SiteAna Sayfa
Güllük Dergisi
Şairlerimiz
Arama
Üyeler
Video
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Şifremi Hatırlat
Beni Hatırla
Your browser does not support the audio element.
Akdeniz Radyo istek
Tıklayın-Okuyun/Güllük Dergisi
Web'de Ara
Sitede Ara
0 Oy - 0 Yüzde
1
2
3
4
5
Konu Modu
YAZIYA EK:2
Site Yönetimi
Admin
Üyelik tarihi:
Jan 2008
Mesaj Sayısı:
12,518
Konu Sayısı:
11,588
#1
12/07/2008, 00:11
Noel Baba Sosyal Yardımlaşma Derneği
(N.B.S.Y.D)
Derneğimiz, 03 Aralık 2004 Tarih ve 34–121/002 Kütük numarası ile Sami Dündar başkanlığında, toplam 31 kurucu üye ile resmen kurulmuş olup, 14.06.2005 tarihinde ilk Genel Kurulunu yapmıştır. İş ve sanat çevrelerinden oluşan Dernek Kurucular Kurulu, aşağıdaki amaçlarını gerçekleştirmek üzere Dernek Tüzüğüne uygun şekilde faaliyetlerine başlamıştır.
DERNEĞİN AMACI:
Madde 4)
1. Başta çocuklar olmak üzere ihtiyaç sahiplerine gıda, giyim, sağlık, eğitim, barınma, konut ve sair hususlarda ayni, nakdi her türlü maddi ve manevi yardımda bulunmak. Çocuklar arasında yardımlaşma geleneği oluşturarak ihtiyaç sahibi çocukların diğer çocuklar ve aileleri tarafından sahiplenilmesini, bu sayede kardeşlik duygularının örgütlenmiş yardımlaşmaya dönüşmesini sağlamak.
2. Anadolu topraklarında yaşamış ve burada mezarı bulunan St. Nikola’nın kültür mirasını sahiplenerek, turizm yönünden ülke ekonomisine katkı sağlamak.
3. Küreselleşen dünyamızda kültürlerin özelliklerini yitirmeden, birbirleriyle diyalogda bulunmalarını, kaynaşmalarını sağlamak.
4. Anadolu topraklarında yaşamış uygarlıkların ve topluma mal olmuş; düşünür, ozan, sanatçı, din adamı, bilim adamı, devlet adamı, kahraman gibi kişilerin, kültürel miraslarını korumak, yeni nesillere aktarmak ve diğer uluslara tanıtmak.
5.Toplumsal gelişimi sağlayabilmek için sağlık, eğitim, turizm, tarihi eserlerin korunması ile ilgili projeler gerçekleştirmek.
14.06.2005 Tarihli Genel Kurul Kararına göre
Dernek Yönetimi
YÖNETİM KURULU(Asil):
Başkan: Aydan KANATLI (ETİ Ür-Ge Koordinatörü)
Başkan Yardımcısı: Metin SOLTAY (Prodüktör)
Genel Sekreter: Köknar ÇAM (Reklamcı)
Sayman: Soykurt TOKALI (IT Mühendisi)
Üye: Dr. Ayhan TOKGÖZ (Lokman Hekim SV Başkanı)
DERNEK KURUCULARIMIZ
Sami DÜNDAR (Danışman / Yazar)
Aydan KANATLI (ETİ Y.K. Üyesi / Ür-Ge Koordinatörü)
Dr.Ayhan TOKGÖZ (Lokman Hekim Sağlık Vakfı Bşk.)
Canan ÇELEBİOĞLU TOKGÖZ (Çelebi Holding A.Ş. Y.K.B. Yrd.)
Filiz SENGER (Fikir Kulübü Ajans Bşk. / İletişimci)
Semet YOLAÇ (Metrocity AVM Müdürü / İletişimci)
Metin SOLTAY (Prodüktör – Menajer)
Ezel AKAY (IFR / Yapımcı, Yönetmen)
Cem SOYSAL (TÜBİSAD Genel Sekreteri)
Psk. İlke ERDAŞ (Psikolog)
Av.Füsun SESLİ (Avukat)
Yaşar GÜNAÇGÜN (Sanatçı)
Deniz SEKİ (Sanatçı / Yapımcı)
Emre ALTUĞ (Sanatçı)
Toprak SERGEN (Sanatçı)
Veysel DİKER (Sanatçı)
Açalya SESLİ (Sanatçı / Eğitimci)
Levent CONKER (Sanatçı)
A. Toyga İÇÖZÜ (İletişimci / Basın Danışmanı)
Oylun KETENCİ (İletişimci / Basın Danışmanı)
Rahşan KESKİN (Halkla İlişkiler Yöneticisi / İletişimci)
Köknar ÇAM (Reklamcı)
Deniz ZAMBAKOĞLU (Reklamcı)
Ebru ERANSAYIN (Reklamcı)
A. Soykurt TOKALI (IT Mühendisi)
Azmi COŞKUN (Mali Müşavir)
Hakan YAVAŞ (Makine Mühendisi)
Taylan GÜÇELİ (Menajer / Organizatör)
Sevda KILIÇ (Danışman)
Şükriye KESKİN (İletişimci)
Üner İNANÇ (Yönetici)
Noel Baba Hakkında....
