• SiteAna Sayfa
  • Güllük Dergisi
  • Şairlerimiz
  • Arama
  • Üyeler
  • Video
  • Yardım
  • bayrak

Giriş Yap   Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre: Şifremi Hatırlat
 
Gülce Edebiyat Akımı
gulce
Your browser does not support the audio element.

Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi

Google Web'de Ara Sitede Ara
Submit Face book
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konu Modu
Ziya Osman Saba Temel Temaları Yakalamıştır
Dışarıda Site Yönetimi
Admin
*******
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesaj Sayısı: 12,518
Konu Sayısı: 11,588
 
#1
05/05/2008, 15:32
"Ziya Osman Saba Temel Temaları Yakalamıştır"

Cem Sökmen

“Ziya Osman Saba Sevgisi"nin yazarı Mehmet Nuri Yardım:

Ziya Osman Saba, son yıllarda "yeniden keşfedilen" değerlerden. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin özgün ve önemli ismi Saba, hikâyeleriyle de çok seviliyor. Onun hakkında birkaç toplantı düzenleyen, iki kitap yazan, 1980'li yıllardan beri yaklaşık 20 makale yazan, Saba'nın ailesiyle görüşen ve kayıp mezarını bulmak için uğraşan Mehmet Nuri Yardım, şair hakkında 1939'lu yıllardan beri yazılanları bir kitapta biraraya getirdi. Nesil Yayınları arasında çıkan "Ziya Osman Saba Sevgisi" adıyla yayınlanan kitapla birlikte, Alkım Yayınları da edebiyatçının hikâye ve şiirlerini yeniden yayınladı. Bu arada bugüne kadar toplanmamış olan yazıları da aynı yayınevi tarafından neşredildi. Ziya Osman Saba'nın gündeme gelmesinde ve edebiyat âlemine yeniden mal olmasında ciddi katkıları olan Mehmet Nuri Yardım ile Ziya Osman Saba merkezli bir konuşma yaptık. İşte sorularımız ve cevapları:
Soru: Yeni yayınlanan "Ziya Osman Saba Sevgisi" kitabınızda çok farklı dünya görüşlerine mensup insanlar şair hakkında çok olumlu görüşlerini açıklıyorlar. Adeta başlıca bütün aydınlarımız ve edebiyatçılarımız onun hakkında olumlu düşüncelerini belirtiyorlar. Ziya Osman Saba’nın çok farklı dünya görüşlerine sahip yazarları bir araya getirmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Cevap: Bu aslında son derece anlaşılır bir durumdur. Bizde kutuplaşma çok keskin olduğu için, edebiyatçılar ve yazarlar için mutlaka “iyi-kötü”, “bizden-başkası”, “faydalı-zararlı”, “kahraman-hain” gibi sıfatlandırmaları çok rahat yaparız. Bu topraklarda doğup büyümüş ve milli değerlerine uygun eserler vermiş bir edebiyatçıyı herkesin sahiplenmesi aslında son derece tabii ve güzel. Doğrusu da budur. Yanlış olan, çirkin olan ve bazılarının düştüğü vahim hata, edebiyat âlemini karpuz gibi ortadan bölüp parçalamaktır.
Ziya Osman Saba, her kesimden takdirler almışsa ve almaya devam ediyorsa, bu onun hem sanat gücünü, hem de fikrî yapısının sağlamlığını gösterir. Demek ki, gündelik, sıradan şeylerle meşgul olmamış. Kalıcı olan, ebedi temalarla hemhâl olmuştur. Sevgi, şefkat, ölüm, tevekkül, ahiret inancı, evlat sevgisi, dostluk gibi insanî, beşerî ve aynı zamanda millî ve İslâmî diyebileceğimiz temel kavramları benimsemiş ve eserlerinde işlemiştir.Hiçbir ideolojik kampa veya gruba dahil olmadığı halde hâlâ okunuyor ve seviliyor. Bu bakımdan bana göre Ziya Osman doğru yolda olmuştur ve bize doğru bir örnek sunmuştur. İdeolojik kamplara saplanan kişilerin ne kadar kısır kaldığını hepimiz görüyoruz.
Soru: Sizi Ziya Osman Saba ile ilgili çalışma yapmaya sevkeden neydi?
Cevap: Ziya Osman’la 13 yaşlarımda tanıştım. Şiiri ve hikâyesi beni sardı. Çok bizdendi ve bizi anlatıyordu. Gözyaşları sanki gözlerimden akıyordu, sevincini ben de paylaşıyordum. Kederi, hüznü, mutluluğu, heyecanı birlikte yaşıyorduk. Her mısraında, her satırında içimi ısıtan bir şeyler buluyordum. Belki de bir alışkanlık, bir âşinalık, bir aynileşme bu… Kısacası kendimi ona çok yakın hissettim ve okumaya devam ettim. Orta ve lise yıllarından sonra üniversite… Üniversitede başta Mehmet Kaplan hocamın tavsiyesiyle daha bir yöneldim Saba’ya. Hayatını inceledim, eserlerine baktım. Yazdığı dönemdeki edebiyat dergilerini tarayarak kitaplarında bulunmayan şiirlerini buldum. Ne yazık ki, bugüne kadar onları toplu olarak yayınlamak mümkün olmadı. Bir kaçını bir iki dergide yayınladım o kadar. 2004 yılı itibariyle basılan yeni şiirlerinde hâlâ bazı eksiklikler var. Kısmet olursa onları bir yerde neşredeceğim.
Evet dediğim gibi ona olan, ahlâkına, fikirlerine ve ideallerine olan düşkünlüğüm, beni hep Ziya Osman merkezli çalışmaların içine itti. Bundan da hiç şikâyetçi olmadım. Aksine, “Türk edebiyatında maalesef tanıtılamamış Ziya Osman Saba gibi değerli edipler var. Onları mutlaka yeni nesiller de tanımalı, okumalı ve sevmeli” diye düşünerek bir gayretin içinde oldum. 80’li yıllardan itibaren makaleler ve araştırmalar yayınladım. 1985’te hazırladığım biyografi kitabım çeşitli talihsizlikler yaşadı ve ancak 2002 yılında Hikmet Neşriyatı arasında gün ışığına çıkabildi. Biliyorsunuz bu yıl Saba hakkında kaleme alınan bütün yazıları toparladım ve bunlar da Nesil Yayınları arasında “Ziya Osman Saba Sevgisi” ismiyle neşredildi. Bunlar 1940’tan önce neşredilmiş yazılarla başlıyor ve 2004 yılında yayınlanan yazılarla devam ediyor. Bu arada Ziya Osman’ın şiir, hikâye ve bütün yazılarının Alkım Yayınları arasında çıkması da bana göre son derece sevindirici. Bir bakıma Ziya Osman yeniden dirilmiş, keşfedilmiş oldu edebiyat câmiası tarafından. İnşallah bu ilgi ve sevgi sürekli olur.
Soru: Ziya Osman Saba şiirinin temel unsurları ve temel vasıfları sizce nelerdir?
Cevap: Ziya Osman Saba şiirinin –hatta diyebilirim ki hikâye ve yazılarının da- temel vasfı hasbi oluşu ve beşeri ağırlığıdır. O, hiçbir zaman yaşamadığı, hissetmediği, inanmadığı duygu ve düşünceleri yazmamıştır. Benimsemediği duyguların hayalini bile kurmamıştır. İstanbul’u yazıyorsa İstanbul’u sevdiğindendir. Ölümü anlatıyorsa, ahirete gitmiş olan annesine olan hasretindendir. Ailesinden bahsediyorsa, evdekilere olan sevgisinden, şefkatinden, düşkünlüğündendir. Köprü’yü dile getiriyorsa gerçekten âşıktır ona da ondan. Bankayı yâd ediyorsa, işyerine olan saygısı ve eşini orada tanıyışın büyük anlamını unutmadığındandır. Neveser vapurunu hatırlıyorsa, çocukluğundan beri bindiği bu deniz aracına olan vefa bağındandır. Galatasaray’ı acıyla anıyorsa, orada tanıdığı arkadaşlarını hiç unutamadığı içindir. Cahit Sıtkı’yı rüyasında görüyorsa, ona şiir yazıyorsa, yanık mektuplar döktürüyorsa, gerçekten bu edebiyatçı dostuna olan bağlılığındandır. Kısacası Ziya Osman Saba bir duygu adamıdır, bir gönül insanıdır. Yaşadığını yazmış, yazdığını da yaşamıştır. Bence sanatının gücü de biraz buradan geliyor. Benden Ziya Osman Saba’yı tek kelimeyle târif eden bir kelime isterseniz, size “samimiyet” derim. Evet o çok samimi, çok içli, çok hasbi, çok idealist bir insan. Sanatının gücünü artıran, eserlerine ona tad verip mânâ katan, hatta unutulmaz kılan da sanırım bu samimi hisleridir.
Soru: Hakkında bu kadar çok yazı yazılan ve sevilen bir edebiyatçının mezarının kayıp olması ne anlama geliyor.
Cevap: Bakın güzel güzel konuşurken yarama bastınız. Evet bu hakikat, Ziya Osman Saba’nın 1980’li yıllardan 2004 yılına kadar olan süre içinde mezarının kaybolmuş olması, şu ana kadara bulunamaması herkes için, hepimiz için utanç vesilesidir. Şimdi haklı olarak şöyle bir sual akla gelebilir. Nitekim siz de onu soruyorsunuz: Bu kadar çok sevilen, hakkında bu kadar çok yazı yazılan bir edebiyatçının mezarı nasıl olur da kaybolabilir? Elcevap: Toplum olarak ilgisizliğimizden efendim... Ailesi ile, yani eşi ve iki oğluyla yaptığım görüşmelerde 80’li yıllara kadar mezarın durduğunu, daha sonra kaybolduğunu öğrendim. Şairimizin vefat ettiği 1957 tarihinden sonra tabii ki aile öncelikle Eyüp’teki mezarlığa gitmiş ve ziyaretinde bulunmuş. Ancak edebiyatçımızın eşi yaşlandıkça ve rahatsızlığı arttıkça, mezarlığa daha seyrek gitmiş olabilir. Bu arada şairimizin iki oğlu Osman ve Orhan’ın da küçük yaşlarda babalarını kaybettiklerini unutmayalım. Ailenin durumunu anlıyorum. Ama, Saba’nın çalıştığı Cumhuriyet gazetesi ve Varlık Yayınları ile birlikte diğer edebiyatçıların ihmalkâr davrandığı söylenebilir. "Ziya Osman Saba Sevgisi"nde de gördüğümüz gibi şairimiz hakkında daha çok vefatından sonra, ölümünün 10’ncu ve 20’nci yılı ile 80’li yıllardan sonra yazılar kaleme alınmıştır. Düzenli bir ilgi yok yani. Halbuki o güzel yazıları yazanlar her yıl 29 Ocak’ta ölüm şairinin mezarı başında toplanabilseydi, ruhuna bir fatiha okusaydı herhalde bugün Ziya Osman Saba’nın mezarı kaybolmamış olacaktı. Tabii yol genişletmenin yanısıra, mezarlık mafyası ve eski-sahipsiz mezarların yok edilip zenginlere satıldığı gerçeği var ne yazık ki.
Biliyorsunuz bir gazeteci olarak bu konuda yoğun bir çalışmanın içine girdim. Ziya Osman Saba’nın mezarının bulunması için çaba gösterdim. İki oğlu Osman ve Orhan Saba, edebiyat ve tarih araştırıcıları Dursun Gürlek, Muhsin Karabay ve Eyüp Belediyesi Kültür Müdürü İrfan Çalışan ile yaptığımız araştırmaardan bir sonuç alamadık. Mezarlıklar Müdürlüğü de bu konuda herhangi bir bilgi sahibi değil ne yazık ki. Bundan sonra mezarlığın bulunabilmesi de biraz güç görünüyor. Bence Eyüp Belediyesi, bu ihmali telafi etmeli, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile müşterek bir çalışmanın içine girerek, hikâyesinde de anlattığı Kırkmerdiven cıvarında şairimize sembolik bir mezar yaptırmalıdır.
Türk edebiyatında ölümü en güzel anlatmış bir şairin mezarının kaybolması hiç de şık olmamıştır. Hoş değildir. Ama bunu telafi etmek elimizde. Ben Ziya Osman Saba’nın vefat yıldönümü olan 29 Ocak 2005 tarihinde Eyüp Belediyesi’nden böyle bir gayret bekliyorum. İnanıyorum bu çaba, hem edebiyatımıza önemli bir kazanç olacak, hem vefa duygumuzu hatırlatıp geliştirecek, hem de belediyenin kültüre ve edebiyatımıza verdiği değeri gösterecektir.

(Milli Gazete, 22 Eylül 2004)
Alıntı  
Tweet      
     


Digg   Delicious   Reddit   Facebook   Twitter   StumbleUpon  


Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir

Mustafa Ceylan |
  •  
  • Yukarı dön  
  • Lite mode  
  •  Bize Ulaşın


Dost Sitelerimiz:

Türkçe Çeviri: MyBB Türkiye
Üretici: MyBB, © 2002-2025 MyBB Group-Theme © 2014 iAndrew

Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder