SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
Divan Şiirinin Mitolojik Kuşları: HÜMÂ, ANKA VE SÎMURG (2)
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#1
12/10/2014, 23:13
Divan Şiirinin Mitolojik Kuşları:
HÜMÂ, ANKA VE SÎMURG (2)
H.Dilek BATISLÂM
***************
Anka
Anka kelimesi İbranice "anak" kelimesinden türemiştir. Anak, isim olarak gerdanlık, uzun boyunlu dev anlamlarına, fiil olarak ise gerdanlık takmak, boğmak, boğazı sıkmak anlamlarına gelir .
Anka; uzun boyunlu, ismi olup cismi olmayan büyük bir kuştur.
Simurg, Zümrüdüanka adlarıyla da bilinir.
Cennet kuşuna benzer yeşil bir kuş olduğu için bu ad verilmiştir.
Bu adların dışında Anka, Semender, Devlet Kuşu, Phoenix, Tuğrul, Hümâ adlarıyla da bilinir. Bulunduğu yerdeki kuşları avlayarak batıya doğru uçtuğundan Ankayı muğrib de denir.17 İslâm tasavvuf ve
-----------------------------------
M V. F. Büchner, İslâm Ansiklopedisi, "Anka" mad., MEB. Bas., İstanbul 1940,1,437.
Atilla Özkmmlı, Türk Edebiyatı Ansiklopedisi "Anka" mad., Cem Yayınevi, İstanbul
1987,1,112.
Hançerlioğlu, a.g.e., s. 758-759.
Süleyman Uludağ, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Marifet Yay., İstanbul 1996, s. 49-50.
-----------------------------------
edebiyatlarında Anka'ya verilen, bazı kaynaklarda "yutucu, yok edici" şeklinde de yorumlanan muğrib "gurub eden, uzaklaşan, gözden kaybolan" sıfatı bu efsanevî kuşun gözle görülmeyişiyle ilgilidir. Çok yüksekten uçtuğu yolundaki inanç da bundan kaynaklanmaktadır.
Bu özellikleriyle Anka'nın dünyanın en iri, en yüksekten uçan ve havada en fazla kalabilen (200 gün) kuşu
"albatros"
arasında bir benzerlik aramak mümkündür.
Anka Hint mitolojisindeki Garuda gibi "kuşlar padişahı"dır. Bazı efsanelerde de yine onun gibi Kaf dağından başka denizin ortasında ulu bir ağacın tepesinde de oturur.
Yüzü insan yüzüne benzer, boynu uzun, tüyleri renk renktir. Kendisinde her hayvandan bir alâmet bulunduğu ya da vücudunda otuz kuşun renk ve alâmeti olduğu, bu nedenle İranlıların Anka'ya Sirenk, Simurg dedikleri söylenir.
Kırmızı ve altın renkli, uzun tüylü, güzel sesli ve erkektir. Bir rivayete göre dişidir. Tanrı sonra buna bir erkek yaratmıştır.
Musa peygamber zamanında meydana gelen bu kuş, çoğalıp Necid ve Hicaz taraflarına yayılmıştır.
Mısırlıların efsane olarak anlattıklarına göre Anka, kartal büyüklüğünde bir hayvan olup boynunun tüyleri altın gibi sarı ve kuyruğu beyaz ile karışık pembe renkli ve güzel gözlüdür.
Gözle görülmeyecek kadar yüksekte uçan ve Kaf dağının tepesinde yatan Anka'nın ölümü ve doğumuyla ilgili çeşitli rivayetler vardır.
İran destanlarında Simurg adıyla anılan Anka, Firdevsî'nin Şehnâmesinde Zâl'i yetiştiren ve oğlu Rüstem'e yardım eden kuş olarak bilinir. Ayrıca İran mitolojisinde Anka, Rüstem'in cerrahı, babası Zâl'in dadısı olarak da anlatılır.
İslâm mitolojisinde ise, Anka, kuşların padişahı olarak anılır.
Hz. Musa zamanında yaratılmış, Hicaz'a gitmiş, Hz. Süleyman'ın meclisince bulunmuştur.
Kısas-ı Enbiya'nın Hz. Süleyman'la ilgili bölümünde de "Anka Kuşunun Öyküsü" adlı bir öykü yer almakta olup bu öyküde Anka ile Hz. Süleyman arasında geçen olaylar anlatılmaktadır.
Ayrıca rivayetlere göre Anka Hz. Zülkarneyn ile Kaf dağında görüşmüştür. Hz. Muhammet'ten önce bir peygamberin bedduasıyla yok olmuştur.
Arapça'da Anka, Farsça'da Simurg adı verilen; Türkçe'de ise, bu iki isimle ya da bu iki ismin birleşmesinden meydana gelen Zümrüdüanka (Simurg u Anka) adıyla anılan, İslâm tasavvuf ve sanatında da önemli yer tutan efsanevî kuş, benzer nitelikteki başka kuşlarla karıştırılmıştır.
Ön Asya efsanelerinde Anka pek çok kaynakta birlikte ele alındığı Batıdaki eski Mısır kökenli Phoenix ve İslamî çevrelerdeki Hümâ devlet kuşundan tamamen, Hint mitolojisindeki çift başlı kartaldan ise kısmen farklı özelliklere sahip tasvir edilir.
Boynunun çok uzun olduğuna ve boynunda beyaz tüylerden bir halka taşıdığına inanılan Anka ile Anadolu Selçuklu sanatında bazı çift başlı kartal tasvirlerinin boynunda bir halka bulunması nedeniyle bu iki efsanevî kuşun birleştirildiği ve çift başlı kartalın Anka sayıldığı söylenir.
Araplar arasında Anka hikâyesi semender ile karıştırılmış, semender de bazen kuş olarak tasvir edilmiştir.
Çeşitli efsanelere göre Anka, insanlar gibi düşünür ve konuşur.
Çok geniş bilgi ve hünerlere sahiptir, kendisine başvuran hükümdar ve kahramanlara akıl hocalığı yapar.
Tüyleriyle sıvazlayıp yaraları iyi eder.
Kaf dağını aşabilmek ve göğe yükselebilmek için Anka'ya binmek gerekir. Nitekim Zülkarneyn de Anka'yla göğe çıkıp yıldızlara ulaşmıştır.
Çeşitli dinsel, büyüsel etkileri olduğuna inanılan Anka ile ilgili inançlar, kaynağını eski Mısır inançlarından almakla birlikte, Çin'den İran mitolojisine ve Müslümanlıktan Hristiyanlığa kadar geniş bir inanç alanına yayılmıştır.
Hristiyanlar Phoenix adını verdikleri bu kuş mitinin yorumunu yaparak onu öldükten sonra yeniden dirilmenin simgesi yaparlar.
Çinliler ise Anka'yı raks ve müziğin mucidi olarak kabul ederler.
Yahudi inançlarına göre ise Anka, çocukları kapıp boğduğu için peygamber Hz. Musa'nın bedduasıyla yok edilmiş ve soyu kurutulmuştur. O günden beri yeryüzünde görünmez.
Bir efsaneye göre beş yüz yıl yaşar. Dünyada her dönemde yalnız bir tane Anka kuşu olduğuna inanılır.
Anka'nın ünlü Arap masallarından Bin Bir Gece Masalları'nda da sözü edilmiş, Anka ortaçağ Arap ve Fars bilim kitaplarına da girmiştir.
Yüzyıllarca yaşadığına ve hep yüksekten uçtuğuna inanılan Anka, divan şiirinin dışında halk hikâyelerinde, halk edebiyatının çeşitli ürünlerinde ve çağdaş edebiyatımızın değişik edebî türlerinde de çeşitli özellikleriyle karşımıza çıkar.
Halk hikayelerinde ve masallarda da önemli bir yer tutan Anka, masallarda daha çok Kaf dağı ile birlikte anılır.
Masal ve hikâye kahramanlarına yardım eder, onları kimi zaman zor durumlardan kurtarır, kanatlarında çok uzun seyahatlere ya da uzak diyarlara götüren yardımcı kuş rolünü oynar.
Bazı masallarda da Anka, Keloğlan'ın koruyucusudur.
Tasavvufta da Anka değişik anlamlarda kullanılmış, efsanevî özelliklerinden yararlanılarak bazı tasavvufî görüşlerin anlatılmasında sembol görevi üstlenmiştir. İlk sufîlerde rastlanmayan Anka adı Ruzbihân-ı Bakli gibi şair ve âşık mutasavvıflarca teşbih ve temsil unsuru olarak kullanılmıştır. Anka kavramının tasavvufa iyice yerleşmesinde Attar'ın Mantıku't-tayr adlı eserinde bu kuşu ayrıntılı bir şekilde ele alması etkili olmuştur.
Dünya edebiyatında ve bizim edebiyatımızda özellikle didaktik, ahlakî hikâyelerde hayvan motifleri sıklıkla kullanılır. Fikir ve düşüncelerin hayvanların ağzından aktarılmasının sağladığı kimi yararlar bu yolun tercih edilmesinde rol oynamıştır.
Özellikle dinî-tasavvufî içerikli eserlerde anlatımın daha açık ve anlaşılır olmasını sağlamak için kuş motifinden yararlanılmıştır. Bazı felsefî manaları anlatmak, soyut kavramları somutlaştırmak için çeşitli kuş isimlerini sembol olarak kullanan İbnü'l- Arabî'den sonra efsanevî bir kuş olan Anka'nın özellikleri çeşitli tasavvufî manaların sembolü olarak kullanılmıştır.
Anka ile ilgili çeşitli benzetmeleri örneklerle gösterebilmek için taradığımız divanlardan seçtiğimiz beyitleri şöyle sıralayabiliriz:
Öyle yaksın beni kim âteş-i reng-â-rengin
Mürg-i 'Anka çıka hâkister-i hâşâkimden
(Şeyh Galip D., G. 239, b. 7, s. 384)
"Rengârenk ateşin beni öyle yaksın ki, süprüntülerimin külünden Anka kuşu çıksın" diyen şair Anka'nın küllerinden yeniden ortaya çıkması inancına telmih yapmıştır. Ayrıca, bu beyitte şair, sevgilinin ateşiyle yanarak küllerinden Anka gibi tekrar ortaya çıkma isteğini dile getirir.
Gir gönül Kâfına 'Ankâ-yı hakâyık kıl şikâr
Ey Usûlî dâm-ı tezvir ü riyadır kal u kîl
(Usûlî D., G. 74, b. 9, s. 170)
"Gönül Kafına gir, hakikatlerin Anka'sını avla. Ey Usûlî! Dedikodu, iki yüzlülük ve yalan dolan tuzağıdır" diyen şâir, gönlü Kafa, gönüldeki hakikatleri ise avlanması gereken Anka'ya benzetir. Anka'nın Kaf ta yaşadığını hatırlatır.
Gönlümün şehbâzı 'ulvîlerde itmişken karâr
Bir 'aceb lu'b ile sayd itdi anı 'Ankâ-yı 'ışk
(Muhibbi D., G. 1439, b. 4, s. 443)
"Gönlümün doğanı yücelerde dolaşırken acayip bir oyunla aşk Anka'sı onu avladı" beytinde şair, gönül doğanının aşk Anka'sı tarafından avlandığını söyler.
Etmezem gülzâr seyrin bülbül-i şeydâ gibi
Meskenim Kâf-ı kanâ'at olalı 'Anka gibi
(Hayalî D., G. 605, b. l, s. 299)
"Anka gibi kanaat Kafi meskenim olduğundan beri çılgın bülbül gibi gül bahçesinde dolaşmam" beytinde âşık kanaat Kaf ında olduğu için çılgın âşıklar gibi gül bahçesinde gezmez. Anka'nın Kaf dağında yaşamasına telmih yapılır.
Ne ra'na rahş olur elhak ol ejderhâ-yı 'Ankâ-per
Ki eyler cilvesi sermende tavûs-ı hırâmânı
(Nef î D. K. 12, b. 28, s. 82)
"Doğrusu o Anka kanatlı ejderha ne güzel at olur ki cilvesi salınan tavusu utandırır" diyen Nef î padişahın atını övdüğü Tahşiyesinde atı Anka kanatlı ejderhaya benzetir. Onun yürüyüşünün, edayla salınışının tavus kuşlarını bile kıskandırdığını söyler. Atın hızını, çabukluğunu ve ulaşılmazlığını da Anka ile kıyaslar.
Nice benzer sana tarz-ı pâdişâhân-ı selef
Bir midir pervâz-ı 'Ankâyile pervâz-ı cerâd
(Nef î D.. K. 26. b. 29. s 1281)
"Önceki padişahların tarzı sana nasıl benzer? Anka'nın uçmasıyla çekirgenin uçması bir midir?" diyen Nefî padişahın övgüsünü yaparken Anka'dan yararlanır. Padişahı öncekilerle karşılaştırdığında bunun çekirgeyle Anka'nın karşılaştırmasını yapmak gibi olduğunu söyler. Padişahın Anka gibi olağanüstü özelliklere sahip olduğunu belirtir. Anka'nın uçmakla ilgili özelliklerine de telmih yapar.