Sevgili çocuklar
Öncelikle noelbaba.com ekibi olarak bilmenizi istediğimiz bazı şeyler var.
Noel Baba bizce herhangi bir dinsel simge değildir. Çıkış noktası öncelikle sanatsal sonraları ticaridir. Thomas Nast isimli bir çizerin bant karikatür olarak yarattığı bu sevimli karakter sonraları Cococola firmasının reklamlarına malzeme olmuş, benimsenince dinsel bir kisve yakıştırılarak ticari sektörde dev yatırımlara neden olmuştur. Hakkında efsaneler yaratılmış, büyük bir Noel Baba dünyası oluşturulmuştur.
Tüm dünyada Santa Claus olarak bilinmektedir. Ancak her ülkede yerel bir adı da vardır ve buralardaki yaşamında küçük de olsa farklılıklar vardır.
Dinsel kisve yakıştırılmasında gerçekte Anadolu topraklarında yaşamış olan St. Nikola adındaki iyiliksever bir azizin yaşamından esinlenilmiştir.
Bizler Noel Baba’yı iki özelliği ile ele almaktayız.
Birinci özelliği olan yardımsever ve sevimli karakterini çocuklar arası iletişim aracı olarak değerlendirmekteyiz. Bu amaçla noelbaba.com isimli çocuk portalını sizlere sunuyoruz. Bu portalda Noel Baba hakkında herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Yanlızca eğlence ve iletişim portalıdır.
İkinci özelliğini ise tarihte yaşamış olan St. Nikola nın kültürel mirasının sahiplenilmesi olarak değerlendirmekteyiz. Bu konu ise Noel Baba Sosyal Yardımlaşma Derneği aracılığı ile büyük bir ciddiyetle ele alınmaktadır. St. Nikola’ nın dinsel bir simge değil topraklarımızda yaşamış olan diğer önemli kişiler gibi kültür mirasımız olarak algılanması üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.
Şimdi sizlere çeşitli kaynaklardan derlediğimiz Noel Baba’nın tarihçesi hakkında kısaca bilgi verelim.
Noel Baba’nın tarihçesi
Bütün dünyada “Noel Baba” adıyla tanınan, Avrupa ülkelerinde çoğunlukla Santa Claus olarak bilinen Aziz Nicholaos, Hristiyanlığın ilk yıllarında, Türkler henüz Anadoluya girmeden önce, Antalya’da yaşamış bir din adamıdır. Günümüz “Noel Baba” figürü ise, kızakla dolaşıp çocuklara hediyeler verdiği rivayet edilen çok eski bir kelt tanrısı ile Aziz Nicholaos’un karışımı üzerine, Coca Cola Company’nin 1931’de gerçekleştirdiği bir reklam kampanyasının harmanıdır.
Bütün azizler gibi, Nicholaos’un da hayatına dair fazla bilgi bulunmaz. Fakat farklı kaynakların ortak bulgularına dayanan hikaye şöyledir:
Nicholaos tahıl ticareti yapan bir ailenin çocuğudur. Hayatına dair yazılan dini kitaplarda, göğün bir hediyesi, ana-babasının dualarının ve verdikleri sadakaların bir meyvesi, fakirlerin kurtarıcısı olarak dünyaya geldiğine işaret edilmiş, daha bebek iken mucizeler yarattığına inanılmıştır.
Aziz Nicholaos’ın ölüm günü tüm hıristiyanlarca 6 Aralık olarak kabul edilir. Ancak bu tarihin kesin bir kaynağa dayandığı söylenemez. Azizden bahseden en eski kaynaklar olan, 6. yüzyıla ait “Vita Sionitae” ile “Vita de Stratelatis” adlı eserler de kesin bir ölüm tarihi vermezler. Bu kaynaklarda sadece azizin doğum yerinin, Likya’nın en büyük limanı Patara olduğu kaydedilmiştir.
