Tarla’nın sahibi Tahir Kutsi Makal’dır. Genel Yayın Danışmanları Doç. Dr. Süleyman Karataş ve ressam Etem Çalışkan’dır. İmtiyaz sahibi gene Ayşe Makal’dır. Yazı kurulu başkanı rahmetli M.Rauf Alanyalı’dır. Yazı kurlunda ise şu güzide isimler bulunuyor. Ahmet Özdemir, Sakin Öner, İ. Gündag Kayaoğlu, Veli Avcı, M. Zeki Akdağ, Ayhan İnal, Ayfer Erkan, Ayhan Hünalp.
İşte bu yazı kurulu, tıpkı sahibi, yazı işleri gibi muhteşem bir kadro. Bu kadro ile çıkan dergi’de elbette muhteşem olur. Öyle değil mi?

Saygıdeğer Dostlar, P.K.21 Basınköy 43820 İstanbul adresine, yani, haydi Tarla’ya gidelim. Bakalım Tarla’ mız, sahipsiz mi kalmış? Ne durumda? ...

Not:Üstadı kaybettikten sonra TARLA Dergisi sadece 1 sayı TAHİR KUTSİ ÖZEL SAYISI olarak yayınlanmış,ondan sonra da maalesef yayınlanmamıştır.

Mustafa Ceylan