Tâ Cihân-âbâda vardı Isfahan mülkün geçüp
Kûmdan pervâz eden şi'r-i terim 'Anka gibi
(Nedim D., K. 18, b. 37, s. 72)
"Rum'dan uçan taze şiirim Anka gibi İsfahan ülkesini geçip ta Cihânâbad şehrine kadar ulaştı" diyen Nedim taze, yeni ve güzel şiirinin Anka gibi uçup pek çok yere ulaştığını söyler. Fahriye yaparken şiirinin güzelliğini, her yere ulaştığını anlatmak için Anka'dan yararlanır. Anka'nın uçarak bir çok yere kolayca ulaşabilme özelliğiyle şiirinin her yere ulaşabilme özelliği arasında benzerlik ilişkisi kurar. Şöhretinin bir çok yere ulaştığını belirtir.
Gönül ki kâkülüne sineden hücum eyler
Ol âşiyâne-i 'Anka bu şîr-pîşesidir
(Nailî D., G. 110, b. 4, s. 203)
"Gönül, kâkülüne sineden hücum eder. O Anka yuvasıdır, bu aslan gibi ona hücum eder" diyen şair, kakülü Anka yuvasına, gönlü de şîrpîşeye (işi aslan gibi hücum etmek olan) benzetir. Gönül, sevgilinin Anka yuvasına benzeyen kâkülüne aslan gibi hücum ederek onu elde etmek ister.
Açdugınca şeh-per-i zerrinini 'Ankâ-yı mihr
Zâg-ı şeb kıldukça anun heybetinden intikâl
(Mesîhî.,K. 13, b. 31, s. 58)
"Güneş Anka'sı, altından yapılmış uzun kanatlarını açtıkça, onun heybetinden gece kargası yer değiştirir (korkup kaçar)" diyen şair, güneşi Anka'ya, geceyi ise siyah rengi dolayısıyla kargaya benzetir.
Yukarıdaki örneklerden yola çıkarak genel bir değerlendirme yapıldığında divan şirinde Hümâ kadar sık olmamakla birlikte Anka ile ilgili inanç, efsane ve rivayetlere de yer verildiği görülür.
Anka ile birlikte en çok Anka'nın yaşadığı yer olduğu söylenen Kaf dağının sözü edilir.
Ayrıca Simurg, Sireng adlarıyla da anılan Anka'nın renkli tüyleri, yere konmaması, görünmezliği, kanadı, mekânının tam olarak bilinmeyişi, ünü, küllerinden yeniden ortaya çıkması, yuvası, avlanamaması, lâ-mekân mülkünde ya da Kaf ta uçması vb. özellikleri telmih yoluyla teşbih ve mecazlara konu olur.
Bazen de cennet kuşu olması ve yeşil rengi üzerinde durulur.
Şairler kendileriyle ilgili benzetmelerde de Anka'dan yararlanır. Bu durumda şair kendini mana Anka'sı olarak nitelendirir ya da manayı Anka'ya benzetir.
Ayrıca cömertlik Anka'sı, aşk Anka'sı, gönül Anka'sı gibi birleştirmeleri de kullanır.
Hümâ kanadı gibi kimi örneklerde Anka kanadından da süpürge yapıldığı görülür.
Şehnâme'de anlatılan Zaloğlu Rüstem'i Anka'nın beslediğine dair rivayet nedeniyle Rüstem'le birlikte anılır.
Kimi zaman sevgili Anka gibi adı bilinip görünmeyen bir varlık olarak tasvir edilir.
Aşık sevgilisini Anka'ya benzettiği zaman ondan yakınlık ve yardım beklediğini dile getirir.
Anka olma özelliğini eğer kendisine yüklemişse kanaat ve alçakgönüllülüğünü övünerek söyler.
Ulaşılması zor durumları ifade etmek için, avlanmayışı ve ele geçmeme özelliği nedeniyle söz edilir.
Anka ayrıca aşk, âşık ve gönül için benzetilen olarak ele alınır. Aşık bazen Anka ile "hemcenâh" olur, bazen de Anka'ları avlayacak güçte görünür.
Anka'nın kanadı âşığın başında sorguç olur.
Anka ile ilgili olarak divan şiirinde kullanılan tamlamalar arasında "Kaf-ı Kanâ'at, Kaf-ı istiğna" tamlamalarıyla birlikte "'Ankâ-yı 'âli-şân, 'Ankâ-yı 'âlî-himmet, 'Ankâ-yı himmet" gibi tamlamalar da bulunmaktadır. Ayrıca kanaatkârlık ifade etmek için de '"Ankâ-meşreb, 'Ankâ-tabî'at" terkipleri kullanılır. "'Ankâ-yı lâ-mekân" ise, tasavvufta Allah anlamında kullanılmaktadır.