Bugün yıkılmış durumda olan Patara, Aziz Nicholaos doğduğunda, zengin ve mamur bir şehirdi. Aziz Nicholaos’ın M.S. 3. yüzyıl sonlarında burada dünyaya geldiği ve Myra’ya papaz olana dek, gençlik yılarının Patara’da geçtiği söylenir.
Gençliğinde Filistin ve Mısır’a yaptığı seyahatlerden bahsedilmiş, yaşadığı devrin imparator Konstantinos dönemi veya 3. yüzyıl sonu ile 4. yüzyıl başı olduğu belirtilmiştir. Ölümünden sonra Avrupa’nın birçok kentinde adına kiliseler inşa edilmiştir ki, bunlar arasında 6. yüzyılda İstanbul’da inşa edilen bazilika en göze çarpan yapıdır. Rusya ve Yunanistan’ın en saygın azizi olarak tanınmış, çocukların mahkumların, denizcilerin ve gezginlerin koruyucusu olarak saygı görmüştür.
Yaşantısı ve mucizeleri hakkında gerçekliği tartışılacak, sayısız hikayeler anlatılır. Bunlardan en bilineni şöyledir:
Genç denilecek bir yaşta, babasını kaybettiğinde, Nicholaos büyük bir servetin tek mirasçısı olmuş ve servetini yoksullara yardım için harcamaya karar vermiştir. Bu sırada Patara'da önceleri çok zengin olan bir aile fakirleşmiş ve kızlarının çeyizini yapamayacak duruma gelmiştir. Nicholaos durumu görerek onlara yardım etmeye karar verir. Kendini belli etmemek ve aynı zamanda gururlarını kırmamak için, gece vakti kızların evine gider ve uyudukları sırada büyük kızın açık olan penceresinden içeri bir kese altın atar. Sabah parayı bulan büyük kız çok sevinir ve kötü durumdan kurtulur.
Daha sonra ortanca ve küçük kızın çeyiz paralarını da karşılamak isteyen Nicholaos, pencereleri kapalı olduğu için onların altınlarını bacadan atar. İkonalarda ve resimlerde Nicholaos'ın üç altın top ile gösterilmesi bu yüzdendir.
Nicholaos bir müddet sonra Patara'nın komşu kenti Myra'ya göç eder. O sırada Myra baş piskoposu ölmüş yerine geçecek kişi üzerinde anlaşma sağlanamamıştır. Bunun üzerine sabah kiliseye ilk gelen kişinin baş piskopos olması kararlaştırılır. Aziz Nicholaos kiliseye ilk gelen kişi olarak baş piskopos seçilir.
Diğer hikayeler, imparator Dioeletianus devrinde (284-305) hıristiyanlara yapılan zulümler sırasında çektiği acılarla ilgilidir. İnancından dolayı hakimler tarafından tutuklanıp zincire vurulmuş, birkaç yıl sonra hıristiyan imparator Konstantinos tarafından serbest bırakılarak Myra’ya geri dönmesi sağlanmıştır. Bir başka hikayede ise Azizin M.S. 325 yılında Nicaca’da (İznik) toplanan konsüle katıldığı anlatılır.
Bir rivayette imparator Konstantinos’un rüyasına girerek, haksızlıkla ölüme mahkum edilmiş olanları serbest bırakmasını söyler. Bir diğerinde ise Mısır’dan İstanbul’a giden bir gemiden aldığı hububatla Myra halkını açlıktan kurtarır. Ancak gemi İstanbul’a vardığında yükünde hiçbir eksilme görülmez. Bu belki de Aziz’in, denizcilerin patronu olmasına bağlanan mucizelerden biridir. Çünkü, Akdeniz’de seyreden gemicilerin sefere çıkmadan önce birbirlerine iyi dilek olarak “Dümenini Aziz Nicholaos tutsun” demeleri gelenek olmuştur. Aziz’in sağlığında din adamı olarak çalıştığı Likya sahilleri, Akdeniz’in en önemli denizcilik merkezi, burada yaşayanlar da Akdeniz’in ünlü denizcileriydi. Bu nedenle, Aziz’in denizle ilgili birçok mucizesine din kitaplarında da rastlanır.
İki hikaye onun, çocukların da azizi olduğunu gösterir. Birinde insanlar açlıktan kırılırken, bir kasap üç genci evine davet edip satmak için uykularında parçalar. Aziz Nicholaos, bunu duyar duymaz kasabın evine koşar ve gençleri yeniden diriltir. Bir diğeri de yardım ettiği genç kızların hikayesidir.
Kelt inançlarında rastlanan Odin, Thor ve Saturn karakterlerinin birçok özeliği, Aziz Nicholaos’ın adına giydirilerek, Noel Baba figürünün dönüşümüne sebep olur. Almanya’da “Weihnachtsmann” olarak ortaya çıkan karakter, Fransa’da “Pèrè Noël” ve İngiltere’de “Father Christmas” olarak anılmıştır.
Zamanla tüm bu milletlerin Amerika’ya göçleriyle, her birinin türükleri birbirine karışır. İskandinavlar yardımcı elfler ve kızakla dolaşıp çocuklara hediye dağıtan yaşlı adam efsanesini, Almanlar ağaç süsleme ve İrlandalılar pencerede yanan mum geleneklerini beraberlerinde taşımışlardır. 1600’lü yıllarda kıtaya göç eden Hollandalılar “Sinterklaas” (Aziz Nicholaos anlamındadır) ismini ilk telaffuz edenlerdir. İngilizce konuşan küçük çocuklar bu ismi “Santy Claus” olarak telaffuz edince, isim sonunda Santa Claus halini alır.
1800’lerin başından itibaren Santa Claus imajı modern haline dönüşmeye başlar.
Bugünkü Noel Baba kimliğinin (kızak, rengeyikleri, ziller vs.) çoğu bölümü Amerika'da gelişmiştir. Santa Claus'un kilo alması da Amerika'ya denk düşer. Kırmızı yanaklı, şişko göbekli haliyle Santa, 19. yy'da çizgi - roman ressamı Thomas Nast tarafından ilk kez çizilmiş, daha sonra Harper's Weekly dergisinde devamlı serileri yayınlanmıştır. Nast'in bu çizimleri sırasında Noel Baba, zaman içerisinde değişiklikler göstermiş, daha sonra karakteri biraz daha geliştirilerek, beyaz saçlı, beyaz sakallı, sevimli, göbekli, kırmızı yanaklı bir imaj haline getirilmiştir. Ayrıca bu çizimlerde, Noel Baba'nın bütün bir yılı nasıl geçirdiği, nerede oyuncak yaptığı çocukların davranışlarını nasıl izlediği ve onların isteklerini nasıl yerine getirdiği hep canlandırılmıştır.
Çeşitli yazarlar ve reklamcılar bu karakteri sloganlarında kullanıp resmetme girişimleri gösterirler ama bunların en etkilisi 1931 yılında, Haddon Sundblom tarafından, Coca Cola Company için yapılan bir billboard resmidir. Coca Cola renkleriyle dizayn edilmiş kostümü, beyaz sakalı ve iri göbeğiyle günümüzün pop idollerinden biri haline gelmiş Aziz Nicholaos’un öyküsü kısaca budur.
GÜNÜMÜZDE NOEL BABA
Noel Baba bugünkü oturmuş kişiliğiyle, Kuzey Kutbu'ndaki Kahkaha Vadisi'nde yaşar. Bir küçük ülke olarak düşleyebileceğimiz bu vadide, yardımcıları, cinleri, perileri, eşi ve rengeyikleri ile birlikte yıl boyunca harıl harıl oyuncaklar üretir. Yalnızca yılda bir kez, Kahkaha Vadisi'nden ayrılıp bir gece içinde gün ağarana kadar dünyadaki tüm çocuklara hediyeler dağıtır. Noel Baba'nın yaşadığı Kuzey Kutbu'nda, onlarca cin ve peri, yardımcılar ve görevli birçok kişi de yaşar. Ancak size bunlardan ünlü birkaçından söz etmek istiyoruz.
Snowflake (Kar Tanesi): Noel Baba'nın yardımcılarından biridir. Dünyaya devamlı kar yağmasını sağlar. Ayrıca görevleri arasında kendisine mektup yazan tüm çocuklara Kuzey Kutbu'ndaki hava ile ilgili rapor verir.
Glitter (Cin): Noel Baba'nın en önemli yardımcılarından biri olan cinler, Noel Baba'nın oyuncak yapmasına yardım ederler, oyuncakları Noel Baba'nın kızağına yüklerler, bir kısmı daima Noel Baba'nın karısına mutfakta ve ev işlerinde yardımcı olur, diğerleri ise rengeyiklerine spor yaptırır.
Rudolph (Kırmızı Burunlu Rengeyiği): Noel Baba'nın en ünlü rengeyiğidir. Gerektiğinde diğer rengeyikleriyle birlikte Noel Baba'nın cinlerine yardım eder, Noel Baba'nın atölyesinden çıkan oyuncakları kızağına taşır. Aynı zamanda Noel Baba'nın mektuplarını okumasına yardım eder, onları düzenler, çocukların istedikleri oyuncaklar hakkında bilgi verir. Diğer geyiklerin formda kalması için onları çalıştırır, bakımlarına dikkat eder.
Bayan Claus: Noel Baba'nın karısı, onun en büyük yardımcısıdır. Çocukların kendisine yazdığı mektupları cevaplar, onlara Noel Baba'ya nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgiler verir, Noel Baba'nın, yolculuk sırasında yolda yesin diye kurabiye ve pastalarını pişirir, onları paketler. Noel Baba'nın kıyafetlerini yıkar, ütüler, onu her türlü şekilde rahat ettirmeye çalışır.
Demre'nin 'Noel Ana'sı...
Her yıl 6 Aralık günü Demre çok güzel kutlamalarla şenlenir... Kentin simgesi Noel Baba yabancı konuklarla birlikte anılır; etkinlikler düzenlenir...
Çünkü, Demre'deki antik Myra kentinin ''Pataralı'' piskoposu Noel Baba, yani asıl adıyla St. Nicholaus Aralık 343'te ölünce, Roma döneminden kalma bir lahite konarak buradaki kiliseye gömülür.
Demreliler, bu ''hümanis'' ve ''yardımsever'' aziz hemşerileriyle öylesine gurur duyarlar ki, kentin ''resmi logosu'' bile artık sadece Noel Baba'dır... 43 yaşında ölmesine rağmen tüm insanlığın efsanevi ''yılbaşı dedesi'' olan St. Nicholaus ve Myra ile sağladıkları turizm gelirinden ötürü de herhalde durup oturup, ''kentlerinin tarihine'' şükrediyorlardır...
Yalnızlaşan arkeolog
Ne var ki, Noel Baba'nın anılarını ve adını taşıyan tarihi kilisede arkeolojik kazıları yürüten Prof. Dr. Yıldız Ötüken, aynı sevgiden artık pek pay alamıyor... Daha doğrusu, kazıya başlarken Demrelilerin yüzündeki gülücükler, şimdi yerini ''asık suratlara'' bırakmış...
Hatta, yine ilk tanışmalarındaki ''Hocam, bir ihtiyacınız var mı'' soruları giderek azalırken, ''Bu kazı ne zaman bitecek'' diyenler gün be gün çoğalıyor...
Kendini adeta ''Noel Baba'nın kentine'' adayan Yıldız Hanım, tarihin gün ışığına çıkmasından ''çıkarları zedelenmeyen'' yöre aydınları ile Belediye Başkanı Adnan Genç de olmasa, Demre'de konuşacak kimse bulamayacak...
Gün ışığına çıkanlar
Acaba bu ''soğukluğun'' ardında ne var dersiniz?.. Tarihi bir kilisenin çağlar boyu toprak altında kalmış mekânlarına yeniden kavuşması kime ne zarar verebilir?...
Eğer bu eski kısımlar, şimdiki yapının tam altında ya da sadece bahçesinde bulunsaydı, sorunun yanıtı elbette ''hiç'' diye verilebilirdi... Ama kazı ilerledikçe, tarihsel yapı kalıntıları da kiliseden kuzeye doğru açığa çıkıyor... Yıldız Hanım'ın her ''Şurasını da açalım'' demesinin ardından, biraz ilerdeki dağa yaslanan Myra'ya doğru ''kent dokusunun'' kalıntıları uzanıyor...
Yani, Nobel Baba Kilisesi, aslında ''çevresi boş'' bir alanda tek başına değilmiş. Şimdiki gibi, tarihte de belli ki ait olduğu kentle birlikteymiş...
İşte bu tarihsel gerçek toprak altında ''gizli'' kalmaktan kurtuldukça, hele Myra ile St. Nicholaus Kilisesi arasında bile ''boş arazi'' yerine ''antik yerleşmenin'' bulunabileceği anlaşıldıkça, bunun aynı zamanda ''arkeolojik sitin genişlemesi'' anlamına geleceğini bilen Demreliler, Yıldız Ötüken'den selamı sabahı kesmiş durumdalar...
En büyük armağan
Oysa Noel Baba, tarihin Demre'ye bir ''lütfu'' olduğu gibi, kendisi de bunca sevgi ve saygıyı ''armağanlarına'' borçlu...
Örneğin, ünlü öyküsüne göre, yoksul bir babanın iki kızından biri evlenmek isteyip de çeyiz parası bulunamayınca, diğeri kendisini esir pazarında satmak ister... Bunu duyan St. Nicholaus da her gece pencerelerinden gizlice ''bir kese altın'' atarak babayı da kızları da kurtarmış olur...
Yıldız Hanım'ın da toprak altından çıkardığı her bir antik yapı kalıntısı, aslında bu arazileri ''imara açmak'' ya da ''parselleyip satmak'' yerine, yeni ve çok daha görkemli bir ''tarih ve turizm hazinesini'' tüm Demrelilere kazandıracak ''binlerce kese altın'' değerinde değil midir?
Sakın Noel Baba, o çağlardan bu günleri de görüp şu ''arsa rantı'' denen kirlilikten Demrelileri kurtarabilmek için, kiliseyi boş arazide değil de kentin içinde yaptırmış olmasın?..
Belki aynı nedenle geleceğin tarihçileri Yıldız Ötüken'i ''Noel Ana'' olarak anacaklardır... İyisi mi, Demreliler buna şimdiden karar versinler; kentlerini betonlaşma yerine tarihin büyüklüğüyle buluşturan bu St. Nicholaus tutkunu hanımın heykelini, kilisenin önündeki Noel Baba'nınkiyle yan yana diksinler...
Alıntı
Tweet
Benzeyen Konular
Konu:
Yazar
Cevaplar:
Gösterim:
Son Mesaj
YAZIYA EK:4
Site Yönetimi
0
877
12/07/2008, 00:14
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
YAZIYA EK:3
Site Yönetimi
0
810
12/07/2008, 00:12
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
YAZIYA EK-1
Site Yönetimi
0
829
12/07/2008, 00:10
Son Mesaj
:
Site Yönetimi
Lütfen seçim yapın:
--------------------
Özel Mesajlar
Kullanıcı paneli
Kimler Çevrim içi
Arama
Ana Sayfa
GÜLCE EDEBİYAT AKIMI
-- GÜLCE ŞİİR TÜRLERİNE GÖRE ŞİİRLER
---- BULUŞMA
---- ÇAPRAZLAMA
---- TRİYOLEMSİ
---- ÜÇGÜL
---- ÜÇGEN
---- DÖNENCE
---- TOKMAK
---- AKROSTİK
---- SONE'M
---- GÜLCE
---- TEKİL
---- YİĞİTCE
---- YUNUSCA
---- BAHÇE
---- SERBEST ZİNCİR
---- ÖZGE
---- GÜLİSTAN
---- YEDİVEREN
---- TUĞRA
-- GÜLCE YAZAN ŞAİRLERİMİZİN GÜLCE ve DİĞER ŞİİRLER
---- (H)
------ Harun YİĞİT
------ Harun YİĞİT
------ Hasan ULUSOY
------ Hasan ULUSOY
------ Hatice ALTAŞ(Asi Çiçek)
------ Hatice ALTAŞ
------ Hacer KOZAN
------ Hatice KATRAN
------ Hatice KATRAN
------ Hikmet ÇİFTÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
------ Hülya EKMEKÇİ
---- (I-İ)
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim COŞAR
------ İbrahim İMER
------ İbrahim İMER
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İbrahim ETEM EKİNCİ
------ İhsan ERTEM
------ İhsan ERTEM
------ İsmail KARA(Karozan)
------ İsmail KARA(Karozan)
---- (K)
------ Köksal KIRLIOĞLU
---- (M)
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mahir BAŞPINAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet NACAR
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ALUÇ
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Mehmet ÖZDEMİR
------ Meltem ARAS
------ Meral ADAK
------ Meral ADAK
------ Melahat TEMUR
------ Mevlüde DEMİR
------ Mevlüde DEMİR
------ Miktad BAL
------ Miktad BAL
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Mübeccel Zeynep ÜNALAN
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Muhammed İsa ÖZTÜRK
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mehmet Ziya DİNÇ
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ Mustafa CEYLAN
------ MUSTAFA CEYLAN(Editör)
-------- Mustafa CEYLAN
---------- Mustafa CEYLAN(On Punto Yazıları)(Makaleler)
---------- GÜNE BAKIŞ
---------- TAŞ YAĞMURU(Ceylan'ın kaleminden)
---------- Hakkında Yazılanlar
---------- DİĞER ŞİİRLERİ
---------- Hayatı
---------- Sanatı
---------- Hocaları
---------- Çocukluğu
---------- Gençliği
---------- Özlü Sözleri
---------- Önsöz Yazdığı Kitaplar
---------- Siyasete İlgisi
---------- Bestelenen Şiirleri
---------- Fotoğrafları
---------- Mühendisliği
---------- Düzenlediği Etkinlikler
---------- Konferansları
---------- Yer Aldığı Antolojiler
---------- Kitapları
---------- EZAN SUSMAZ Kitabı içindekiler
---------- "YANDI BU GÖNLÜM"-Hacı Bayram Veli Kitabı içindekiler
---------- TAHİR KUTSİ MAKAL Kitabı İçindekiler
---------- SEĞMEN RUHU Kitabı İçindekiler
---------- TOROSLARIN TÜRKÜSÜ Romanı
---------- Armağan-2(AHMET TUFAN ŞENTÜRK İÇİN NE DEDİLER?)Kitabı içindekiler
---------- Armağan-1(ANILAR KORİDORU İÇİNDE SARIVELİLER)Kitabı
---------- YARALI CEYLAN Şiir Kitabı İçindekiler
---------- PAŞA GÖNLÜM Şiir Kitabı İçindekiler
---------- Kırat Geliyor Kitabı İçindekiler
---------- Her Yönüyle YENİMAHALLE Kitabı
---------- Tarihi ve Folkloruyla Elmadağ Kitabı İçindekiler
---------- Köylerimiz Kitabı İçindekiler
---------- Köyümüz Yeşildere Kitabı İçindekiler
---------- Bayramlar Haftalar Günler Kitabı
---------- Ahmet Tufan Şentürk Kitabı
---------- Halil Soyuer Kitabı
---------- Detanlaşan Köylü İsa Kayacan Kitabı
---------- Abdullah Satoğlu Kitabı
---------- Güzide Taranoğlu Kitabı
---------- Gülendenin Beşiği Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ (2006)Kitabı
---------- GÜLLÜK ANTOLOJİ(2007)Kitabı
---------- CEYLAN-Tahliller-MAKALELER-Görüşler
---------- Güllük Dergileri
---------- Kapodokya Güneşleri Kitabı
---------- Bir Yanardağ Fışkırması Kitabı
---- (P-R)
------ Rahime KAYA
------ Rahime KAYA
------ Refika DOĞAN
------ Refika DOĞAN
------ Ramazan EFE
------ Ramazan EFE
------ Rengin ALACAATLI
---- (S-Ş)
------ Sabiha SERİN
------ Sabiha SERİN
------ Serap HOCA(Serap ÖZALTUN)
------ Serap HOCA(Serap DEMİRTÜRK)
------ Süleyman KARACABEY
------ Süleyman KARACABEY
------ Serdar AKKOÇ
------ Serdar AKKOÇ
------ Sevgili ÖZBEK
------ Sevgili ÖZBEK
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şemsettin DERVİŞOĞLU
------ Şükran GÜNAY
------ Şükran GÜNAY
---- (T-U-Ü-V)
------ Turan UFUKTAN
------ Ümran TOKMAK
------ Ümran TOKMAK
---- (Y-Z)
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf BOZAN
------ Yüksel ERENTÜRK
------ Yusuf Ziya KARAHASANOĞLU
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Zübeyde GÖKBULUT
------ Yıldız TOKSÖZ
------ Yıldız TOKSÖZ
GÜLCE'YE DAİR
-- GÖRÜŞLER
---- Gülce Nedir?
---- Gülce ve Ozanlık
---- Gülce Manifestosu
---- 5 Hececiler ve Gülce
---- Garip Akımı ve Gülce
---- Fecr-i Ati ve Gülce
---- Hisarcılar ve Gülce
---- Neyzen Tevfik, Aşk
---- Mazmunlar
---- Gülce Ne Değildir?
---- Hece Vezni ve Gülce
---- Serbest Şiir ve Gülce
---- Aruz Vezni ve Gülce
---- Gülce ve Zolal
---- Gülce Tarihinden
---- GÜLCE-(Atölye)-Video Dersler
------ Gülce Etkinlikleri
------ Kurucular Beyanı
------ Gülce 2009
------ Doğru Yaz/Konuş
------ Gülce-2010 Projeleri
------ Gülce-2011 Projeleri
------ Üstad Necip Fazıl'dan
------ Gülce-Aruza Dair
------ Öneriler-Çalışmalar
------ GÜLLÜK DERGİSİ
------ Gülce'ye Öneriler
------ Röportajlar
------ Negatif Bakışlara
------ Aleyhimizdekiler
------ M.E.B' na
---- Gülce'de Mesajlar-Projeler
------ Gülce-Güldeste(1)
------ Destanlarımız
------ Dede Korkut
------ Öncü Kadınlarımız
------ Peygamberlerimiz
------ Nutuk(Gülce)
------ Nutuk(Z.Korkmaz)
------ Kutlu Hanımlar
------ Ozanlarımız
------ NasrettinHoca
------ Yedi Askı
GÜLCE TÜRK ŞİİR AKADEMİSİ
-- Şiir Akademisi
---- Şiir Akademisi
------ HALK EDEBİYATI
-------- DİVAN EDEBİYATI
-------- BATI EDEBİYATI
-------- YENİ TÜRK EDEBİYATI
---- Hece Vezni' ne Dair
---- Şiir Tahlilleri
---- Aruz Vezni' ne Dair
---- Hiciv Tarihinden
---- Ustalardan Şiirler
---- Ustalardan Makale
---- Aramızdan Ayrılanlar
------ Ustalardan Şiirler
-------- A. Tufan ŞENTÜRK
-------- DİLAVER CEBECİ ANISINA
---- Şiir Üstüne (Serbest)
---- Atışma Sayfamız
---- Denemeler-Makaleler
---- Şiirde Dönüşüm
---- Şiir ve Anlatım
-- Türk Edebiyatı Şiir Türleri
---- Şiir Türleri
---- İslâmiyet Öncesi
---- Servet-i Fünun
---- Garip Şiirler
---- Akımlar
---- Edebî Sanatlar
---- Söz Sanatları
---- Şair Padişahlar
---- Şiir Tarihimizden
---- Yıllara Göre Edebiyat
---- Mehmet Nacar
DÜNYA EDEBİYATI
-- Dünyadan Şiir Türleri
---- Burns Stanza
---- Choka
---- Go Vat
---- Catena Rondo
---- Onegin Stanza
---- Canzonetta
---- Bauk Than
---- Rhupunt-Galce
---- Septilla
---- Viator
---- Luc Bat
---- Tritena
---- Pantoum
---- Shakespeare Sonnet
---- Diamonte
---- Villanelle
---- Hutain
---- Hex Sonnata
---- Hexaduad
---- Haynaku
---- Harrisham Rhyme
---- Guzzande
---- Gratitude
---- Glosa
---- Garland Cinquain
---- Fornlorn Suicide
---- DÜNYA EDEBİYATI
---- Dünyadan Destanlar
---- Dünyadan Şiirler
KAYNAKÇA
-- Konularına Göre Şiirleriniz
---- Aşk Şiirleriniz
---- Atatürk Şiirleriniz
------ 23 Nisan Şiirleri
------ Atatürk'e Dair
---- Kahramanlık Şiirleriniz
---- Doğa Şiirleriniz
------ 2009 Yılı Sayılarımıza
---- Taşlama Şiirleriniz
---- Gurbet Şiirleriniz
---- Tasavvuf Şiirleriniz
---- Barış Şiirleriniz
---- Şehir Şiirleriniz
---- Anne Şiirleriniz
------ Babanıza Şiirler
---- Doğum Günü Şiirleriniz
---- Deprem Konulu Şiirler
---- Diğer Şiirleriniz
---- Köşe Yazarlarımız/Makaleler
------ Mustafa CEYLAN
------ Refika DOĞAN
------ Osman ÖCAL
------ Ahmet ÖZDEMİR
------ A. S. ATASAYAR
------ Prof.Dr.İsa KAYACAN
-------- Prof. Dr. İSA KAYACAN
------ Rahime KAYA
------ Harun YİĞİT
------ İlqar MÜEZZİNZADE
------ Sündüz BİGA
------ Nazmi Öner(Şiirler)
------ Nazmi ÖNER(Nesirler)
------ Coşkun KARABULUT
------ Prof.Dr.İsmail YAKIT
------ Prof.Dr.Asım YAPICI
------ Sabit İNCE
------ Muhsin DURUCAN
------ Abdulkadir GÜLER
------ Ünal Şöhret DİRLİK
------ Metanet YAZICI
------ A.Aşkım KARAGÖZ
------ Gazanfer ERYÜKSEL
------ Mehmet GÖZÜKARA
------ Necdet BULUZ
------ Yusuf Özcan
------ Afife Demirtaş
---- Mustafa Ceylan
---- Bizden
-- Video Yağmuru
---- Ozanlar-Şairler
---- Bizden Videolar
---- Rasim Köroğlu
-- Genel
---- SERBEST KÜRSÜ
---- Duyurular
---- Röportajlar
---- Günün Şiiri
---- Günün Nesiri
Edebiyat Biz Platformumuzda
-- Gülce Tv
-- Türk Argo Sözlüğü
-- Edebî Konular Forumu
Konuyu görüntüleyenler:
1 Misafir
Mustafa Ceylan |
Dost Sitelerimiz:
Türkçe Çeviri:
MyBB
Türkiye
Üretici:
MyBB
, © 2002-2024
MyBB Group
-Theme © 2014 iAndrew
Sitemizde yer alan eserlerin telif hakları şair-yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.(Haberleşme : ceylanmustafa_07@hotmail.com)
Doğrusal Görünüm
Konu Görünümü
Yazdırılabilir Sürüm
Konuya Abone Ol
Konuya Anket ekle
Konuyu Arkadaşına Gönder