VARAN -1
***************


ÜSTAD NECİP FAZIL KISAKÜREK' DEN
'GÜLCELEŞMİŞ ŞİİRLER'

-İnceleme-

Mustafa CEYLAN
*************************

Söyledik durduk, üstadlarımız Necip Fazıl Kısakürek, Arif Nihat Asya başta olmak üzere, edebiyat tarihimize isimlerini silinmez altın harflerle yazdırmış olanlar, hep kendilerine ait, orjinal, söylem, üslup, tarz, şekil, fikir, aksiyonlarını şiirlerinin özüne, topoğrafyasına yerleştirmişlerdir. İşin sırrı burada işte. Özellik burada. Şayet, geleceğe kalmak istiyorsan, şiiri ciddiye alacaksın. Kuma kabul etmiyen bu dünya güzeli kelimeler sultanı şiir, orjinal ve sana ait olmayı ister.Kendine ortak istemez diye.

Sonra,
Evet sonra ekledik: Dedik ki, şiir sadece KOŞMA TARZI'ndan meydana gelmiyor. Gelin, etmeyin-eylemeyin kaç bin yıllık Türk şiir tarihine sırt çevirmeyin, koskoca Divan Edebiyatı var, asırları toz edip savuran Türk Halk Edebiyatı var, çevirin gözlerinizi azıcık tarihe ve okuyun hele dedik. Ama dinletemedik, dinlemek istemediler.

--a
--a
--a
-GüL..........

Şekil ve dokusu, GÜL-EL-BEL-YEL-SEL-GEL-BUL-BİL-BÖL-BAL-AL...vb (L) ağırlık merkezli kafiye-uyaktan öteye gidemeyenler, bizim GÜLCE AKIMIMIZ karşısında şaşkına döndüler.Döndüler de, cehaletlerini, sırtında çatısını-mantosunu bir ömür taşıyan kaplumbağa kadar bile araştırmacı olamadılar ve yeri geldi dudak büktüler, yeri geldi avanak ve azgelişmiş kafalı olanlarıyla da bize saldırmaya kalktılar.

Neymiş, 3 mısradan meydana gelen NAZIM TÜRÜ olmazmış. Bizim Mehmet NACAR hocamızın önerdiği ÜÇGÜL, ÜÇTUĞ da neymiş?

Öyle miiiiiiiiii?
Buyursunlar o şom otların üstünde esen rüzgârların sahiplerine, üstad NECİP FAZIL KISAKÜREK'ten kocamannnnnnnn bir Osmanlı tokadı...

ÜSTADIN 3 MISRALI ŞİİRLERİ

O'nun Sanatı


(Yok) bir (var) dır;
Geçit vermez;
Dar mı, dardır!

(Yok) bir (yok) tur;
Akıl ermez.
Ne de çoktur!

(Var) bir (yok) tur;
Yusyuvarlak
Dönen oktur.

(Var) bir (var) dır;
O'na varmak...
Bu kadardır!

1944
Necip Fazıl Kısakürek

*********************************************

KIVRIM KIVRIM

Vehim kadehinde zehirli tütsü...
………………….Kıvrım, kıvrım,
………………….Beyin törpüsü...

Durulan sonsuzluk, yemyeşil gece...
………………….Dalga dalga,
………………….Büyük düşünce...

Tek ölçü, her şeyin her şeyden farkı...
………………….Âhenk âhenk,
………………….Bir yakan şarkı...
1958
Necip Fazıl KISAKÜREK

**********************************************

GEÇEN DAKİKALARIM

Kimbilir nerdeseniz,
Geçen dakikalarım?
Kimbilir nerdesiniz?

Yıldızların korkarım,
Düştüğü yerdesiniz;
Geçen dakikalarım?

Acaba tütsü yaksam,
Görünür mü yüzünüz?
Acaba tütsü yaksam?

Siz benim yüzümsünüz
Eğilip suya baksam,
Görünür mü yüzünüz?

Gitti bütün güzeller;
Sararmış biri kaldı,
Gitti bütün güzeller.

Gün geldi saat çaldı,
Aranızda verin yer;
Sararmış biri kaldı! ..
1930
Necip Fazıl KISAKÜREK

**************************************************

ANNEME
Anne girdin düşüme!
Yorganın olsun duam,
Mezarında üşüme!

Anlamam anlatamam;
Düşen düştü peşime,
Artık vadeler tamam...

1982
Necip Fazıl KISAKÜREK

************************************************

ÜÇ ATLI
Karşı yoldan üç atlı,
Bir kuş gibi kanatlı,
Geliyor köye doğru.

Cebkeni kola atmış,
Sağ elini uzatmış,
Üçü de göğe doğru.

Bir bulut olmuş rüzgâr,
Heyecandan başaklar,
Tutmuş nefeslerini.

Sıra dağlar inliyor,
Kalbi diye dinliyor,
Çelik nal seslerini.

Sürün atlılar, sürün!
Beni alıp götürün,
Bu yerde pek yalnızım.

Demeyiniz bu da kim?
Öyle diyor ki, içim,
Candan aşinanızım...
1926
Necip Fazıl KISAKÜREK

********************************************

YENİ
Neymiş o, kimmiş o, eskimeyecek?
Ruhiyle, öziyle daima taze,
Su ve ekmek gibi her zaman aziz...

Cümle son bulmadan bitiyor gerçek;
Zamanın ardında kalan cenaze.
Hakikat göklerde şimşekten bir iz.

Güzellik hep yeni, yenilik güzel,
Dostunu bulan aşk sonsuz ömürlü,
Sevgili bayatlar ama aşk yeni.

Kalbinde birleşik ebetle ezel.
Ateş çubuklarla kalbin mühürlü,
Bizim köyde ara pörsümeyeni! ..
1982
Necip Fazıl KISAKÜREK

*****************************************

BABADAN OĞULA
Eve dönmez bir akşam;
Ve gün yüzlü çocuğu,
Sorar: Nerede babam?

Bakarlar, oldu, bitti;
Gelir, derler çocuğa,
Baban attaya gitti.

Uzar gider bu atta;
Ve neler neler olmaz
Ve kimbilir ve hatta;

Bir mahşer gerisinde;
Babası döner bir gün,
Oğlunun derisinde...
1946
Necip Fazıl KISAKÜREK

******************************************

İHTİLAL
Ortalık mahşer gibi;
Kim buranın sahibi,
Kimlerin düğünü var?

Güneş, batan bir bayrak,
Şu kıpkızıl ufka bak,
Ana baba günü var! ..
1930
Necip Fazıl KISAKÜREK

***************************************

O GELSİN
Akan suları çevir,
Sıra dağları devir!
……………..O gelsin!

Gönüllerde bir tasvir...
Güneşi batmaz devir...
…………….O gelsin!
1958
Necip Fazıl KISAKÜREK

*******************************************************

Hadi söyleyin şimdi, yaban otlar, kopyacı zihniyet ve Aşık Sazının karşısında tam teslim olacak cüce şairler, hadi söyleyin! ... Konuşun bakalım... Üç mısralık şiir olurmuymuş ha?

Daha bu, varan bir...

Gerisi Kızılırmak gibi, Manavgat Çayı gibi geliyor...
Hazır hepsi...


Ne demiştik,
Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in bıraktığı bize emanet ettiği noktadan Türk şiirini daha ileri noktalara taşıyacağız demiştik. Doğru demişiz. Gül yürekli can dostlar, GÜLCE Sevdalıları, yaşanılan bu çağın yegâne, TEK, CİDDİ ve KALICI ŞİİR AKIMININ ÖNCÜLERİ olarak ne kadar övünseniz azdır.

Osman Öcal üstad: 'Durmak yok, yola devam' derken ve Erem Yalbuz Hocamız 'Yapacak çok işimiz var, yılmak yok' derken ne kadar haklılarmış...

Varan-2 ' de buluşmak ümidiyle, sağlık, mutuluk sizlerin olsun...