Taradığımız divanlarda bulunan Anka ve Anka ile ilgili tamlamaların kullanım sıklığına ilişkin bilgiler şunlardır:
'Anka: (Muhibbi: 15; Nâbî ve Hayalî: 13; Nefî: 7; Fuzûlî ve Nedim: 3; Nailî, Usûlî ve Bakî :2 ; Cem Sultan: 1); 'Ankâ-yı 'âlî-§ân: (Nâbî ve Hayalî:!); Bâl-i 'Anka: (Şeyh Galip ve Nefî: 1); Per-i 'Anka: (Nâbî ve Nedim: 1); Şeh-per-i 'Anka: ( Nâbî: 2; Nedim: 1); Zîr-i 'Ankâ-yı şükûh: (Nefî ve Nailî: 1); Ankâ-meni§: (Nedim:
1) ; 'Ankâ-yı 'âlî-himmet: (Hayalî:!); 'Ankâ-yı 'aşk: (Muhibbi: 2; Hayalî:!); 'Ankâ-yı beyt-i Naat: (Şeyh Galip: 1); 'Ankâ-yı cihân-gîr: (Şeyh Galip: 1); 'Ankâ-yı Çin: (Şeyh Galip: 1); 'Ankâ-yı hakâyık: (Usûlî: 1); 'Ankâ-yı hevâ: (Şeyhî: 1); 'Ankâ-yı 'inayet: (Nâbî:!); Ankâ-yıKaf: (Muhibbi: 4; Hayalî:!);
Pala, a.g.e., s. 36-37; Cemal Kurnaz, Hayalî Bey Divanı Tahlili, KTB. Yay., Ankara
1987,s.510.
Devellioğlu, a.g.e., s. 43.
'Ankâ-yı Kûh~ı Kaf: (Muhibbi: 2); 'Ankâ-yı Kaf-ı kadr: (Bakî: 1); Anka-yı Kaf-ı lâ-mekan: (Şeyh Galip: 1); 'Ankâ-yı ma'na: (Şeyh Galip: 2); 'Ankâ-yı mihr: (Mesîhî: 1); 'Ankâ-yı sehâ: (Şeyh Galip: 1); 'Ankâ-yı vahşet: (Şeyh Galip: 1); Beyzâ-i mürg-i 'Anka: (Nâbî: 1); Cây-geh-i 'Anka: (Nâbî: 1); Dâne-i 'Anka: (Hayalî: 1); Ejderha-yı Ankâ-per: (Nefî: 1); Ma'na-yı 'Anka: (Şeyh Galip: 1); Kafin 'Anka'sı: (Muhibbi: 3); Mürg-i 'Anka: (Şeyh Galip:
2) ; Mürg-i 'Ankâ-yı Kaf-ı diğer: (Şeyh Galip: 1); Pervâz-ı 'Anka: (Nefî: 1)
----------------------Devam Edecek------------------
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
Divan Şiirinin Mitolojik Kuşları: HÜMÂ, ANKA VE SÎMURG(3)
Site Yönetimi
0
2,112
12/10/2014, 23:33
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Divan Şiirinin Mitolojik Kuşları : HÜMÂ, ANKA VE SÎMURG(1)
Site Yönetimi
0
3,197
12/10/2014, 22:53
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
DİVAN ŞİİRİNDE MÜSTESNA BEYİTLER
Site Yönetimi
0
2,696
18/04/2009, 22:19
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
DİVAN TERTİBİ
Site Yönetimi
0
2,966
18/04/2009, 22:18
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Divan Edebiyatı’nın Muhtevası Üzerindeki Tartışmalar
Site Yönetimi
0
1,648
18/04/2009, 22:02
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Divan Şiiri’nin konuları ve özellikleri
Site Yönetimi
0
2,262
18/04/2009, 21:59
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Divan Edebiyatında Söz Sanatları-3
Site Yönetimi
0
10,231
15/08/2008, 02:43
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Divan Edebiyatı'nın Muhtevası Üzerindeki Tartışmalar
Site Yönetimi
0
1,607
18/07/2008, 07:14
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
DİVAN EDEBİYATINA DAİR
Site Yönetimi
0
1,407
17/07/2008, 07:22
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
DİVAN ŞİİRİNE KAYNAKLIK ETMESİ BAKIMINDAN KUR’ÂN:
Site Yönetimi
0
2,063
17/07/2008, 07:00
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder