• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Yarım Rüya ; Yorumum
Dışarıda RefikaDogan
RefikaDoğan
******
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesaj Sayısı: 2,701
Konu Sayısı: 1,516
   
#1
04/03/2012, 04:43 (Bu mesajı son düzenleyen: 05/03/2012, 01:59 RefikaDogan.)


" Yarım Rüya

I

Bulutlar
Bulutlar bulanınca
Tek tük yağmur çiselerken
Seni hatırlarım
Böyle durgun bir havaydı
Eline ilk dokunduğum
Bin mızrak değmiş gibi
Delinmişti tüm vücudum

II

Dil suskun
Dil suskun kalp haykırınca
Yağmuru bastıran göz yaşlarım
Seni hatırlarım
Böylesine ağlamaklı bir günümdü
Gözlerime ilk baktığın
Kör düğümle bağlanmış gibi
Sıkıca bağlanmıştım

III


Gönlüm
Gönlüm vurgun ben mahkum
Tutuklu kaldığım bu zamanda
Seni hatırlarım
Böylesine gönlümde bir kelepçe
İlk yanımda kal dediğin gün
Kalmak istedim,
Kalamamıştım

IV


Hasret
Hasret kaldım gündüzlere
Karanlık bir zamanda
Seni hatırlarım
Böylesine zifir içindeyken
Yüzünü göremediğim bir gün
Yanımdayken
Hasretim olmuştun

V


Bulutlar
Bulutlar kaybolunca
Dil konuşunca
Gönlüm firar edince
Hasret sona erince
Rüyamdan uyanmışım
ZÜHRE...SAVRULAN GAZEL

Saliha Yavaş "



Şiirde ilk gözüme çarpan özellik şiirin başlığı ve bölüm bölüm yazılışı oldu. Bu belki içeriğinin farklılığından belki de farklı zaman dilimlerinde kaleme alınışındandı!

Başlık, birçok yarım düşünceler uyandırıyor okurun tahayyülünde. Bu çok önemli, etkileyici, vurgulu bir başlangıç bir şiir için! Zira daha şiiri okumadan, başlıkla okuru odaklıyor şiire.

İlk anda bölük pörçük, yarım yamalak bir rüyanın varlığını anlatmaya çalışır gibi. Veyahut görülmesinden mutlu kalınmışken, erken uyanıldığı için yarım kalmış bir rüyanın geride bıraktığı hüzünlü tat, beklenti vs. gibi duygu ve düşün esintileri…

Şiirin birinci bölümü,

“Bulutlar
Bulutlar bulanınca
Tek tük yağmur çiselerken
Seni hatırlarım
Böyle durgun bir havaydı
Eline ilk dokunduğum
Bin mızrak değmiş gibi
Delinmişti tüm vücudum”

Şiirin ilk dizesini okur okumaz başlıktaki “ yarım rüya” nın bilinen rüya ile ilgisinin olmadığını, şairin sevgiliden beklentisi doğrultusunda yarım kalmış duygu ve düşün ifadelerinin aktarımı olduğunu anlıyoruz. Dizelerdeki teşbih ve betimlemeler yerinde ve ölçüsünde kullanılarak, tabiatla güzel ilişkilendirilmiş. Bulut da azdan çoğa doğru koyulaşarak, -bazı tümüyle bazı parçalı - öbek öbek kaplar gökyüzünü, yağmur hissini uyandırır ve yavaş yavaş - aşağıda ki hayatın içinde savrulan- insana/canlıya/börtü böceğe karışır…

Tabiatın bu hazırlığını gözlemleyen insanlar arasında farklı tensel ve tinsel etkilenmeler olur. Kimi insan gerilir, kimi sevinir; az sonra yeryüzüne damlayacak belki sağanak belki dolu belki de sulu sepkenden. Böylesine karmaşık, farklı bir o kadar da mutlu edici olay karşısında duygular net ve tek renk olamıyor elbette!

Bu ilk dizeler, tıpkı gökyüzünde yağmurun oluşma süreci gibi, sevgili ile karşılaşılan ilk anların şairde bıraktığı izlenimi, ruhunda yarattığı hüzün, fırtına, erinç benzeri duygularla, şairin asıl beklentileri arasındaki farkı ve bu farkın uyandırdığı ruh halini;

O karşılaşmanın, o ilk dokunuşların -mızrak ucuyla delinmişçesine - sarstığı bedende yarattığı acı/tatlı devinimleri, sessiz çığlıkları betimliyor.

İkinci bölümde;

“ Dil suskun
Dil suskun kalp haykırınca
Yağmuru bastıran göz yaşlarım
Seni hatırlarım
Böylesine ağlamaklı bir günümdü
Gözlerime ilk baktığın
Kör düğümle bağlanmış gibi
Sıkıca bağlanmıştım “

İlk karşılaşma, ilk heyecan… Böyle bir karşılaşmada dil susarak, gözler, (yağmurla yarışırcasına) eşlik ederek yağmura, alt üst olan kalbin haykırışlarına destek oluyor. Sanki biraz sonra çalacak olan ayrılık şarkısına hazırlanırcasına… Sanki “ gidecek misin? Gitme, kal, kal ne olur!” dercesine, beden dili, sevgiliye bir takım işaretlerle içinde bulunulan anı ifade etmeye çalışıyor! Beş duyusuyla sevgiliye odaklanan beden ve o bedenin içinde aşk acısıyla kıvranan bir kadın!

Üçüncü bölümde;

“ Gönlüm
Gönlüm vurgun ben mahkum
Tutuklu kaldığım bu zamanda
Seni hatırlarım
Böylesine gönlümde bir kelepçe
İlk yanımda kal dediğin gün
Kalmak istedim,
Kalamamıştım “

Vurgun gönlüyle, gönlüne vurulan sevda kelepçesiyle eli kolu bağlı bir mahkûm kadın! Zira karşılaşılan o ilk an ruhunu, bedeni ni alt üst etmiş, zaman durmuş, dil susmuş, onlarca mızrakla delik deşik olmuş kalbin haykırışlarından başka bir ses duyulmamıştır. Oysa bu suskunluk, bu sessiz çığlıklar ayrılık anını da getirir beraberinde. İsyan etse de gönül, “ gitme! Sana söyleyeceklerim var!” dercesine ritmik atışlarla hızlı hızlı atsa da kalp; dil susar, “zamanı değil! “ Der gibi adeta ayrılığa çanak tutarak olgunlaşmasını bekler bu aşkın. Sevgilinin bilmediği, ancak şairin için için kanadığı andır bu an. Sevgilinin “ kal yanımda, gitme!” nidalarına yanıt veremeyecek kadar suskun - mest’ ini gizleyen acımtırak– dil… Vurgun yemişçesine tutulmuş kalp… Sesini duyarken sevgilinin, o sese yanıt veremeyecek kadar biçare kalp ve onu - susarak - anladığını ifade eden dil…

Dördüncü bölüm…

“ Hasret
Hasret kaldım gündüzlere
Karanlık bir zamanda
Seni hatırlarım
Böylesine zifir içindeyken
Yüzünü göremediğim bir gün
Yanımdayken
Hasretim olmuştun “

Sevgiliden ayrı kaldığı her anı karanlığa benzetiyor, karanlıkla özdeşleştiriyor adeta. Her karanlık bu ayrılık anını anımsatarak şairin yürek acısını daha da arttırıyor. Sevgili mekân olarak şairden çok uzak olmamasına rağmen; (ona olan duygularını daha açık, net ifade edememekten dolayı ) ondan ayrı olduğu her an uzakmışçasına mesafeler yaratıyor, hasret kalınarak içindeki karanlıkları uzatıyor, kanatıyor yüreğinin sancısını…

Son bölümde;

“ Bulutlar
Bulutlar kaybolunca
Dil konuşunca
Gönlüm firar edince
Hasret sona erince
Rüyamdan uyanmışım
ZÜHRE... SAVRULAN GAZEL '

Şair; kavuşamadığı ve kaybetmekten korktuğu sevgiliden ayrı olduğu her anı -bulutlanmış bir gökyüzünün toprağa ağışı ve zifiri karanlık benzetmesiyle, kendi içinde çektiği hasreti, acıyı vurgulamaya çalışıyor.

Sevgiliden ayrı kaldığı her an kâbus dolu korkulu bir rüya anıdır onun için; mutluluğunu gölgeleyen, güne, güneşe hasret bırakan karanlık bir an…
Ama her karanlığın bir şafağı olduğu gibi, şairin de nihayet şafağı doğuyor karanlıkları geride bırakarak…

Bulutlar aralanıp yağmur dinince, duygular dile gelip kendini ifade edince gönlün kelepçesi de kırılıyor, özgürlüğüne kavuşuyor gönül kuşu; konması gereken omuza gidip konarak hasretliğe son veriyor. Böylece kavuşma gerçekleşiyor, korkulu rüya da yarım kalıyor. Kavuşma anı ile mutluluktur, Zühre yıldızı gibi doğan kalplere… Savrulup yok olan ise -güz yaprakları misali- hüzün, ayrılık, hasretliktir… ifadeye bürününce kalp… -Aradaki engeller kalkınca- kavuşma gerçekleşiyor ve hasretlikle dolu yaşanan ve geride bırakılan o ilk karşılaşma anı, yani aşkın ilk kıvılcımının gönle düştüğü an ve ifade edilemeden geçen süreçte cayır cayır yakan hasretlik anları korkulu bir rüya anı gibi geride bırakılıyor. Yarım kalmış bir rüyadır o anlar…

Artık, iki sevgili karşı karşıya gelerek aşklarını itiraf etmiş, özgürce gözlerinin içine bakmış, gözler artık bulutlanmadan -yaz yağmurları gibi- bu kez gökkuşağını doğurmuştur.

Yaşam da yarım bir rüya değil mi? Bir şekilde tamamlanmayı bekleyen...

Sevgi ve dostlukla…

Her nefeste Gülce...
Alıntı  
Tweet      
     


Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  " Bir Yanı Yangın, Bir Yanı İmtihandır; Aşkın! " Şiirine Yorumum RefikaDogan 3 2,717 30/07/2013, 06:55
Son Mesaj: elnurə
  "YÜREĞiNDE DAĞILIYORUM! .." - Hikmet Çiftçi 2 Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 2,004 10/12/2012, 23:10
Son Mesaj: osman7159
  - Ay Işığı Sonatı " Rengin ALACAATLI Şiirine Yorumum RefikaDogan 1 1,943 10/12/2012, 22:52
Son Mesaj: osman7159
  “ EL DEYİŞTİRDİ ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,464 11/09/2012, 00:13
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DİLİNİZE SAHİP OLUN ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,313 11/09/2012, 00:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Pandora'nın Kutusu ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,410 10/09/2012, 17:11
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Aşk-ı Bahar ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,498 10/09/2012, 17:08
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ SABÂH DUÂSI ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,799 10/09/2012, 16:59
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ Çınar İzleri ” Şiirine Yorumum RefikaDogan 0 1,510 10/09/2012, 16:42
Son Mesaj: RefikaDogan
  “ DERE SUYUN NEREDE? ” Yazısına Yorumum RefikaDogan 0 1,457 10/09/2012, 16:33
Son Mesaj: RefikaDogan

Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2023 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder